'Mezunlarımız milletimizin övüncü ve güvencesidir'

AFSÜ 2022-2023 Akademik Yılı Tıp Fakültesi 16. Dönem Mezuniyet ve Yemin töreniyle sağlık ordusuna 181 yeni nefer katıldı. Mezuniyet töreninde konuşan AFSÜ Rektörü Prof. Dr. Nurullah Okumuş, “Mezunlarımız AFSÜ’nün, ailelerinin, milletimizin övüncü ve güvencesidirler” dedi

Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi (AFSÜ) 2022-2023 Akademik Yılı TIP Fakültesi 16. Dönem Mezuniyet ve Yemin töreni dün öğleden Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Atatürk Kongre Merkezinde (AKM) yapıldı. Törende 181 mezun hekim kep attı. Mezuniyet törenine;  Afyonkarahisar Vali Vekili Ali Rıza Çalışır, İkmal ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Osman Alp, Belediye Başkanı Mehmet Zeybek, AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Dr. Hasan Arslan, İl Emniyet Müdürü Ali Temiz, İl Jandarma Komutanı Jandarma Albay Yılmaz Kırgel, Baro Başkanı Av. Turgay Şahin, AFSÜ Rektörü Prof. Dr. Nurullah Okumuş, AFSÜ Rektör Yardımcıları; Prof. Dr. Âdem Aslan ve Prof. Dr. Ümit Dündar, AFSÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tolga Ertekin, AFSÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Necip Becit, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Tolga Ertekin, Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Sinan Evcil, Eczacılık Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Cengiz Sarıkürkcü, İl Sağlık Müdürü Uzman Dr. Serhat Korkmaz, protokol üyeleri, öğretim üyeleri, akademisyenler, öğrenciler ve aileler katıldı.

“MESLEĞİ UĞRUNA HİÇBİR HEKİM CANINDAN OLMAMALI”

Törenin ilk konuşmasını dönem birincisi Dr. Tuğçe Aksoy yaptı. Altı yıllık eğitim hayatını sayfalar dolusu güzel anılara sığdıracak kadar uzun olduğunu dile getiren Aksoy, “Bizler hekim olma yolunda 6 yıl önce başladığımız yolculuğumuzu sonlandırıyor, mesleğimize ilk adımımızı atıyoruz. Altı yıl önce bu yola bugünün hayali ve heyecanı ile başlamıştık. Güzel geçen günlerimizin yanı sıra bir o kadarda yoğun çalışmanın sonucunda, yorgun gecelerin ardından bugünlere geldik. Sorumluluğunun bilincinde geleceğine yön verecek, yenilikçi ve çağdaş hekimler olarak karşınızdayız. Uzun süren eğitim hayatımız boyunca sabrımız ölçüldü. Yorgunluktan ve sevinçten gözyaşlarımız döküldü. Bu törenin sonunda bizler hayatımızın bir aşamasını geride bırakıp, bugünün doktorları olarak mezun oluyoruz. Bundan sonra tek beklentimiz yıllarca verdiğimiz emeklere saygı duyulması ve değer verilmesidir. Bu bağlamda hekimlere yapılan şiddet olaylarını esefle kınıyorum. Bu tür olayların son bulmasını meslekleri uğruna hiçbir hekimin canından olmamasını temenni ediyorum. Fakültemizden iyi birer hekim olarak mezun olmamız fakültedeki herkesin başarısıdır. Bu başarı hekimliğin usta çırak ilişkisi olduğunu vurgulayan hocalarımıza aittir. Bu başarı öğrenebilmemiz için kendilerini muayene etmemize izin veren hastalarımızın başarısıdır. Bu başarı her daim yanımızda olan ailelerimizin başarıdır. Değerli arkadaşlarım en büyük teşekkürüm sizlere. Bizler buraya farklı süreçlerden geçerek, zorlu koşullar ile mücadele ederek geldik. Ortak noktamız şüphesiz uzun yılların kararlı emeği ile yoğrulmuş kararlı yolculuğumuzdur. Bu zorlu süreçte hep sırt sırta verdik. Özleyeceğiz birbirimizi arayacağız, içimizi ısıtan günlerimizi içimizi ısıtan anılarımızla bitmeyecek olan dostluklarla birlikte diplomalarımızı alıp, dünyanın dört bir yanına dağılacak yeni Aziz Sancar’lar olacağız. Hayatımızın bundan sonraki sürecinde hastalarımız arasında hiçbir ayrım yapmadan bilim ve vicdanımız ile insanlığa hizmet edeceğiz.”dedi.

