• Haberler
  • Genel
  • 'Nefis putların anasıdır' – Kocatepe Gazetesi

'Nefis putların anasıdır' – Kocatepe Gazetesi

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Devlet Konservatuvarı tarafından M. Rıza Çerçel Kültür Merkezinde düzenlenen 'İhvan-ı Musiki' toplantısı saz ve söz buluşmasına sahne oldu. Konuşmacı Doç. Dr. İ. Hakkı Nakilcioğlu Mevlana terbiyesinden örnekler sundu Konservatuvar Müdürü Doç. Dr. Uğur Türkmen'in organizasyonuyla, AKÜ Afyon Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Türker Göksel'in moderatörlüğünde gerçekleştirilen müzik ve sohbet akşamlarının yeni dönem [&hellip]

“Nefis putların anasıdır”

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Devlet Konservatuvarı tarafından M. Rıza Çerçel Kültür Merkezinde düzenlenen “İhvan-ı Musiki” toplantısı saz ve söz buluşmasına sahne oldu. Konuşmacı Doç. Dr. İ. Hakkı Nakilcioğlu Mevlana terbiyesinden örnekler sundu

Konservatuvar Müdürü Doç. Dr. Uğur Türkmen’in organizasyonuyla, AKÜ Afyon Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Türker Göksel’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen müzik ve sohbet akşamlarının yeni dönem ikinci toplantısı ilgi ve beğeniyle izlendi.
AKÜ Güzel Sanatlar Fakültesi İletişim Tasarımı ve Grafik Bölümü Başkanı Doç. Dr. İsmail Hakkı Nakilcioğlu’nun konuşmacı olarak yer aldığı programda AKÜ Devlet Konservatuvarı Öğretim Görevlisi ve ney sanatçısı Ömer Bildik, Öğretim Görevlisi ve ut sanatçısı Yavuz Tutuş ile kanun sanatçısı Kenan Savaş, klasik Türk musikisinin seçkin eserlerini icra ederek izleyicilere unutulmaz bir akşam yaşattılar.
GENİŞ KATILIMLA GERÇEKLEŞTİ
AKÜ İdari ve Mali İşler Daire Başkanı İhsan Ceran ile birlikte AKÜ öğretim elemanları ve öğrencilerinin yanı sıra işadamı Kadir Altınkaya, Anadolu Genç İnovasyon Derneği Başkanı ve Kanal 3 Genç Vizyon TV Program yapımcısı Lütfi Öztaylan ile Derneğin İnovasyon Ar-Ge Koordinatörü Hasan Basri İpek ve AKSAM Türk Müziği Topluluğu koro üyeleri ile sanatseverlerin katıldığı program geç saatlere kadar devam etti.
Söz ve müziğin bir arada iç içe sunulduğu İhvan-ı Musiki programında “Mevlevîlik’te Enfüsî (İçsel) İletişim” konulu bir sunum gerçekleştiren Doç. Dr. İsmail Hakkı Nakilcioğlu, Mevlâna Celâleddin-i Rûmî’nin eserlerinden örnekler vererek insanın kendi kendisiyle iletişimini anlattı.
Büyük Türk mutasavvıfı Mevlâna’nın şiir ve edebiyatta olduğu kadar iletişim alanında da büyük bir üstat olduğunu belirterek konuşmasına başlayan Doç. Dr. Nakilcioğlu, onun “Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilir” sözünü örnek olarak gösterdi.
Mahir bir iletişim uzmanı olan Mevlâna’nın en derin inanç ve tasavvuf konularını bile hayatın içinden çeşitli misallerle halkın anlayabileceği düzeye indirerek anlatma başarısını gösterdiğine işaret eden Nakilcioğlu, tasavvufta “nefis” kavramının insanı genellikle yanlış yollara sevk eden arzu ve istekler şeklinde yorumlandığını belirterek şunları söyledi:
MEVLANA’NIN NEFİS TERBİYESİ
“Nefsin çoğulu enfüstür. Enfüsi iletişim denildiğinde kişinin; kendi ihtiyaçlarının, değerlerinin, tutum, davranış ve yeteneklerinin farkına varması, düşündüklerini ve hissettiklerini kavramaya çalışması anlaşılır. Bir başka deyişle, enfüsi iletişim, kişinin kendisini hesaba çekmesidir.
Mevlevîlik öğretisinde nefisle ilgili çok çarpıcı mesajlar vardır. Mevlâna der ki: “Nefis putların anasıdır. İnsanların yaptıkları put yılan ise nefis ejderhadır. İnsanların elleriyle yaptıkları putlar kırılır, yok edilir, ama nefis her dâim kıvılcım üretmeye hazır bir çakmak gibidir. Ey Hak yolcusu! Gerçeği öğrenmek istiyorsan bil ki, Mûsâ da, Firavun da ölmediler; bugün senin içinde yaşıyorlar, senin varlığına gizlenmişler, senin gönlünde savaşlarına devam ediyorlar!”
