Namlunun ucunda bir seçim olacak
MHP İl Başkanı Raşit Demirel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın zorlamaları ile ülkenin seçime götürüldüğünü ancak bu seçimin bir çok endişeyi de beraberinde getirdiğini söyledi MHP İl Başkanı Raşit Demirel erken seçim kararı alınmasıyla birlikte Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın muradına erdiğini söyledi32 GÜNLÜK ARA DÖNEM YAŞADIKAKP'nin 7 Haziran seçim sonuçlarını hazmedemediğini ifade eden Demirel, 'Cumhurbaşkanından talimat alan Başbakan Davutoğlu [&hellip]
MHP İl Başkanı Raşit Demirel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın zorlamaları ile ülkenin seçime götürüldüğünü ancak bu seçimin bir çok endişeyi de beraberinde getirdiğini söyledi
MHP İl Başkanı Raşit Demirel erken seçim kararı alınmasıyla birlikte Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın muradına erdiğini söyledi
32 GÜNLÜK ARA DÖNEM YAŞADIK
AKP’nin 7 Haziran seçim sonuçlarını hazmedemediğini ifade eden Demirel, “Cumhurbaşkanından talimat alan Başbakan Davutoğlu 45 gün oyalanarak ülkeyi erken seçime götürmüştür” dedi
MHP’nin haftalık basın toplantısı dün parti binasında gerçekleştirildi. MHP İl Başkanı Raşit Demirel, geçtiğimiz gün MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin katılımıyla gerçekleştirilen il başkanları toplantısı, yaşanan terör olayları ve erken seçim kararı hakkında açıklamalarda bulundu. Toplantıya MHP Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Parsak ve MHP Merkez İlçe Başkanı Alper Yağcı da katıldı.
TÜRKİYE NEFES ALMAKTA ZORLANIYOR
7 Haziran tarihinden itibaren terör olaylarının zirveye ulaştığına dikkat çeken MHP İl Başkanı Demirel, “Üzülerek itiraf etmeliyim ki, siyasi karmaşa ve kriz halinin gün be gün derinleştiği bir süreçten geçiyoruz. Her aklı başında ve sağduyulu insanımız ülkemizin kötü ve karanlık günlerden geçtiğini bariz olarak görmektedir. Türkiye nefes almakta zorlanmaktadır. Demokrasi tökezlerken, milli irade kundaklanmaktadır. Bölücü terör örgütünün hain ve alçak eylemleri ülkemizi kana bulamaktadır. Türk milleti yaslıdır ve şehitlerine ağlamaktadır. Anaların yüreği evlat acısıyla kavrulmaktadır. Al bayrağa sarılı şehit tabutları her gün omuzlarda son yolculuklarına uğurlanmaktadır. Ülkemiz iç ve dış odakların beraberce projelendirdikleri düşmanca saldırıların, kanlı hesapların, vahşi planların hedefindedir” dedi.
KANAYAN HUZURUMUZDUR
Yaşanan olayların ülkemizde derin bir sarsıntı yaşattığını belirten Demirel, “Kırılan kardeşliğimizdir. Kanayan huzurumuzdur. Karartılan geleceğimizdir. Kurban seçilen varlığımız, birliğimiz ve esenliğimizdir. Güvenliğimiz budanırken, birlikte yaşama hissiyatımız hançerlenmektedir. Manzara iç açıcı değildir. Gelişmelerin seyir ve istikameti kaosa doğru mesafe almaktadır” dedi.
NAMLUNUN UCUNDA SEÇİM YAŞANACAK
1 Kasım seçimlerinin güvenlik endişesi altında yapılacağını belirten Demirel, “Şu talihsizliğe bakınız ki, böylesi bir dönemde ülkemiz yeniden bir seçim atmosferine girmiştir. Seçim güvenliğinin temini şaibeli ve şüpheliyken milletimizin önüne tekrar sandık koyulması çok sakıncalıdır. Görünen gerçek odur ki, Türkiye namlunun ucunda seçim yapacaktır. Buna rağmen Recep Tayyip Erdoğan’ın arzu ve emeli nihayetinde gerçekleşmiş ve 7 Haziran Milletvekilliği Genel Seçimlerinin yenilenmesi kararlaştırılmıştır” dedi.
