• Haberler
  • Genel
  • Milli mücadele kahramanları Çetinkaya ve Bayatlı Arif Bey yad edildi

Milli mücadele kahramanları Çetinkaya ve Bayatlı Arif Bey yad edildi

Prof. Dr. Enver Konukçu, Büyük Taarruz öncesine yönelik sunumunda İngilizler’in Bağdat’ta yok etmek için peşine düştüğü inatçı Türk Ali Çetinkaya’nın Ayvalık’ta göze çarpan milli bir kahraman olduğunu vurguladı. Konukçu, Türkiye’nin güzel günlere kavuşması mücadelesinde bir başka milli kahraman olan Bayatlı Arif Bey'in de payı olduğunu, Arif Bey'xin suikaste uğramaması halinde Afyon’daki Milli Mücadele çehresinin değişeceğini [&hellip]

Milli mücadele kahramanları Çetinkaya ve Bayatlı Arif Bey yad edildi

Prof. Dr. Enver Konukçu, Büyük Taarruz öncesine yönelik sunumunda İngilizler’in Bağdat’ta yok etmek için peşine düştüğü inatçı Türk Ali Çetinkaya’nın Ayvalık’ta göze çarpan milli bir kahraman olduğunu vurguladı.

Konukçu, Türkiye’nin güzel günlere kavuşması mücadelesinde bir başka milli kahraman olan Bayatlı Arif Bey’in de payı olduğunu, Arif Bey’xin suikaste uğramaması halinde Afyon’daki Milli Mücadele çehresinin değişeceğini belirtti. Konukçu, Milli Mücadele döneminde yapılan Pozantı ile Afyon kongrelerinin unutulduğunu hatırlattı.

Türkiye Barolar Birliği (TBB) ve Afyonkarahisar Barosu’nun ortaklaşa düzenledikleri “Cumhuriyetimize Giden Yol 7” programı kapsamında “Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi” seminerinin ilk oturumu “Büyük Taarruz Öncesinde Siyasi ve Askeri Durum” başlığında gerçekleştirildi.
TTB ETKİNLİĞİ ÖNEMLİ ADIM
“Büyük Taarruz Öncesinde Siyasi ve Askeri Durum” başlıklı oturumun başkanlığı Dokuz Eylül Üniversitesi’nden Prof. Dr. Kemal Arı yaptı. Arı, 25 Ağustos Zafer Haftası’nın başlangıcında Afyonkarahisar’da anlamlı bir etkinlikte yer almaktan onur duyulduğunu ifade etti. Prof. Dr. Kemal Arı TBB’nin yıllardır sürdürdüğü bu etkinliklerin bir Anadolu aydınlanmasının başlatılmasında çok önemli bir adım olduğunu özellikle ifade etmek istediğini kaydetti.
KOCATEPE’NİN
VERDİĞİ MESAJ ÖNEMLİ
Oturum Başkanı Prof. Dr. Kemal Arı, Türkiye’nin birlik ve bütünlüğe, birlik ve bütünlük içerisinde geleceği kucaklamaya ihtiyacı olduğunun ifade edilme gereği olmadığını söyledi. Arı, Büyük Taarruz düşünüldüğünde tarihin bu büyük olayın, başarısını, utkusunun gözler önüne getirildiğinde doğulusundan batılısına, kuzeylisinden güneylisine, Anadolu’nun bir yumruk olarak Türk Ulusu’nun yeni bir dirilişi Kocatepe’den sabah saat 04.30’dan itibaren ilk topçu sedası ile birlikte başlattığını tarihte görüldüğünü, bu büyük olayın aslında ne kadar önemli mesajlar içerdiğine değindi.
