Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Muharrem Günay

NAMAZ – Kocatepe Gazetesi

Muharrem Günay 1 Şubat 2010 Pazartesi 02:00:00
  Ayet’el Kürsi’nin Anlamı
Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adı ile.
Allah, kendinden başka hiçbir ilâh yokdur. (O), Hayy ve Kayyûmdur. Onu ne bir uyuklama, ne de bir uyku tutabilir. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Onundur. Onun izni olmadan, nezdinde kim şefâ’at edebilir? O (yaratdıklarının) önlerindeki ve arkalarındaki gizli ve âşikâr her şeyi bilir. Onun ilminden, yalnız kendisinin dilediğinden başka hiçbir şey kavrayamazlar. (Mahlûkatı). Onun kürsüsü gökler ve yeri kaplamışdır. Bunların (yerin ve göğün) koruyuculuğu Ona ağır da gelmez. O, çok yüce, çok büyükdür.
Âyet-el Kürsi’nin İmanı Koruyan Sırrı
Bilindiği gibi îmânın temeli Tevhiddir. İnsanlar îmân ettikten sonra Tevhide karşı sıcak ilgilerini korumak zorundadır. Ancak hâdiseler karşısında özellikle günlük yaşamın akışı, çoğu kere nefsin tevhide saygısını sarsar ve de zaman içinde iman yavaş yavaş solar. Bu sarsıntının temelindeki yanılgıların tümünü Âyet-el Kürsî yok etmektedir.
Şimdi îmânımızı tehdit eden noktalara bir göz atalım. İmân edip tevhidi tasdik ettikten sonra yani Allah’dan başka güç ve tapınılacak mâbud olmadığını tasdik ettikten sonra günlük hayatımızda hâlâ bazı etkileri güç sanırız. Bunun en çok rastlanan örneği paradır. Paranın bir benzeri siyasî güçlerdir. İnsanlar tâ Hz. İbrahim devrinden beri siyasî güçlere teslim olmuş bunları kaderlerini etkileyen kuvvetler olarak görmüşlerdir. Tüm peygamberler bu yanlış kanaatı silmek için mücadele vermişlerdir. Ancak İslâm tevhidi imana gerçek netliği getirmiştir. İşte Âyet-el Kürsî özellikle üçüncü bölümde maddeler halinde açıkladığımız cümlelerle zahirdeki etkiler karşısında yanılgıya kapılmamamızı emrediyor. Ayet-el Kürsî okuyan bir insan okunduğu zaman kalbdeki dirilik halinde akıl almaz âhenkleri yansıtacağı gerçeğidir.
Âyet-el Kürsî’nin îmân zaaflarından koruyan gücünün ne kadar önemli olduğunu unutmayınız. Îmânınızda bir solgunluk hissetiğiniz zaman hemen ilâhî bir nimet olan Âyet-el Kürsî’ye sarılın ve defalarca okuyun.
Ancak hiç hatırdan çıkarmamamız gereken önemli konu. Âyet-el Kürsî’nin bilimsel tanımları içinde tevhid konusunda hataya sapmamamızın gereğidir.
Yani Allah’dan gayri etkilere kulluk etmemeliyiz. Âyet-el Kürsî’nin koruma sırrı tevhid sırrında gizlidir. Âyet-el Kürsî’nin bu hikmeti iç içedir, âyet okundukça iman güçlenir. İman güçlendikçe Âyet-el Kürsî’nin hıfzı, eman hikmeti bizi himayesine alır.
Namazlardan sonra ve tesbihten önce âyet-el Kürsî okumamızın bir büyük hikmeti ise bir tarz iman tazelemedir. Asr-ı Saadet’teki yüce İslâm yıldızlarının çağımız mü’minlerinden en önemli farkı tevhid deki ihlâstır. Tek tek bu yücelerimizi hatırlarsak onların cesareti, merhameti ve sahâlarındaki güçlülük hep Âyet-el Kürsî’nin tanımladığı tevhide ihlâs dan gelmektedir.
İslam âlimlerinden bir kısmı namazdan sonra Ayet_el Kürsi’nin müezzin veya imam tarafından aşikar-açıktan sesli okunmasını mekruh, gizli okunmasını vâcip saymışlardır. Aynı zamanda her ferdin okumasını da gerekli görmüşlerdir.
Bazı İslam âlimleri ise aşikar-açıktan okumayı daha faziletli görmüşlerdir ki, özellikle zamanımızda Âyet-el Kürsi’yi bilmeyenlerin veya yanlış bilenlerin öğrenmesi bakımından iyi bilen birisi tarafından (imam veya müezzin) sesli olarak tesbihattan önce okunmasında ve dinleyenlerinde içinden tekrarlayarak okumasında yarar vardır.
Ayet’el Kürsi’nin Özellikleri ve Sırları
Fıkıh kitaplarının tesbitine göre farz namazlardan sonra âyet-el Kürsi’yi okumak her namaz kılana müstehaptır. Nitekim yapılan rivayete göre, Sevgili Peygamberimiz bu konuda şöyle buyurmuştur:
“Cenâb-ı Hakk beyaz bir inci yarattı. Onun içinde gri renkte amber merydana getirdi. Âyet-el Kürsi’yi o amber ile yazdı ve izzet-ü celâline yemin ederek buyurdu ki: Kim bu ayeti farz namazdan sonra okursa kendisine cennetin sekiz kapısı birden açılır, dilediği kapıdan içeri girer.” (Sırlar Hazinesi. S. Muhammed Hakkı Hazretleri, Celal Yıldırım tercümesi, sayfa: 480. Demir kitapevi, Ekim 1977)
Yine Sırlar Hazinesi adlı eserde Âyet-el Kürsi ile ilgili olarak aşağıdaki hadisler nakledilmektedir:
“Her kim farz namazlardan sonra Âyet-i Kürsi’yi okursa, Allah ona şükredenlerin kalplerini, sıddîkllerin amellerini, Allah’a dosdoğru yönelenlerin sevabını verir, kendi minnet ve keremi ile onun üzerine rahmetini yayar. Cennete girmekten hiçbir şey onu alıkoymaz. Ölünce doğruca cennete girer.” (İbni Abbas’dan, Sırlar Hazinesi, 481) “Her namazdan sonra Âyet-i Kürsi’yi okuyan kimsenin cennete girmesinde onunla Allah arasında hiçbir şey engel kalmaz. Ölünce (doğruca) cennete girer.” (Beyhaki’den, Sırlar Hazinesi, 481)
Farz namazlardan sonra Âyet-el Kürsi’yi okuyanların cennete girecekleri ile ilgili hadis kitaplarında çok sayıda hadis vardır. Bunlardan birisinde şöyle buyurulur:
“Kim farz namazlardan sonra Ayet-i Kürsi’yi okursa ikinci bir namaza kadar Allah’ın himayesinde bulunur.” (Sırlar Hazinesi,482; Hasan bin ali (R.A.)den)
(Devamı Yarın)

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti