Mısırlıoğlu: Türkiye'de üretim bitti

İYİ Parti İl Başkanı Muhammed Mısırlıoğlu, Türkiye'de üretimin bittiğini ithalatın arttığını söyleyerek, 'Son 19 yılın özeti. Türkler gidiyor, mülteciler geliyor. Türkler satıyor, yabancılar alıyor. Üretim bitiyor ithalat artıyor. Gelir azalıyor, fakirlik artıyor. Fabrikalar batıyor, işsizlik artıyor. Bunun adına da istikrar diyorlar' dedi   İYİ Parti Afyonkarahisar İl Başkanı Muhammed Mısırlıoğlu, dün öğlen partide basın toplantısı [&hellip]

İYİ Parti İl Başkanı Muhammed Mısırlıoğlu, Türkiye’de üretimin bittiğini ithalatın arttığını söyleyerek, “Son 19 yılın özeti. Türkler gidiyor, mülteciler geliyor. Türkler satıyor, yabancılar alıyor. Üretim bitiyor ithalat artıyor. Gelir azalıyor, fakirlik artıyor. Fabrikalar batıyor, işsizlik artıyor. Bunun adına da istikrar diyorlar” dedi

İYİ Parti Afyonkarahisar İl Başkanı Muhammed Mısırlıoğlu, dün öğlen partide basın toplantısı düzenledi. Mısırlıoğlu, bugün itibariyle başlayan Recep ayı ile yarın idrak edilecek Regaip Kandilini kutladı.
“ORTAK SORUN ALIM
GÜCÜ DÜŞÜKLÜĞÜDÜR”
2022 yılının yeni zamlarla başladığını, elektrik, doğalgaz, benzin, otoyol zamlarının durmak bilmediğini belirten Mısırlıoğlu, “Kiralar tırmanıyor, gıdada artış sürüyor. Faturalar, ikiye üçe katladı. Hayat pahalılığı altında ezilen vatandaş, kira öder gibi fatura ödemek zorunda kaldı. Vatandaşlarımız, ‘Zamlardan bıktık. Şofben fazla elektrik yakmasın diye bir kez yıkanıyoruz. Doğal gazı yakmıyoruz.’ diyerek dert yanıyor. Vatandaşımızın sorunu ortaktır. Ortak sorun artan zamlar ve alım gücünün düşüklüğüdür. Halkımız, kara kış ortasında gelen elektrik ve doğalgaz faturalarını ödemekte zorlanıyor. Yeni yılla birlikte elektrik, doğalgaz ve akaryakıta gelen zam, özellikle dar gelirli vatandaşların belini bükmüş durumda. Temel gıda maddelerine dahi erişimde sıkıntı yaşayan vatandaşlar, neredeyse 2’ye katlanan faturalar karşısında çaresiz.” dedi.
“VATANDAŞ YIKANIRKEN
2 KERE DÜŞÜNÜYOR”
Vatandaşın yıkanırken bile iki kere düşündüğünü, çamaşır makinesi açmaya çekindiğini söyleyen Mısırlıoğlu, “Faturalarını ödemekte güçlük çeken dar gelirliler, kendilerine göre tasarruf yöntemlerine başvurmak zorunda kalıyor. Kimisi akşamları lambaları kapatıp, televizyon ışığıyla idare etmeye çalışıyor, kimisi doğalgazı açamadığı için battaniyeyi üzerine örterek ısınmaya çalışıyor, kimisi tek lamba çalıştırıp, tek odanın kaloriferini açıyor. Emekli bir kardeşim elektrik faturası 200 TL gelirken 480 TL geldi diye dert yandı. Her hafta çamaşır yıkayan ev kadınlarımız 15 günde bir çamaşır yıkıyor. İşçimiz, emeklimiz için et almak hayal oldu. İnsanlarımızı televizyon ışığında oturmak zorunda bıraktılar.” diye konuştu.
“YÜKSEK FATURALARIN NEDENİ ÖZELLEŞTİRİLEN HİZMETLER”
En basit hesaplamayla 4 kişilik bir ailenin asgari ihtiyacı için kullanacağı elektrik faturasının 210 TL’den, 370 TL’ye çıktığını belirten Mısırlıoğlu, “Elektrik fatura artışına verdiğim örnekte yüzde 70’lik bir artış vardır. Asgari ücrete yaptığı yüzde 50’lik artışla böbürlenen hükümet, böylece artışı daha işçinin cebine girmeden Ocak faturaları ile enerji şirketlerinin kasasına aktardı. Destek yurttaşa değil enerji şirketlerine veriliyor. Yurttaşın ödeyemediği faturalar nedeniyle elektriği, doğalgazı kesiliyor, enerji şirketlerinin kasası ise hiç eksilmeden dolmaya devam ediyor. Gece yarısı itibariyle geçerli olmak üzere hem motorine hem de benzine 60 kuruş zam yapılacağı iddia ediliyor. Ödediğimiz faturaların bu denli yüksek olmasının nedeni elektrik ve doğalgaz’ın özelleştirilmesi, bunların üretim, dağıtım ve pazarlamasından patronların kâr elde etmesidir.” şeklinde konuştu.
“MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ VE
EKİBİNE İŞTEN EL ÇEKTİRİLMELİ”
