NASIL YAPMALIYIZ-3 – Kocatepe Gazetesi

Afyonkarahisar Marmara Dernekleri Federasyonu tarafından İstanbul-Maltepe’de düzenlenen Afyonkarahisar Turizm ve Tanıtım Günleri ile ilgili görüşleri yayınlamaya devam ediyoruz. Bugün bir gazeteci büyüğüm ile yaptığım sohbetten bazı başlıklar aktaracağım. Ardından da termal otel üzerinde yoğunlaşan ve Tanıtım Günleri’ne katılan başka bir arkadaşımın görüşlerini paylaşacağım.
Gazeteci büyüğümün söyledikleri şöyle:
“Afyonkarahisar Turizm ve Tanıtım Günleri, neden Maltepe’de yapıldı? Öncelikle bunun cevabını bulmak gerekiyor. İstanbul’un Anadolu Yakası’nda, özellikle de Kartal’ın Topselvi Mahallesi’nde Afyonkarahisarlıların yoğun olarak yaşadığı biliniyor. Buna bir de Pendik, Tuzla, hatta Darıca gibi bölgeleri eklediğimizde, Maltepe’ye en fazla 1 saatlik mesafede yoğun bir Afyonkarahisarlı nüfusu yaşadığını görüyoruz. Zaten Afyonkarahisar Marmara Dernekleri Federasyonu’nu oluşturan derneklerin çoğunluğu da bu bölgelerdeki Afyonkarahisarlılara hitap ediyor. Dolayısıyla Afyonkarahisar Turizm ve Tanıtım Günleri’nin birinci hedefi, İstanbul’daki Afyonkarahisarlıların ilgisini çekmekti. Bunun için gerekli altyapı sağlandı mı, tartışılır. Afyonkarahisarlıların topluca gelmesi için otobüs-minibüs ayarlandı mı, o bölgelerde yeteri kadar duyuru yapıldı mı, bilmiyoruz.”
“İstanbul’da kabul etsek de kabul etmesek de tanıtım faaliyetlerinin yapılabileceği uygun bölgeler, Avrupa Yakası’nda yer alıyor. Feshane, bu kapsamda kullanılıyordu, artık kullanılmıyor. Ancak Afyonkarahisarlılar olarak Yenikapı Miting ve Etkinlik Alanı’nda Tanıtım Günleri’ni düzenleyebiliriz. Yine Avrupa Yakası’ndaki Haliç Kongre Merkezi de Tanıtım Günleri’nin düzenlenmesi için adeta biçilmiş kaftan.”
“Tanıtım Günleri’ni tasarlarken mesajımız ne olacak? Hedefimiz, Afyonkarahisar hasreti çeken İstanbul’daki Afyonkarahisarlıların dikkatini çekmek olmamalı. Onların zaten gelmesi, getirilmesi, teşvik edilmesi gerek. Ancak Afyonkarahisar’ın İstanbul’da yaşayan ve Afyonkarahisarlı olmayanların hafızasına kazınması lâzım. Aksi takdirde il protokol üyelerinin kısa süreli bir İstanbul seyahatinden öte bir etkinliğe imza atamayız. Ama bunu yaparken de ‘Şu oda başkanı, beriki sendika başkanı ile küs’, ‘Buradaki firma, ötedeki firmanın olmasını istemiyor’ gibi kaprislerden arınmamız gerek.”
“Afyonkarahisar’ın tanıtılması ile ilgili kritik noktalardan birisi de basın ve yayın kuruluşlarının dikkatini çekmek. Orman ve Su İşleri Bakanımız Sayın Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Tanıtım Günleri’nin 3’üncü gününde ağırlandı. Bakan Eroğlu’nun ziyaret haberi Tanıtım Günleri’nin 4’üncü gününün akşamındaki ana haber bültenlerinde yer aldı. Bakan Eroğlu’nun haberini gören vatandaşlar, son gün etkinlik alanına geldi. Demek ki bundan sonra birinci günü Bakan Eroğlu’nu ağırlayacağız.”
“Yine böyle bir Tanıtım Günleri faaliyeti öncesinde haber kuruluşlarını ziyaret etmekte fayda var. Bir kutu lokum ile gönül almak çok kolay. Gazeteciler vefalı insanlardır. Getirdiğiniz lokumdan çok ‘Bu kişiler bizi saydı, ayağımıza kadar geldiler. Gidip bir kare de olsa fotoğraf çekelim, 1 dakika da olsa görüntü alalım’ derler. Nezaketin karşılığını, inanamayacağınız boyutta alırsınız.”
KONYA VE ADANA, TERMALE İLGİLİ
Termal sektörü üzerine yoğunlaşan arkadaşım ise şöyle diyor:
“Biz şehrin motor gücünü termal olarak ilan etmek istiyoruz. Ama İstanbul’daki kişinin sadece termal otelleri ya da termal suyu merak ederek Afyonkarahisar’a gelmesi zor. Hemen yanı başında Yalova, biraz ileride Bursa var. Neden Afyonkarahisar’a gelsin? Günde 3-4 sefer uçak olsa, yine bir derece tercih edilebilir. Ama İstanbul’dan gece yarısı Zafer Havaalanı’na gelecek misafir, eğer kendini karşılayan birileri yoksa servise binecek. Servis ise 1 saatte oteller bölgesine geliyor. Bu yorgunluğun karşılığını alabileceğini düşünen bir misafir kitlemiz yok. Bizim termal için Konya ve Adana’da reklam yapmamız gerek. Çünkü Konya ve Adana’daki fuarlara ne zaman gitsek olağanüstü bir ilgi ile karşılaşıyoruz.”