Müslümanlar birlik olmadıkça zulüm bitmez

Gazze Platformunu oluşturan sivil toplum kuruluşları dün “İsrail’i lanetliyoruz” yürüyüşü gerçekleştirdi. Yüzlerce kişi İsrail’in sergilediği insanlık dışı zulme lanet yağdırırken, yaşanan sıkıntıların temelinde İslam aleminin birliktelikten uzak oluşunun yattığına dikkat çekildi

Gazze Platformu tarafından dün öğle namazı sonrası İmaret Camii’nden başlatılan “İsrail’i Lanetliyoruz Yürüyüşü” Anıtpark’ta sona erdi.
GAZZE’YE ÖLÜM YAĞIYOR
Gazze Platformunu oluşturan sivil toplum kuruluşları “İsrail’i Lanetliyoruz Yürüyüşü”ne katıldı. Yürüyüşün sonlandırıldığı Anıtpark önünde platformu oluşturan kuruluşlar adına Tarık Eskici konuştu. Eskici, Gazze’de yapılan insanlık suçunun, masum çocukların katliamı ve insanlığa karşı üç maymunu oynayan ülkelere olan tepkiyi dile getirme amacıyla toplandıklarını kaydetti. Çocuk katili olan, masum insanları öldüren, “Bir kurşunla iki insan öldür” diye düşünen zihniyete tepkili olduklarını belirten Tarık Eskici; “1946 yılından bu yana masum insanları katleden, Müslüman katliamı yapan vicdansız, kalpsiz, acımasız İsral’in her zaman ki gibi 16 Temmuz günü Gazze’den Mısır’a açılan tünelleri bombalamak bahanesi ile karadan, havadan, denizden Aziz Gazze halkına ölüm yağdırmaya devam etmedir. İsrail’in derhal bu bombardımanı durdurması ve ablukayı kaldırması gerekmektedir.” dedi.
GERÇEK VARİSLER MÜSLÜMANLAR
Tarık Eskici, Mübarek Ramazan ayında Müslümanlar’a karşı yapılanların sadece Gazze’ye değil aynı zamanda Türkiye’ye, Mısır’a, Libya’ya, Arabistan’a, Cezayir ve Yemen olmak üzere tüm dünya Müslümanlarına karşı yapıldığını kaydetti. Eskici; “Peki dünya neden suskun? Küçücük çocuklar ölürken, anneler ağlarken, kan dökülürken, dünya neden sessiz? Bu sessizlik şeytana ortak olmak değil de nedir? Yüce Allah Kuran’da İsra Suresi’nde şöyle buyurmaktadır; ‘Kulunu, kendisine bıraktım. Ayelerimizi göstermek için bir gece Mescidi Haram’dan çevresini mübarek kıldığımız mübarek Mescidi Aksa’ya yüriyenin şanı pek yücedir.’ Bu ayeti kerime de Mescidi Aksa’nın etrafını saran topraklardan ‘mübarek kılınmış’ topraklar olarak söz edilmektedir ki, bu topraklar da Filistin topraklarıdır. Filistin pek çok Peygamberin yaşadığı ve asırlar boyunca ilahi vahyin indiği kutsal bir beldedir. İslam dini de vahye dayalı dinlerin sonuncusudur. Dolayısıyla bütün ilahi vahiylerin varisidir. Bu itibarla peygamberler toprağının gerçek varisleri Müslümanlardır.” diye konuştu.
FİLİSTİN 1946’DAN BERİ ÇİLEDE
Tarık Eskici, ne açıdan bakılırsa bakılsın istediğini almış olan İsrail tüm bu gelişmelere rağmen 2014 yılına girilmesine rağmen halen daha Filistin halkından ne istiyor?” sorusuna cevabın Yahudi hırsı olacağını söyledi. Eskici; “Allah’ın defalarca peygamber gönderdiği ve her gönderilen peygamberin katledildiği bir milletten bahsediyoruz. Gözü para ve bencillikten başka hiçbir şeyi görmeyen bu lanetli halk asırlarca kendilerine gönderilen peygamberleri dinlemedikleri gibi kendisi haricindeki halklara gönderilen peygamberleri de sırf bencilikleri yüzünden kabul etmedi. Yıl 2014 her şey değişti, teknoloji gelişti ama Filistin halkının çilesi 1946’dan beri değişmedi. Hiçbir hakkı olmadan bir devletin içine yerleşmek ve bu ülkede bir hastalık gibi adım adım büyüyerek yayılmak, üstelik bunu dünyanın gözüne sokarcasına yapmak herhalde başka bir milletin işi olamazdı. Bu adiliği ancak kundaktaki çocukları, hamile kadınları dahi gözünü kırpmadan öldüren İsrailoğulları yapabilirdi.” şeklinde konuştu.
MESELE FİLİSTİN
HALKININ BİTİRİLMESİ
Dünya’nın her şeye seyirci kalıp akan kanın durması için hiçbir şey yapmadığını söyleyen Tarık Eskici, İsrail’in Filistin adına geride hiçbir şey bırakmamakta kararlı olduğunu belirtti. İsrail’in Filistin’den ne bir toprak ne bir kaynak istemediğini kaydeden Eskici; “İsrail artık toprağa da paraya da itibara da doymuş batının şımarttığı bir çocuk rolünü oynuyor. Artık sıkıntı Filistin toprakları değil, Filistin halkı. Mesele yıllardır açık hava hapishanesinde gibi davramlan Filistin halkının bitirilememesi. Bunun yavaş yavaş ve dünyaya hissettirilmeden uygulanamayacağını anlayan gayri meşru İsrail Devleti artık dünyanın önünde katliam yapmaktan çekinmiyor. Eli kuvvetli, arkası sağlam. Ama şunu bilmiyorlar ki büyüğün büyüğü vardır. Yani Allah vardır.” ifadelerini kullandı.
MEDYA İSRAİL’DEN YANA
“Dünyanın yüzde 90’ı fakir yüzde 10’u zenginlerden oluşuyorsa bu yüzde 10’luk kısım ekseriyetle Siyonistlerin elindedir.” diyen Eskici şöyle konuştu: “Kim ne derse desin, kim İsrail’e laf ederse etsin artık bu şımarık devletin umurunda değil. Çünkü güç ve dünya dengeleri artık tamamen Yahudilerin elinde. ABD ve AB bugün İsrail’in yaptığı katliamlar için müdafaa tanımını yakıştırıyor. Sekiz milyonluk koca İsrail devleti sayısı bir kaç yüz bini geçmeyen Gazze halkından ne çekiyormuş da haberimiz yokmuş. Neyin müdafaasıdır neyin savunmasıdır anlamak için akıl kullanmak boşuna. Bir delinin dahi inanmayacağı nedenlerle dünyanın en prestijli medyaları İsrail yanlısı haberler sunuyor. Bir sokak köpeği dahi öldürüldüğü zaman dünyadan tepki topluyor ama Filistin’de öldürülen milyonlarca masumun sokak köpeği kadar değerinin olmadığı görülüyor.”
HEDEF İSLAM COĞRAFYASINI TALAN
İsrail’in sadece ve sadece masum Filistin halkının tamamen yok olmasını istediğini tekrarlayan Tarık Eskici şunları söyledi: “Sakın sanmayın ki onlar sadece Filistin ile yetinmek istiyor. Bu kuduz köpekler zincirlerinden boşaldı ve İslam coğrafyasını talan etmek için gün be gün ilerliyor. Kendine has bir devlet yapılanması olan İsrail’in bugün sadece düşmanları vardır. Müttefikleri değil, kendileri ile müttefik olmaya zorladıkları daha büyük düşnıanları vardır. En yakın dostlarını dahi düşman olarak gören ülkelerin ne kadar güçlü olurlarsa olsunlar tarih içinde devamlılık sağladıkları bugüne kadar görülmemiştir. Türkiye olarak bu ülke ile olan ilişkilerimize çok dikkat etmeliyiz. Milli çıkarlarımız bu bölgenin sulh, sükun ve huzur içinde olmasını gerektirmektedir. Bunu bozan ülkelerle nereye kadar işbirliği yapılabileceğini bir kere daha gözden geçirme zamanı gelmiştir. Gözü dönmüş bu ülkeler dünyanın dört bir yanında Müslümanlara karşı yapılan baskı ve yıldırma çalışmalarının bir yere varamayacağını anlamış durumda değiller.”
ALLAH MAZLUMUN YANINDADIR
Tarık Eskici, Doğu Türkistan’da, Mymmar’da, Arakan’da, Mısır’da, Suriye’de, Irak’ta ve bütün İslam coğrafyasında kan, gözyaşı ve işkence hüküm sürdüğünü ifade etti. Eskici sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunun tek sorumlusu yine Müslümanlardır. Dünya da bütün şer güçler ittifak ederek birliktelikler kurdukları halde Müslümanlar birliktelik kuramadılar. Bazı İslam ülkelerinin başında emperyalistlerle işbirliği içerisinde olan uzaktan kumanda tam otomatik yöneticiler İslam Birliği’nin en büyük engelidir. Şu unutulmamalıdır ki Allah mazlumun yanındadır. Müslümanların üzerinde bulunan siyah bulutların kalkma zamanı yakında Allah zulm ve işkence altındaki tüm kardeşlerimizi korusun ve onlara yardım etsin.” (Kocatepe Haber Merkezi)

