Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Sezer Küçükkurt
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Nereden nereye – Kocatepe Gazetesi

Sezer Küçükkurt 9 Aralık 2010 Perşembe 02:00:00
  Türkiye’nin doğusunu batısına, kuzeyini güneyine bağlayan, hem hava, hem kara ve hem de demiryolu açısından tüm yolların kesiştiği noktada bulunan Afyonkarahisar’da senelerce hep vitrin bozukluğundan şikayet edildi.
Çevreyolu yapılmadan önce karayollarının şehir geçişinde bulunan güzergahlar, bataklık, göbele, çamur deryası, pejmürde bir halde idi. Koku saçan Akarçay’ın yanından geçerken insanlar burunlarını tutuyorlardı. Pek çok güzergahımız bir gidiş, bir geliş şeridi olmak üzere iki şeritli yol idi. Çevre yolu yapıldıktan sonra şehrin imajına biraz can geldi. Yollar genişledi, yapılaşma çevreyolu kenarına yönelince bataklık, göbele, çöplük arazilerden kurtulur gibi olduk.
Hele bir otogarımız vardı ki, dillere destan. Afyonkarahisar Belediyesi’nin mülkiyetindeki eski otogar bina olarak ekonomik ömrünü tamamlamış, karanlık, bakımsız bir hal almıştı. Çevreyoluyla birlikte otobüslerin geçiş yolundan da uzak kalan eski otogar başta hemşehrilerimiz olmak üzere yolu düşen hemen hemen her vatandaş tarafından, “kalitesiz mal ve berduş yatağı” olarak mimlenmişti.
Otobüslerin otogara girmekten çekindiği, içindeki esnafların tezgaha koydukları ürünleri günlerce satmak için beklediği, herkesin şikayet eder hale geldiği ve Belediye’nin de “adam olmaz” gerekçesiyle gözden çıkardığı eski otogarda bıçak kemiğe dayandığında Belediye kiracısı olan esnaflar “ne yaparız” diye düşünmeye başladılar.
Afyonkarahisar’da bir araya gelmeleri en son ihtimal dahilinde hesaplanan otogar esnafı bu arayış içerisindeyken “Ya bir araya geleceğiz, ya da bu defteri düreceğiz” sonucuna varıldı. “Nasıl olacak bu iş” diye düşünülürken, Belediye’den “çık” emri alan otogar esnafı yıllardır otogarda acente işleten Kadir Altınkaya’nın çağrısına kulak verdi. Hem bilgi birikimleri, hem kişisel becerilerini hem de sermayalereni ortaya koyan otogar esnafı AFTAŞ adı altında şirketleşerek, yola koyuldu. Bu bahsettiklerimiz söylerken kolay gelse de, bir araya gelenlerin senelerdir piyasanın en kıyıcı rekabeti içinde olan, zaman zaman rekabeti bilek gücüne dayandıran kişileri olduğu düşünüldüğünde birlikteliğin zorluğu belki anlaşılabilir.
Zor süreç AFTAŞ ortakları ile Yönetim Kurulu Başkanı Kadir Altınkaya’nın gönül birliğinde aşıldı. Bu sürecin aşılmasında Altınkaya’nın bilgi birikiminin yanı sına otogar esnafı üzerindeki “güvenilir” intibaını senelerdir korumasının ve diğer ortakların da şahsi hırslarından arınmalarının etkisi büyük oldu.
Yeni otogarın nereye yapılacağıyla ilgili tartışmalar sonrasında mülkiyeti DSİ’ye ait olan ve depo olarak kullanılan bugünkü yerde karar kılındı. Bürokratik engeller Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun destekleriyle aşıldı. Aylarca süren araştırmanın ardından yine aylarca süren projelendirme çalışmalarını takiben trilyonları bulan yatırımla yeni otogarın inşaatına başlandı.
Tüm bu sürecin sonunda Afyonkarahisar bugün herkesin tam puan verdiği AFTAŞ otogarına kavuştu.
Bugün Afyonkarahisar’ın simgesi hakiki manda kaymağı da, Afyonkarahisar’ın sucuğu da, kaymaklı lokumu da otogarda güvenle satılıyor. Öyle ki “garajdan yiyecek mi alınır” denilen günlerden bugün özellikle alış veriş yapmak için otogara gidilen günlere geldik. Afyonkarahisar’a has ürünlerin hak ettiği gibi üretilip satıldığı otogar ferah mekanı, temizliği, saygılı personeli ile bambaşka bir imaj ortaya koyuyor. Servis sıkıntısının haricinde otogar hizmetiyle ilgili bizim işittiğimiz bir sıkıntı olmadı. Servis sıkıntısını çözmek için de alternatif yollar arandığı biliniyor.
Keşke “nereden nereye” içerikli eski otogar ile bugünkünü kıyaslayan bir çalışma yapılabilse de aşılan mesafe ortaya konabilse.
Vatandaş şehre ulaşım konusunda sıkıntılı olsa da genel manada bakıldığında Afyonkarahisar’ın vitrini olan otogar şehrin imajına büyük katkı sağlıyor. Kalan pürüzlerin aşılması için de herhalde zaman gerekiyor.

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER