Mısırlıoğlu, Açtı Ağzını Yumdu Gözünü
İYİ Parti Afyonkarahisar İl Başkanı Muhammet Mısırlıoğlu, AK Parti iktidarı, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Afyonkarahisar ESOB Başkanı Cengiz Üstün başta olmak gündemde olan konularla ilgili ağır konuştu.
İYİ Parti Afyonkarahisar İl Başkanı Muhammet Mısırlıoğlu, partide basın toplantısı düzenlendi.
“FETÖ ELEBAŞININ ATEŞİ BOL OLSUN AMA ÖRGÜT YOK OLMADI”
“Gerçekten duygu yüklüyüm. İki gündür hem Türkiye gündemine ait hem ilimize ait notlar alıyorum. Ama öyle hızlı gündemler gelişiyor ve değişiyor ki bizler de gerçekten hayretler içerisinde izliyoruz ve ülkemiz ve milletimiz adına da ciddi ciddi kaygılanıyoruz.” sözleriyle konuşmasına başlayan Mısırlıoğlu, “Kaygılıyız, ülke olarak nereye gidiyoruz, nereye götürülüyoruz? Ülkemizi 50 yıllık bir hazırlıktan sonra büyük bir operasyonla Türk devletini ve Türk kimliğini yok etmek üzere kurulmuş örgütün başı ipinin kimin elinde olduğu belli olmayan terör örgütü lideri dün öldüğü resmi olarak Amerikan kaynakları tarafından yayınlandı. Ateşi bol olsun diyoruz kendisine. Ancak tabii ki onun ölmesiyle bu örgüt yok olmadı. Daha da kötüsü şu saatten sonra en tehlikelisi kendi içlerindeki liderlik mücadelesi sonucunda her yerde mayın gibi yerleştirilmiş olan bu örgütün elemanları maalesef ülkemizin bütün kurumlarında da hala mevcutlar. Bu mevcut mayınların nerede ve ne zaman nasıl patlayacağı da bilinmemektedir. Üzüldüğüm yanı budur. İnşallah devletimiz her zamanki gibi 18 yaşında hareket eder. Bu melun örgütün mayınlarını hiçbir vatandaşımıza, hiçbir kurumumuza, hiçbir vatan evladına zarar vermeden bir bir ortaya çıkarır ve gereken ceza verilir. Bu örgütle ilgili çok şeyler konuşuldu. Bu örgüt resmen Türk milletini ve Türk devletini yok etmek üzere kurulmuştur. Gerek içeride iş birliği yaptıklarıyla, gerekse dışarıdan yardım ve destek alarak bunları kumanda edenler var. Ama herkesçe malum inşallah milletimize ve devletimize vermiş oldukları zararın 250’nin üzerinde insanımızın ölümüyle sonuçlanan darbe kalkışmasının bedelini fazlasıyla ve misliyle cehennem ateşinde yanarak öder. Bunun ortakları ve yandaşları da bununla beraber hareket edenler de aynı sonla karşılaşırlar diye düşünüyorum.” dedi.