AFYON ANADOLU’NUN STRATEJİK MEVKİİ
“Büyük Taarruz Öncesinde Siyasi ve Askeri Durum” isimli birinci oturumun ilk konuşmasını Atatürk Üniversitesi’nden emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Enver Konukçu yaptı. Konukçu, “Büyük Taarruz Öncesinde İtilaf Devletlerinde ve Yunanistan’daki Gelişmeler” başlığında konuştu. Prof. Dr. Enver Konukçu, en sevdiği kentler arasında Afyonkarahisar’ın olduğunu yaklaşık 45 yıldır kenti görme şerefini elde ettiğini söyledi. Şehrin tarihinin yazıldığını, Milli Mücadele dönemi ile ilgili araştırmalarında olduğunu kaydeden Konukçu; “Şehrin ismi bir bitki isminden türetilmiştir. Evliya Çelebi ve ondan sonraki seyyahlar Afyon’dan gerçekten çok sitayişle bahsetmektedirler ve bir kayalık üzerinde kurulduğuna dikkat çekilmektedir. Afyon Anadolu’nun stratejik mevkilerinden biriydi. Bu bakımdan Sivas gibi çok önemli hadiselere sahne olmuştur. Biz 1176’da ve Anadolu’da uzun zaman geçtikten sonra sonra bu yurdu kurtarmak için harekete geçeceğimiz 1922 yılına kadar iki büyük meydan savaş geçirmiştir. Bunların ilki Miryokefelon Meydan Savaşıdır. Ondan sonra Türkmenler Ege sahillerine kadar gittiler. Bu şu demektir; Afyon tam anlamıyla Türkleşmiştir. Kaynakları gözden geçirdiğimizde burada Hristiyan Türklerin de olduğunu biliyoruz. Avrupa’dan Bizanslıların sığınmacılar olarak geçirdikleri bir takım Türkmen kabileleri Antalya, Sakarya çevrelerine yerleştirilmiş ve Afyon’da bundan son derece faydalanmıştır.” dedi.
ESKİ KAYITLARDA DA AFYONKARAHİSAR
Prof. Dr. Enver Konukçu, Moğollar’ın istilası ile Selçuklu İmparatorluğu’nun önemli bir krize girerek dağılmaya başladığını belirtti. Sahipataoğulları, Germiyanoğulları, Saruhan ve Aydın’da Menteşoğulları gibi beyliklerin meydana geldiğini anlatan Konukçu; “Bu isimler unutuldu ama Afyon uzun zaman direndi. Eski kayıtlara bakarsanız burası Afyonkarahisar’dır. Veya doğrudan doğruya Sahip olarak belirtiliyor. Buda bir beyliğin varlığını bu şekilde ortaya koymuş oluyor. Daha sonra Afyon şekline dönüşmüştür. Bilindiği üzere Sivas-Erzurum yolu üzerinde bir başka Karahisar var. Şebinkarahisar deniyor. İkinsinden bir diğerini ayırmak için şarki yani Doğukarahisarı bir diğerinede Afyonkarahisar’ı denilmiştir. 1922 Yılındaki manzaraya bakarsak karşımızda itilaf devletleri var. Anlaşmış birleşmiş devletlerki bunlar I. Dünya Savaşınında lider devletlerindendir. İngiltere, İtalya, Fransa’dır. Yunanistan bu tarihlerde onların içinde henüz yoktur.” diye konuştu.
İNGİLİZLER PİYON
ASKERLER KULLANDI
I. Dünya Savaşı döneminde İngiltere’nin başında Lloyd George ve dışişlerine bakan ünlü Lord Feyzın’ın olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Enver Konukçu, Türkler’in Çanakkale Zaferini kazandığı 1915’de İngilizler’in karaya çıkamadıklarını, 1918 tarihinde Mondoros Mütakeresi ile İngilizler’in Gelibolu’ya çıkıp sonrasında İstanbul’a donanma ile gittiklerini kaydetti. Birinci Dünya Savaşı’nda Yunanlıların, Türklere ve Bulgarlar’a karşı İngilizlerle birlikte çalıştıklarını görüyoruz. İngilizler elverdiği ölçüde kendi askerlerini kullanmadılar. Bunun yerine dışarıdan piyon askerler temin ettiler. Bunun için en elverişli kişi Venezilos’tu. Venezilos büyük bir siyasetçi gibi görünüyorsada sadece Yunanistan veya kendisini destekleyen itilaf devletleri için böyle bir söz söylenmesi mümkündür. Ama Yunanistan içindeki karışıklıklar bugünde olduğu gibi ekonomik sıkıntılar vardı. Savaşın yarattığı mali giderler var. Asker sınıfları var ki bu 1922’ye kadar gittikçe artacaktır. Kral, Başbakan, ordu komutanları ve özellikle jandarma komutanı Yunanistan’daki iç çatışmaları bastırmakta oldukça zorlanacaklardır.” şeklinde konuştu.
