'MHP’lilerinde CHP’lilerinde oylarına talibim' – Kocatepe Gazetesi
AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Aday Adayı Halil Ürün, 'Aday olursam MHP'lilerin DE CHP'lilerin de oylarına talibim ve bu konuda iddialıyım' dedi Ürün, Kanal 3 televizyonunda katıldığı programda genel seçimler, milletvekilliğinin asli görevleri ve nasıl bir Afyonkarahisar hayal ettiğine ilişkin açıklamalarda bulundu ve izleyicilerden gelen soruları yanıtladı. Ürün, kendisini MHP'den aday olarak görmek istediğini belirten bir [&hellip]
AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Aday Adayı Halil Ürün, “Aday olursam MHP’lilerin DE CHP’lilerin de oylarına talibim ve bu konuda iddialıyım” dedi
Ürün, Kanal 3 televizyonunda katıldığı programda genel seçimler, milletvekilliğinin asli görevleri ve nasıl bir Afyonkarahisar hayal ettiğine ilişkin açıklamalarda bulundu ve izleyicilerden gelen soruları yanıtladı. Ürün, kendisini MHP’den aday olarak görmek istediğini belirten bir vatandaşın sorusu üzerine tüm siyasi görüşlerin oylarına talip olduğunu söyledi.
Ürün, şunları kaydetti: “Vatandaşlarımızın MHP’li ya da CHP’li olması bana destek vermeleri için bir engel değil. Aday olmam durumumda bana oylarını vererek destek olabilirler. Aday olursam MHP’lilerin de CHP’lilerin de oylarına talibim. Ben nihayetinde milletvekili olarak bu ülkeye ama bu ülkede yaşayan her vatandaş hizmet etmek istiyorum. Ben adaya destek vermek suretiyle MHP’lilerin de oyuna talibim. Bu konuda iddialıyım da ayrıca. Sadece MHP’lilerin de değil, CHP’li seçmenlerinde ve partisiz vatandaşların da oylarına talibim.”
“Her gerçek ve gelişme önce hayaldir”
Ürün, gelecek dönem için eğitim, ulaşım başta olmak üzere tüm eksiklikleri ve sorunları çözülmüş bir Afyonkarahisar beklediğini belirtti. Ürün, şöyle dedi: “Afyonkarahisar’ın sorun ve ihtiyaçların hepsini biliyorum. Bizim bu sorunları bildiğimizi de partideki yönetici arkadaşlarımız bilmektedirler. Ben önümüzdeki dönem için ulaşım sorunlarını çözmüş bir Afyonkarahisar hayal ediyorum. Karayollarında bölünmüş yolları bittiği, hızlı tren projesinin gerçekleştiği, insanların demiryolu ile 1 saat 15 dakikada Ankara’ya, 2 saatte İzmir’e ve 3 saatte İstanbul’a güvenli bir biçimde ulaşabildikleri, havaalanımızın hizmet vermeye başladığı, çiftçilerimizin ve sanayicimizin üretimlerinin havayolu veya demiryolu kargoları ile limanlara ve oradan dünya pazarlarına ulaştırılabildiği, tıpkı Antalya’daki gibi ortalama 2 dakikaya bir uçakların inip kalktığı, dünyanın her tarafından insanların gelip Afyonkarahisar’da şifa bulduğu, eğitim sorunlarının azaldığı, çalışmak isteyen herkesin bir iş bulabildiği bir Afyonkarahisar hayal ediyorum. Her gerçek, her gelişme önce hayaldir sonra planlanır ve gerçekleştirilir. Pek çok hayalimiz gerçekleşti. 2002 yılında AK Parti iktidara geldiğinde sosyal güvenlik kurumlarını tek çatı adlında birleştireceğiz denildi ve sadece nüfus cüzdanları ile özel hastaneler dahil tüm hastanelerden sağlık hizmeti alabileceksiniz dendiğinde olma bu deniyordu. Bölünmüş yollar konusunda da olmaz bunlar deniyordu. Tüm bu söylenenler oldu. Hayal olan her şey bir gün gerçekleşecektir. 2023’e geldiğimizde Türkiye dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girecektir. Eğitim sorununu çözmüş bir Türkiye ile karşı karşıya olacağız. Afyonkarahisar daha bir güzel olacak. Tüm termal sularımızdan insanlar şifa bulacak. Kaynak sularımızdan damlama sulama sistemi ile en leziz meyve ve sebzeler yetişecek. Dünyanın en zengin florasına sahip olan bu memlekette en lezzetli besi hayvanları yetişecek. Bunların temellerini atıyoruz. Emsal olması açısından Türkiye’nin ilk bal ormanı Afyonkarahisar’da kuruldu. Bir ağaç seferberliği başlatıldı. Yeşil bir kuşak oluşturuluyor ki Sayın Çevre ve Orman Bakanımız bu konuda son derece etkin bir çalışma yürütmektedir. Tüm bunlar insanlarımızın mutluluğu için yapılıyor.”
