• Haberler
  • Genel
  • 'Müzemiz Türkiye'nin sayılı müzeleri arasına yer alacak'

'Müzemiz Türkiye'nin sayılı müzeleri arasına yer alacak'

AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Av. İbrahim Yurdunuseven, kentin müzecilik alanında büyük bir envantere sahip olduğunu söyledi. Yurdunuseven, 'Müzemizi Türkiye’nin sayılı müzeleri arasına sokacağız' dedi 18 Mayıs Müzeler Günü Kutlama etkinliği yeni müze hizmet binasında dün öğleden sonra yapıldı. Programa AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Av. İbrahim Yurdunuseven, İl Genel Meclisi Başkanı Av. Burhanettin Çoban, AKÜ Rektörü [&hellip]

AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Av. İbrahim Yurdunuseven, kentin müzecilik alanında büyük bir envantere sahip olduğunu söyledi. Yurdunuseven, “Müzemizi Türkiye’nin sayılı müzeleri arasına sokacağız” dedi

Haber

Haber

Haber

18 Mayıs Müzeler Günü Kutlama etkinliği yeni müze hizmet binasında dün öğleden sonra yapıldı. Programa; AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Av. İbrahim Yurdunuseven, İl Genel Meclisi Başkanı Av. Burhanettin Çoban, AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakaş, AFSÜ Rektörü Prof. Dr. Nurullah Okumuş, İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Tanır, Müze Müdürü Mevlüt Üyümez, İl Sağlık Müdürü Uzman Dr. Serhat Korkmaz, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.
“PAYLAŞIMLARLA MÜZEMİZİN TANITIMINI YAPACAĞIZ”
Programın açılışında Müze Müdürü Mevlüt Üyümez “Müzeler, Sürdürülebilirlik ve Refah” konulu sunum yaptı. Üyümez, Dünya kültür mirasının korunması ve müzeciliğin tanıtılması amacıyla Uluslararası Müzeler Konseyi (ICOM) tarafından tüm dünyada 18 Mayıs “Müzeler Günü”nün çeşitli etkinliklerle kutlandığını belirtti. Üyümez, “2023 yılı için ana teması ‘Müzeler, Sürdürülebilirlik ve Refah’ olarak belirlenmiştir. 2011 yılında yapımına başlanan ve tamamlanan yeni müze binası Kültür ve Turizm Bakanlığının yatırımıyla Afyonkarahisar-İzmir kara yolu üzerine 25 bin metrekare kapalı alana sahip Müze Kompleksi 55 bin metrekarelik bir taşınmaz üzerine inşa edilmiştir. Anıtsal bir mimariye sahip müze binamız bölgemizin en büyük müzesi, Türkiye’de ise ilk beş müzeden birisidir. Anıtsal bir mimariye sahip olması hasebi ile farklılık göstermektedir. 5 bloktan oluşan kompleksin; ana bölümünü Mevlana’nın tennuresini simgeleyen ve üzerindeki 16 kolon ile 16 Türk devletini simgeleyen, çelik konstrüksiyondan imal edilmiş sergi salonlarının bulunduğu 5 katı blok oluşturmaktadır. Müzemiz envanterine kayıtlı 13 bin 671 arkeolojik, 31 bin 346 sikke, 4 bin 529 etnografik, 26 adet arşiv vesikası olmak üzere toplam 49 bin 572 adet eserden oluşan koleksiyona sahiptir. Müzemiz de bahçede açık sergi ve teşhir salonlarında kapalı sergileme yapılmaktadır.” dedi.
“KİTLESEL BİR ANLAYIŞ DEĞİŞİMİNE İHTİYAÇ VAR”
Üyümez sözlerini şöyle sürdürdü: “Yeni müzemizin sergi salonlarında ve bahçe teşhirinde; Paleolitik Dönemden itibaren, Neolitik, Kalkolitik, Eski Tunç Çağı, Hitit, Frig, Pers, Lidya, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerine ait eserler vardır. Bunların 420 adedi etnoğrafik, 780 adet arkeolojik 2 bin 400 adet sikke ile birlikte toplam 3 bin 600 adet eser sergilenmektedir. Sergilenen eserler içerisinde bölgemize has Eski Tunç Çağına ait eserler, Ahşap Tatarlı Tümülüsü, Bronz Hitit Tanrı Heykeli, Dünyanın en büyük Roma Dönemi mermer Heykel Definesi, Türkmen Mezartaşlarının da bulunduğu ünik eserlerimiz dikkat çekmektedir. Türkiye’nin zengin arkeolojik mirasını hem doğal hem de insan kaynaklı tehditlere karşı korumak için devletimizin çalışmaları, arkeolog ve kültür, sanat tarihçileri ile sivil toplum kuruluşlarının çabaları çok kıymetli olsada tek başına maalesef yeterli değildir. Toplumsal farkındalığın arttırılması, gelecek nesillerin korumaya yönelik bakış açısını değiştirecek kitlesel bir anlayış değişimi gereklidir.”
“SOSYAL MEDYADA ETİKETLEMELER TANITIMA KATKI SAĞLAYACAK”