MİLLET HUKUKU KORUNACAK
Her ne olursa olsun MHP’nin milletin hak ve hukukunu korumayacağını ifade eden Demirel, “Türkiye’nin sıcak gündemini, vuku bulması güçlü ihtimal olan bundan sonraki siyasi etapları ayrıntısıyla değerlendirmek maksadıyla partimizin değerli il başkanlarıyla planladığımız toplantımızı gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Aziz milletimiz endişeye kapılmasın ki, Milliyetçi Hareket Partisi Türkiye’nin hak ve hukukuna ne pahasına olursan olsun sahip çıkacak özveriyi fedakârca gösterecektir. Milli iradeyi kasıtlı ve keyfi olarak tahrip eden demokrasi hasımlarıyla mücadelemiz artan şevk ve azimle sürecektir. Partimizin tüm kadroları, tüm dava arkadaşlarım bozguncuların oyunlarını, işbirlikçilerin senaryolarını bozmaya muktedirdir. Bundan kimsenin şüphesi olmamalıdır” dedi.
ERDOĞAN MURADINA ERDİ
7 Haziran seçim sonuçlarını Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hazmedemediğini kaydeden Demirel, “Cumhurbaşkanı Erdoğan TBMM Başkanıyla gerçekleştirdiği 4 saati aşkın görüşmeden sonra 7 Haziran Milletvekilliği Genel Seçimlerini yenileme kararı almıştır. Erdoğan en sonunda muradına ermiş, amacına ulaşmıştır. Söz konusu karar Resmi Gazete’nin son mükerrer sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiştir” dedi.
REZALET DOLU İKTİDARIN SORGULANMASININ ÖNÜNE GEÇMEK İSTEDİLER
AKP’nin 13 yıllık iktidarında ülkemizin karanlık bir dönem yaşadığını kaydeden Demirel, “AKP’nin 13 yıla yaklaşan zillet ve rezalet dolu iktidar yıllarının sorgulanmaması için Erdoğan canını dişine takmış, koalisyon teşkilini buna bağlamıştır. Nitekim Erdoğan’ın şu sözleri hakikaten de çelişkili olması şöyle dursun, bizatihi geçmiş AKP’li iktidar yılların foyasını ortaya koyan ibretlik bir itiraftır: “Bugün Türkiye’nin geçmişini tartışan değil, mevcut sorunların çözümü ve geleceğin inşası konusunda bir koalisyon hükümetine ihtiyaç var.” Bu sözler Erdoğan’ın kendisini yalanlayan, lekeli siyasi mazisindeki örtülemez, gizlenemez, ötelenemez çarpıkları gözler önüne seren acı bir beyandır” dedi.
ŞEHİT AİLELERİNE İFTİRA ATILDI
Şehit ailelerine atılan iftiraların utanç verici olduğunun altını çizen Demirel, “Yarbay Mehmet Alkan Şırnak’ın Beytüşşabab ilçesinde şehit edilen kardeşi Yüzbaşı Ali Alkan’ın tabutuna sarılıp haklı ve meşru tepkisini gösterirken, insanlıklarını kaybetmiş saray yönlendirmeli AK troller iftira yarışına girmişlerdir. Erdoğan, Trabzon’da şehit tabutuna elini koyup “Ne mutlu şehit analarına” nutkunu yüzü kızarmadan atarken mesele olmamıştır da, kardeş acısıyla gözyaşlarına boğulan bir Yarbayımız şerefsizlerin gözüne batmıştır. İşte AKP’nin yenilmiş Türkiye’si budur” dedi.
SİYASETEN ÇÜRÜDÜLER
Şehit askerlerine kelle, terörist ve hainlere sayın diye hitap edilmesinde temel faktörün AKP olduğunu kaydeden Demirel, “Şehide kelle diyen ahlaksızlar, süreç ihanetiyle PKK’yı başımıza çıkaran hainler, Oslo’da eyalet yönetimi ve Öcalan’a özgürlük sözü veren siyasi çürümüşler şimdi de şehit yakınlarını hedef almışlardır. Türk milleti çözüm süreci isimli boyun eğme, çözülme, dağılma, parçalanma, taviz, teslimiyet sürecinin bedelini ödemektedir. Türk milleti PKK’yla kurulan pazarlık masalarının acı verici sonuçlarına katlanmaktadır. Türkiye Erdoğan ve zihniyetinin iktidarda kalmak uğruna her melanete başvurmaktan çekinmeyeceği çok tehlikeli, çok sarsıcı, beka düzeyindeki tehditlerin sıradanlaştığı vahim günlerden geçmektedir. Dövizin fren tutmadığı, faizlerin yükseldiği, ekonomik göstergelerin alarm verdiği bir dönemde AKP ülkeyi seçim kulvarına sokmuştur. PKK yol keserken, araçları ateşe verirken AKP seçim için yatırım yapmıştır” dedi.
