Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Sezer Küçükkurt

NE GÜNLERE KALDIK?

İnsanoğlu, tarihinin zor dönemlerinden birisini yaşıyor günümüzde. Korona denilen illet dünyayı ve insanlığı derinden sarsıyor.
Şu birkaç ay içerisinde önce depremlerle sarsıldık. Onlarca insanımızı enkaz altında kaybettik. Uçak kazasına üzüldük. Ardı ardına gelen şehitlerimizle yüreklerimiz yangın yeri oldu. Ve son olarak dünyayı sarsan korona virüsü ile belki tarihinde örneğine ender rastlanan günlerden geçiyoruz.
Çekirgelerin dünya genelindeki hareketlerini görüyoruz, izliyoruz. Dünden itibaren Umman’ın cadde ve sokaklarını karıncalar istila etmiş. Ahir zaman mıdır bilinmez!…
Camiler boşaldı. Duruşmalar erteleniyor. Eğlence mekanları kapatıldı. Günlük yaşam durma noktasına doğru ilerliyor. Ticaret hayatı derinden sarsıldı. Sarsıntının devam edeceği öngörülüyor. İnsanların sağlığı ve psikolojisini anlatmaya gerek yok. Bir kısım aşırı endişeli… Bir kısım ise son derece rahat. Hangisi doğru, tartışılır…
Millet kendini kırlara bayırlara attı. Mümkün olsa herkes bir mağara bulup yaşayacak!
Camiler cemaatsiz, maçlar seyircisiz, okullar öğrencisiz, Meclis ve hastaneler ziyaretçisiz, AVM’ler müşterisiz, evler misafirsiz kaldı… Sokaklar, caddeler yavaş yavaş boşalıyor.
Bu işin sonu nereye varır belli değil…
***
Hani Mehmet Akif Ersoy merhum 1913 yılındaki manzaraya bakarak söylemiş ya… A’raf Suresi’nin 155’inci ayetini, “İçimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden, bizi helâk eder misin, Allah’ım?” ilahi kelamını yazarak başladığı şiirinde;
“Yâ Râb, bu uğursuz gecenin yok mu sabâhı?
Mahşerde mi bîçârelerin, yoksa felâhı!
Nûr istiyoruz… Sen bize yangın veriyorsun!
‘Yandık! ‘diyoruz… Boğmaya kan gönderiyorsun!”
dediği gibi… Akif gibiyiz biz de… İsyan yok… “Biliyoruz helak etmezsin” diyoruz Malik-ül Mülk’e…
***
İlimiz özelinde duruma göz atacak olursak önlemler ardı ardına açıklanıyor.
Korona yetmiyormuş gibi, “Şap” karantinası da başladı. Afyonkarahisar merkezde bulunan köylerde hayvan sirkülasyonu durduruldu ve hayvan pazarları kapatıldı.
Vali Mustafa Tutulmaz başkanlığında Pazar günü İl Hıfzıssıhha Kurulu toplandı. Pazar günü olmasına rağmen ilgili tüm kurumlar toplantıda hazırdı. Ve birbirinden önemli kararlar alındı. Bu kararları gazeteniz Kocatepe’den okudunuz.
Bu toplantıda daha radikal tedbirler de gündeme geldi. Örneğin semt pazarlarındaki yoğunluk göz önüne alınarak Pazar yerlerinin kapatılması fikri değerlendirildi. Sonuçta; Pazar yerleri kapatılınca insanların marketlere, yani kapalı alanlara hücum edecekleri değerlendirilerek bu fikirden vaz geçildi. Hiç olmazsa Pazar yerleri açık hava, virüs riski kapalı alanlara oranla daha az olduğu için “pazarlara devam” kararı alındı.
Umreden dönenlerle ilgili derinlemesine değerlendirmede bulunuldu. Ankara ve Konya’da umrecilerin karantinaya alınmasıyla ilgili tedbirlerin ilimizde de uygulanıp uygulanamayacağı değerlendirildi. Çevre illerin yöneticileri ile görüş alışverişinde bulunuldu. Mesela Afyonkarahisar’a dönüş yapan umreci sayısı 60-70 iken Kütahya’ya bir günde 150’den fazla umrecinin dönüş yaptığı ortaya konuldu.
Umreden dönüp evine giden insanların tek tek toplanıp karantinaya alınmasının hem hoş olmayacağı, hem de toplumda infiale yol açacağı gerekçesiyle umrecilerin kendi evlerinde sıkı kontrolde tutulması kararlaştırıldı.
Bu günden sonrasında Türkiye’ye giriş yapan tüm umreciler yurda giriş yaptıkları illerde karantinaya alınacaklar. Daha önceden evlerine dönenlerin de kontrolleri sıkı bir şekilde yapılacak. Umuyoruz ki bu noktada hem umreden dönen müminler, hem de konuyu takiple sorumlu olan ilgililer hassas davranırlar. O kadar tedbir alınmışken buradan verilecek küçük bir açık tüm tedbirleri boşa düşürebilir çünkü. Allah korusun.
***
Bir dostumuz konuyu başka bir yerinden ele aldı. “Hele bir düşün, şu yaşananlar koalisyon hükümetleri döneminde, ülkede siyasi istikrarın sağlanamadığı günlerde yaşansaydı halimiz nice olurdu?” dedi.
Biz düşündük… Karşımıza kapkara bir tablo çıktı.
Yüce Türk Devleti’nin onca belaya, onca saldırıya karşı, ulu bir çınar gibi dimdik durduğuna şükrettik. Bu ulu çınara güç veren, kuvvet katan, katkı sağlayan herkese de dua ettik. Allah razı olsun.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti