'Ne değişte de İsrail'le yakınlaşıyoruz?'

. 31 Mayıs 2010 tarihinde Mavi Marmara olayı denizde vurulduğumuz anda bitmedi.. Mavi Marmara olarak yola çıktığımızda kardeşlerimizin olan sıkıntıları bugünde var.. Hiçbirimizin duracak bir dakikası yok.. Bu sene yola çıkacak gemide sadece bayanlar olurken, Türkiye'den bir kişi katılacak.. Türkiye bile hala özgürlük mücadelesi veriyor.. Ne değişti de bazı bürokratlar şu anda İsrail ile Türkiye'nin [&hellip]

. 31 Mayıs 2010 tarihinde Mavi Marmara olayı denizde vurulduğumuz anda bitmedi.
. Mavi Marmara olarak yola çıktığımızda kardeşlerimizin olan sıkıntıları bugünde var.
. Hiçbirimizin duracak bir dakikası yok.
. Bu sene yola çıkacak gemide sadece bayanlar olurken, Türkiye’den bir kişi katılacak.
. Türkiye bile hala özgürlük mücadelesi veriyor.
. Ne değişti de bazı bürokratlar şu anda İsrail ile Türkiye’nin arasını düzeltme derdindeler?
. Cumhurbaşkanımız, “Söz sahibi şehit yakınları” dedi.
.  Mavi Marmara bizim için bir milattır.
. Türkiye’de ki paralel yapı her meselede, her adımda önümüzü çıktı.
. Paralel yapı Mavi Marmara vurulduğunda, ‘Otoriteden izin alsalardı’ dedi. Senin otoriten İsrail biz otorite olarak Allah’ı tanıyoruz.
. Gazze de bizim senden öğreneceğimiz hiçbir şey yok.
. Çanakkale dünyanın her yerinden gelen ümmetin kardeşler olarak şehit olduğu bir topraktır.
. Kardeşlerimiz Çanakkale düşmesin diye toprağa düştü. Bugün biz Filistin’i bırakabilir miyiz?
. Biz bu coğrafyanın tamamının hamisi olmalıyız.
. Biz ne Şam’ı, ne Gazze’yi ne de Kudüs’ü bırakabiliriz.
. Filistin’de çok kıymetli bir şey daha var. O da ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’dır
.  Mescid-i Aksa’da ki huzursuzluk dünyanın her yerinde görülebilir.

Mavi Marmara Derneği Başkanı İsmail Yılmaz, Afyonkarahisar’da “Mavi Marmara Özgür Kudüs” isimli konferans verdi. Konferans programı Afyonkarahisar Belediyesi Evlendirme Dairesi’nde gerçekleşti.
MAVİ MARMARA DEVAM EDİYOR
Mavi Marmara sürecinde yaşananları ve sonrasındaki gelişmeleri anlatan İsmail Yılmaz, Mavi Marmara meselesinin Allah’ın lütfu ile bereketli şekilde devam ettiğini söyledi. Mavi Marmara’nın halen kendi sürecini devam ettirdiğini belirten Yılmaz; “Mavi Marmara süreci değişik platformlarda değişik yöntemlerle devam ediyor. 31 Mayıs 2010 tarihinde Mavi Marmara olayı denizde vurulduğumuz anda bitmedi. Hala devam ediyor. Mavi Marmara’nın niçin yola çıktığı ne elde ettiğimiz gibi sorular soruluyor. Hatta bunlar biraz manipüle edilerek ‘gittiniz de ne oldu?’ gibi sorular soruluyor. On tane insan hayatını kaybetti deniliyor. Elhamdülillah bizler Müslümanız. Bu Allah’ın bizlere büyük bir lütfu. Bizim inanç silsilemizde en temel değerlerden bir tanesi biz kendimiz için yaşamayız. Müslümanlar kendileri için yaşamazlar” dedi.
FİLİSTİN’DE ZULÜM SÜRÜYOR
Mavi Marmara Derneği Başkanı İsmail Yılmaz, Müslümanlar olarak kardeşleri için yaşadıklarını, kendileri için kardeşi olan bir başka Müslüman’ın sıkıntısını gidermek için yaşadıklarını söyledi. Bu durumu örneklendiren Yılmaz; “Biz kardeşimiz için, kardeşimizin sıkıntısı gidermek için yaşarız. Buna somut bir örnek vermek gerekirse; kişinin kendisine aldığı ayakkabı onu mutlu edebilir. Ama imkânı olmayan birine bir yetime ayakkabı aldığınızda o çocuğu üzerine o ayakkabı ile koşarken görüp mutlu olduğunu hissettiğinizde onun size vereceği mutluluk çok daha fazladır. Bizim Müslüman olarak en temel değerlerimizden bir tanesi budur. Bizim Peygamberimiz (SAV) tam da bunun üzerine hayatını yaşamıştır. Bunun üzerine bize miraslar bırakmıştır. Biz Mavi Marmara olarak yola çıktığımızda kardeşlerimizin sıkıntıları vardı. Bu sıkıntılar bugün hala devam ediyor. Filistin’de hala zulüm devam ediyor. Filistin’de kardeşlerimiz hala sıkıntı içerisinde. Son dönemde 5 yıldır maalesef buna Suriye’de eklendi. Dünyanın her yerinde kardeşlerimiz sıkıntı içerisindeler. İşin aslına bakarsak hiçbirimizin duracak bir dakikası yok” diye konuştu.
ZULME SES VERENLER
 O GEMİYDEYDİ
Müslümanların dünya coğrafyasında yaşadıkları sıkıntıların tüm Müslümanlar açısından hayati önem taşıdığını söyleyen İsmail Yılmaz, Filistin haritasının Mavi Marmara olarak niçin yola çıktıklarının kısa anlatımı olduğunu söyledi. Filistin haritasının sayfalar dolusu ansiklopedi değerinde olduğunu belirten Yılmaz; “Biz Mavi Marmara ailesi olarak, o organizasyonda ki insanlar olarak hiçbir dine, hiçbir ırka karşı bir hareket yapmadık. Mavi Marmara’nın içinde olduğu organizasyon 6 tane Avrupalı kuruluş dâhil olmak üzere ortak düzenlenmiş bir organizasyondur. Aslında orijinal adı ‘Özgürlük Filosu Organizasyonudur’ Mavi Marmara da insanlarımızın şehit olmalarıyla ismi Mavi Marmara olarak anılmaktadır. Bu organizasyonu yapan kuruluşların içerisinde Yahudi Dror Feiler’de vardı. O gemide yolcu olarak İsrail parlamentosu milletvekili vardı. Nobel ödüllü edebiyat yazarı vardı. Haklarını teslim etmek adına söylüyorum o gemi içerisinde sadece Müslümanlar yoktu. 37 ülkeden 657 civarında yolcu ile biz o yolculuğu yaptık. Yolcular içerisinde ateist, Hristiyan,  Papaz, Haham vardı. Dünyanın Filistin’de susup, görmek istemediği zulme karşı ses vermek isteyenler o gemiye binmişti. Tıpkı Hılful Fudul de Allah Resulü’nün (SAV) zalime dur demek için yaptığı çalışma gibi bir şeydir” şeklinde konuştu.
BU YILKİ GEMİDE
SADECE BAYANLAR OLACAK
Mavi Marmara olayının hangi yönüyle ele alınırsa alınsın günlerce konuşulacak meseleler olduğundan söz eden İsmail Yılmaz, o yolculuk öncesi benzer üç ayrı deneme yapıldığını kaydetti. Mavi Marmara’dan sonra da kendilerinin içinde bulundukları çalışmaların sürdüğünü ifade eden Yılmaz; “Bir yıl sonra gemilerimiz Yunanistan’dan çıkmaya kalktı. Yunan askeri 14 gemiyi Mavi Marmara vurulduktan bir sene sonra durdurdu. Mavi Marmara içinde yoktu. Çünkü koalisyon ortaklarımız Siyonistlerin ‘Türkiye ile İsrail arasında sorunmuş gibi gösterme çabasını boşa çıkarmak istiyoruz, Mavi Marmara’yı katmayın’ dediler. Ama o konvoyda başka bir gemimiz vardı. Bu senede aynı şekilde bir gemi çıkacak. Bu geminin içerisinde sadece bayanlar olacak. Türkiye’den bir kişi katılacak. Biz mücadeleyi bırakmış değiliz devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE’DE HALA ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİNDE
Mevcut Filistin coğrafyasında Gazze’nin belli ölçüde özgür bir toprak durumunda olduğuna anlatan İsmail Yılmaz, Mavi Marmara yolculuğu öncesi kendilerinin kara konvoyu ile 230 civarında araçla, araçları bırakarak Gazze’ye ilaç ve tıbbi yardım götürdüklerini belirtti. Gemi yolculuğundan 6 ay önce Gazze’ye girdiklerini dile getiren Yılmaz; “Orada İngiltere’den gelen Milletvekili George Galloway Gazze için konuşmasında, ‘Dünyada ki tek özgür topraklardayız’ demişti. İşin doğrusu budur. Bakın Türkiye bile hala özgürlük mücadelesi veriyor. Bize kurtuluş savaşını kazandık bitti diye anlatıyorlar ya işin aslı öyle değil. Biz hala özgürlük savaşı veriyoruz. Bütün İslam coğrafyası 1. Dünya Savaşı’ndan beri özgürlük savaşı veriyor. Gazze dünya da nüfusun en yoğun yaşadığı yerlerden bir tanesi. Açık hava hapishanesi diyorduk. Furkan Doğan’ın babası açık hava hapishanesi demeyin dedi. Neden hocam diye sorduğumda, ‘Çünkü hapishane de insanların ilaç, yiyecek ve barınma ihtiyaçları karşılanır. Gazze bunlardan da mahkûm. 2009 yılında 400 çocuk basit ilaçları bulamadıkları için şehit oldular. Bu şekilde sürgüne uğramış bir Filistin var” ifadelerine yer verdi.
