Müzik Müzesi, dünyada ilk 10 içinde

Afyon Kocatepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Müdürü Doç. Dr. Uğur Türkmen, Konservatuvar içindeki İbrahim Alimoğlu Müzik Müzesi’nin Türkiye’nin en büyük müzik müzesi olduğunu söyledi. Türkmen, Müzik Müzesi’nin dünyada da ilk 10’a girdiğini kaydetti

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Devlet Konservatuvarı ile Devlet Konservatuvarı Mezunlar Derneği tarafından tarihinde “Çalgı Bilimi Çalıştayı” düzenlendi. AKÜ Devlet Konservatuvarı Sahneli Derslikte düzenlenen çalıştayın açılış oturumunda konuşan AKÜ Devlet Konservatuvarı Müdürü Doç. Dr. Uğur Türkmen, katılımcılara “Devlet Konservatuvarı İbrahim Alimoğlu Müzik Müzesi”nin kuruluş süreci hakkında bilgiler verdi.
İbrahim Alimoğlu’nun müziği ve sanatı seven bir işadamı olduğunu ifade eden Türkmen, “Kendisi konservatuvarımızın pek çok projesinde maddi ve manevi desteğini aldığımız bir büyüğümüzdür” dedi. Türkmen, Konservatuvar Yönetim Kurulu olarak İbrahim Alimoğlu’nu ziyaret ederek bir müzik müzesi kurmak istediklerini söylediklerini belirterek, şunları söyledi:
“Kendisine bu müzik müzesinin isminin İbrahim Alimoğlu olmasını istediğimizi söyledik. Akabinde Rektörümüz Prof. Dr. Mustafa Solak ve üniversite yönetiminden izin aldık. Sonrasında konservatuvarımız bünyesinde tek odadan oluşan bir müze kurduk. Sonrasında Türkiye’nin dört bir yanından enstrümanlar araştırmaya başladık. Sadece Anadolu’nun dört bir yanından değil aynı zamanda Avrupa’dan ve dünyanın dört bir yanından enstrümanlar araştırmaya başladık. Almanya’da değerli bir müzik bilimci olan Dr. Wolfgang Ott’un elinde 250’ye yakın enstrüman olduğunu duyduk. Müzenin şu andaki haline gelmesinde büyük payı olan Öğretim Görevlimiz Burhan Kul ile bir görüşme yaptık. Onun dostları vasıtasıyla Wolfgang Ott’a ulaştık. Ott’a bir komisyon halinde gidildi ve kendisinden elindeki 250 enstrümanı vermesi istendi ve hayır cevabını aldık.”
Türkmen, hayır cevabı aldıkları Dr. Ott’u AKÜ’yü ve AKÜ yönetiminin sanata ve müziğe verdiği desteği görmesi, konservatuvarı ve İbrahim Alimoğlu’nu tanıması için Afyonkarahisar’a davet ettiklerini belirterek, “Kendisi buraya gelmeden önce şu an müzede enstrümanların sergilendiği dolapları yaptırarak boş olarak bıraktık. Ott geldikten sonra küçük müzeyi ve müzenin dışında yer alan boş durumdaki dolapları gördü ve bize boş dolapların ne için kullanıldığını sordu. Biz de kendisine ‘sizin hediye edeceğiniz enstrümanlar için’ dedik. Dr. Ott gözyaşları içinde 250 enstrümanı bize bağışladı” ifadelerini kullandı.
Dr. Ott gibi sanatseverlerin katkıları sonucunda İbrahim Alimoğlu Müzik Müzesi’nde toplamda 550’ye yakın müzik objesinin var olduğunu dile getiren Türkmen, “490’a yakın enstrüman ve bunun yanında diğer müzik objeleri ile birlikte Türkiye’nin en büyük, Avrupa’nın ilk üç, dünyanın ise ilk 10 müzik müzesinden birini oluşturduk” diye konuştu.
MÜZİKOLOGLAR GELSİN,
ARAŞTIRMALARINI YAPSIN
Çalıştayın alanında uzman bilim adamlarının fikirlerini almak için düzenlendiğini anlatan Türkmen, “Müzikoloji bölümümüz yok. Dolayısıyla çalgı bilimi üzerine pek bir bilgimiz de yok. İşin ehil olanından öneriler alabilirsek çalıştaydan verim alabileceğimizi düşünüyoruz. Biz bu müzenin işlevsel ve kullanılabilir bir müze olmasını istiyoruz” diye konuştu. Türkmen şöyle dedi:
“Müzenin verimli olarak kullanılmasından anladığımız eğitimde, araştırmalarda icracıların bu enstrümanları kullanması, yine bestecilerin yeni tını arayışları içerisindeselerse buyursunlar bunları kullansınlar istiyoruz. Buradaki o enstrümanlardan orkestralar, gruplar kurulsun; araştırmacılar, müzikologlar gelsinler alan araştırmalarını dünyanın 5 kıtasından enstrümanların olduğu bu müzede yapsınlar. Yine yüksek lisans ve doktora öğrencileri bunları değerlendirsinler istiyoruz.”
İbrahim Alimoğlu Müzik Müzesi’nin kurulmasında AKÜ yönetiminin katkısının büyük olduğunun altını çizen Türkmen, “Bu noktada ben değerli Rektörümüze ve rektör yardımcılarımıza teşekkür ediyorum. Müzenin gerek kuruluşunda gerekse geliştirilmesinde her zaman bizlere yardımcı oldular. Sanat devletsiz, devlet sanatsız olmuyor. Bir işadamı ne kadar zengin olursa olsun, devlet buna müsaade etmezse, kapılarını açmazsa olmaz. Onun için devletin desteği gerçekten çok önemlidir” ifadelerini kullandı.
SESLİ REHBER
UYGULAMASI
YAPILACAK
Müzede sesli rehber uygulaması ile her biri numaralandırılmış enstrümanlar hakkında ziyaretçilerin bilgilendirilmesinin amaçlandığını açıklayan Türkmen, “Gelen ziyaretçi bir enstrümanın başına geldiğinde o enstrüman hakkında Türkçe ve İngilizce olarak bilgiler alabilecek. Bunun hemen ardından da belki onun bir sesini, bir tınısını duymak mümkün olabilir” dedi. Türkmen, İbrahim Alimoğlu Müzik Müzesi’nin Türkçe, İngilizce, Fransızca ve Almanca olmak üzere birkaç dilde kataloğunu yapmak istediklerini ifade etti. AKÜ Devlet Konservatuvarı Müdürü Doç. Dr. Uğur Türkmen çalıştay ile Devlet Konservatuvarı İbrahim Alimoğlu Müzik Müzesi’ni eğitim, araştırma, icra ve besteleme alanlarında Türk ve dünya müzik kültüründe nasıl kullanılabilir hale getirilebileceği hususunda fikirler ve öneriler oluşturmayı hedeflediklerini ve çalıştayı kitaplaştırmayı planladıklarını sözlerine ekledi.
ÇALIŞTAY İÇİN EN UYGUN YER
AKÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Kemalettin Çonkar ise çalıştayın başarılı ve yararlı olmasını diledi. Çonkar, “Devlet Konservatuvarımızın Türkiye’de adı anılır bir konservatuvar haline getirmesi adına ciddi önem taşıyan bu müzenin oluşumunda en büyük katkıyı sağlayan Sayın İbrahim Alimoğlu’na teşekkür etmeyi bir borç biliyorum. Konservatuvar Müdürümüz ve yönetimini de bu konuda ön ayak olmaları nedeniyle tebrik ediyorum” dedi. Çonkar, “AKÜ Devlet Konservatuvarı’nın çalgı üzerine bir bilimsel çalıştayın en uygun yerlerden biri olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.
Çalıştay açılış programı, AKÜ Devlet Konservatuvarı Öğretim Görevlisi ve ney sanatçısı Ömer Bildik, Öğretim Görevlisi ve ud sanatçısı Burak Kaynarca, Öğretim Görevlisi ve kanun sanatçısı Kenan Savaş ile Öğretim Görevlisi, Solist Özlem Elitaş’tan oluşan Grup Elhan’ın icra ettiği dinleti ile son buldu. (Kocatepe Haber Merkezi)

