'Net olarak kurtuluşumuz aşıdır'

Tabip Odası Başkanı Dr. Alev Türe, Covid-19 küresel salgınında tek kurtuluşun net olarak aşılanma olduğunu söyledi. Dr. Türe, hijyen kurallarına uyma, sosyal mesafe ve maske kullanımının da hayat gerçeği olduğunun altını çizdi   Afyonkarahisar Tabip Odası Başkanı Dr. Alev Türe, Kocatepe Gazetesi muhabirine Covid-19 küresel salgını sürecini ve salgın şartlarında uyulması gerekenleri anlattı. KÜRESEL SALGIN [&hellip]

Tabip Odası Başkanı Dr. Alev Türe, Covid-19 küresel salgınında tek kurtuluşun net olarak aşılanma olduğunu söyledi. Dr. Türe, hijyen kurallarına uyma, sosyal mesafe ve maske kullanımının da hayat gerçeği olduğunun altını çizdi

Afyonkarahisar Tabip Odası Başkanı Dr. Alev Türe, Kocatepe Gazetesi muhabirine Covid-19 küresel salgını sürecini ve salgın şartlarında uyulması gerekenleri anlattı.
KÜRESEL SALGIN HEPİMİZ İÇİN HALA ÇOK CİDDİ BİR SORUN
Burcu Aydın: Vaka atışı ile devam eden Covid-19 küresel salgınına yönelik neler söylersiniz?
Alev Türe: Ramazan ayı öncesi 1 Mart 2021 tarihi itibariyle kontrollü normalleşme sürecini hep birlikte yaşadık. Bu minvalde okulların, kafelerin açılmasıyla bir normalleşme sürecine girmiştik. Ama ilimizde dahil bölgeler arası renk kodlarında ciddi düzeyde bir değişme oldu. Bir çok turuncu renkte olan il kırmızıya dönüştü. Malum olduğu üzere Karadeniz bölgesinde ciddi bir artış sözkonusu oldu. O bölgeye özel bir çalışma yürütülüyor. Şu anda İngiltere, Brezilya, Güney Afrika varyantları var. Ama bu süreçte bir Türk varyantı da gelişmiş olabilir. Bununla ilgili yoğun çalışmalar var. Küresel salgın hepimiz için hala çok ciddi bir sorun ve sıkıntı olarak devam etmektedir.
AŞI SADECE HASTALIĞIN
HAFİF GEÇMESİNİ SAĞLAR
Burcu Aydın: Aşı tatrışmalarında vaka durumlarına ilişkin değerlendirmeniz nedir?
Alev Türe: Şunu söyleyebilirim hem kendi gözlemlerim hem de medyadan da takip edildiği üzere, ilde ki takiplerimizde göstermektedir ki; Aşılanmış kişilerde ciddi anlamda hastanın yaşı yüksek dahi olsa hastalık daha hafif seyrediyor. Bunu hekim arkadaşlarımla da konuşuyoruz. Bu haber güzeldir. Ama insanlarda şöyle ortak bir algı var. ‘Aşı bizi hastalığa yakalandırmayacak.’ Hayır, böyle birşey yok. Bizler sürekli tekrarlıyoruz; El hijyenimizi, maskemizi, sosyal mesafemizi koruyalım. Aşı hastalığı daha hafif geçimemizi, hastalığın daha hafif seyretmesini sağlıyor. Tabii ki yine farklı patolojileri, yandaş hastalıkları olan kişilerde hastalığın seyri çok daha farklı olabilir.
SALGINA GÖSTERİLEN DİKKAT BAŞKA HASTALIKLARA KARŞI DA KORUMA GELİŞTİRDİ
Burcu Aydın: Covid-19 küresel salgını noktalansa bile uzmanlar başka salgınların kapıda olabileceğinden söz ediyor. Sosyal, mesafe, hijyen ve hatta maske kullanımının hayat zorunluluğu olarak kanıksanması gerekmiyor mu?