“Son 19 yılın özeti. Türkler gidiyor, mülteciler geliyor. Türkler satıyor, yabancılar alıyor. Üretim bitiyor ithalat artıyor. Gelir azalıyor, fakirlik artıyor. Fabrikalar batıyor, işsizlik artıyor. Bunun adına da istikrar diyorlar.” diyen Mısırlıoğlu şunları kaydetti: “Ülke yangın yeri. Siyasetin seviyesini nerelere getirdiler. Mikrofonu küçük bir çocuğun eline vermek kolaydır. Mikrofonu atanamayan öğretmenlere, EYT mağdurlarına gübre- mazot alamayan çiftçiye, siftah yapamayan esnafa, tencere kaynatamayan evlerde yaşayanlara, işsizlere, yurt dışı hayali kuran gençlere verin bakalım neler söyleyecekler. Çocuğa sevgi öğretilir, nefret değil. Atanamayan öğretmen sayısı her yıl hızla artıyor. Öğretmen açığının 140 bine dayandığı mevcut şartlarda 15 bin öğretmen ataması hiçbir sorunu çözmez. Dün atanan öğretmenlerden bir tane bile Afyon Milli Eğitimi çok başarılı, her şeyimiz tam ya öğretmen atamaya gerek yok. Afyonkarahisar’a atanmadı. Başarısız İl Milli Eğitim Müdürünün arkasında kimler var. Bu başarısızlıkta Milli Eğitim Müdürünün arkasında duranlar vebal işliyor. Bu beceriksiz Milli Eğitim Müdürünü her zaman basın toplantılarında söylemeye devam edeceğiz. Afyon Milli Eğitim Müdürlüğü kokuşmuş, sinek üreten bir yer olmuş. Afyonkarahisar Milli Eğitim Müdürünün ve ekibinin derhal işten el çektirilmesi gerekir. Yandaş sendika ile birlikte Milli Eğitimi perişan ettiler. Türkiye Sayın İmamoğlu’nun yediği balıkla, metropollere yağan kar muhabbeti ile oyalanırken Türkiye parsel parsel pazarlanıyor. Kanal İstanbul çevresine kurulacak olan yeni şehir, Arap Televizyonlarında müjde, aylardır beklediğimiz karar çıktı diye duyuruluyor. Arap kankalarının ülkelerinde reklamlar dönüyor.”
“KARLA MÜCADELEDE
BELEDİYE SINIFTA KALDI”
Afyonkarahisar Belediyesi’nin karla mücadelesini eleştiren Mısırlıoğlu, şöyle konuştu: “Afyonkarahisar Belediyesi karla mücadelede sınıfta kalmıştır. Yağan kar berekettir. Çok şükür bütün canlılar ve toprak rahatladı. Yaradana şükürler olsun ama ilimizde kar temizleme çalışmalarının yetersiz olduğunu vatandaşımız gördü. Şehri birkaç mahalle ve sokaktan ibaret gören zihniyet maalesef vatandaşımıza eziyet çektirmektedir. ‘Belediye sınıfta kaldı’ diyen araç sürücüleri, ana caddelerde insanların dahi yürümekte zorluk çektiğinden dert yanmaktadır. Yeterli sayıda personel ve araç görevlendirilmemesi nedeniyle karla mücadelede yetersiz kalmıştır. Şehir merkezinde kar birikintileri oluşurken, sokaklar istenilen düzeyde açılamadı. Yol ve kaldırımlarda oluşan buzlanmalarda tuzlama çalışması yapılmadığı için de insanlar yürümekte dahi güçlük çekiyor. Vatandaşlarımız sabah işine giderken zorlandı ve kendi imkânları ile işyerlerinin önünü temizledi. Sağlık Ocaklarının önleri temizlenmediği için hastalar mağdur kaldı. Bu ne biçim belediyecilik anlayışıdır. Belediye önceliği bu gibi yerlere vermelidir. Kayıp düşen, yaralanan hasta vatandaşlarımız olursa bunun vebali belediye yetkililerinin üzerindedir. İnsanlara çile çektirmek için mi görev yapıyorsunuz. Afyonkarahisar Belediyesi basına servis ettiği karla mücadele fotoğrafları ve görüntülerle halkın gözünü boyamaya çalışıyor. Kabul edin, karla mücadelede ne yazık ki sınıfta kaldınız.”
“ÜRETİCİ ŞEKER TEMİN EDEMİYOR”
Lokumun anavatanı Afyonkarahisar’da üreticilerin şeker temin edemediklerini belirten Mısırlıoğlu sözlerini şöyle tamamladı: “Şekerleme üreticilerinin piyasadan şeker tedarik ücreti 450-500 TL’yi bulmaktadır. Özelleştirilen Şeker Fabrikaları yeterli şeker arzı yapmadığı, sektördeki toptancıların ise fiyatların artacağı düşüncesiyle şeker satışını ileri tarihlere erteledikleri bilinmektedir. Bu durum, şeker piyasasında dengesizliğe neden olmakta; yaşanan bu olumsuzluklar nedeniyle kapanma noktasına gelen işletmeler bulunmaktadır. Afyonkarahisar, lokumu ve şekerleme ürünlerinin kalitesi ile haklı bir üne kavuşmuştur. Hem Afyon Lokumu geleneğini sürdüren ve bu bağlamda istihdam ve ihracat sağlayan, hem de ilimizin tanıtımına katkıda bulunan şekerleme sektöründeki sorunların en kısa sürede çözüme kavuşması gerekmektedir.”
>> Ş. Cüneyt BURSALIOĞLU’nun Haberi

Bakmadan Geçme