“YENİ DOĞAN ÇETESİ BİR SAVCININ CESARETİYLE ORTAYA ÇIKTI”
Geçtiğimiz haftalarda düzenlediği basın toplantılarında ülkede pek çok işin yolunda gitmediğini sıkça dile getirdiğini vurgulayan Mısırlıoğlu, “Geçen haftaki basın toplantılarında tuzun koktuğuna yönelik açıklamalarda bulundum ve bunu da kanıtlar gibi her hafta bir yoğun gündemle karşılaşıyoruz. Tuz kokmuş. Mevcut iktidar artık hükmedemiyor, iktidar olma görevini yapamıyor. Ne ekonomiyi kontrol edebiliyor, ne adaleti kontrol edebiliyor, ne iç güvenliği, ne dış güvenliği, ne ekonomiyi yani hiçbir şeyi kontrol edemiyor. Sadece cesur yürekli Türk evlatlarının cesaretiyle ortaya çıkarılan olaylarla millet olarak biz de bu gündemlerden haberdar oluyoruz. Ama bu seferki haberdar olduğumuz gündem gerçekten söylüyorum insanlık dışı bir olay yaşanıyor Türkiye'de. Ve uzun süredir yapılan insanlık dışı olaylar adeta görevi ve yetkisi olan kişiler tarafından izleniyor, seyrediliyor. Bir buçuk yıl önce güya haberdar oluyorlar. Bir buçuk yıl önce haberdar oldukları konu bir buçuk yıl sonra geçtiğimiz hafta içerisinde savcının kararlılığı neticesinde ortaya çıkarılıyor. Yani adını söylemekten bile yüreğim titriyor. Yeni doğan çetesi insanlık dışı bir olaydır. Karıncayı bile incitmeyin diyen bir Peygamberin (SAV) ümmeti olan bizler Müslüman Türk Milleti olarak kendi içimizden, kendi bedenimizden, canımızdan, kanımızdan olan bebeklerimizi katlettiler. Ana rahminde can bulup ve dünyaya gelen bebeklerimizin yaşam hakkı para, gelecek ve makam hırsı peşinde koşanlar tarafından alındı. Ama tüyleri kıpırdamıyor, vicdanları sızlamıyor, vicdanları kararmış, merhamet duygularını yitirmişler, insanlıktan çıkmışlar, tamamen kazanma hırsıyla bir çete oluşturuluyor. Bu çete de günümüzde bir savcının cesaretiyle ortaya çıkarmıyor. Bugün Sağlık Bakanlığı makamında oturan şahıs derhal ivedilikle beklemeden istifa etmek zorundadır. Bu konu hafife alınacak bir olay değildir.
Canımıza kastediliyor. Canımıza kast edilen bir kurumun başındaki adam bugün bu makamda oturmamalı. Sayın Cumhurbaşkanı bu bakanı o makamda oturtmamalı.
İnsanlık gereği de oturtmamalı. Kamu görevi gereği de oturtmamalı. En az o çocuklarımızı katleden vahşi caniler kadar o bakan da suçludur. Onunla beraber hareket eden bütün bürokratlar suçludur. Buna kim göz yumduysa, kim kulağını tıkadıysa, kim dilini tutup da konuşmadıysa bu olayları dile getirmediyse hepsi de o bebekleri katleden insanlar caniler gibi insan demiyorum. O cani köpekler gibi suçludur.
Derhal istifa etmek zorundalardır. Bu nasıl bir cahiliyedir? Bu nasıl bir mantıktır? Böyle bir akıl tutulmasını bu millet hiçbir dönemde görmedi. Bu nasıl bir şeydir? Bunu hiçbirimiz kabul etmiyoruz. Biz kabul etmiyoruz.” diye konuştu.
“SUÇLARI PARTİLERE GÖRE Mİ ÜSTLENECEĞİZ”
İYİ Parti Grup Başkan Vekili Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez’in Yenidoğan Çetesi ile ilgili konu hakkında önerge verdiğini belirten Mısırlıoğlu, “Sayın Çömez bir yıl önce söz konusu olayı şifahen bildiriyor. Mevcut Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, o gün İstanbul İl Sağlık Müdürüdür. Başkan Vekilimiz, ‘Kötü kokular geliyor. Buraları inceleyin, araştırın. Çok kötü şeyler oluyor.’ diyor. TBMM’deki önergemiz AKP ve ortağı MHP oylarıyla reddediliyor. Akıl tutulması yaşıyoruz diyorum. Gerçekten tuz kokmuş diyorum.
Ben mi yanlış düşünüyorum? Yeni doğmuş bir bebeğin üzerinden rant elde etmek kimin aklıdır? Bu nasıl bir insanlık dışı olaydır? Katletmeye değil de yaşatmaya yönelik bir iş yapsanız da deriz ki ya çocuğu yaşatmak için bu mücadeleler verilmiş. Aksine telefon tapeleri, Whatsapp yazışmaları, polis dinlemelerine takılan bütün görüşmelerde ne diyorlar? ‘Bugünlük yaşat da yarına önemli değil bakarız. Bunu Hipokrat yemini etmiş bir hekim söylüyor. Ondan sonra iktidar vekilleri buna ne diyor? İlimizin vekillerinden acayip açıklamalar var. Tüylerim diken diken oldu. Sayın Yurdunuseven, çıkmış diyor ki ‘Bakın hele bu işe adı karışanlar hepsi CHP üyesidir. Özrü kabahatinden büyük. Be kardeşim siz Türkiye'yi 23 yıldır yönetiyorsunuz. O Sağlık Bakanı sizin Cumhurbaşkanınız, Genel Başkanınız tarafından atandı. O sağlık müdürü sizin genel başkanınız tarafından İstanbul'da görevlendirildi. Sizin eski sağlık bakanınızın özel hastanesi de bu işin içinde. Sen neyin kafasını yaşıyorsun ya? Hangi partinin üyesi olursa olsun onların hiçbiri insan değil. Sizler neyin derdindesiniz? Biz partilere göre mi suçları üstleneceğiz? Oradan bile siyasi rant devşirmeye çalışıyor. Yani kendi partilisi olmadığı için güya bu işi yapanlar diğer partili gibi abuk sabuk açıklamalarla aklımızla alay ediyor. Sayın Yurdunuseven, senin kanını taşıyan bir vatandaşın evladına bu muamele yapılsaydı aynı açıklamayı yapacak mıydın? O gün de mi aynı şeyi söyleyecektin? Gereği ne ise derhal yapılmalıdır. Gevşek tükürüğün sakala zararı vardır. Bu devlet büyük bir devlettir. Gereğini yapmalılar. Bu Sağlık Bakanı ve ekibi derhal istifa ettirilmeli. El çektirilmeli. 85 milyon insanın sağlığı tehlike altındadır. Tüm Türkiye'de tepeden tırnağa sağlık teşkilatı diğer kurumlarda dâhil olmak üzere gözden geçirilmeli, teftiş edilmeli. Milletimiz artık hastalığına tedavi aramak için o hastanelerin kapısından içeri girmeye korkar hale geldiler. Böyle bir dönemden geçiyoruz. Bunun da ciddi şekilde yakından takip ediyoruz ve inşallah bunun ucu devleti yönetenlerin en üst noktalarda bir yerlere dayanmaz diye düşünüyorum.” şeklinde konuştu.
“DÜN HAİN OLANDAN BUGÜN VATANPERVER ÇIKMAZ”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bölücü terör örgütü elebaşı ile ilgili parti grup toplantısındaki açıklamalarını yorumlayan İYİ Parti İl Başkanı Muhammet Mısırlıoğlu, Bahçeli’ye ateş püskürdü. Mısırlıoğlu, şöyle konuştu: “MHP Grup Toplantısında partinin Lideri Devlet Bahçeli’nin açıklamalarını dehşetle izledim. Alparslan Türkeş, Türk Milliyetçiliği fikriyatında Türk Devleti için verdiği önemli mücadelelerin yanı sıra geçmiş dönemlerde sürgünler yaşamıştır. Türklük davası uğruna 50 santim yükseklikteki tabutluklarda yüzü kuyulu hapis cezası çekmiş, tırnakları sökülmüş, idamla yargılanmış ve Türk Milletçiliği fikriyatından asla vazgeçmemiştir. Devlet ve millet düşmanlarına karşı gece gündüz demeden ölmeyi göze alarak teşkilatlarıyla beraber mücadele etmiş.
Ben de o teşkilatların içinde Başbuğum’la beraber mücadele etmiş bir kardeşimizim.