Gazze Platformunun basın açıklaması; Milli Şair Mehmet Akif Ersoy’un Uyan şiiri ile tamamlandı. Daha sonra İl Müftüsü Burhan İşliyen öncülüğünde dua edildi.

UYAN
Baksana kim boynu bükük ağlayan. Hakkı hayatındır senin ey müslüman. Kurtar artık o biçareyi Allah için. Artık ölüm uykularından uyan.
Bunca zamandır uyudun kanmadın, Çekmediğin çile kalmadı, uslanmadın. Çiğnediler yurdunu baştan başa. Sen yine bir kerre kımıldanmadın.
Ninni değil dinlediğin velvele, Kükreyerek akmada müstakbele. Bir ebedi sel ki zamandır adı, Haydi katıl sen de o coşkun sele.
Karşı durulmaz cereyan sine-çak… Varsa duranlar olur elbet helak. Dalgaların anmadan seyrini. Göz göre girdaba nedir inhimak?
Dehşeti maziyi getir yadına; Kirnse yetişmez yarın imdadına. Merhametin yok diyelim nefsine; Merhamet etmez misin evladına?
Ben onu dünyaya getirdim diye Kalkışacaksın demek öldürmeye! Sevk ediyormuş meğer insanları, Hakkı-ı uhuvvet de bu caniliğe!
Doğru mudur ye’s ile olmak tebah? Yok mu gelip gayrete bir intibah? Beklediğin subh-i kıyamet midir? Gün batıyor sen arıyorsun tebah.l
Gözleri maziye bakan milletin. Ömrü temadisi olur nakbetin. Karşına müstakbeli dikmiş Hûda, Görmeye lakin daha yok niyyetin.
Ey koca şark! Ey ebedi meskenet! Sen de kımıldanmaya bir niyet et. Korkuyorum, Garbın elinden yarın, Kalmayacak çekmediğin mel’anet.
Hakk-ı hayatın daha çiğnenmeden, Kan dökerek almalısın merd isen. Çünkü bugün ortada hak sahibi, Bir kişidir: ‘Hakkımı vermem’ diyen.