MHP'de aday adaylığı süreci resmen başladı
Haftalık basın toplantılarına devam eden Milliyetçi Hareket Partisi Afyonkarahisar İl Başkanlığı'nda yerel ve ulusal gündem maddeleri ele alındı. MHP'de dün başlayan aday adaylığı sürecinin 15 Aralık'ta tamamlanacağını söyleyen Milliyetçi Hareket Partisi Afyonkarahisar İl Başkanı Mehmet Kocacan, 'Milliyetçi Hareket Partisi 31 Mart 2019 yılında yerel seçimlerde kendi pozisyonu icabı seçimlere katılacak. Bu yerel seçimlerle ilgili 15 [&hellip]
Haftalık basın toplantılarına devam eden Milliyetçi Hareket Partisi Afyonkarahisar İl Başkanlığı’nda yerel ve ulusal gündem maddeleri ele alındı. MHP’de dün başlayan aday adaylığı sürecinin 15 Aralık’ta tamamlanacağını söyleyen Milliyetçi Hareket Partisi Afyonkarahisar İl Başkanı Mehmet Kocacan, “Milliyetçi Hareket Partisi 31 Mart 2019 yılında yerel seçimlerde kendi pozisyonu icabı seçimlere katılacak. Bu yerel seçimlerle ilgili 15 Kasım-15 Aralık arası bizim aday adaylığı sürecimiz resmen başlamıştır. Artık sular ağır ağır ısınıyor. Aday adaylarımız belli, ancak ilavelerimiz var, önümüzde daha bir ayımız var, bu başvurularla birlikte bizim teşkilatımız, belediye başkanlığı ile ilgili Teşkilat Başkanımız, İl Başkan Yardımcılarımız ve Yönetim Kurulu’ndaki tüm arkadaşlarımız bu konuların istişaresinde devamlı görüş alışverişindeyiz. Vatandaşlarımızla ilgili de çok büyük tevazular görüyoruz. Genel merkezde Genel Başkanımız Sayın Dr. Devlet Bahçeli Bey’in hem Cumhur İttifakı’nda hem daha sonraki hamlelerinde Türkiye, bekası, istikbali ve istiklalinde olması gerekenler için almış olduğu tüm kararlar milletimiz tarafından makbul tutulmakta, kabul görmekte. Bu da belediye başkanlarımızın aday adayları da dahil olmak üzere hepsinin büyük bir tevazusuna sebeptir. Biz de merkezde 2014 yılında almış olduğumuz, toplam oy potansiyelimizin çok daha üstünde oy alarak ilimizde birlikte belediye başkanlıklarımızı taçlandırmak istiyoruz.”dedi.
“MISIROĞLU ZİYARETİ MANİDARDIR”
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın Atatürk’e hakaret eden Kadir Mısıroğlu´nu ziyaret etmesini manidar bulduklarını söyleyen Kocacan, “Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Atatürk’ün kendini ve düşüncelerini benimsemeyen zatı ziyaret ederek her ne hikmetse 9 Kasım Cuma günü de Cuma hutbesinde kendisinin ölüm yıl dönümü olduğu halde hiçbir lafsı söylememesi de manidardır. Biz insanların hasta ziyaretlerine karşı değiliz. Ancak bir kurumda, kuruluşta, devletin her hangi bir bünyesinde görev almış yetkili insanların kendini temsil eden hal ve şekille orda olması hiç de doğru değildir. Özellikle Diyanet İşleri’nde siyasi hal ve hareketlerde bulunması asla kabul edilir bir durum değildir. Biliriz ki Diyanet İşleri Başkanlığı’na yakıştırdıkları sarık ve cübbe ile hasta ziyareti asla kabul edilir bir durum değildir. Bu durumdan dolayı kendilerinin Atatürk’ü anma yıldönümünde olduğu halde bir kelam söylemeden geçmeleri ve bunun aksine Mehmet Akif Ersoy gibi, Selahattin Eyyubi gibi, Kurtuluş Şavaşı’na da atfen bir çok söz söylemiş birini ziyaret etmesi bizim tarafımızdan kabullenilecek bir durum değildir. Birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde bu tür olaylar bizi derinden üzmektedir.” ifadesine yer verdi.
“ÖZTÜRK YILMAZ KİMLERİN
PİYONLUĞUNU YAPMAKTADIR”
Cumhuriyet Halk Partili Milletvekili Öztürk Yılmaz’ın “Ezanın Türkçe okunmalıdır” sözünü de eleştiren Kocacan, “Öztürk adıyla kimlerin piyonluğu yapılmaktadır” diye sordu. Kocacan, “Bu arkadaşa sormak lazımdır; Ezanın Arapça okunmasından neden bu kadar rahatsız olmuştur. 1950 yıllarında kapanan konuyu neden gündeme getirmiştir. Kimlerin piyonluğu yapılmaktadır. Ezan ve Sela ilgili olarak bu şekilde konuşan biri nasıl mecliste milletin vekili olmalıdır. Bu toplumun inanç ve değerlerine yabancı insanlarımızın kutsal değerlerimizden habersiz bu kadar cahilane yapılan açıklamaları da asla kabul edilir bir durum değildir. Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanlığı olarak aynı zamanda Cumhuriyet Halk Partili Öztürk Yılmaz’ı da kınıyoruz.” ifadesini kullandı.