AFYON BÜYÜK
DEVLETLERİN HEDEFİ
Yunan kelimesinin Yunanca olmadığını, Anadolu’da İyon veya İyonlar adlı yeni bir kavramın ortaya konulduğunu belirten Prof. Dr. Enver Konukçu, bu kavramın akisler topladığını söyledi. Batı kaynaklarında Grek olarak yer verildiğinin görüldüğünü belirten Konukçu; “İtilaf devletleri Ekim ayından sonra faaliyete geçmesinin ardından Mustafa Kemal Anadolu’ya döndü. İstanbul’a geçtiğinde itilaf devletlerinin donanmalarını gördü ve meşhur sözü ‘Geldikleri gibi gidecekler.’ oldu. Romalılardan dolayı Rum adına verdiğimiz ahali Uşak’ta, Afyon’da, Aydın’da Batı Anadolu’da birçok yerdeydiler. Rumlar’ın Grek olduğunu iddia etmek çok zor. Bunların arkasında aslında İtalyanlar’ın olması gerekmektedir. Afyon büyük devletlerin hedefi haline gelmiş. Yunanistan’da mistik bir tutum dini açıdan var. Bir de destansı bir tutum var. Bazı Yunan generalleri kendilerini İskender’in yerine koydular. Anadolu’nun ortalarına kadar en azından Yeşilırmak’a kadar bir Yunanistan devleti kurulması için kendi kafalarında, siyasi platformlarda bir takım fikirler ortaya çıkmaya başlıyor. Afyon bu fikir rüzgarlarının en çok etkilenip geçtiği yerdi.” ifadelerini kullandı.
UNUTULAN İKİ KONGREDEN BİRİ AFYON
Ege bölgesinde Ayvalık olarak bilinen kuzeyde Ege denizine yakın kentte bir direnişçi olduğundan söz eden Prof. Dr. Enver Konukçu şöyle konuştu: “Bilindiği üzere itilaf devletleri kayıtsız şartsız Osmanlı Devleti’nin teslimini istediler. Her yere el koydular. Hatta Afyonkarahisar demiryolu bile İngiliz sömürgelerin denetimine geçti. O yüzden Hindistanlıları, bugünkü Pakistanlıları biz orada tanıdık. Aydınlar Afyon’da karışık bir durumda. Bazıları gazete çıkarmak istiyor, özellikle İzmir’in işgalinden sonra kendilerine doğru gelen Yunan tehlikesini bir kere daha görmek ve hissetmek durumunda kalıyorlardı. İlk darbeler Uşak, Antalya ve Ankara yolu için Afyon’da ortaya çıkmıştır. Sonunda 1919’da bir cemiyetleşme olayının Afyon’da ortaya çıktığını görüyoruz. Bunlar herkesçe bilinen Reddi İlhak ve Müdafai Hukuk cemiyetleridir. Batı Anadolu Birliği’nin Yunanistan ve İngiltere’ye karşı sağlanması için Afyon’da bir teşkilatlanmaya girdiler. Kongrelerede katıldılar, Manisa’ya bağlı Saruhan Alaşehir şehrinde bir kongre toplandı. Bu kongreye tavizsiz katılanlar arasında Afyonlular da var. Bu büyük insanlar sonra Türk kıyıların, köşelerine çekildiler, unutulup gitti. Ancak burada yayınlanan gazeteler okunabilirse 1919 yılında ne gibi hareketliliğe sahip olunduğu görülebilir. 1920 yılının Mart ayında çok önemli bir hadise var. Adana, Afyon bugünkü Adapazarı çizgisinde Eskişehir’de dahil buradaki İngiliz kontorl askerlerini palas pandıras İzmit’e çekilmek suretiyle demiryollarını boşalttılar. Afyon büyük bir tehlike altındaydı. İngilizler eski siyasetlerini güdüp Yunanlılar’ı piyon olarak kullanıp onları İzmit’te karaya çıkardılar. Atatürk, bir Afyon ziyareti sırasında ‘Biz bu dünyada Afyonlularla bir kongre attettik.’ demiştir. Unutulan iki kongreden biri Pozantı diğeri de Afyon kongresidir.”