“Milletvekili torpiline artık gerek kalmadı”
“Türkiye’de milletvekillinin görevleri konusunda bir kavram kargaşası içinde yanlış anlaşılma var diye düşüyorum” diyen Ürün, milletvekilinin asli görevinin yasa yapmak ve denetleme faaliyetinde bulunmak olduğunu ifade etti. Ürün, AK Parti iktidarı öncesinde hükümetlerin yanlış politikaları ile çözüme ulaşamayan vatandaşların kendi sorunlarının çözümü için milletvekillerinden yardım istediklerini fakat gelinen noktada buna ihtiyaç kalmadığını vurguladı.
Ürün, AK Parti iktidarı öncesinde milletvekilinin asli görevleri arasında sanılanları ve gelinen noktayı şöyle özetledi:
“Nedir bunlar? Mesela başınız sıkıştığında milletvekili ya da siyasetçi mutlaka yardıma koşmalıdır. Oğlunuz, kızınız büyüyünce onların işleri konusunda yardımcı olmalıdır ya da memursanız terfi etmeniz noktasında size referans olmalıdır ve sizi terfi ettirmelidir ya da tayin işlerine bakmalıdır gibi. Bunlar yanlış imajlar. Gerçekte milletvekili milletin vekildir. Hangi konuda dersek TBMM’de yasal düzenlemeler yapılırken milleti temsil etmelidir. Ayrıca TBMM’de milleti adına denetleme yapar. Devlet organlarını denetler. Devlet çok karmaşık, spesifik bir yapıya kavuşmuştur. Geçtiğiniz yollardan tutun, barajlara ve enerji yatırımlarına kadar pek çok konu yasama organı olan TBMM ile ilgilidir. Ve yine çok ilgili olan bir konu yasama organı vergileri belirler. Vergi oranlarını hükümet koyar ama kanunlara göre koyar ki tüm kanunlar da TBMM’den çıkar. Yani vekil asilin söylediklerini ve talep ettiklerini yapmak durumundadır. Asil olan millettir, asıl olan millettir. Benim kafamdaki milletvekili profili bu şekildedir. Asil adına yasama organında yasa yapmak ve denetleme görevi ile yaşanan aksaklıkları çözüme kavuşturmaktır.
Devletin anayasal görevlerinden biri her vatandaşına sağlık hizmetini eşit bir biçimde vermektir. Ancak bir zamanlar devlet bu görevini yerine getiremediği için araya hatırlı insanların girmesi gerekiyordu. Bu durumda da milletvekilleri araya giriyordu. AK Parti iktidarları döneminde bu sistemi değiştirdik. Belirli bir noktaya kadar gelindi. Artık Türkiye’de yaşayan her vatandaşımız sağlık hizmetini kimseyi aracı etmeden alabilmektedir. Bunun kuralları konulmuştur. AK Parti hükümeti herkesi sosyal güvenlik şemsiyesi altına almaya çalışmaktadır. Çok büyük oranda da bunda başarılı olmuştur. Şu anda sosyal güvenlik içinde olmamak için büyük gayret göstermek gerekmektedir. Artık sağlık hizmeti almak için bir milletvekilinin size aracılık yapmasına gerek yok.”