Alev Türe: Kesinlikle. Şu dönemde gördüğümüz, ağzı burnu akan, hapşıran, başı ağrıyan, okullarda çocuklar arasında devamlı birbirine bulaşan üst solunum yolu enfeksiyonu olsun, gribal enfeksiyonlar olsun, influenza vakaları olsun bunlar ciddi anlamda düştü. Yaşlı anne ve babalarımıza bile mikrobu taşıyan bizlermişiz. Artık onlarında öksürükleri olmuyor, burunları akmıyor, hapşırmıyorlar. Çünkü bu özen ve dikkat beraberinde başka hastalıklara karşı da kendimizi korumayı geliştirmiş oldu. Söylediğnizde çok haklısınız Biz Allah’tan Türk insanı olarak belli gelenekleri uygulayan, hijyen kuralları oturmuş insanlarız. Dolayısıyla bu süreç bizim için çok zor olmadı. Bizler her zaman yemek öncesi ve sonrası ellerini yıkayan insanlarız. Temizlik gerektiren bir işe başlamadan ellerini yıkamaya özen gösteren kişileriz. Bizler el hijyeni konusunda son derece hassasız. İkramlarımıza önce kolanya vermekle başlarız. Bunlarda özenli bir toplumuz. Ama artık görüyoruz ki maskeyi daha sık kullanacağız.
ÖNEMLİ SAĞLIK SORUNLARI ÖTELENMEMELİ
Burcu Aydın: Uzun yıllar kamuda idarecilik yapan bir hekim olarak tecrübelerinizi özel sektörde hizmete dönüştürdünüz. Küresel salgında Afyonkarahisar özelinde sağlık anlamında gözden kaçırılan, ihmal edilen bir durum tespitiniz var mı?
Alev Türe: Güzel bir soru. Sağlığın tanımı; Bedensel ve ruhsal olarak bedenin tam bir iyilik halidir. Dönem olarak hem Covid-19 salgını hem ekonomik problemler, sosyo-kültürel problemler, eğitim sisteminin aksaması, sosyalleşen bir tür olmamıza rağmen sosyalleşememek ister istemez hepimizde bir tükenmişlik sendromuna yol açtı. Bir umutsuzluk haliyle bir deprasyon haline neden oldu. İster istemez bunların yansımaları da olmaktadır. İnsanlar zaten çağımız gereği tahammülsüz, gergin. İster istemez mutsuzluk tablosu ortaya çıkmaktadır. Bunu fark edip ‘Ben böyle olmamalıyım.’ diyerek hekime gidip profesyonel destek alanlar var. Bir de ciddi sağlık problemleri olup da bunu Covid-19 salgını nedeniyle öteleyen insanlar var. Doğrusu şu; Öncelikler sıralamasını belirlemek lazımdır. Bakın hastanelerde, sağlık kuruluşlarında kimse Covid-19’a yakalanmıyor. İnsanlar bu virüsü sosyal çevrelerinden alıyorlar. Düğüne, cenayeze gidiliyor. Topluluk halinde birarada olunduğunda virüs yayılıyor. Hastanelerde el dezenfektanına çok dikkat ediliyor. Maskeler çıkartılmıyor. İnsanlar yemek yiyeceklerinde bile bunu sosyal mesafeye uyarak yapıyorlar. Ama bu sözünü ettiklerim ev ortamlarında ve dışarıda yapılmıyor. Önemli sağlık problemleri kesinlikle ötelenmemelidir. Mesela kişinin ciddi bir böbrek taşı sıkıntısı varsa böbreğini çürütüp kaybedecek noktaya gelmemesi gerekir. Ya da kalp damar sağlığıyla ilgili aynı şekilde dikkatli hareket etmek zorunludur. Durumu geriye dönülmez hasarlar oluşturup tedavinin işe yaramayacağı bir hale dönüştürmemek gerek. Kişi süreci uzatmadan bir an önce gelip tedavisini olmalıdır.
