• Haberler
  • Siyaset
  • Mısırlıoğlu: AK Parti, Mağduriyet Konusunu Valimiz'e İletmemiş

Mısırlıoğlu: AK Parti, Mağduriyet Konusunu Valimiz'e İletmemiş

İYİ Parti Afyonkarahisar İl Başkanı Muhammet Mısırlıoğlu, daha önce basın toplantısında dile getirdiği, ardından Valilik makamında açıklama yaptığı konunun mağdurlarının İYİ Parti'den önce AK Parti'ye gittiklerini belirterek 'Mağdurlar öyle korkmuşlar ki önce Adalet ve Kalkınma Partisi'nin kapısını çalmışlar' dedi

İYİ Parti Afyonkarahisar İl Başkanı Muhammet Mısırlıoğlu, haftalık basın toplantısında Valilik makamında dilediği “özür” konusuna açıklık getirdi. Basın toplantısının yaklaşık 20 dakikasını bu konuya ayıran Mısırlıoğlu, şöyle konuştu:

“Burada basın toplantısı yaptığım esnada dedim ki ‘ilimizde bir kurumda kadının mobbing uygulanmasıyla ilgili tacize uğramasıyla ilgili şikayetler kulağımıza geliyor. Ve bu şikayetlerle ilgili de sanırım Valilik makamına konunun iletilmesine rağmen bu konu ne aşamada olduğu mağdurlarla ilgili ne yapıldığı dinlenip dinlenmediği ve bu konunun tarafları arasında Valilik bu konuyu araştırıp ne uyguladığını merak ediyoruz. Halkımız da kamuoyu da bu konuda Sayın Valimiz tarafından bilgilendirilirse memnun oluruz, dedim. Ben bu açıklamayı yaptım. Üstünden üç hafta geçti.

Salı günü sabah saat 10-10:30 sularında Sayın Valimizin Özel Kalem Müdürlüğü tarafından Özel Kalem Müdürü Sezai Bey'in özel cep telefonundan aranarak Valimizin benimle görüşmek istediği talebe iletildi. Ben de ‘telefonla mı görüşeceğiz yüz yüze mi’ dedim. Telefonla görüşmek istiyor dedi. Sayın Valimiz telefonu aldı. Bana ‘Başkanım neredesiniz’ dedi. ‘hazırlık yapıyorum. Ankara'ya gideceğim. Toplantımız var’ dedim. ‘Gitmeden Valilik’e uğrarsanız, bir konuyla ilgili sizinle görüşmek istiyorum’ dedi. Ben Valilik’e vardım. Varmamla birlikte bir 5 dakikalık Özel Kalem’de beklemeden sonra içeriye alındım. Sayın Valimizle beraber baş başa oturdum.

Bana direkt iki hafta önce üç hafta önce yaptığım basın toplantısındaki iddiamın dayanağını ve kaynağını sordu. Ben de dedim ki ‘Efendim bu işi size bir şekilde müracaat edildiğini, sizin de bu konudan haberdar olduğunuzu biliyorum. Dolayısıyla ben de buna istinaden mağdurların hakkının gaspedilmemesi, yuvarladıkları sıkıntının yaşadıkları psikolojik sıkıntının çözülmesinin ivedileştirilmesiyle ilgili dile getirdim. Kimseyi amacım kimseyi zar altında koymak değil. Kimseye iftira atmak değil.

Mısırlıoğlu: AK Parti, Mağduriyet Konusunu Valimiz'e İletmemiş

Bu insan olarak benim kişiliğime de ters, karakterime de ters bir insanın bir insana iftira atması günahların en büyüğüdür. Ben böyle bir günaha alet olmam’ dedim. ‘Biz araştırdık, Valilik kurum içinde böyle bir şikayetin bize ulaşmadığını tespit ettik Sayın Başkanım. Dolayısıyla dedi bu yaşanan olaydan kaynaklı olarak kurum müdürümüz o dönemki kurum müdürü vekilimiz bu olaydan dolayı mağduriyet yaşadı. Ailesiyle büyük sıkıntı yaşadı. Çocuklarının yüzüne bakanı yok. Bu olay bir ailenin faciasına dönüşü. Siz bu konuda ne kadar büyük bir hata yaptığınızın farkında mısınız?’dedi.

Ben bu konunun gerçek olduğunu biliyorum. Başkanım dedi. Ben araştırdım. Kurum müdürü geldi ve kurum müdürü arkadaş ağlamaklı bir tavır içerisinde kendisinin mağdur edildiğini buna kendisinin bu olaydan dolayı iftiraya maruz kaldığını, bu konunun asla böyle bir soruşturmanın meslek hayatı boyunca da yaşanmadığını, en ufak bir çizginin olmadığını söyledi. Şimdi arkadaşlar masumiyet karinesi diye bir şey var. Ben de etten kemikten yapılmış her şeyden önce insan, insanoğluyum. Hiç kimse bilmeden olayın netliğini öğrenmeden direkt zan altında bırakacak bir duruma düşmek istemiyorum. Bunun altını bir çizelim.

Allah'tan başka bir şeyden de korkmadığını her toplantıda ifade ediyorum. Devletin makamında nasıl oturulacağını, nasıl davranılacağını bilen bir adamım. Öncelikle devletin en üst bakanlarından bakan danışmanlığı görevinde bulunmuş bir adamım. Öyle devletin valisinin karşısında gayriciddi oturulmaz. Orası bizim devletimiz. Kadim devletimiz. O devlet olmasa bugün biz burada siyaset yapacak bir merkez bulamayız. Bu topraklar kadın Türk topraklarıdır. Şehitlerimizin kanıyla yoğrulmuş, bize emanet edilmiş bir topraklardır.”

“SAYIN VALİMİZ GEREĞİNİ YAPACAKTIR”

Mısırlıoğlu, Afyonkarahisar Valiliği’nden çıktıktan sonra mağdur kişilerin kendisini aradığını “Başkanım basın mensuplarını çağırın açıklama yapalım” dediklerini, ancak mağdur kişilerin konumu itibariyle bunu yapmadıklarını belirtti. Mısırlıoğlu, “Bu arada oraya davet edilen Afyonkarahisar yerel basınının sadece üç temsilcisi var. Diğer basın temsilcilerimizin haberi yok bu konuda. Bu da ayrıca bir düşünülmesi gereken bir olay. Onların da bir milletvekili danışmanı aracılığıyla haberdar edildiklerini oraya yönlendirildiklerini biliyorum. Şimdi Valimizin de önüne geçen siyasi bir el bu olayın adeta üstünlük örtülmesini isteyerek bir şey içinde seremoni hazırlığı içinde.

Bunu hissediyorsunuz. Şimdi olaylar geriye çekilip baktığınız zaman Sayın Valimizin de üstünde bu konunun adeta üstünlük örtülmesiyle ilgili büyük bir baskının altında olduğunu hissediyorsunuz. Dolayısıyla devletin Valisi burada her türlü insanın can ve mal güvenliğinin, namus güvenliğinin sorumlusudur. Onun sorumluluğundayız. Hepimizin can, mal, öz, namus her türlü sorumluluğumuz devletin en üst bakamı olan Valimizin sorumluluğundadır.

Burada bir vatandaş mağdur ediliyorsa tabii ki Valimiz gereğini yapmalıdır, yapacaktır da. Mağdurlar beni aradıktan sonra Sayın Valimize hemen dönüş yaptım. Dedim ki ‘Sayın Valim bakın siz şimdi bana özür dilediniz. Ben sorumlu bir siyasetçiyim. Ağzımdan çıkan sözün birilerini incitmesine gönlüm razı olmaz. Ama bu kadınlar bana, Başkanım basını çağırın biz basın huzurunda bu konunun gerçekliğini yaşadığımız bütün hikayeyi tüm çıplaklığını anlatacağız, diyorlar. Çünkü siz bunu bir dinleyin. Ben yine siyaset yapmak istemiyorum. Bana kalırsa siz bunu ön yargısız olarak dinleyin.

