- Haberler
- Hayatın İçinden
- Nemrut Dağı'nın Gizemi Nedir?
Nemrut Dağı'nın Gizemi Nedir?
Geçmişten günümüze kadar gizemini koruyan Nemrut Dağı, birçok iddia ve efsanenin merkezi olmuştur. 'Uzaylıların gizli üssü' olduğu iddiasında bulunulan Nemrut Dağı, Adıyaman'ın Kahta ilçesinde bulunur. Peki, Nemrut Dağı'nın gizemi nedir? İşte detaylar…
2 bin 150 metre yüksekliğinde 13 bin 827 hektarlık yüz ölçümüne sahip Nemrut Dağı, Adıyaman’ın Kahta İlçesinde bulunuyor. Dünyanın 8’inci harikası olarak nitelendirilen Nemrut Dağı, heykelleri ve kitabeleri ile UNESCO Dünya Kültür Mirası’nda yer alıyor. Nemrut Dağı Milli Parkı, Kahta İlçesi’nde Adıyaman İl Sınırları içinde yer almaktadır. Nemrut Dağı’nda Kommagene Kralı’na ait Tümülüs ve kutsal alanlar, Milli Park’ın ana özelliğini teşkil etmektedir. Fırat Nehri geçitlerine hakim tepe üzerinde bulunan Tümülüs 2 bin 150 metre yüksekliğindedir.
Nemrut’un hikayesi oldukça eski zamanlara dayanmaktadır. Kommagene Krallığı, Mithridathes Kalinikos tarafından M.Ö. 162 yılında bağımsız bir devlet olarak kurulmuştur. Persler, Makedonlar ve çevredeki diğer toplulukları bir araya getiren Mithridathes, kurduğu bu devletin adını Grekçe “Genler Topluluğu” adı verilen “Kommagene” olarak koymuştur. M.Ö. 62 yılında pek çok Yunan ve Pers tanrısının heykelini de yaptıran Kral I. Antiochos dağın tepesine kendi mezar ve tapınağını yaptırmıştır.
NEMRUT DAĞININ EFSANESİ
Nemrut Dağı, tarih boyunca gizemini koruyan bir miras olarak dikkat çekiyor. Tarihi eserleri, devasa heykelleri ve krallara ait olduğu düşünülen yapılarıyla dünya çapında ilgi gören dağ, aynı zamanda efsaneleriyle de konuşulmaya devam ediyor.
Nemrut Dağı’nda, Kommagene Krallığı’nın hükümdarı I. Antiochos’un mezarının bulunduğuna inanılıyor. Ancak yapılan arkeolojik çalışmalara rağmen, kralın mezarı ve dağın altındaki gizemli tüneller henüz gün yüzüne çıkarılabilmiş değil. Bu durum, Nemrut Dağı’nı gizemli bir bölge haline getirmeye devam ediyor.
Nemrut Dağı’nın sadece tarihi değil, aynı zamanda efsaneleri de bölgeye ayrı bir değer katıyor. Rivayete göre, bin yaşına kadar yaşayan bir kralın, en değerli varlığı olan beş yüz yaşındaki oğlu, Van Gölü kıyısına yaptığı bir yolculuk sırasında göle düşerek hayatını kaybeder. Bu olay, kralı derinden etkiler ve onu kedere sürükler. Kralın üzüntüsü, onu hasta eder ve bir süre sonra yatağa düşmesine neden olur. Son anlarında güçlükle doğrulan kral, Nemrut Dağı’na dönerek feryat eder: "Benim oğlum yaşı beş yüz yaş. Hele ham tıraş. Bilseydim dünyada ölüm var. Koymazdım taş üstünde baş” diyerek haykırmış. Kralın feryadı, dağın taşlarına çarparak yankılanır. Bu büyük acıya dayanamayan kral, kısa süre sonra hayatını kaybeder. Rivayete göre, volkanik bir dağ olan Nemrut, bu acı olayın ardından son kez büyük bir patlama yaşar. Bu patlamadan sonra bir daha faaliyete geçmeyen dağın, kral ve oğlunun yasını tuttuğuna inanılır.
Bakmadan Geçme





