• Haberler
  • Gündem
  • 'Milyonlarınız da olsa, alın teri ile kazanılan gibisi yok'

'Milyonlarınız da olsa, alın teri ile kazanılan gibisi yok'

Çayırbağ beldesi Ali Çetinkaya Mahallesi Muhtarı Süleyman Şenol, 'halka hizmet Hakka hizmettir' anlayışıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın izinde, hizmet sevdalısı olduğu söyledi. Şenol, hizmet anlayışını hayatından kesitlerle anlattı.Çayırbağ beldesi Ali Çetinkaya Mahallesinin nam-ı diğer kıdemli muhtarı, renkli kişiliğiyle tanınan Süleyman Şenol, siyasetten sosyal hayata kadar 52 yıllık hayat tecrübelerini paylaştı, çeşitli tavsiyelerde bulundu.Burcu Aydın: Sizi [&hellip]

Çayırbağ beldesi Ali Çetinkaya Mahallesi Muhtarı Süleyman Şenol, “halka hizmet Hakka hizmettir” anlayışıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın izinde, hizmet sevdalısı olduğu söyledi. Şenol, hizmet anlayışını hayatından kesitlerle anlattı.
Çayırbağ beldesi Ali Çetinkaya Mahallesinin nam-ı diğer kıdemli muhtarı, renkli kişiliğiyle tanınan Süleyman Şenol, siyasetten sosyal hayata kadar 52 yıllık hayat tecrübelerini paylaştı, çeşitli tavsiyelerde bulundu.
Burcu Aydın: Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
Süleyman Şenol: 1965 yılında Afyonkarahisar’a bağlı Çayırbağ beldesinde dünyaya geldim. Evli, ikisi kız, bir, erkek evlat olmak üzere üç çocuk babasıyım. Beş torunum var. 1978 yılından itibaren ticaret yapıyorum. Çocuk yaştan itibaren iş hayatında çeşitli işlerle meşgul oldum. 1989 yılında Milli Piyango talihlisi olarak ünlendim ve kazandığım 250 milyon (25 trilyon lira) ile 13 yıl boyunca standart üstü bir hayatım oldu.
Burcu Aydın: Renkli kişiliğiniz ve sevilen bir isim olmayı nasıl açıklarsınız?
Süleyman Şenol: Önce ülkem sonra kasabam için hiçbir zaman bu iş yapılmaz düşüncesinde olmadım. Her şeyi başarmaya çalıştım. Halkıma 7 gün, 24 saat esasına göre hizmet vermekten mutluluk duyan bir insanım.
Burcu Aydın: Milli Piyango milyonerliğinizi biraz anlatır mısınız?
Süleyman Şenol: 1989 yılının Aralık ayında Milli Piyango biletime büyük ikramiyenin dörtte biri çıktı. Bana çıkan rakam o günkü para ile 250 milyondu. Yani 25 trilyon lira paraya bir anda sahip olmuştum. Gazete sayfalarını piyango talihlisi olarak süslemiş, “milyonluk” lakabına sahip olmuştum. Sıcakkanlı, babacan, tabiri caizse aşırı merhamet duygusuna sahip bir insan olarak bu süreçte insanlara gerekeni hep yaptım. Hani derler ya bir dilim ekmeğin çocuğunu alıp azını alan arkadaşı terk et diye. Ben o bir dilim ekmeğin azını ya da çoğunu değil tamamını veren yapıda bir insan oldum.
Burcu Aydın: Bu sefahat dönemi ne kadar sürdü? Aşırı merhametli biri olarak bu dönemden çevrenizi nasıl yararlandırdınız?
Süleyman Şenol: Bu dönem 13 yıl sürdü. Milli Piyangodan çıkan ikramiyenin sefası bu kadar sürdü. Efendim gariban, yetim, dul her türlü insana maddi ve manevi desteklerim olmuştur. Bu durumdan Allah’ın izniyle vicdanım rahat.
Burcu Aydın: Bu süreçte sahte akrabalar, gerçekte olmayan asker arkadaşlarınız ortaya çıktı mı? Bu minvalde aklınızda yer etmiş anılar var mı?
Süleyman Şenol: O dönem Çayırbağ’a yakın köylerden aslında olmayan akrabalarım ortaya çıkmıştı. Tanımadığım insanlar dost oldu. Bu insanlara gayet sıcakkanlı hiçbir şey düşünmeden yaklaştım. Hiçbir talebi esirgemedim, insanlara değer verdim. Ama 13 yıl sonra yani sefa bitip para tükenince çalan telefonlarım çalmaz oldu. Arayan kişiler aramaz, aradığım kişiler de ulaşılmaz oldu. İdrak edene bu durum önemli bir dersti.
Burcu Aydın: Bu noktada insanlara vereceğiniz mesaj nedir?
Süleyman Şenol: Biz Müslümanız. Bize art niyet yakışmaz. Ama aşırı iyi niye te zarar verebiliyor. Ne art niyetli olmak, ne de aşırı iyi olmak doğru değil. Yani ikisini dengede götürmek insanın menfaatinedir. Bir insanda çok acıma duygusu olursa, yufka yürekli olursa, merhamet fazla olursa, her zaman kaybetmeye mahkûmdur. Dengeyi ölçüyü kaçırmadan alın teri ile kişisel kazançla yetinmeyi bilmek lazım.
Burcu Aydın: Siyasetle nasıl tanıştınız ve siyasi görüşünüz nedir?
Süleyman Şenol: Ben 1989 yılında ülkücü harekette siyasetle tanıştım. Ülkücü demek devletimizin ve milletimizin ana-baba sigortası demektir. Ülkücü ahlakla yetişmiş bir insanım. Sayın Orman ve Su İşleri Bakanımız Veysel Eroğlu’nun talimatıyla Muhtarlar Derneğimizin Başkanı Mesut Koyun ile Çanakkale’ye gittik. Sağ olsun iyi ki gitmişiz. Orada çok duygulandım ve Allah şahittir ki ağladım. Gözlerimle onca sıkıntıya rağmen verilen vatan mücadelesini gördüm.