1997 yılında hakkın rahmetine kavuştuktan sonra Başbuğumuz ebedi aleme yürüdükten sonra bizler hep beraber üzüntümüzle beraber yeni bir yol, yeni bir lider ile davamız iktidar olsun, Türk Milliyetçiliği fikriyatı var olsun diye gece gündüz demeden çoluk çocuğumuzun rızkıyla bu ülkede devlet ve millet düşmanlarına karşı zaman zaman gönüllü olarak terörün odağında mücadele etmişliğimiz vardır. Gönüllü olarak oralara gidip terörün odağında mücadele etmişliğimiz vardır. Dün hain olandan bugün vatanperver çıkmaz. Biz hep böyle anladık, böyle anlayışla yetiştirildik. Dünün haininin bugün vatanperver olması imkânsızdır. Siz ne yaparsanız yapın, o yediği kazığın acısını unutmaz. Aynen FETÖ'nün yaptığı gibi bir gün gelir sizi sokar. Dün bizim 40 bin tane insanımızın katledilmesine vesile olan örgütün kurucusu dün Amerika'da geberen FETÖ gibi dışarıdan kumandayla Türk devletini yok etmek üzere Kürtlük, Türklük davası adı altında göstermelik bir maskeyle devletin içerisine yerleştirilip devletin polisine, askerine, kamu görevlisine, gencecik öğretmenine, kaymakamına, gazetecisine, devlet millet için mücadele eden siyasetçisine, beşikteki çocuğuna silah sıkan vatan haini, o silahı sıkanların emir aldığı vatan haini, bugün devletin elinde kodestedir. 1999 yılında işi bittiği için Amerika tarafından bize teslim edilmiş hainin elinde ne silah var, ne bomba var, ne uçak savar var. Elinde hiçbir şeyi olmayan çaresizlik içinde köpek gibi ölümü bekleyen bir şerefsizi bugün benim de 40 yıl mücadele ettiğim MHP’nin Genel Başkanı, şehitlerimizin kemiğini sızlatmak adına, gazilerimizin acısını yeniden depreştirmek adına, şehit ailelerimizin bir daha acılarını depreştirmek adına, Meclise Gazi Meclisi'nin kürsüsüne bu vatan hainini davet ediyor.
Yazıklar olsun, lanet olsun. Kınıyorum. Haberleri inanın ağlayarak izledim. Halen daha da kendimi ağlamamak için zor tutuyorum Böyle bir akıl tutulması olur mu?”
“ÜLKÜDAŞLARIMA SESLENİYORUM DAHA NE KADAR DAYANACAKSINIZ?”
Mısırlıoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Devletin elindeki bir adamdan aman dilemek koskoca mazisi olan bir MHP Genel Başkanı'na yakıştı mı? Yazıklar olsun size. Haram zıkkım olsun bütün emeklerimiz. Neyin peşindesin? Neyin kafasını yaşıyorsun?
Devletin elinde kodeslik adama diyorsun ki bırak silahları gel. İmralı’da bu adamın cephaneliği mi var Sayın Bahçeli? Neyi var bu adamın? Devlet olarak ekmek vermesen açından ölecek. Yani bu senin elinde bir köpektir. Bundan medet umuyorsan sen bitmişsin. Millete ayar vermeye, millete yol göster, yol vermeye çalışıyorlar. Ama şunu unutmasınlar ki bunların hepsinin hakkından ve üstesinden gelecek Türk Milleti vardır.
Dal gibi duruyoruz. Hangi siyasi partinin görüşüne sahip olursak olalım. Vatanımız ve milletimiz söz konusu olduğunda, bayrağımız söz konusu olduğunda hepimiz tek yumruk oluruz. Bütün vatan hainlerinin başını ezecek güce de sahibiz, kudrete de sahibiz biz. Onlardan medet dilenmeyiz biz ya. O kimdir de ondan medet dileniyorsunuz? Yazıklar olsun. MHP’de görev yapan Ülkü Ocaklarında fisebillah çalışan ülküdaşlarıma sesleniyorum. Yeter yahu yeter. Bugün değilse ne zaman?
Yeter. Buna daha ne kadar dayanacaksınız? Koskoca maziyi iki kelime ile yerle bir etti.
Hepimizi şoke etti. Bugün şehitlerimiz bir kez daha öldü. Bugün gazilerimiz bir kez daha yaralandı. Bugün şehitlerin ailelerine bir kez daha çatıları çöktü üstüne. Allah kimseye evlat acısı yaşatmasın. Bu topraklar için ölen binlerce şehidimizin kemiklerini sızlattı. Ve onların temsil edildiği gazi meclise kürsüye davet ediyor ya. DEM’den açıklama geliyor. ‘Biz bu kadarını beklemiyorduk.’ diyorlar.”