İNATÇI TÜRK ALİ ÇETİNKAYA
MİLLİ KAHRAMAN
Prof. Dr. Enver Konukçu, her yerde milli kahramanların çıkacağını 1917-1918 yıllarına bakıldığında günümüzde büyük kan dökülen Amerikalılar ve İngilizler’in istilası altında bulunan Bağdat’ta o dönemde birkaç cephede Türk varlığını devam ettirmeye çalışan askerlerin olduğunu belirtti. Bunların bir kısmnını şehit düştüğünü, birkaç komutanımızın gelme şerefini elde ettiğini aktaran Konukçu şunları söyledi: “Gelen komutanlarımız sonradan sabit soyadını aldılar. Bir komutan daha orada direnmeyi sürdürdü. ‘Bu inatçı Türk ki, onu buradan silmeliyiz.’ denilerek İngilizler’e tüm kuvvetlerini kullanarak bu Türk’ün yok edilmesi söylenir. Bu kim? Bu Türk daha sonra Ayvalık’ta göze çarpacak olan bizim milli kahramanlarımız arasında olan Ali Çetinkaya’dır. Ali Çetinkaya’nın yakın zamanda hatırları çıktı ve burada Irak’taki İngilizler ve o dönemki itilaf devletlerine karşı mücadelesinden bahsetmiyor kısaca geçiyor.”
BİR MİLLİ KAHRAMAN DA BAYATLI ARİF BEY
Bir başka milli kahramanın da Bayatlı Karakeçili aşiretinden ilk direniş noktalarında Salihli’de Karakeçililerle birlikte mücadele eden Arif Bey olduğunu kaydeden Konukçu; “Ne yazık ki 1920 yılının Mayıs ayında talihsiz bir şekilde Bolu tarafında isyanların bastırılması sırasında suikaste kurban giderek aramızdan çekilir. Eğer Arif bey sağ olsaydı Afyon’daki milli direnişin çehresi daha başka olacaktı. 1922 Yılına kadar Yunanlıların büyük ilerleyişleri var. Afyon’da bunların içine girdi. Onlar harekatında Afyon’u üs olarak seçtiler ve burada bir komutanlık meydana getirdiler. Yunanistan buraya en değerli komutanlarını tayin etti. Ancak bunlar dersi Sakarya’da aldılar. Sakarya Meydan Savaşında Yunanlılar’ın ilerlemesi durdurulmuştur. Daha önce İnönü Savaşı’nda Atatürk’ün meşhur telgrafı var, ‘ Türk’ün tersine dönen talihini siz İnönü’de tekrar iade ettiniz.’ der. İşte iade edilişlerden biri de 1922’de Afyon’da meşhur tahkimatın aşılmasıdır. Büyük Taarruz öncesinde Atatürk’ün dengeleme siyasetleri vardır. Büyük Taarruz’a başlamadan önce bunun hazırlık safhası vardır. Mustafa Kemal’in herkesten gizlediği kararları olur. İşte bunlardan bir taneside Haziran 1922 tarihinde İzmir’i ziyaret etmesidir.” dedi.
İYON DEVLETİ KURULAMADI
Yunanlılar’ın Batı Anadolu’da 1922 yılında bir İyonya Devleti kurulma kararını aldıklarını belirten Prof. Dr. Enver Konukçu, muhtar bir İyon Devleti kurma girişiminin sonuç vermediğini söyledi. Büyük Taarruz’la birlikte iyon devletinin kurulamadığını ifade eden Konukçu; “Greklerin Anadolu hakimiyeti yok oldu. Mustafa Kemal Türk taktiklerini uygulayarak; kaçmak, geri çekilmek sonra tekrar hücuma geçme şeklinde savaşıldı. Sakarya Savaşı bu şekildedir. Kendilerini İskender zanneneden generaller Polatlı yakınlarına kadar geldiler anıtın anlattığı şekilde feci bir mağlubiyete uğrayarak yenildiler. Bütün güçleriyle itilaf devletlerininde yardımıylarıyla Afyon cephesinde tahkimat kurmak için çalıştılar ve İngilizler, ‘Türkler burayı 6 ayda geçebilirlerse biz onları bir günde geçmiş gibi kabul ederiz.’ demişlerdir.” diye konuştu.