DEĞİŞEN NE Kİ İSRAİL TÜRKİYE ARASI DÜZELTİLİYOR?
Son bir yıldır yanlarına bıçak bırakıp ‘bize saldırdı’ dedikleri kadınları öldürdüklerini söyleyen İsmail Yılmaz, Mescid-i Aksa’nın Muhafızı olarak bilinen Şeyh Raid Salah’ın geçen hafta hapse girdiğini belirtti. Şeyh Raid Salah’ın Mavi Marmara’da yol arkadaşları arasında yer aldığını belirten Yılmaz şöyle konuştu: “Şeyh Raid Salah’tan Allah razı olsun. Filistin’de hiçbir şey değişmedi. Ne değişti de bizden bir bakan çıkıp, ‘İsrail halkı, devleti bize dosttur’ dedi. Allah rızası için aklımızı başımıza alalım. Hala Filistin’de, Gazze’de zulüm devam ediyor. Ne değişti de bazı bürokratlar şu anda İsrail ile Türkiye’nin arasını düzeltme derdine düştüler? Sizin başka işiniz yok mu? Biz oldu da İsrail ile barıştık ne olacak? Büyükelçi geldi gitti ne olacak? Bazı sevindirikler ‘Efendim İsrail doğal gazı Türkiye’ye gelecek. Türkiye üzerinden Avrupa’ya satılacak zengin olacağız’ Aklımızı başımıza alalım. O doğal gaz Filistinlilerin doğal gazı. Hırsızlar onu çalıp bizim üzerimizden Avrupa’ya satacaklar diye sevinecek değiliz. Hırsıza yardım etmenin hırsızlıktan hiçbir farkı yoktur. Türkiye’nin hiçbir maddi sorunu kalmayacak olsa bile biz buna hayır demeliyiz. Mesele çok derin ve ilginç şeyler yaşıyor.”
“SÖZ SAHİBİ ŞEHİT YAKINLARI”
Osmanlı sultanlarından merhum Abdülhamid Han’ın zekâsı ile bitmiş denilen bir devleti 33 yıl ayakta tuttuğunu hatırlatan İsmail Yılmaz, Abdülhamid Han’a Teodor Helz’in ‘Bu toprakları bize ver’ dediğinde ‘Evet veririz sorun yok. Bedeli ile alırsınız. Kanla aldık kanla veririz’ sözlerinin altını çizdi. Abdülhamid Han’ın başına gelecekleri bilmesine rağmen bu sözleri sarf edebildiğine vurgu yapan Yılmaz; “Bazen onurunuz için yaşar bazen ise onurunuz için ölürsünüz. Cennet mekân Abdülhamid Han bu sözleri ile bunu göstermiştir. Türkiye sıkıştı, Türkiye şöyle olacak diye bizim elimize bazı çikolatalar veriyorlar. Eğer biz bunları yersek hadi barışalım. Filistin’in yararına olmayacak bir anlaşmaya ne yolcular ne de şehit aileleri razı değillerdir. Her platformda bunu söylüyoruz. Allah rızası için yetkililerinde bizim düşüncelerimizi göz önüne almalarını istiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız net söylüyor inşallah da öyle olur. ‘Bu konuda söz sahibi şehit yakınlarıdır’ Kan sahipleridir diyor. İnşallah biz o sözün arkasındayız, altını çiziyoruz.”
SİYONİSTLER GAZZE’DE
HEZİMETE UĞRADI
Filistin meselesinin tüm acıları ile devam ettiğini aktaran İsmail Yılmaz, mevcut Filistin haritasının tek başına o topraklara neden yardım götürmek üzere yola çıktıklarını anlatmaya yettiğini dile getirdi. Gazze’de ki ablukanın 10 yıldır sürdüğünü ifade eden Yılmaz sözlerine şöyle devam etti: “İnsanlar ürettiklerini satamadıkları için üretmiyorlar. Siyonistler dışarıdan istedikleri kadarını almalarına izin verdiklerini söylüyorlar. Filistinliler dışarıdan aldıkları ürünler için İsraillilere haraç gibi ödemek zorunda bırakıldıkları bedel yılda 2 milyon doları geçiyor. O yolla da hırsızlık yapıyor, çalıyorlar. Elektrikleri, suları yok ama dünyanın en eğitimli toplumu. Filistinli kardeşlerime söylüyorum; Mavi Marmara bizim için bir milattır. Mavi Marmara’dan sonra Filistin artık başka boyutlar kazanmıştır. Bunu söyleyen Gazzeli kardeşlerim son dört savaştır siyonistleri o topraklara sokmuyorlar. Askeri anlamda siyonistleri rezil ediyorlar. Askeri zaferler elde ediyorlar. Plaj saldırısında sivilleri, çocukları öldürdüler. Çünkü yenilen bir İsrail yerine zalim bir İsrail’den söz edilmesini istiyorlar. Elhamdülillah İsrail Gazze’de hezimete uğradı. Mavi Marmara’nın da buna katkısı var.”