“AFSÜ GÖZDE BİR TIP FAKÜLTESİ”

AFSÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Necip Becit, törende yaptığı konuşmada, AFSÜ 16. Dönem Mezuniyet Töreni ile sağlık ordusuna 181 yeni hekimin katılacağını belirtti. Becit, “AFSÜ olarak kuruluşumuzdan bugüne kadar bin 623 hekim ve 503 uzman hekim yetiştirmiş olmanın mutluluk ve gururunu duyuyoruz. Tıp fakültelerinin temel görevi; etik ve insani değerleri önceleyen, azimli, çalışkan, mesleğini en iyi şekilde yapabilecek bilgi, beceri ve donanıma sahip “Hekim” yetiştirmektir. AFSÜ Tıp Fakültemizde, alanında uzman-araştırmacı 179 öğretim üyesi. 1218 tip ve 327 tıpta uzmanlık öğrencisi ile eğitim ve sağlık hizmet sunumu gerçekleştirilmektedir. Öğretim üyelerimizden 38’inin fakültemizden mezun olan hekim veya uzman hekimlerimizden oluşması köklü bir fakülte oluşumuzun bir göstergesi ve övünç kaynağımızdır. Fakültemizin; ulusal ve uluslararası bilimsel düzeyde tanınan, tıp eğitiminde yetkinliği kabul edilen, sağlık politikalarımızın oluşturulmasında ve geliştirilmesinde öncü, söz sahibi ve gözde bir tıp fakültesi olması için, yardım ve desteklerini esirgemeyen Sayın Rektörümüze, teşekkür ederiz. Günümüzde bilim ve tıpta baş döndürücü gelişmelere şahit oluyoruz. İnsanın genetik özelliklerinin belirlendiği, tedavi edilemeyen ve ölümcül olarak bilinen birçok hastalığın tedavi edildiği, kişiye özel tıp kavramlarının geliştirildiği bir dönem yaşıyoruz. Belirlenmiş olan vizyonumuza uygun olarak Tıp Eğitimimiz: UÇEP’e uygun entegre sistemle dinamik olarak yürütülmektedir. Sürekli yenilenen ve güncellenen UÇEP yetki ve yetkinliklerini önceleyen Tıp Eğitim programımız, YÖK kalite ve akreditasyon kurulu tarafından her beş yılda bir düzenli olarak değerlendirilmekte ve onaylanmaktadır. Ayrıca ulusal tip eğitimi programı değerlendirme ve akreditasyonu kapsamında, önümüzdeki aylarda fakültemizde; yerinde değerlendirme ve inceleme gerçekleştirilecektir. Fakültemizdeki tıp eğitimi: şeffaflık, denetlenebilirdik, bilim ve tıptaki güncel gelişmelerin yakından takip edilmesi temelinde sürdürülmektedir.” diye konuştu.

“BEYAZ ÖNLÜK GİYMEK BİR KİMLİK VE BİR MESLEK GİYMEKTİR”