“Adaylık mülakatı sohbet havasında geçti”
Ürün, bir süre AK Parti Genel Merkezi’nde aday adayı olarak girdiği mülakatın sohbet havasında geçtiğini kaydetti. Ürün, şunları söyledi:“Mülakata yerel yönetimler başkanlığında hazırlanan bir odada girdik. Oy pusulasındaki alfabetik sıraya göre komisyon bizi tek tek çağırdı. Komisyon başkanı Prof. Dr. Beşir Atalay Beydi. Komisyonda ayrıca Yerel Yönetimler Başkanı Hüseyin Tanrıverdi Bey ve eski Bakanlarımızdan Kürşat Tüzmen Bey ve Genel Merkez Kadın Kollarımızdan bir hanımefendi vardı. Mülakata gelince ismimin Halil Ürün olması ve Konya bölgesinde de aynı isimde 22. dönemde milletvekilliği yapmış bir Halil Ürün olması nedeniyle isim benzerliği ile ilgili bir takım espriler yapıldı. Kürşat Tüzmen Bey spor yapıp yapmadığımı sordu ben de vakit buldukça yüzdüğümü söyledim. Sohbet havasında geçen mülakatta birkaç dakika sohbet ettik ve teşekkür edip gönderdiler. Diğer aday adayı arkadaşlardan bazılarına, niçin aday olmak istedikleri, Afyonkarahisar’a ne gibi bir katkıda bulunabilecekleri, projelerinin ne olduğu gibi konularda sorular yöneltmişler. Bazı arkadaşlarımıza AK Parti döneminde ne kadar bölünmüş yol taahhüdü vardı, ne kadarı yapıldı diye sormuşlar. Ayrıca AK Parti iktidarında kaç tane üniversite açıldı diye sormuşlar. Bana o tip bilgi almaya yönelik bir soru yöneltilmedi.”
“Umut olmasa insanlar harekete geçmez”
Ürün, 2011 seçimlerinde listeye girmeyi beklediğinin altını çizerek, “İnşallah aday olurum. Umut olmasa insanlar harekete geçmez” diye konuştu. Bir süre önce gerçekleştirilen 23 adayın yarıştığı temayülde ilk sırada çıktığını ve benzer bir durumun 2002 yılında da gerçekleştiğini anımsatan Ürün, sözlerini şöyle noktaladı: “Ben sadece 2002 yılında temayüle katıldım. 3 Kasım 2002 seçimlerinde AK Parti kurulalı 1,5 yıl olmuştu. 2002 seçimlerinde Afyon Lisesi salonunda yapılan temayülde AK Parti teşkilatı beni birinci sıraya yerleştirmişti ancak 7 kişilik listenin içinde yer almadık. Biz teşkilat olarak çalışmalarımıza devam ettik. Sonrasında ben 7 yıl boyunca herhangi bir şekilde aday olmadım. Son olarak gerçekleştirilen temayüle çok ciddi bir katılım sağlandı. Öyle ki, Dazkırı’nın Yüreğil beldesinden, Emirdağ’ın Davurga beldesine, Sultandağı’na bağlı Üçkuyular beldesinden, İhsaniye’nin Döğer beldesine kadar AK Parti’nin il genelindeki tüm teşkilat mensupları oylarını kullanmak için geldiler. Sonuçta teşkilat büyük bir kadirşinaslık ve vefa örneği gösterdi. Kadirşinaslık aziz milletimizin en bariz vasfıdır. Bunu sözlerine de billur bir şekilde yansıtmıştır bu halk ki bir fincan kahvenin 40 yıl hatırını güder. Şunu da belirtmek isterim Afyonkarahisar’da siyaset ile uğraşan diğer partililer bile şahsıma farklı bir teveccüh gösteriyorlar. Burada aynı çizgide durabilmek çok önemli. Benim il başkanlığı yaptığım dönemde siyasi sahada olan pek çok kişi bugün siyasi sahada yoklar. Kimler geldi, kimler geçti denebilecek noktada bir durum söz konusu.”