“ANA MUHALEFET DE DOĞRU DURMUYOR, DEMİRTAŞ’A 72 KEZ SAYIN DEDİ”
Terör konusunda CHP’yi de eleştiren Mısırlıoğlu, “Bu arada o öyle de ana muhalefet partisi doğru mu duruyor? O da 6 tane Doğu Anadolu bölgesinde ki illeri icazet almak için ziyarete çıkacak. Edirne'ye gidiyor. Edirne'de saydım 72 defa Sayın Demirtaş diye hitap etti. Bu Demirtaş’ı çiçek bahçesinden mi getirdiler de meclise vekil ettiler? Bu Demirtaş’ta terör örgütünün dağ kadrosundaydı. Bu adam meclise milletvekili olarak geldiğinde kaçak olduğu için askere gitti. Öncesi vatan hainliğinden yargılandı.
Cezasını yattı oradan askere gitti. Askerden getirildi tekrar mecliste. O gazi mecliste zaten epeyce örselendi milletimiz. Bugün kalkıyor ana muhalefet lideri 31 Mart'ta milletimizin bu iktidardan bıkkınlığının çökmüşlüğünün, umudunu yitirmişliğinin vermiş olduğu oyu kendinin bir sermayesi zannederek Sayın Özgür Özel, şımarık bir bayramlık çocuk edasıyla soluğu Edirne'de Demirtaş'ın kapısında aldı. Niye 6 tane Doğu Anadolu bölgesindeki ili ziyaret edecekmiş. Onunla görüşmeden ziyaret etmek olmazmış. Büyük bir bölgede aktörmüş Demirtaş. Ben de diyorum ki hadi oradan ya. Topunuzun canı cehenneme. Devlet ve millet düşmanlarından medet bekleyip bu necip millete ihanet eden kim varsa canı cehenneme. Yazıklar olsun. Bizlerin vergisiyle o siyasi partilerde görev yapıyorsunuz. O siyasi partilerin başında oturuyorsunuz. Necip Türk milletinin vermiş olduğu helal vergilerle bugün kalkmışsın, Demirtaş’la görüşmeden, ondan izin almadan o bölgeyi ziyaret etmeyeceksin. Senden lider olmaz. Böyle abuk sabuk siyasiler yüzünden işte geldiğimiz durumda milletimiz sefalet içinde, milletimiz yokluk içinde. Milletimiz büyük bir buhran içinde, bunalmış vaziyette. Ama gel ve lakin bu işi götürüp bu işi umut olarak millet umut olarak oy verdiği insanlardan da böylesine çapsız davranışları gördüğünde tamamen millet olarak diyoruz ki ne büyük kazıklanmışız.
Allah akıl fikir versin. Bunun üstüne konuşulacak çok şey var da artık konuşmak istemiyorum.”
“HODRİ MEYDAN: SEN ÖNCE DEVLET BAHÇELİ’YE İKİ SÖZ SÖYLE”
Afyonkarahisar Kasaplar ve Sucukçular Odası Başkanı İbrahim Yörük ve ESOB Başkanı Cengiz Üstün’le ilgili düşüncelerini de açıklayan Mısırlıoğlu, şunları kaydetti:
“Geçtiğimiz günlerde bir oda başkanı hükümetin yanlış ekonomi politikaları yüzünden başında bulunduğu odanın üyelerinin çok zor bir süreçten geçtiğini belirtti. Devletin acilen önlem alması gerektiğini iktidarın buna bir çözüm bulması gerektiğini belirten bir açıklama yaptı. Bu oda başkanı içinden geldiği gibi bir açıklama yaptı. Bu açıklamanın üstüne de birkaç oda başkanı arkadaş bir araya gelmişler ‘Böyle olmaz. Sen bunu yanlış yaptın. İktidarla aramız bozulmasın kafasındalar. ‘Şöyle bir açıklama yazalım, yanlış anlaşıldığını, haberi yapan gazetecinin abarttığını falan, düzeltme yazısı gönderelim.’ diyerek o haberi yapan gazeteye bir haber paylaşmışlar. Ben de bunun üstüne dedim ki, ya siz niye çekiniyorsunuz? Niye bu oda başkanına baskı uyguluyorsunuz? Neden bu oda başkanını siz hedefe koyuyorsunuz? Adam doğruyu söylüyor. Adı üzerinde Esnaf Kefalet Kooperatifleri, esnafa ucuz kredi bulma uzun vadede ödeme için kurulmuştur. Esnafları adına yapılan müracaatlara kredi temininde aracılık yaparlar. Ve ucuz kredi almasını sağlarlar. Beş yıllık süreçte ödenmesini sağlarlar. Şimdi bugün geldiğimiz noktada bu oda başkanları özellikle de Kefalet Kooperatifi Başkanı arkadaşımız başında bulunduğu odada bundan önce beş yıllık sürede geri ödeme planı vardı. Faiz oranı yüzde dört buçuk beşti. Bugün faiz oranı yüzde 29,5 oldu.Şimdi bunu sen söylemeyeceksin de kim söyleyecek? Esnafların adına bunu senin söylemen lazımdır. Seni oraya iktidar değil esnaflar seçti. Aynı şekilde öbür odalarda da öbür odaların meslek grupları o başkanlarımızı seçti. Ben hiçbirinin şahsiyetini rencide etmiyorum. Şahsiyetine de bir laf söylemiyorum. Bir sürü söylenen, dönen, dümen, dolap var. Bunların hiçbirinden bahsetmiyorum. Şu an yargıda olan, konular var. Ne varsa onlar kendi içlerinde hallederler. Zamanında bir hatası olan varsa cezasını çeker. Ben sadece kişilerin bu konumdan sorumluluk gereği yaptığı açıklamadan çekinen bir toplum olduğunu ifade ettim. Yani korkakların bir yurdu olmayacağını belirttim. Korkakların bir devleti de olmaz. Korkakların bir vatanı da olmaz. Siz neden korkuyorsunuz dedim. Allah'tan korkun. Bunların en başındaki ESOB Başkanımız Sayın Cengiz Üstün açıklama yazıyor. ‘İşte şer odakları.’ Yemin ediyorum bunlar Kemal Sunal filmlerini aratmazlar. Buradan daha farklı şeyler söyleyeceğim.
Dostluğumuzun hatırına bazı çizgileri aşmamaya çalışıyorum. Afyonkarahisar’ın şehitler diyarı olduğunu söylüyor. Biz aksini iddia etmiyoruz Sayın Üstün. Vatansa canımız feda bizim. Bize vatan sevgisinden hamaset yapacak adamın alnını karıştırırım ben. Siz kim benim vatan sevgimi ölçmek kim? Sen önce kendini öğren. Bugün gittiğin siyasi partinin Genel Başkanı, savunduğun partinin genel başkanı elinde şehitlerimizin kanı bulunan köpeği meclise davet ediyor. Sen buna ne diyorsun? Buyur bakalım. Afyon'un önünü tıkıyormuşuz, Afyon'un önünden çekilecekmişiz. Buyurun Sayın Üstün, biz önünde falan değiliz. Afyon'a hizmet getiren, hizmet eden, Afyon'un hayrına yapılacak her yatırımın kale gibi arkasında duracağız. Hodri meydan. Beni daha tanımamışsınız. Ben bu devletin, bu milletin, bu şehrin önünü açmak için herkesin yanında dururum. Ben niye şehrimin önünü kapatayım? Hangi hizmeti getirdiniz de biz kapattık? Biz engelledik. Sizlerin de yanında durduk kale gibi. Ama sonuca bakıyoruz. Bana kimse ayar veremez. Özellikle de vatan sevgim konusunda. Kimse bana ayar veremez.
Herkes herkesi iyi bilir. O yüzden herkes ağzından çıkan kelimeyi kırk defa ölçecek, bir defa konuşacak. Verecek çok cevabımız var. Gelecek cevaba göre her şeyi söylemeye hazırım. Hodri meydan. Siz önce bakın Sayın Bahçeli'ye iki söz söyleyin bakalım. Şehitler diyarı Afyonkarahisarımız’daki şehitler adına söyleyin bakalım liderinize. Onun için ortamı germeyelim. Kim hizmet ediyorsa biz onun yanındayız