HUKUKU YOK ETTİLER
Seçim hükümeti konusunda AKP’nin iki yüzlü davrandığını söyleyen Demirel, “Geçtiğimiz Cuma günü seçim tarihini bile ilan etmiştir. Ne var ki, Anayasa’da Cumhurbaşkanı’nın görevleri arasında seçim tarihini tayin yetkisi görülmemektedir. Peki, Erdoğan bu cesareti nereden, nasıl alabilmektedir? Davutoğlu ise kurulacak seçim hükümetinde görevlendirilecek bakanlar hakkında spekülasyon yapmaktadır. Bu açıklama sırasında bir görevlendirme yapılmamışken, Davutoğlu seçim hükümetiyle ilgili tasarruf hakkını kendisinde nasıl görebilmektedir? Anayasa’da parti grupları ifadesi varken, bakan seçiminde doğrudan doğruya milletvekillerinin muhatabı olduğunu neye dayanarak ileri sürmektedir? Bu kanunsuzluk, bu kuralsızlık, bu siyasi ahlaksızlık, bu dayatma nereye kadar sürecektir? Türkiye Erdoğan ve hükümetteki memuru Davutoğlu’nun kıskıvrak eline mi düşmüştür?” dedi.
KIRMIZI PLAKA DERDİMİZ YOK
MHP’nin dün olduğu gibi bugünde tutarlı çizgisini her zaman koruduğunu ifade eden Demirel, “Hatırlanacağı üzere, koalisyon görüşmeleri çerçevesinde, AKP Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu ve beraberindeki heyet 14 Temmuz 2015 günü saat 13.00’de TBMM’de partimizi ziyaret etmişlerdi. Milliyetçi Hareket Partisi’nin nasıl bir koalisyon hükümeti kurulması hususundaki yaklaşım ve değerlendirmesi başından beri şeffaf, anlaşılabilir ve açıktı. İlkelerimizden ödün vermeden, kırmızı plaka kaygısına kapılmadan, reddiyeci bir tutum takınmadan tüm alternatiflerin tüketilmesini bekledik. Bu kapsamdaki sorumluluğun az önce değindim gibi, çözüm sürecinde ortaklık kuran AKP ile HDP’ye; bu mümkün olmazsa AKP ile CHP’ye; bu da yeterli olmazsa daha geniş bir tabanlı bir hükümet formülü olan AKP-CHP-HDP ortaklığına düştüğünü seslendirdik. AKP, HDP’yle bir koalisyon alternatifini her ne hikmetse düşünmemiş, bu seçeneği kategorik olarak yok saymıştır. Fakat şu günkü ortamda kader ağlarını örmüş, AKP ile HDP’yi bizce malum olan aynı çizgiye getirmiştir” dedi.
PKK’YA EVET MHP’YE HAYIR
PKK tarafından gelen tekliflere kapısını her zaman açan AKP’nin MHP’ye karşı ilkesiz bir tutum sergilediğini kaydeden Demirel, “PKK’ya evet diyen AKP, MHP’ye yüzünü dönmüştür. BOP’a, Müslüman katillerine, emperyalizmin kuryelerine eyvallah diyen AKP, MHP’nin milli ve ahlaki taleplerine uzak durmuştur. Biz Anayasa’nın ilk dört maddesine sahip çıkalım dedik, AKP itiraz etti. Biz ihanet süreci bitsin dedik, AKP karşı çıktı. Biz hırsızları adalete teslim edelim, rüşvetçilerin yakasından tutalım, 17-25 Aralık’ın hesabını soralım dedik, AKP reddetti. Biz Cumhurbaşkanı Anayasa’yı ihlal etmesin, görevinin gerektirdiği sınırlara çekilsin dedik, AKP oralı bile olmadı. Biz parlamenter demokrasiyi ve kuvvetler ayrımını koruyalım dedik, AKP üç maymunu oynadı. İmralı canisinin 10 maddelik ihanet metnine yeşil ışık yakanlar, MHP’nin ilkelerini konuşmayı bile denemedi. Şimdi elinizi vicdanınıza koyun ve düşünün; devamlı bize hayır diyen, koalisyon kurmamak için bin dereden su getiren bir partiyle nasıl ortaklık kuralım, nasıl tamam diyelim?” dedi. (Kocatepe Haber Merkezi)