Becit, sözlerini şöyle tamamladı: “Değerli anne ve babalar; Büyük bir özveriyle yetiştirdiğiniz ve üzerine titrediğiniz evlatlarımızın, mutlu günlerine eşlik etmek için törendesiniz. Sizleri içtenlikle kutlar, mezuniyet ve yemin törenimize katılımınız için teşekkür ederim. Değerli Öğretim Üyelerimiz; Bugün gururla diploma alacak öğrencilerimiz, sizlere çok şey borçlu. Onlara sadece bilgi vermekle kalmadınız. Aynı zamanda bir birey olarak sorumluluklarını, bir ekibin parçası olarak paylaşmayı ve dayanışmayı, bir hekim olarak topluma karşı görevlerini öğrettiniz. Altı yıl boyunca öğrencilerimizle tek tek ilgilenerek kendilerini geliştirmelerine katkı sundunuz Hekimlik meslek ve zanaatını öğrettiniz. Yaşamları boyu örnek alacakları bir model oldunuz. Bu önemli günün mimarları olarak sizlere çok teşekkür ediyorum. Sevgili Genç Hekimler; Tıp eğitimi, dünyanın en zorlu eğitimlerinin başında gelir. Sizler bu zorlu eğitimi başarıp, hekimlik mesleğine adım atmış bulunuyorsunuz. Bu mesleği icra etmek de her baba yiğidin harcı değildir. Beyaz önlük giyinmek; bir kıyafet değil bir kimlik ve bir meslek giyinmektir. Unutmayınız ki; beyaz önlük; iyiliğin, fedakârlığın, dürüstlüğün, saflığın ve temizliğin sembolüdür. Hekimliğin 5000 yıllık tarihinde; inanç, ilim ve medeniyet dünyamızdan nice öncül ve örmek hekimler gelip geçtiler. Lokman Hekim, İbn-i Sina, Biruni, Mazhar Osman ve niceleri… Bizler örnek ecdadımızın yolunu takip etmek ve onların insana, hayata, hastalığa ve tıbba bakışını pratiğimize yansıtmak durumundayız.Hekimin ustalığı, bilgisinden ziyade bilgeliğinden ötürüdür düsturunu unutmamalıyız. Empati yapmalı ve hastanızın anneniz, babanız, kardeşiniz veya çocuğunuz olduğunu düşünmelisiniz. Çalışma hayatımızda, birazdan edeceğiniz yemini asla unutmamalısınız! Hekimliğin; başka hiçbir meslekte olmadığı kadar, usta çırak ilişkisi içerisinde kazanıldığı düsturunu hep hatırlarınızda tutacağınıza; hocalarınıza olan vefa, saygı ve hürmette, su gibi duru ve berrak olacağınıza bu kutsal mesleğin ahlaki ve etik değerlerine sahip çıkacağınıza inancım tamdır. Bizler, toplumla doğrudan temas hâlinde olan; insanların sorunlarına duyarlı, bilimsel anlayışla hareket eden hekimler olarak, mesleğimizi dayanışma ile yürütmek durumundayız. Sizler bundan sonra da bu üniversitenin, bu fakültenin mensubusunuz. Hayatınızın bundan sonraki aşamalarında da, sizlerle mesleki ve akademik işbirliğini sürdürmeye daima hazır olduğumuzu bilmenizi isterim. Umuyor ve diliyorum ki, bu üniversitenin gelecekteki öğrencileri için de, ilham verecek ve gurur duyulacak başarılara imza atacaksınız. Çünkü sizler, ülkemizin güvencesi ve övünç kaynağısınız. Yolunuz ve bahtınız daima açık olsun.”

“MEZUNLARIMIZ AFSÜ’NÜN, AİLELERİNİN, MİLLETİMİZİN ÖVÜNCÜ VE GÜVENCESİDİR”