DOĞAL BAĞIŞIKLANMA VE AŞILAMA YÜZDE 70’E ULAŞIRSA BİR OH DİYEBİLİRİZ
Burcu Aydın: Küresel salgın öncesi Afyonkarahisar Tabip Odası bireysel ve toplum sağlığına yönelik bilgilendiren, bilinçlendiren eğitim aktiviteleri yapıyordu. Gelecekte eski günlere dönüş olacak mı?
Alev Türe: Tabii ki bunu bizlerde çok yürekten istiyoruz. Siz o günlere tanık oldunuz. Tabip Odalarında nadirdir fiziki mekânı kendine ait olan nadir odalardan bir tanesi de Afyonkarahisar Tabip Odası’dır. Şehir merkezinde ulaşımı kolay, güzel bir manzaraya sahip bir Oda binamız var. Ama maalesef pandemi dolayısıyla bu güzel mekândan da çok faydalanamıyoruz. İnşallah pandemi koşulları değiştiğinde kafamızda çok güzel planlarımız var. Eğitim adına da bilimsel faaliyetler adına da sosyal etkinlikler adına da. Bunları gerçekleştirmek istiyoruz. Ama bunun için Türkiye nüfusunun yüzde 70’nin aşılanması veya bir şekilde bu hastalığı geçirmesi gerekiyor. Doğal bağışıklanma artı aşı bu seviyelere ulaşırsa sanırım hepimiz bir oh diyebiliriz diye düşünüyorum.
TEK KURTULUŞ ÇARESİ AŞIDIR
Burcu Aydın: Covid-19 aşı muhaliflerine karşı vereceğiniz mesaj nedir?
Alev Türe: Aşıya karşı gereksiz bir muhalefet var. Hem de çok gereksiz bir muhalefet. Bizler pozitif bilime inanan insanlarız ve pozitif bilimin eğitimini almış insanlarız. Bizim elimizde şu anda aşı gibi bir nimet var. Geçmişe dönüp bakıldığında birçok hastalığın ortadan kaldırılmasında en büyük etmeni aşıdır. Bugün kızamık, kızıl, kızamıkcık, kabakulak, tifo, dizanteri yoksa sebebi aşıdır. Aşılamalarla dünya çapında küresel salgın denilen pandemiler atlatıldı. Diyorum ki; Bu hastalıktan kurtuluşumuzun tek çaresi aşılanmadır. Aşı karşıtlarının önerileri nedir? Eğer bir şeye karşı çıkıyorsanız alternatif üretmeniz gerekir. Birçok değerli bilim insanımızı bu süreçte kaybettik. Kolay yetişen insanlar değillerdi. Duayen hekimlerimizi kaybettik. Bizler artık çok yorulduk. Sağlık çalışanları gerçekten ciddi anlamda yıprandı. Tam biraz işler yoluna giriyor salgında yeni bir pik oluyor. Bizler artık rahatça evlerimize gitmek, evlatlarımıza, anamıza, babamıza sarılmak istiyoruz. O yüzden aşı karşıtlarına halkımızın itibar etmemeleri gerekiyor. Net bizim kurtuluşumuz aşıdır. Bu vesile ile sağlık çalışanı tüm arkadaşlarıma minnetlerimi sunuyorum. Gerçekten herkes özveri ile çalıştı. Kimse görevinden kaçmadı, kendim hasta olurum demedi. Çok fazla kayıplarımız oldu. Onları da saygı ve minnetle anıyoruz. Biz diyoruz ki artık bizi biraz dinlendirin. Bizler rutinimize dönmek istiyoruz. Rutinin yanında ayrıca Covid-19’la uğraşmak istemiyoruz. Zaten rutinimiz de yeterince zor ve ağırken birde salgın pikleri yükü daha da ağırlaştırıyor. Halkımızdan bu konuda duyarlılık göstermelerini bekliyoruz.
>> Burcu AYDIN’ın Özel Röportajı

Bakmadan Geçme