Mizahta da tek referans Efendimiz

Ramazan'da İkindi Sohbetlerinin yedinci gün konuşmacısı AKÜ İslami İlimler Fakültesi Araştırma Görevlisi Emin Uz oldu. Uz, 'Güldüren Peygamber' başlığında Resulullah'ın nezih ve her daim örnek olan mizah anlayışının benimsenmesi gerektiğinin altını çizdi. Sohbet başlangıcında Kur'an-ı Kerim tilavetini AKÜ İslami İlimler Fakültesi Öğretim Görevlisi Kadir Yıldırım gerçekleştirdi.HELALİ HARAMSAYMAK BÜYÜK TEHLİKEKendisinden önceki konuşmacıların Ramazan ayında eğlence olmayacağını, [&hellip]

Ramazan’da İkindi Sohbetlerinin yedinci gün konuşmacısı AKÜ İslami İlimler Fakültesi Araştırma Görevlisi Emin Uz oldu. Uz, “Güldüren Peygamber” başlığında Resulullah’ın nezih ve her daim örnek olan mizah anlayışının benimsenmesi gerektiğinin altını çizdi. Sohbet başlangıcında Kur’an-ı Kerim tilavetini AKÜ İslami İlimler Fakültesi Öğretim Görevlisi Kadir Yıldırım gerçekleştirdi.
HELALİ HARAM
SAYMAK BÜYÜK TEHLİKE
Kendisinden önceki konuşmacıların Ramazan ayında eğlence olmayacağını, bunun caiz görülemeyeceğini söylediklerini belirten Emin Uz, eğlenceli bir konudan söz edeceğini belirtti. Hz. Peygamberin (SAV) sonraki nesilin sahabe ve tabiinin eğlenceli yani mizahi yönlerini anlatan Uz; “Ağlamak kadar gülmekte fıtri bir olgudur. İnsanın fıtratında, mizacında olanı yok saymak veya onu haram telakki etmek helali haram sayma anlamına gelir ki bu da Ramazan’da gülmekten daha tehilkeli bir durum arz eder düşüncesindeyim. Erken dönem Arap edebiyatı mizah kaynaklarını incelediğimizde toplumların ve milletlerin zaman ve mekan farklılığına rağmen gülme paydasında biraraya geldiklerini görüyoruz. Yani gülmeyen bir millet tarihte yok. Eğlenmeyen bir millet tarihte yok. Madem ki böyle bir fıtri olgumuz var öyleyse bunun kaynaklarını araştırmak, bunun olumlu yönlerini kullanarak aslında İslam dininin tebliğinde bu yönü de kullanmak Müslüman’ın şiarı olsa gerek” dedi.
TEMELDE FARS KAYNAĞI
 ARAP EDEBİYATI VAR
İslami İlimler Fakültesi Araştırma Görevlisi Emin Uz, dini, sosyal ve coğrafi etkenler göz önün alındığında Türk eğlence kültürü kaynaklarında en çok etkilenenler arasında  Arap ve Fars kültürlerinin görüldüğünü belirtti. Günümüzde ortaya konulan fıkraların, eğlence literatürünün çoğunluğunun Hz. Peygamber (SAV) başta olmak üzere Arap edebiyatı ve Fars kültüründen geldiğini ifade eden Uz; “Bu tabiidir ki Osmanlı da çokça kullanılan Farsça ve Fars kaynakları, Müslüman olmamız hasabiyle çokça kullanılan Arap edebiyatı kaynaklarına baktığımızda aslında günümüzde anlattığımız Nasreddin Hoca gibi, Temel-Dursun, Bektaşi fıkraları gibi kültürümüze yansıyan bir çok şeyin aslında Arap edebiyatından geçtiğini görmekteyiz” diye konuştu.
NEREDEYSE HARAM ADDEDENLER OLMUŞ
Müslümanlar’ın her kültürü mutlaka Kur’an-ı Kerim de dayanağını bulmak ve hadislerle bunu desteklemek zorunda olduğuna değinen Emin Uz, Kur’an-ı Kerim de mizah kelimesinin geçmediğini ancak hadislerde duabe, fukahe, nükte, latife gibi bir çok kelimenin hadis literatüründe bulunduğunu söyledi. Mizah kelimesinin Arapça kaynaklı olmasının dolaylı olarak İslam literatüründe de kullanıldığının göstergesi olduğuna temas eden Uz; “Biz gelenekte hep şunlarla karşı karşıya kalıyoruz; Müslüman vakarlı olur, Müslüman gülmez. Bu nedenle de pratik icrası konusunda acaba ben böyle bir şaka yapsam, böyle bir eğlence ortaya koysam karşı taraf beni kötü algılar mı? Acaba İslam da böyle bir şey var mı tereddütü ile pratik icrası konusunda hep temkinli yaklaşmışız. Fakat Kur’an-ı Kerime baktığımızda ‘Onlar artık çok ağlasınlar az gülsünler’ ayeti kerimesini delil göstererek bazı alimler neredeyse gülmeyi haram, eğlenmeyi haram addetmişlerdir. Kur’an-ı Kerime baktığımızda bu ayeti kerime ve ilgili olanlarda eğlence ve gülmeyi yasaklayan ayeti kerimelerin aslında Müslümanlarla alakalı olmadığını daha çok cihattan geri duran Yahudilerle alakalı olduğunu görüyoruz” şeklinde konuştu.
RESULULLAH’IN (SAV) BAŞLICA ÖRNEK
“Eğer Müslüman gereğince kulluk edebilirse çok ağlamasına gerek yoktur” diyen Emin Uz, her nereden bakılırsa bakılsın gülme olgusunun fıtri bir durumu olduğunu belirtti. Kur’an-ı Kerim dışında ki klasik eserlere bakıldığında da Hz. Peygamberin (SAV) günlük hayatında nezih şakalara yer verdiğini aktaran Uz şöyle konuştu: “Hz. Peygamber (SAV) günlük hayatta nezih şakalara yer vermiştir. Ama özellikle nezih ifadesini vurguluyorum. Bugün fıkra, eğlence ve mizah denildiğinde yerilmiş yani olumsuz mizah tabiri caiz ise belden aşağı mizah akla geliyor. Bugün kü stand-upçular, bugünkü tiyatro kültürü akla geliyor. İslam ise bunların hiçbirisine mizah bile demiyor. Klasik eserlere bakıldığında bırakın Hz. Peygamberin (SAV) şaka yapmasını, O’nun yaptığı şakalar, Kitab-ül Mizah, Bab-ül Mizah başlığı altında ayrı bölümlerde zikir etmişler. Bu nedenle İslam kültüründe ki mizah anlayışının belirlenmesinde her durumda olduğu gibi Hz. Peygamberin (SAV) konumunun önemli olduğunu görüyoruz. O’nun yapmış olduğu şakalar, O’nun eğlence kültürü aslında bizim eğlence kültürümüz olması gerekir” >> Burcu AYDIN’ın Haberi

Bakmadan Geçme