'MHP inisiyatif aldı' – Kocatepe Gazetesi

Milliyetçi Hareket Partisi Merkez Yürütme Kurulu Üyesi ve Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Parsak, MHP İl Başkanı Mehmet Karagöz ile birlikte MHP İl Binası’nda basın toplantısı düzenledi. 16 Nisan referandumunda vatandaşların Anayasa değişikliğine “Evet” diyeceğini belirten Parsak, “Her geçen gün evet oylarının yükseldiğini görüyoruz. Bize gelen bazı araştırmalar var, ama anket sonucu açıklamayı doğru bulmuyoruz. Sandıktan evet çıkacak” dedi.
DEVLET VE MİLLET
 BEKASI İÇİN
Milliyetçi Hareket Partisi olarak yaşanan süreci takip ettiklerini, ancak seyirci kalmadıklarını vurgulayan Parsak, “15 Temmuz 2016’da tarihimizin en büyük ihanetlerinden bir tanesi ile karşılaştık. 15 Temmuz, basit bir darbe girişimi değildir. Türk devletini bölme, Türk vatanını işgal etme girişimidir. Bu süreçte gördük ki devletimiz Suriye’de savaş halindeyken, Irak’ta devletimizin bekasını doğrudan ilgilendiren sıkıntılar varken, içeride de 30 yılı aşkındır devam etmekte olan PKK teröründen, son yıllarda siyasi iktidarın yanlışlarından dolayı eklenmiş olan IŞID, DAEŞ, YGP, PYD gibi çok çeşitli devletimizin bekasını tehdit eden gelişmelerin yaşandığı bir süreçte her gün hükümet sistemi tartışmaları, kaçınılmaz olarak, bunun devletimizin ve milletimizin bekasına yönelmesini engelleyebilmek adına 11 Ekim 2016 tarihinde inisiyatif almak suretiyle, Anayasa değişikliği teklifinin Meclis’e getirilmesi, gerekli çoğunluğa ulaşması halinde milletimize götürülmesi yönünde bir çağrıda bulundu. Bu çağrı karşılık buldu” diye konuştu.
KENAN EVREN’E GÖRE AYARLI ANAYASA
Türkiye’de mevcut sistemde sorumluluk ve yetki kullanımı üzerinde karmaşa olduğunu kaydeden Parsak, “Kenan Evren, 1982 Anayasası’nda kendini Cumhurbaşkanı olarak konumlandırdığı için Anayasamız’ın 104’üncü maddesinde Cumhurbaşkanı’na çok geniş yetkiler öngörülmüştür. Bu kadar geniş yetkiye rağmen 1991’de Vatana İhanet Kanunu’nun kaldırılmasıyla yargılanması imkansız hale geldi. Hiç sorumluluğu olmayan Cumhurbaşkanı ve yetkileri Cumhurbaşkanı ile yarışan ve sorumluluğu olan bir Başbakan” şeklinde konuştu.
367 KRİZİ, ÇİFT MEŞRUİYET
2007 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçimi sırasında 367 krizinin çıkarıldığını hatırlatan Parsak, “2007 yılında Cumhuriyet Halk Partisi tarafından 367 krizi çıkarıldı. Bu krizin ardından bir Anayasa değişikliği yapıldı. Baştan itibaren yetki ve sorumluluk ilişkileri çerçevesinde karmaşık olan, 1991’den itibaren hiçbir sorumluluk öngörülmeyen, 2007’den beri de çifte meşruiyet karmaşasının eklendiği bir sistem eklendi. İki yıllık Anayasa çalışmaları sırasında neresinde Türk ibaresi varsa çıkarılmak suretiyle Anayasamız’ın Türk Anayasası olup olmadığı tartışıldı. Milli ve üniter devletin değiştirilmesi önerildi. Bu önerilere karşı dik duran Milliyetçi Hareket Partisi oldu” dedi.
REJİM DEĞİŞMİYOR,
ÜLKE BÖLÜNMÜYOR
“Rejim değişiyor” söyleminin doğruyu yansıtmadığını ifade eden Parsak, “Rejimizin Cumhuriyet olduğu, Anayasamız’ın birinci maddesinde açıkça ifade ediliyor. Rejim değişikliği olduğunu söyleyenlerin değişikliği açıkça göstermesi lazım. Şu teklifin içinde ilk 4 maddeye yönelik bir değişiklik teklifi var mı, yok” diye konuştu. Parsak, yeni sistemde Cumhurbaşkanı’nın bir kararname ile eyalet yönetimi getirip getirmeyeceği sorusuna da cevap verdi. Parsak, Anayasa değişikliğinde kanunla belirlenecek durumlarda Kararname’nin çıkarılmasının önüne geçildiğini, yerel yönetimler hakkındaki bir düzenlemenin kanunla yapılabileceğini, Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri ile özerklik ya da federasyon düzenlemesi yapılamayacağını vurguladı. >> Murat ARISOY’un Haberi