“ERENLER´E ACİL KARAKOL GELMELİ”
Üniversite öğrencilerinin yaşadığı Erenler Mahallesi´nde öğrencilerin başı boş bırakıldığını söyleyen Kocacan, buraya acil bir şekilde karakol kurulması gerektiğini ifade etti. Kocacan, “Üniversitede Erenler bölgesinde bir şeyler kaşınmaya devam ediyor. Uyuşturucunun hat safhaya geldiği, alkolün, tekel bayilerinin orada açık tutulduğu, bir tane karakolun dahi oraya yapılmadığı ilimizde yaralamalı da dahil olmak üzere bir çok olay olmuştur. Afyonlu bu konudan habersizdir. Duyarsız değildir, eğer bu konuyu sizler aracılığı ile biz anlatabilirsek Afyonlu bu konuya daha duyarlı hale gelecektir. Gençlerimiz orada başı boş bırakılmıştır. Kimin ne yaptığı belli değildir. Odaların kime tahsis edildiği, kimlere kiraya verildiği de bilinmemektedir. Sizler aracılığı ile bir kez daha ikaz ediyorum; Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde Afyon ilinin bu konuda sancısı çok büyüktür. Değerli Afyonlu yönetici ve yetkililere buradan sesleniyorum; en kısa zamanda Erenler bölgesine güvenlik adına bir karakol kurulmalıdır. Zaman zaman Jandarma’da dahil olmak üzere orada araç durdurma, ruhsat gibi işlemler yapılmıyor değildir. Bu tamamen duyarsız kalınma değil ama özüne inilmelidir, gençlerimizin ne hale geldiği net görülmeli ve bilinmelidir.” diye konuştu.
“KURUMLARDA LİYAKATLİ
İNSANLAR OLMALI”
Andımız üzerinden isim vermeden Milli Eğitim Bakanlığı´ndaki 3 kişi ile ilgili konuşarak, liyakat vurgusu yapan Kocacan, “Andımız ile ilgili de Genel Başkanımız Dr. Devlet Bahçeli Bey’in görüşü tamamen kabul edilmiş durumdadır. Biz bir yerleri ne kadar daha tamir edeceğiz bilemiyoruz. Bir bakanlıktır ki açılıyor, yerine adam tahsis ediliyor, bir fikir söyleniyor 3 ay sonra bu fikirden vazgeçiliyor. Türkiye artık 95. Yılını doldurmuş Cumhuriyet Dönemi’nden beri gelmiş bir devlet, devlet anlayışında daha iyiye götürmek lazımdır. Geriye dönülmemelidir. Yapılan hatalar bir daha yapılmamalıdır. Deneme yanılma tahtasına dönmüş durumdayız. Alınacak kararlar ciddi olmalıdır. Buraya ehliyetli liyakatli sağlam insanlar verilmelidir. Duyduğumuz odur ki bu Andımız ile ilgili Danıştay’a verilmiş dilekçede avukatların kendilerinin araya paragraf sıkıştırdığı, buradaki bürokratlarında paragrafları okumadan dilekçenin Danıştay’a gönderildiği. Peki bu 3 üç kişiden biri de Tayyip Erdoğan’ın yakın akrabası deniyor. Siz araştırınız. Devlet asla akraba taallukattan, ahbap çavuş ilişkisi ile yönetilemez. Belki kelimem biraz ağır olmuştur ama gerçekten geldiğimiz süreç 16 yılda artık nezelmiştir. Ehliyetli, liyakatli, orada tamamen devlet duruşunu sergileyecek, asla ticarete, dinine, diyanetine siyaseti bulaştırmayacak, görevini İslam ülküsünde yapacak, dürüst olacak, adaletten ayrılmayacak, kamu kuruluşlarındaki insanlara ihtiyacımız var. Onca gencimiz var, hepsi sokaklarda iş bekliyor, alın kardeşim. Artık 4 yıllık üniversite mezunu da aramıyoruz. Bir sürü branşlaşma var, isimlerini dahi telaffuz etmekte zorlanıyoruz. Bunlarla ilgili de devletin bir an önce çaba harcaması bizim dileğimiz ve istediğimizdir.” dedi. >>Ali Fuat GÜÇLÜER´in Haberi