Üyümez sözlerini şöyle tamamladı: “Müzelerin sosyal ağları kullanım durumları da müze ziyaretçilerinin deneyimlerinin bu ağlara nasıl yansıdığı konusunda önem taşır. Çünkü sosyal ağlarla katılım kültürü olarak adlandırılan bir etkileşim ortaya çıkar. Katılımcıların aralarında sosyal bir bağ olduğuna inandığı bu yeni kültürleşme sürecinde sosyal ağlar, müze iletişiminde ziyaretçilerin içerik oluşturmasına izin vererek sanatseverlerin ve müze yönetiminin sanal ortamlarda bir araya gelmelerine yardımcı olur. Müze iletişiminde etkileşimin sürdürülebilirliği için dünyada birçok örneği olan heçtek (hashtag) paylaşım hareketleri gerçekleşmektedir. Bu hareketlerdeki temel hedefler kültürel mekânları daha erişilebilir hâle getirmek, sosyal ağ etkileşimlerini teşvik etmek ve ziyaretçilerle ilgi çekici yollarla bağlantı kurma şansına sahip olmaktır. Bu etkinliklerimizden birisi de değerli konuklarımızın müzemizde çekecek oldukları selfilerini sosyal medya hesaplarında #(HEÇTEK) AFYONKARAHİSAR MÜZESİ olarak paylaşmaları ile etiketlenecektir.”
“BU MÜZE KENTİN HAFIZASI OLMA ÖZELLİĞİNİ TAŞIYOR”
İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Tanır, Afyonkarahisar Müzesi’nin işbirliği ve uğraşlarıyla Afyonkarahisar’a kazandırıldığını söyledi. Tanır, “Hep birlikte Afyonkarahisar’ın çok değerli önderleriyle; Sayın Valimiz Kübra Kuran Yiğitbaşı, Sayın Milletvekillerimiz İbrahim Yurdunuseven, Ali Özkaya, Veysel Eroğlu bakanımız onlar birebir omuz verdiler. Kültür ev Turizm Bakanımız Sayın Mehmet Nuri Ersoy’un da uzun uğraşlarıyla bu müze hayata geçirildi. Ben bu müzenin hayata geçirilmesinde emeği olan herkese teşekkür ediyorum. Afyonkarahisar için çok kıymetli olan bu müze Afyonkarahisar’ın hafızası olma özelliğini taşıyor. İşte bu hafızayı hep birlikte sahip çıkarak, Paleolitik dönemden Milli Mücadele’ye kadar olan dönemi içine alan bu müzeyi gezmeyi, benimsemeyi, hisseleştirmeyi ve hepimize eşimizi, dostumuzu getirerek tanıtımda destek olmanızı sizlerden istirham ediyorum.” diye konuştu.
“MÜZEMİZİ TÜRKİYE’NİN SAYILI MÜZELERİ ARASINA SOKACAĞIZ”
Programın son konuşmasını AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Av. İbrahim Yurdunuseven yaptı. Yurdunuseven şöyle konuştu: “Müzemizi çok uzun maceralı bir süreçten sonra; özellikle son bir yılda çok ciddi manada destek olarak açılmasına katkılarda bulunduk. Buranın açılmasına gerçekten katkısı olan başta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ve Sayın Bakanımıza, vekillerimize bugüne kadar hizmet olan tüm müdürlerimize çok teşekkür ediyorum. İnsanların geçmişle bağını koparmaması, hangi dönem olursa olsun bu topraklarda, bu medeniyette yaşayan insanların nelerden gelip, neler yaşadığına dair izler müzemizde vardır. En azından 300 yıl önce bu topraklarda yaşayan atalarımızın nelerle uğraştığı, neler yaptığı, nasıl bir ortamda, nasıl bir sosyal hayatta yaşadığını bilmek açısından müzecilik önemlidir. Afyonkarahisar bu manada gerçekten büyük bir envantere sahip. Müzemizde olan envanter dışında bildiğiniz gibi taşınması mümkün olmayan köprülerimiz, hanlarımız, kervansaraylarımız var. Yine Mevlevi Müzemiz, yine Türkiye’de tek olan Yumurta Müzemiz, yine Türkiye’de ve belki dünyada tek olan, Müzik Aletleri Müzemiz var. Bunların hepsini Afyonkarahisar’ın envanteri olarak kabul edebiliriz. Özellikle turizm için gelen hem yerli hem yabancı turistler için bir seyir yapmak lazım. Çünkü insanlar buraya termal için geliyorlar. Ama insanların sadece otellere termal tesislerden yararlandırıp bunun dışında bir şey yapmamakta bir sakıncadır. Hem esnafımızın gelişmesi açısından, hem de buradaki kültürel değerlerin görülmesi açısından bir ring yapıp kültürel alan müzemizi diğer müzelerimizde bir link içerisinde kendilerine göstermemiz ve gezdirmemiz gerekiyor. Geçmişimize bağımızı koparmadan inşallah bundan sonra önümüzdeki dönemde neler yapılabiliri düşüneceğiz. Yeni müzemizde bazı kafamızda şekilli şeyler var. Diğer müzelerde gördüğümüz özellikleri de inşallah buraya da kazandıracağız. Hem yol anlamında, hem tanıtım anlamında, hem seslendirme anlamında. Bunları da tamamlayıp tanıtım yapıp gerçekleştirip bizde bizi Türkiye’nin sayılı müzeleri arasına sokacağız. Bundan sonra daha güzelini yetiştirmeye çalışacağız.” Konuşmaların ardından AKÜ Devlet Konservatuarı akademisyen ve sanatçıları tarafından müzik dinletisi sunuldu Program “Eski Afyonkarahisar Sergisi’nin” gezilmesi ve müzenin tanıtılması amacıyla katılımcıların müzede çekinmiş olduğu fotoğrafları sosyal medya hesaplarında paylaşması ile tamamlandı.

Bakmadan Geçme