Misak-ı Millî iyi anlaşılmalı – Kocatepe Gazetesi
Yeni Türkiye Stratejik Araştırma Merkezi’nin(YTSAM) yirmi yılı aşkın bir zamandır faaliyet gösteren Hasan Celal Güzel Genel Koordinatörlüğünde yayınlamakta olduğu Yeni Türkiye Ocak-Mart 2017 tarihli sayısını Misak-ı Milli Özel Sayısı olarak yayınladı. 120bilimadamının katılımıyla yayınlanan, 110 makalelik özel sayıya Afyon Kocatepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Turan Akkoyun “Bağımsızlığın Fedakarlık, Miras [&hellip]
Yeni Türkiye Stratejik Araştırma Merkezi’nin(YTSAM) yirmi yılı aşkın bir zamandır faaliyet gösteren Hasan Celal Güzel Genel Koordinatörlüğünde yayınlamakta olduğu Yeni Türkiye Ocak-Mart 2017 tarihli sayısını Misak-ı Milli Özel Sayısı olarak yayınladı. 120bilimadamının katılımıyla yayınlanan, 110 makalelik özel sayıya Afyon Kocatepe Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Turan Akkoyun “Bağımsızlığın Fedakarlık, Miras ve Sorumluluk Ahidi: Misak-ı Milli” başlıklı makalesiyle bilimsel destek verdi. Akkoyun, “Dünyayı yeniden şekillendirme görevini kendilerinde gören, hali sadece kendilerine göre yorumlayan, tarihi temellerinden dolayı hariçtekileri barbar kabul eden Avrupa’nın emperyalist devletleri; Türkün Anadolu’da bir kaderi ile baş başa kalmasını, “vatan ve evlat acılarını” hissetmesini çok görmüştü. Sınırsız ve ölçüsüz güce sahip oldukları düşüncesiyle güç zehirlenmesine uğramışlar, Anadolu insanının tarihi varlığını hiçe sayarak, milletlerarası hukukun esaslarını dikkate almaksızın hareket etmişler ancak tarihî ritüellerin inkar edilemezliği karşısında istemedikleri ve de beklemedikleri bir zamanda diz çökmek zorunda kalmışlardır. Üzerinde ittifak olduğu gibi bağımsızlık, ancak tarihi birikim mahsulü kültür ile algılanılmış, benimsenmiştir. Böylesine bir mücadele, toplum ile devlet yönetiminin “ezelden ebede” yürüyüşünün değişmeyen yolcularını da belirlemiştir” dedi.
Akkoyun, şöyle devam etti:
“Mukadderatımız hakkında bir türlü karar verilemeyen bir tarihte, Meclis-i Mebusân 4. intihap devrinin ilk oturumunu 12 Ocak 1920’de gerçekleştirip 28 Ocak günü kabul, 17 Şubat’ta da umumen ve müttefikan iç ve dış kamuoyuna ilan ettiği Misak-ı Milli Kararları, tamamen iç dinamiklerden beslenerek, dünya kamuoyuna mebusan arasında millî bir ittifak halinde iletilmiştir.
Misak; Havza Genelgesi, Amasya Genelgesi, Erzurum Kongresi, Sivas Kongresi ile aşama aşama gerçekleşen mukavemet hareketinin milli istekleri karşılayacak bir program halinde yazıya dökülmesidir. Mütareke sonrası kıvılcımı çakılan, İzmir’in işgali sonrasında tutuşan, IX. Ordu Müfettişi Mustafa Kemal Paşa’nın sistemli-planlı-programlı yürüyüşünün, Türklüğün tarihi birikimi ile perçinlenmiş bağımsızlık tutkusunun inkar edilemez bir meyvesi olan kararlar, aynı hususiyetlerden dolayı sadece o günlerin değil, dünden yarına yürüyen bir içtimai topluluğun fedakarlık ve sorumluluk mirası olarak dünya kamuoyuna haykırılmasıdır. Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra Türki toplulukların bağımsızlıklarını kazanmaları da 1920 yılında alınan kararların pratiğini gösteren Anadolu Türklüğü, Türk dünyasının ayakta kalan tek bağımsız devleti olarak varlığını sürdürmüş olmasıyla doğrudan bağlantılıdır. Azerbaycan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan, Tacikistan, Kazakistan kültürel açıdan, bağımsızlığını elde tutmayı başaran Türkiye Cumhuriyeti’ni dikkate almışlardır. Misak-ı Milli Kararları’nın iyi anlaşılması bugünü olduğu kadar geleceği de şekillendirecektir.”