Bu kadınların gerçekten bu olayı yaşayıp yaşamadığını tespit edin. Yoksa kamuoyu vicdanında bu olay sadece üstünlerin hukuku vasıtasıyla üstü örtülerek siyaseten insanları kamuyu yanıltarak, Valimizi yanıltarak, basını yanıltarak, siyasileri yanıltarak bu işin üstü örtülmeye çalışılıyor. Bu işin aydınlanması bu kadınlarla konuşulmasıdır’ dedim. Ve Sayın Valimiz nezaket buyurdu. 2 Vali Yardımcısı ve bir kamu avukatıyla beraber bu hanımefendilerle bir toplantı gerçekleştirdi.

Şimdi bu konunun tüm çıplaklığıyla Valilik makamında bütün detayları mevcuttur. Artık bundan sonra özür dileyen Muhammed Mısırlıoğlu İYİ Parti İl Başkanı Muhammed Mısırlıoğlu bu konuyla ilgili valiliğin ve kavunun ne yapacağını bu şahısla ilgili yakın takipçisi olarak izleyeceğim. Konu burada soruşturma aşamasına gelmiştir. Kişiyle ilgili neler yapılıyor? Ne yaptırımlar uygulanıyor? Mağdurlar susturulmaya mı çalışılıyor? Mağdurların ekmeğine mi oynanıyor? Yaşadıkları bu sıkıntıyı dile getirdiklerinden kaynaklı olarak mağdurlara tehdit mi yapılıyor? Şantaj mı yapılıyor? Bunların da hep beraber takipçisi olacağız” ifadelerini kullandı.

“BU MU ADİL DÜZEN ANLAYIŞINIZ?” 

İYİ Parti Afyonkarahisar İl Başkanı Muhammet Mısırlıoğlu, açıklamasına şöyle devam etti:
“Hakkı gaspediliyorsa biz muhalefet olarak bunu dile getirmek mecburiyetindeyiz. Ama mağdurlar öyle korkmuşlar ki önce Adalet ve Kalkınma Partisi'nin kapısını çalmışlar. Adalet ve Kalkınma Partisi İl Başkanıyla görüşmüşler. Ne olmuş? Hiçbir kişi bu konuyla ilgili Adalet ve Kalkınma Partisi yöneticilerinin ağzından bir açıklama duydunuz mu?

Valimize de iletmemişler konunun özünü. Çünkü Valimiz ‘bilmiyorum, bana en ufak bir şikayet gelmedi bu konuyla ilgili’ dedi. ‘Sizin açıklamanızdan sonra ben bu konuyu gündeme aldım ve araştırdım’ dedi. İYİ Parti olarak biz dile getirmeseydik bu konu ne olacaktı? Valilik makamında toplanıp bu konuyla ilgili adam mağdur, karşı taraftakiler haksız, iftiracı ve bu konu böylelikle tehdit, şantaj, kimin üstüne vererek, kimin işine vererek üstlük kapatılacaktı.

Çünkü iktidar vekili var işin arkasında. Çünkü iktidar vekili, bu arkadaşı zorla görevden vekaleten getirdiği görevde asaleten tutmaya çalışıyor ne hikmetse. Kendi adamlarına geldi mi ne kanun tanıyorlar ne hukuk tanıyorlar ne de hiçbir ahlaklı değerinize uymuyorlar. Gözleriniz adeta biz güçlüyüz ve haklıyız, biz iktidarız ve bizim üstümüzde başka kimse yoktur mantığıyla saldırıyorlar. Bre gafiller bir dinleyin, bu kadınlar doğru mu söylüyor, yanlış mı söylüyor?

Bunu niye üstünü örtmeye çalışıyorsunuz? Sizin partinize gelmişler, kapınıza neler gelmişler? Bunları dinleyip neden bunun gereğini yapmıyorsunuz sessiz sedasız? Ve neden o kadınların mağduriyetini gidermiyorsunuz? Bu mu sizin ahlak anlayışınız? Bu mu sizin siyaset anlayışınız? Bu mu sizin adil düzen anlayışınız? Orada burada sosyal medya fenomenleri de bu konu üzerinden artık siyaset yapmasın. Bıraksınlar. Siyasetten meraklıları varsa buyursun gelsinler siyaseti beraber yapalım. Ya da çıksınlar karşımızdan karşılıklı yapalım. Fark etmez.”

Kocatepe Gazetesi - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!

Bakmadan Geçme