“O TOPRAKLAR BİZİM”
Kendilerinin Gazze’de ki ablukanın kalkması için yola çıktıklarını ifade eden İsmail Yılmaz, Filistin davasının Mavi Marmara ile başlamadığına dikkat çekti. Mavi Marmara meselesinin kapatılması halinde bile Filistin davasının bitmeyeceğini söyleyen Yılmaz; “Belki gemi yolcularının bir kısmı evlerinde ölü bulunur. Tıpkı TÜBİTAK mühendisleri gibi. Öldüremiyorlar ama başka şeyler yapmıyorlar da değiller. Bizim arkadaşlarımızın her fırsatta önüne çıkıyorlar. Bir eczacı arkadaşımıza 400 milyon lira ceza vergi dairesince kesildi. Eksik yapmıştır ya arkadaş böyle tesadüf olur mu? Ama o çok büyük konuştu. ‘Tazminat alırsam bir milyon alayım, bir milyonda ben koyup Gazze’ye vereceğim’ dedi. Ondan sonra cezalar gelmeye başladı. Duydunuz mu Türkiye’de paralel yapı diye bir şey var. Her meselede her adımda önümüzü çıktılar. Duydunuz mu Mavi Marmara’nın vurulduğu ilk iki gününde ‘Otoriteden izin alsalardı’ dediler. Senin otoriten İsrail biz otorite olarak Allah’ı tanıyoruz. Bu adamlar her aşamada Mavi Marmara’nın önünde durdular. ‘Biz oraya başka türlü yardım yapıyoruz.’ Diyorlar. Gazze de yetim bulamazsın. Çünkü hepsine İHH bakıyor. Ben Gazze’den yetim almak istiyorum dediğinizde sıraya girmek zorundasınız. Elhamdülillah yetimlerin hepsi sponsor kapsamında bakılıyor. Gazze de bizim senden öğreneceğimiz hiçbir şey yok. Dünyada ki tek resmi ofisi İHH’ya ait olarak Gazze’dedir. Sadece Türkiye ve Gazze de ofis vardır. Biz orada o topraklar bizim demek için o ofisi açtık” dedi.
ÜMMET OLURSAK MESCİD-İ
 AKSA ÖZGÜRLEŞİR
Çanakkale şehitliğinde ki mezar taşlarında Halep, Musul, Gazze, Kudüs’ten savaşmaya gelen Müslümanların varlığının altını çizen İsmail Yılmaz, Gazze’ye niçin gittikleri sorusuna cevabın bu olduğunu söyledi. Çanakkale’nin ümmetin kardeşler olarak şehit olduğu bir toprak olduğuna vurgu yapan Yılmaz; “Bütün dünyadan kardeşler geldi. Çanakkale düşmesin diye şehit oldular. Bugün biz Filistin’i bırakabilir miyiz? Bugün biz Halep’i bırakabilir miyiz? Bugün Şam bizim için uzak diyar olabilir mi? Burası ana vatan. Biz bu coğrafyanın tamamının hamisi olmalıyız. Biz ne Şam’ı, ne Gazze’yi ne de Kudüs’ü bırakabiliriz. Allah razı olsun Şeyh Raid Salah’ın sözüdür, ‘Özgür Kudüs’ün yolu özgür Şam’dan geçer.’ Şam diyarı dediğinizde Türkiye’nin doğusuna kadar gelir. Antep’ten, Urfa’ya kadar gelir Şam diyarı. Kutsal kılınmış topraklardır oralar. Filistin’de bizim için çok kıymetli bir şey daha var. O da ilk kıblemiz Mescid-i Aksa. Dünya tarihinde ne zaman Müslümanlar bu topraklara hükmettiyse huzur ve barış olmuştur. Ne zaman Hristiyanlar ya da Yahudiler bu topraklara hükmetmişlerse hep kan ve gözyaşı olmuştur. Mescid-i Aksa’da ki huzursuzluk dünyanın her yerinde görülebilir. Bizler ümmet olmak zorundayız. Biz ümmet olabilirsek Mescid-i Aksa özgürleşir. Türkiye Mavi Marmara ile arınıyor.” diye konuştu. >> Burcu AYDIN’ın Özel Haberi

Bakmadan Geçme