Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Ümit Demir

MÜSLÜMAN ÇOK DA MÜ’MİN NEREDE?

Ümit Demir 24 Mart 2017 Cuma 12:01:38
 

Kur’an 20 yerde “Ey İnsanlar” diye insanlara hitap ediyor. Sonra Mü’minlere yani “inananlara”… Bunlardan başka farklı seslenişler de var: peygamberlere, kitap ehline, Yahudilere hatta kâfirlere, cahillere, yalancı ve sapkınlara…
Ama “Ey Müslümanlar” hitabını Kur’an’da göremiyoruz.
Belki bunun nedeni Hucurât Sûresi’nin şu ayetinde saklıdır: “Çöldeki (bedevî) Araplar (gelip): “İman ettik.” dediler. De ki: “Siz (gönülden) iman etmediniz. (Fakat:) ‘Müslüman olduk/teslim olduk’ deyin.” 49/14
Öyleyse; Müslümanlık bir iddia, bir sözleşmeye imza atış, bir kabulleniş…
Mü’minlik ise bu iddianın tezahürü, yaşantıda vücuda gelmesi, hayatı şekillendirmesi…
Müslümanlık, kişinin üzerine yakışan bir “hâl” olmaktan uzak. Söz olarak onaylamak ama bunu samimiyete, samimi eyleme dökememek…
Mü’minlik ise kendini iki kelimeye sığdırabilmiş: takva ve dava… Takva yani dinin emir ve yasaklarını hayata geçirmede azami hassasiyet. Dava ise bu hassasiyeti kişisellikten çıkarıp insanlığın yararına sunma gayreti…
Bu yüzden Kur’an’da, “Ey inananlar” diye başlayan 101 ayette namaz, oruç, hac, faiz, resule itaat gibi temel konularda emir ve yasaklar vardır. Bunları yerine getirenler Müslümanlar değil Mü’minlerdir çünkü.
Kur’an -dolayısıyla Allah-, belli bir seviyede Mü’minleri muhatap alıyor diyebiliriz.
Bu, Müslüman – Mü’min kıyasıyla bugünkü İslam dünyası belki daha iyi anlaşılır. Evet, dünyada şu kadar Müslümanız; ama iş, ötesine bir türlü geçemiyor maalesef. Hayatımız bir Mü’min olgunluğundan ve düzeninden oldukça uzak…
Ülkemizden örnek verecek olursak %99’u Müslüman diye her dönem sitayişle bahsederiz ama en çok kâr yapan şirketler arasında bankalar hep olmuştur. Mü’minlerin özellikle uzak durması gereken faize, Müslümanlar çok lakayt kalabiliyor.
Kezâ Kur’an’daki pek çok böylesi emre ve yasağa karşı, Müslüman sıfatını kendine uygun görenlerde bir gevşeklik ve tutarsızlık var.
Yüksek binalar yapmak isteği, Avrupai hayat tarzı, haramla da olsa kazancı katlamak telaşı gibi başlıca konular ne yazık ki günümüz Müslümanlarının, Mü’mince düşünüş, duruş ve yaşayıştan uzak olduğunun ispatı. “Haç-Hilâl savaşı” verdiğini iddia edenleri namazlarını aksatırken görüyoruz mesela. Oysa Mü’minûn Sûresi’nde Mü’minlerin özelliklerini anlatırken önce huşû ile kılınan namazla başlar ve sonra da bu namazın devamlılığı ile bitirir. Bu kadar önem verilen namaz, günümüz Müslümanlarının aradan çıkarttığı, bir politikacının konuşmasını kaçırmamak için harcadıkları, alelacele kıldıkları bir hâle geldi ne yazık ki!
Bu yazının başlığı “Kur’an’ın Tatbik Edicisi Müslümanlar mı?” olacaktı aslında. Ya da “Türkiyeli Müslümanlar Kur’an’ın Neresinde?” de olabilirdi.
Peki, ne yapmalı? Yukarıda ilk verdiğim ayetin devamı şöyle: “Henüz iman kalplerinize (tam) girmedi. Eğer Allah’a ve Resûlü’ne (tam) itaat ederseniz (imanınız sahih ve kâmil olur).”49/14
Bir başka ayet de Mü’min aşamasına geldikten sonra da devamlı bir “öz kontrol” yapılmasını ister: “Ey iman edenler, iman edin…” 4/136

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti