Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Galip Leblebicioğlu
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Mİ’RAC NE ŞEKILDE VUKU BULMUŞTUR?-2

Galip Leblebicioğlu 22 Haziran 2017 Perşembe 12:31:41
 

Mi’raç hakkında Cenab-ı Hak, Kur’an-ı Kerimi’nde şöyle buyurmaktadır:
İsra Suresi 1. Ayet
“Kulunu (Muhammed S.A.S. bir gece, Mescid-i Haram’dan (alıp) Mescid-i Aksa’ya kadar götüren (Zat-ı ecelle ve a’la her türlü noksan sıfatlardan) münezzehtir. (O Mescid-i Aksa ki) biz onun etrafına (feyz ve) bereket verdik (ve bu gece yolculuğunu) ona (o peygambere) ayetlerimizden bazısını gösterelim diye (yaptırdık.) Şüphesiz ki O, (her şeyi) hakkıyla işiten, (her şeyi) kemaliyie görendir.”
Miraç vakıasını Ebu Hüreyre, Ebu Zer, Ebu Said-i Hudri, Enes b.Malik, Malik b.Sa’saa, bizzat Resulüllah (S.A.S)’den rivayet etmişlerdir. Bu rivâyetler Buhari, Müslim ve Nesai gibi Kütübü Sütte’nin meşhur kitaplarında mevcuttur. Biz, bu değişik rivayetleri birleştirerek nakledeceğiz.
Peygamberimiz (S.A.S) şöyle buyurmuşlardır.
“Bir gece, halam Ümmühani’nin evinde (bir rivayete göre Kâbe’den) iken Cebrail (A.S.) geldi. ‘Ey muhterem nebi! Yargılayıcı olan Rabbin huzuruna varmak için kalk, melekler seni bekliyor” dedi. Göğsümü göbeğime kadar yardı. Kalbimi çıkarıp, iman dolu bir altın tasta yıkadı. Tekrar yerine koydu. Bundan sonra katırdan küçük ve merkepten büyükbeyaz renkte ve Burak isminde bir binite bindirildim. Bu hayvan, her adımını gözün görebildiği son noktaya atıyordu. Bir anda Mescid-i Aksa’ya geldik Cebrail; BurakIı, bütün peygamberlerin, hayvanlarını bağladıkları bir halkaya bağladı. Mescidde diğer peygamberlerin ruhları temessül etti. Bize selam verdiler. Ben de selamlarına karşılık verdim. Cebrail bana, “Öne geç ve nebilere iki rekat namaz kıldır” dedi. Ben de imam olup namazı kıldırdım. Cebrail bana biri süt, biri şarap dolu iki kap getirdi. Ben sütü içinde, “Yaratılışına uygun olanı seçtin” dedi.
Ebu Said-i Hudri’nin rivayetine göre, Peygamber Efendimiz şöyle devam ettiler:
“Bundan sonra bir Miraç (merdiven) getirildi ki, ben ondan güzel bir şey görmedim. O Mi’raç, ölülerinizin ölürken gözlerini dikdikleri şeydir. Ölülerin ruhları bu merdivenden yukarı çıkar. Cebrail, beni bu merdivenden HAFAZA kapısına kadar çıkardı. Yani dünya semasına kadar bir anda geldik. Burada Cebrail, semanın açılmasını istedi ve orada şöyle bir muhavere geçti.
İçerden soruldu:
– Sen kimsin?
– Ben Cebrailim.
– Yanındaki kim?
– Muhammed (S.A.S.)
– Ya! 0, Resul olarak gönderildi mi?
– Evet.

 

 

KUR’ANDA AHLAK

 

YÜKSEK AHLAK -2

 

(NO:18) İsra Suresi (23 – 37. Ayetler)
Esirgeyen, bağışlayan Allah’ın adıyla
(23) “Rabbin sadece kendisine kutluk etmenizi ana-babanıza iyi davranmanızı kesin bir şekilde emretti. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa kendilerine “ÖF” bile deme; onları azarlama ikisine de güzel söz söyle.
(24) Onları esirgeyerek alçak gönüllülükle üzerlerine kanat ger ve “Rabbim küçüklüğümde onlar beni nasıl yetiştirdilerse şimdi de sen onlara (öyle) rahmet et” diyerek dua et.
(25) Rabbiniz sizin kâlplerinizdekini çok iyi bilir. Eğer siz iyi olursanız şunu bilin ki, Allah kötülükten yüz çevirerek tevbeye yönelenleri son derece bağışlayıcıdır.
(26) Bir de akrabaya, yoksula, yolcuya hakkını ver gereksiz yerede saçıp savurma.
(27) Zira böylesine saçıp savuranlar şeytanların dostlarıdırlar. Şeytan ise Rabbine karşı çok nankördür. (28) Eğer Rabbinden umduğun (beklediğin) bir rahmet için! onların yüzüne bakamıyorsan hiç olmazsa gönül alıcı bir söz söyle.
(29) Eli sıkı olma, büsbütün eli açık da olma, sonra kınanır (kaybettiklerinin) hasretini çeker durursun. (30) Rabbin rızkı dilediğine bol verir, dilediğine daraltır. Şüphesiz ki kullarından haberdardır, (onları) çok iyi görür.
(31) Geçim endişesi ile çocuklarınızın canına kıymayın. Biz onların da sizin de rızkınızı veririz. Onları öldürmek gerçekten büyük bir suçtur.
(31) ZİNAYA yaklaşmayın zira o bir hayasızlıktır ve çok kötü bir yoldur. (Ayette zina etmeyin demiyor YAKLAŞMAYIN diyor. Yalnız zina değil kişiyi zinaya sevkeden yollar da yasaklanmıştır.)
(33) Haklı bir sebep olmadıkça (Allah’ın) muhterem kıldığı cana kıymayın. Bir kimse zulmen öldürülürse onun velisine (Hakkını alması için) yetki verdik. Ancak bu veli de kısasta ileri gitmesin. Zaten O alacağını (yetki verilmekle) almıştır.
(34) Yetimin malına rüşdüne erinceye kadar ancak en güzel bir niyetle yaklaşın. Verdiğimiz sözü de yerine getirin çünkü verilen söz sorumluluğu gerektirir.
(35) Ölçtüğünüz zaman tastamam ölçün ve doğru terazi ile tartın. Bu hem daha iyidir. Hem de neticesi bakımından daha güzeldir.
(36) Hakkında bilgin bulunmıyan şeyin ardına düşme. Çünkü kulak göz ve gönül bunların hepsi ondan sorumludur.
(37) Yeryüzünde böbürlenerek dolaşma çünkü sen (ağırlık ve azametinle) ne yeri yarabilir ne de dağlarla ululuk yarışına girebilirsin.
(35) Bütün bu sayılanların kötü olanları Rabbinin nezdinde sevimsizdir.
-Allah bize sevdiği kullarından dahil etsin.-

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER