• Haberler
  • Genel
  • Mühendislik öğrencileri, “kamu”yu tanıdı – Kocatepe Gazetesi

Mühendislik öğrencileri, “kamu”yu tanıdı – Kocatepe Gazetesi

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Mühendislik Fakültesi'nde AKÜ Yapı İşleri Daire Başkanlığı'nda görev yapan elektrik ve elektrik-elektronik mühendisleri tarafından 'Kamuda Elektrik Mühendisi Ne İş Yapar?' konulu seminer düzenlendi Seminerin açılış konuşmasını yapan AKÜ Mühendislik Fakültesi Elektrik Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Fatih Onur Hocaoğlu, seminer ile öğrencilerin mezuniyet sonrası iş hayatında nelerle karşılaşabilecekleri hususunda bilgiler vermeyi [&hellip]

Mühendislik öğrencileri, "kamu"yu tanıdı

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Mühendislik Fakültesi’nde AKÜ Yapı İşleri Daire Başkanlığı’nda görev yapan elektrik ve elektrik-elektronik mühendisleri tarafından “Kamuda Elektrik Mühendisi Ne İş Yapar?” konulu seminer düzenlendi

Seminerin açılış konuşmasını yapan AKÜ Mühendislik Fakültesi Elektrik Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Fatih Onur Hocaoğlu, seminer ile öğrencilerin mezuniyet sonrası iş hayatında nelerle karşılaşabilecekleri hususunda bilgiler vermeyi amaçladıklarını kaydetti. Hocaoğlu, “Mezuniyet öncesine öğrencilerimize elektrik mühendisinin kamuda ne iş yaptığı konusunda kamuda çalışan mühendislerce bilgiler vererek mezun olacak öğrenciler mezuniyet sonrasında ne ile karşılaşacaklar konularında bilgiler vermek amacıyla bu semineri düzenledik. Bu seminerlerin devamında elektrik mühendisleri özel sektörde ne iş yapar, ne tür problemlerle karşılaşır, hangi tür işlerle iştigal eder hususlarında bilgi vermek üzere özel sektörden mühendislerin işlerini anlatacakları seminerler düzenlemeyi planlıyoruz” dedi.
Seminerde ilk olarak söz alan Mehmet Anıl Şahin, AKÜ’de 2002 yılında AKÜ Yapı İşleri Daire Başkanlığı’nda göreve başladığını belirterek, “Yapı İşleri’nde ilk göreve başlayan elektrik mühendisiyim ki, ilk başlamanın verdiği zorlukları yaşayarak göreve başladım” diye konuştu. Şahin, “İlk işe başladığımda elektrik mühendisi ne iş yapar bilmiyordum. Öğrenciliğimde bize böyle bir imkân sunulmamıştı. Çevremize elektrik mühendisi ne iş yapar diye soruyorduk. İşe girinceye kadar ben bunu öğrenemedim” ifadelerini kullandı.
AKÜ ANS yerleşkesinde elektrik mühendisliği anlamında yapılanları anlatan Şahin şöyle devam etti: “2002 yılında bu yerleşkede sadece Fen-Edebiyat fakültesi vardı. Rektörlük Binası kaba inşaatı devam ediyordu. Üniversitenin bir daire başkanlığı olan Yapı İşleri Dairesi, üniversitenin tüm inşaat işlerini, altyapı, yol, elektrik su gibi adeta bir belediyenin bir ildeki yaptığı işleri üniversite bünyesinde yapan birimdi. Üniversiteye geldiğimizde bir alt yapı yoktu. Binalar yeni yeni yapılmaya başlamıştı. Ahmet Necdet Sezer Yerleşkesi geniş bir alana yayılmış durumda. Burada bir enerji dağıtımı yapmak gerekiyor. Öncelikle elektriğin dağıtımını yapmak için trafo merkezleri kurmak gerekiyordu. Bunlar adım adım olarak yapılarak binalar gruplaştıkça yapılmaya başlandı. Burada yüksek gerilim projeleri, enerji hesapları ve tüketim hesapları devreye giriyor. ANS’de durum aşama aşama gelişti. Diyelim ki bir yerleşke kurulacak. Ortada bir proje olur ve bu projeyi uygularsınız. Biz de ise binalar oluştukça altyapılar oluşmaya başladı. Trafolar devreye girdi. Sonrasında jeneratörler yapmaya başladık. Akabinde bina içlerinde bilgisayarların kullanımının artması ile ihtiyaçtan doğan kesintisiz güç kaynaklarını oluşturmaya başladık. Daha sonra internet altyapısı oluşturmaya başladık. Fiber kablolarla interneti tüm binalara taşıdık.”