İNGİLİZLER, YUNANLAR,
AMERİKALILAR VE
DESTEKÇİLERİ SUÇLU
Bir İngiliz Yarbay’ın Bangladeşte Mustafa Kemal’le ilgili ciltler dolusu kitaplar neşrettiğini ifade eden Prof. Dr. Enver Konukçu, 6 yıl önce Bangladeş’e gittiğinde külliyatının kendisine verildiğini bildirdi. Afyon’un Büyük Taarruzun başlatılması açısından son derece önemli olduğunu kaydeden Konukçu; “İngilizler bazı şeylerden ders alamazlar. Lloyd George ‘Türkler Yunanlılar’ın tahkim ettiği Anadolu sınırını aşamazlar.’ 26 Ağustos’ta bu sınır aşıldı. 30 Ağustos’ta Başkomutanlık Meydan Savaşı yapıldı. Böylece Yunan efsanesi Anadolu için bitti. Afyon’da başlayan kurtuluş mücadelesi 9 Eylül’de İzmir’de noktalandı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini güçlendirecek yapıyı bu şekilde elde ettik. Yunanlıların milli tarihlerine bakıldığında Türk kuvvetleri karşısında büyük bir başarısızlığa uğradıklarını söylüyorlar. Doğrudur ama bu kadar abartmaya gerek yok. Vatan için çarpışan insanların kazanacağı en büyük paye karşı tarafı mağlup etmektir. Yunanlılar tarih önünde suçludurlar. Diğer konuşmacılar temas edecekler. İngilizler tamamen suçludur ve bunun arkasındaki Amerikalılar onları destekleyenlerde suçludurlar. Büyük katliamların yapılmasına göz yummuşlardır. Afyon bu mutlu günlere 26 Ağustos’ta kavuştu. Kocatepe’de kartal bakışlı Mustafa Kemal asker olarak hep yüksekten bakmak istemiştir. Afyon İngiliz emperyalizminin, Yunan yayılmacılığının noktalanıp önlendiği yer olarak bizim karşımıza çıkmaktadır. Bugün atalarımıza layık bir şekilde eğitim kurumlarında bunları öğrenmeye çalışıyoruz. Buda bizim için büyük bir mutluluktur. Bunuda TBB ve Afyon Şubesi sağlamış olmaktadır.” şeklinde konuştu.
AKADEMİSYENLER BÜYÜK TAARRUZU
ÇOK YÖNLÜ ANLATTILAR
Prof. Dr. Enver Konukçu’nun ardından Hacetepe Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Süleyman Tüzün “Büyük Taarruz Öncesinde Ankara” ve Dokuz Eylül Üniversitesi’nden Dr. Alev Gözcü “Büyük Taaruz Öncesinde Padişah ve İstanbul Hükümeti” başlıklı sunumlarını yaptılar. “Büyük Taarruz” başlıklı ikinci oturumun başkanlığını; TTB Başkan Yardımcısı Av. Talay Şenol yaptı. İkinci oturumda; AKÜ’den Dr. Uğur Üçüncü “Büyük Taarruz Hazırlıkları”, AKÜ’den Prof. Dr. Sadık Sarısaman “Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi” ve Dokuz Eylül Üniversitesi’nden Araştırma Görevlisi Mustafa Kırışman “Büyük Taarruz Sırasında Ankara, İstanbul ve Avrupa Başkentleri” başlıklarında konuştular. “Büyük Taarruzun Askeri ve Siyasi Sonuçları” başlıklı üçüncü ve son oturumun başkanlığını AKÜ’den Prof. Dr. Sadık Sarısaman yaptı. Hukukçu Yazar Teoman Ergül “Takip Harekatı”, Dokuz Eylül Üniversitesi’nden Prof. Dr. Kemal Arı “Buhara’dan Gelen Kılıç” ve Dokuz Eylül Üniversitesi’nden Dr. Fevzi Çakmak “Büyük Taarruzun İtilaf Devletleri ve Yunanlılar Açısından Sonuçları” başlıklarında sunumlar yaptılar. Dördüncü oturumda toplantının genel değerlendirilmesi yapıldı.
Haber ve Fotoğraflar: Burcu Aydın

Bakmadan Geçme