Burcu Aydın: Muhtarlık görevi ne şekilde başladı?
Süleyman Şenol: 1994 yılında muhtardım. Sayın Reisimiz yani Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan gelmeden önce seçilmiş bir insan olan muhtarın bir kıymeti yoktu. O zamanlar hatırlanacağı üzere atanmışlar seçilmişlerden üstün durumdaydı. Ama AK Parti kurulduktan bu tarafa başta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere muhtarlara değer verildi. Ben ülkücü kökenden geliyorum. Ama Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın açtığı yolda ilerlemeyi tercih ediyorum. 15 Temmuz’da olduğu gibi gözümü kırpmadan, düşünmeden, 52 yaşında bir insan olarak öncelikle ülkem, milletim için savaşa, kazaya, belaya karşı atılmaya hazırım.
Burcu Aydın: Siyasi aktivitelerinizden söz eder misiniz?
Süleyman Şenol: Çayırbağ beldesi küçük bir belde. Bizler köy kökenli insanlarız. Bir örnek vermek isterim. İnşaat giden bir amale 70 lira yevmiye alıyor. Bir ikametgahı işyerine verebilmesi için izin almak zorunda kalıyor ve 70 lira yevmiyesi de gidiyor. Ama ben teknolojiden yararlanarak o insanı iş kaybına uğratmadan günlük yevmiysinden etmeden akşamdan kimliğini alarak internet üzerinden işini görüyorum. Vatandaşı, mahallemin, beldemin ve hatta komşu köy ve çevrenin insanını mağdur etmiyorum. Benim için mesai kavramı yoktur. Engellilere, 65 yaş üstü insanlarımıza Allah’ın izniyle faydalı olduğumu biliyorum. Reisimiz, Sayın Cumhurbakşanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın izinde halka hizmet Hakka hizmettir anlayışı ile hizmet ederek işi yokuşa sürmeden işi nasıl kolaylaştırıp hal yoluna gidilir için kafa yorduk.
Burcu Aydın: Çalışmaları nasıl bir anlayışla yürütüyorsunuz?
Süleyman Şenol: Amacımız insanlarımızı mağdur etmek değil mağduriyetini gidermek. Bunu samimiyetle ve dişe dokunur şekilde yaparak lafta bırakmıyoruz. Çayırbağ kasabasından sonra hizmetlerim Afyon’un yan köylerine kadar taşıyor. Ben ‘Başın düşerse dara Muhtar Süleyman’ı ara. Lafa değil icraaat bakarım’ anlayışı ile hizmet ediyorum. Gerçek ihtiyacı olan herkese her neresi olursa olsun koşarım. Reisin izinde hizmet sevdalısıyım. Gücümü milletten desteğimi de Sayın Cumhurbaşkanımız, Reisimiz Recep Tayyip Erdoğan’dan alıyorum. Kendisini seviyorum, sayıyorum. Kendilerine ulaşarak mera alanında yaptığım sonra vicdanım rahatsız olunca yıktığım muhtarlık binası sonrası ihtiyaç duyduğum muhtarlık hizmet noktasını bildirmiştim. Sağ olsunlar dönemin Valisi Hakan Yusuf Güner aracılığıyla şu anda hizmetlerimi yürüttüğüm muhtarlık prefabriği Cumhurbaşkanımız tarafından gönderilmiştir. Hizmet prefabriği konusunda AFAD İl Müdürü Sayın Mehmet Budan’a da alakalarından dolayı teşekkür ediyorum. Allah ömür ve sağlık verirse vatandaş uygun görürse nasip olması halinde daha geniş çaplı ve etkin hizmet etmek için yerel siyasette görev yapmayı arzu ederim.
Burcu Aydın: Sonuç olarak toparlarsak neler söylersiniz?
Süleyman Şenol: Bu vesile ile başta Reisimiz, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, Afyonkarahisar’ın eski Valileri Hakan Yusuf Güner’e, Aziz Yıldırım’a, yeni Valimiz Mustafa Tutulmaz’a, İkmal ve Garnizon eski Komutanı Tuğgeneral Şahin Kılınçarslan’a, yeni Garnizon Komutanımız Tuğgeneral Özdemir Şan’a, Afyonkarahisar Belediye Başkanımız Sayın Burhanettin Çoban’a, AK Parti İl Başkanı İbrahim Yurdunuseven’e, İl Jandarma Komutanımız Albay Orhan Sırma ve Yardımcısı Tamer Albay’a, AFAD İl Müdürü Mehmet Buldan’a çalışmalarımıda bana verdikleri destek ve katkılar nedeniyle teşekkür etmeyi borç biliyorum. >> Burcu AYDIN’ın Özel Röportajı

Bakmadan Geçme