SORUNLARA ÇÖZÜM ÜRETİLMELİ
Şahin, elektrik mühendisliğinin daha önce karşılaşılmış bir problem ile karşılaşıldığında çözüm üretebilmek olduğunu söyledi. Şahin “Belki okuldan mezun olduğumuzda görmediğimiz çoğu şeyi iş yaşamında yaşıyoruz. Problemle karşılaştığımızda da çözüm üretiyoruz. Bir mühendis olarak hiçbir zaman hayatta karşılayacağımız sorunlar bizlere bir paket olarak sunulmuyor. Elektrik mühendisi mevcut bir sistemi çok iyi bir biçimde kavradığında ve onun açık noktalarını tespit ettiğinde verim artırıcı çalışmalara girebiliyor. Bizi diğer teknik personelden ayıran husus da bu” diye konuştu.
Elektrik Mühendisi Mehmet Saraç ise dünyaya yeniden gelse meslek olarak bir kez daha elektrik mühendisliğini seçeceğini belirterek, “Mesleğimi çok seviyorum. Bu mesleği yapabilmek için makine mühendisliği bölümünü bıraktım. Bu nedenle de araştırıyorum, inceliyorum, sergi ve fuarlara katılmaya çalışıyorum” dedi. Saraç, “İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü kamu binaları olarak tanımlanabilecek okullar, hastaneler, idari binalar, lojmanların yapım işlerini, bakım-onarım, revizyon ve tadilat işlerini yapar. Bu işlerde öncelik sırasına göre proje hazırlama evresi ve ihale aşamasının ardından elektrik mühendislerinin kontrollük işlemi başlar. Kontrolör olarak elektrik mühendisi yapılan işin projeye uygun olup olmadığını takip eder ve mevcut şartname ve yönetmeliklere uygun işbirliği yapılıp yapılmadığının takibini yapar” diye konuştu. Saraç, elektrik mühendislerine teknik uzman olarak ihale komisyonlarında görev verildiğini de sözlerine ekledi.
90’LI YILLARDA REVAÇTAYDI
Son olarak söz alan Elektrik Mühendisi Ahmet Ümit Baştepe ise 1990’lı yıllarda kamuda elektrik mühendislerinin oldukça revaçta olduğunu belirterek, “İstanbul Teknik Üniversitesi Sakarya Mühendislik Fakültesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümünden 1990 yılında mezun oldum. O dönemde kamuda elektrik mühendisi oldukça revaçtaydı. Elinde elektrik mühendisliği diploması olanların kamuda doğrudan işe başladıkları bir dönemdi” dedi.
Baştepe, AKÜ Yapı İşleri Daire Başkanlığı’ndaki görevi öncesinde uzun süre Türk Telekom’da görev yaptığını belirterek, “Kamuda PTT-Telekom’da çalışmaya başladım. Yaptığımız işi anlatırsam Türk Telekom’da santral, abonelerin duymuş oldukları çevir sesini üreten merkezdir. Adreslendirmeyi yapar. Abonelere çevir sesi üretir. Abonelerin iletişim ağının oluşturulmasını sağlar. Bir abonenin diğerini aradığında hangi adresin hangi adresi aradığını bilir ve bunları birbirine bağlar. Bu arama santral içi veya santral dışı olabilir. Transmisyon ise santraller arası bağlantının sağlandığı birimdir. Eskiden bunlar analog olarak yürütülüyordu. Analog sistemleri 10 seneden uzun bir süre önce terk edildi. Bugün tamamen sayısal ortam tercih ediliyor” ifadelerine yer verdi. (Kocatepe Haber Merkezi)

Bakmadan Geçme