AFSÜ Rektörü Prof. Dr. Nurullah Okumuş, çeyrek asrı geride bırakan AFSÜ TIP Fakültesinin yetiştirdiği yeni nesil doktorları hayata ve sağlık hizmetine uğurlamanın mutluluğunu yaşadığını ifade etti. Okumuş, “Geride kalan 6 seneyi göz önünde bulundurduğumuzda, şimdi yemin ve mezuniyet törenlerini gururla yaptığımız değerli mezunlarımızın, son derece ağır, zaman zaman bunaltıcı koşullarda bir eğitim hayatı geçirdiklerini görüyoruz. Tıp eğitiminin olağan güçlüklerinin ötesinde pandemi gibi, deprem gibi kitlesel felaketler ne yazık ki onların eğitimini daha da zorlaştırdı. Ama bir o kadar, insan ömründe çok az yaşanabilecek ancak bir sağlık neferi olarak bir anlamda fırsat kabul edilebilecek bu vakalar, genç hekimlerimizin gelecekteki hekimlik hayatlarında bir daha böyle durumların yaşanması durumunda neler yapılması gerektiği, nasıl davranılması gerektiği ve nasıl müdahalelerde bulunulması gerektiği konusunda da ciddi bir tecrübe edinmelerini sağladı. Neyse ki tüm bu zor süreçlerde, AFSÜ’nün tematik özgünlüğü, akademik kadromuzun yetkinliği ve elbette ki kendilerinin özverili gayreti sayesinde potansiyellerini açığa çıkardılar ve nihayet mezuniyet cübbelerini giydiler.  Kendilerini yürekten kutluyor ve hepinizi onları alkışlamaya davet ediyorum. Değerli Anneler ve Babalar, Kim bilir ne zahmetler çekerek yetiştirdiğiniz, üzerine titrediğiniz; bu yaşa getirene kadar türlü fedakârlıklarda bulunduğunuz evladınızın en mutlu, sizin de en gururlu gününüzde buradasınız. Bugünü görmenin hayaliyle yaşayan sizlerin, evladınızın başarısındaki payınız her türlü takdirin üstündedir. Kayıt olduğu andan itibaren artık bizim de evladımız olan çocuğunuzun AFSÜ’deki öğrenciliği boyunca esirgemediğiniz ilginiz ve desteğiniz için sizleri, tüm öğretim üyesi arkadaşlarım ve idari personelimiz adına kutluyorum. Değerli gençler, Hekimlik, eğitimden uygulamaya uzanan süreçte birçok zorluğu aşma becerisi gerektirir. Dolayısıyla hekim adaylarının hem akademik hayatta hem de mesleki uygulamalarda karşılaşacağı zorluklar, aslında onları daha da güçlendirir. Yani tıp eğitimi süreci, sadece teorik bilgilerinizi artırmakla kalmaz, aynı zamanda pratik becerilerinizi geliştirir ve karşılaşabileceğiniz zorluklara hazırlıklı olmanızı sağlar. Sahip olduğunuz potansiyel ve yeteneklerinizi AFSÜ’de aldığınız eğitim ve bundan sonra edineceğiniz mesleki tecrübe ile birleştirerek hayatınız boyunca büyük başarılar elde edeceğinize yürekten inanıyorum. Çünkü sizler, AFSÜ Tıp Fakültesi mezunu olarak topluma karşı sorumluluk duygusu gelişmiş hekimler olarak hayata atılıyorsunuz. Biz de size üniversitemizdeki eğitiminiz boyunca bu bilinci kazandırmış olmaktan gurur duyuyoruz. Sevgili gençler, unutmayın ki sadece diploma sahibi, bilgili ve becerikli doktorlar olmak sizi gerçek anlamda hekim kılmaz. Çünkü ideal hekimlik bunların yanı sıra olgunluk, sabır ve mesleğe yüksek adanmışlık da gerektirir. Öyleyse hekimlik mesleğini layıkıyla icra edebilmek için sahip olmanız gereken temel özellikleri bir an olsun aklınızdan çıkarmayınız. Öncelikle, insan sevgisine sahip olmak ve empati yeteneğini kullanabilmek büyük önem taşır. Hasta ve hasta yakınlarıyla etkili iletişim kurabilme becerisi, tedavi sürecinde büyük bir fark yaratır. Sabırlı ve dikkatli bir dinleyici olmayı başarabilmeniz, hem hastalarınızın hem de meslektaşlarınızın güvenini kazanmanızı sağlar. Hem bir hekim, hem de rektörünüz olarak, her şeyden öte size çok özel birkaç tavsiyem var. İlk tavsiyem, her zaman karşınızdaki insanın, o an için size hasta olarak gelmiş, anneniz, babanız, kardeşiniz veya çocuğunuz olduğunu düşünün. İkinci naçizane tavsiyem de lütfen gözünüzü ve kelimelerinizi karşınızdaki insandan esirgemeyin. Göz temasının, her tür durumda işinizi kolaylaştıracağını göreceksiniz. Kelimelerinizi de esirgemeyin. Çünkü konuşmak hem anlamanızı, hem de sizin anlaşılmanızı sağlar.  Bütün bu davranış profillerini, edindiğiniz tıp ilmi ile birleştirdiğinizde de inanın bu mesleğin bir mensubu olduğunuz için kendinizle gurur duyacak, mutlu olacak ve hem kendinize, hem de hastanıza hep mutluluk ve sağlık sunacaksınız. Hekim olduğunuz için kendinizi gerçekten şanslı sayın. Çünkü mesleğinizi yaptığınız için elde ettiğiniz ekonomik getiri, kariyer ve statü dışında, hiçbir meslekte olmadığı kadar da dua alır, hayırla anılır ve her camiada sözü edilen, sevilen, sayılan, parmakla gösterilen kişi olursunuz. Unutmamamız gereken bir nokta da, alanınızla ilişkili bilimsel gelişmeleri yakından takip etmek, sürekli öğrenmeye açık olmak ve güncel tıp literatürüne hâkim olmak da ideal hekimliğin vazgeçilmez niteliklerinden birisidir. O yüzden burada öğrendiklerinizle yetinmeyip, sürekli olarak günceli takip edin. Tıp bilimi, diğer bilim alanları ile karşılaştırıldığında, Dünyada en hızlı değişim ve gelişim gösteren bilim alanıdır. Sevgili mezunlarımız, Sizler, bu mezuniyetten sonra, zor ve meşakkatli bir mesleki hizmet sürecine gireceksiniz. Ama hepsini bir yana bırakıp, bu anın tadını çıkarın, kendinizle gurur duyun, ailenizle beraber sevincinizi tüm sevdiklerinizle paylaşın. Sizler, Dünya’nın en zor eğitimi olan Tıp eğitimini başarmış ve tamamlamış seçkin insanlarsınız. Sizler, AFSÜ’nün, ailenizin ve milletimizin övüncü ve güvencesisiniz.  Sağlıkta şiddetin gündemimizden çıktığı bir gelecek temennisiyle, Mezuniyetinizi bir kez daha yürekten kutluyor, yaşam boyu mutluluk ve başarı dileklerimi sunuyorum.” şeklinde konuştu.