BRÜKSEL’DE BİLE GÖRMEDİM
Çalıştay katılımcılarından Prof. Ruhi Ayangil ise Rusya’da, Varşova’da ve Brüksel’de çalgı müzelerini gezdiğini belirterek, AKÜ Devlet Konservtuavrı İbrahim Alimoğlu Müzesi’nden övgüyle bahsetti. Ayangil, şöyle konuştu:
“Türkiye için bir tek Ethem Üngör’ün kapalı kapılar ardında duran çalgıları ve İstanbul Mevlevihaneleri ile müzelerindeki ve Konya Müzesi’ndeki kısıtlı koleksiyonlar dışında benim bir ümidim yoktu. Ancak AKÜ, Afyonkarahisar’da çok büyük bir hazinenin kapılarını açtı. Bu sadece Türkiye için değil, dünya için de çok önemli bir şey. Olağanüstü bir çalışma gerçekleştirilmiş. Bu noktada üniversite yönetimini de tebrik etmek istiyorum. AKÜ’deki bu müzede dünya çapında bir koleksiyon sergileniyor. AKÜ ne kadar övünse azdır. Brüksel’deki müzeyi görme imkânım oldu. Büyük bir binaya sahip. AKÜ’deki müzede ise çok değerli bir etnomüzikolojik ve müzikolojik enstrüman koleksiyonu var, ki ben bu kadar çeşitlisini Brüksel’de bile görmedim. Brüksel’de daha çok Rusya’dan, Ukrayna’dan ve Uzak Doğu’dan enstrümanlar vardı. Ben birçok değerli müzisyenin elinde kendi çalgıları veya ustalarından miras kalmış enstrümanlar olduğunu biliyorum. İnsanlar bu enstrümanları nereye vereceğini bilmiyor.”