Nasuh Mahruki Gözaltına Alınma Sebebi Ne?

AKUT’un kurucusu, ünlü dağcı ve yazar Nasuh Mahruki, gözaltına alındı. Mahruki’nin gözaltına alınma nedeni ise büyük bir merak uyandırdı.

YSK ÜYELERİNE "VATANA İHANET" SUÇLAMASI

Nasuh Mahruki, Yüksek Seçim Kurulu’nun seçim süreçlerine dair yönetim şekli ve vatandaşlık politikaları üzerine ağır eleştirilerde bulundu. Sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, “Ölülerin bile oy kullandığını” öne süren Mahruki, YSK’nın üyelerini “vatana ihanet” ile suçlayarak, devran döndüğünde bu üyelerin yargılanacağını iddia etti. Bu sert ifadeler kamuoyunda geniş yankı uyandırdı ve hakkında gözaltı kararı verilmesine yol açtı.

ELEKTRONİK OYLAMA SİSTEMİNE ELEŞTİRİLER

YSK Başkanı Ahmet Yener’in, elektronik oylama sistemi hakkında yaptığı açıklamayı alıntılayan Mahruki, “iktidarın seçim süreçlerinde sahtekârlık yaptığını” iddia etti. Yener’in Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde karar aşamasına bırakılan elektronik oylama sistemi için yaptığı açıklamalar üzerine Mahruki, hükümetin bu sistemi manipüle ettiğini ve vatandaşlık politikaları ile seçim sonuçlarını etkilediğini savundu.

"ANAYASAL DÜZENİ KALDIRMA" SUÇLAMASI

Mahruki, paylaşımında, YSK üyelerinin görev süresince sürekli olarak Anayasa’yı ihlal ettiğini öne sürdü. YSK’nın, seçim süreçlerinde adaletin sağlanmadığını iddia eden Mahruki, anayasal düzeni ortadan kaldırma suçlamasında bulundu. Bu sözleri, kamuoyunda dikkat çekici bir etki yarattı ve sert tepkilere neden oldu.

DAHA ÖNCE DE TEPKİ TOPLAYAN PAYLAŞIMLAR YAPTI

Nasuh Mahruki, geçmişte de başörtülü kamu görevlilerine karşı yaptığı açıklamalarla tepkilerin hedefi olmuştu. Başörtülü hâkimler, savcılar ve komutanlar gibi resmi görevlerde başörtüsü takan kişilere karşı olduğunu belirten Mahruki, bu paylaşımı ile geniş bir kesimden eleştiri almıştı. Başörtüsüne karşı bu tutumunu sıkça dile getiren Mahruki, bu paylaşımları nedeniyle kamuoyunda tartışma yaratmaya devam ediyor.

GÖZALTI KARARININ ARKA PLANI

Nasuh Mahruki’nin sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı bu açıklamalar, yargı mercileri tarafından “tehdit ve hakaret” olarak değerlendirildi. Yüksek Seçim Kurulu’nun bağımsızlığına ve üyelerinin güvenliğine yönelik bu sert ifadeler, hukuki olarak da “kamu görevlilerine tehdit” kapsamında değerlendirildi. Gözaltı kararının, kamu düzenini koruma ve kamu görevlilerine yönelik tehditleri engelleme amacı taşıdığı ifade edildi.