Nefisle mücadelenin ömür boyu devam edecek zorlu bir süreç olduğuna işaret eden Doç. Dr. Nakilcioğlu, Mevlevîlik’te nefis eğitimine ilişkin dokuz aşama bulunduğunu kaydederek bu aşamaları şöyle sıraladı:
1. Nefse uymama, 2. Çocukluktan kurtulma ,3. Nefsi zorlama, 4. Nefsi öldürme, 5. İradeyi sağlamlaştırma, 6. Sabırlı olma, 7. Benlikten kurtulma, 8. Özeleştiride bulunma, 9. Manevî güç kazanma
ZİKİR, SABIR VE ŞÜKÜR
Tasavvuftaki üç temel ilkenin zikir, sabır ve şükür olduğunu hatırlatan Nakilcioğlu, eserlerinin büyük bölümünde Mevlâna’nın insanı insan yapan değerler üzerinde durduğuna değinerek şöyle konuştu:
“Mevleviliğin temel kurallarından başlıcaları şunlardır:
– Maddi ve manevi bakımdan temiz olmak.
– Aklı iyi kullanmak, hikmet sahibi olmak.
– İçini her zaman temiz tutmak.
– Alçakgönüllü, sabırlı, güler yüzlü ve nazik olmak.
Semavi kitapların birleştiği ortak nokta, insanın son derece değerli bir varlık olarak yaratıldığıdır. Mevlâna insana hitabında der ki: “Sen su değilsin, toprak değilsin, başka bir şeysin sen… Balçık dünyanın dışındasın, Hak yolunun yolcususun sen. Ancak zavallı insan, kendisini hakkıyla tanıyamadı, bilemedi. Fazîlet makamından geldi, lâkin noksan âlemine düştü. Ey Tanrı kitabının nüshası insanoğlu! Sen, kâinâtı yaratan Hakk’ın güzelliğinin bir aynasısın! Canında bir can var, o canı ara.”
MEVLEVİLİK OLUMSUZLUKLARI TÖRPÜLER
Konuşmasında insanla ilgili temel kavramlara da temas eden Nakilcioğlu, dünya, sevgi, gönül, bilgi, akıl, irade, ölüm gibi kavramlar hakkında Mevlâna’nın veciz sözlerinden örnekler sundu ve insandaki büyüklenme, hırs, tamah, kin besleme, öfke, şehvet, haset gibi olumsuzlukların Mevlevî kültüründe sürekli olarak törpülenmeye çalışıldığını ifade etti.
Başlı başına bir eğitim kurumu olan Mevlevîlik’te insanın sahip olması gereken özelliklere de dikkat çeken Nakilcioğlu, şöyle devam etti:
“Mevlevîliğin temel amacı, kâmil insan yetiştirmektir. Bu alanda örnek alınacak model kişi ise kâmil insanların en kâmili, insanlığın iftihar tablosu Hz. Muhammed Mustafa’dır (sas). Mevlâna o yüce insan için der ki: ‘O olmasaydı gökyüzü olmazdı, dönmezdi, nurlanmazdı, meleklere yurt kesilmezdi. Kervanbaşımız, dünyanın övündüğü Mustafa’dır bizim.’
Kâmil insan olmanın yolu ise Allah’a yönelmek, O’na gerçek kul olmak, teslimiyette bulunmak, kimseyi incitmemek ve kimseden incinmemek, edep ve ahlâk sahibi olmak, iyi huylu olmak, ibadetten geri durmamaktır. Mevlâna’ya göre mutluluk sırrı, merhem ve mum gibi olmaktır, iğne gibi olmamaktır.”
MEVLÂNÂ’NIN VASİYETİ
Ölümünden önce Mevlâna’nın söylediği son sözlerin, gerçekte insanın ve insanlığın kurtuluşu için vazgeçilmez bir reçete niteliğinde olduğunu belirten Doç. Dr. Nakilcioğlu konuşmasını şöyle tamamladı:
“Psikolojik ve sosyal bunalımlar içinde yüzen insanoğlu, Mevlâna’nın vasiyetini dikkatlice okuyup uyguladığında hem içsel hem de toplumsal iletişimin formülünü bulacak, üstelik her iki dünyada da gerçek huzura ve kurtuluşa kavuşacaktır. Şu veciz sözlere lütfen çok iyi kulak verelim:
“Size, gizlide ve açıkta Allah’tan korkmayı, az yemeyi, az uyumayı, az konuşmayı, isyan ve günahları terk etmeyi, oruç tutmayı, namaza devam etmeyi, şehvetten hep uzak kalmayı, bütün yaratıklardan gelen cefaya tahammüllü olmayı, aptal ve cahillerle oturmamayı, güzel davranışlı ve olgun kişilerle birlikte bulunmayı vasiyet ediyorum. İnsanların en hayırlısı, insanlara yararı olandır. Sözün en hayırlısı da az ve anlaşılır olandır.” (Kocatepe Haber Merkezi)

Bakmadan Geçme