“ÖĞRENCİLERİ İLKLERİN BAŞKENTİNDE TEKRAR AĞIRLAMAKTAN MUTLULUK DUYARIZ”

Afyonkarahisar Belediye Başkanı Mehmet Zeybek, törende yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Altı yılını Afyonkarahisar’da geçirdiniz. Afyonkarahisar yolların kesiştiği, termalin, lezzetin, mermerin başkenti bir şehir. Güzel şehrimizi unutmayın. Gastronomi şehriyiz. 600’e yöresel ürünümüz var. Bunun 40’a yakınını tescilini aldık. Gastronomide ülkemizin üçüncü şehriyiz. Birçok ile bir ila üç buçuk saatlik mesafeden merkezi bir konumdayız. Termalin başkentiyiz diyorum; 30 bin yatak kapasitesine sahip Türkiye’de tek iliz. Zaferin başkentiyiz diyoruz. Kurtuluş Savaşı’nın ilk ateşinin yakıldığı iliz. Gıda üretiminde Türkiye’nin borsasını belirleyen bir iliz. İlklerin başkentiyiz. Sizleri Afyonkarahisar’ımızda ağırlamaktan son derece mutlu olacağımızı ifade etmek istiyorum. Yolunuz açık olsun.”

“SAĞLIK SEKTÖRÜ TÜRKİYE’NİN EN YOĞUN HİZMET SEKTÖRÜ”

AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Dr. Hasan Arslan, 1996 yılında Tıp Fakültesinden mezun olduğu günü hatırladığını ifade etti. Arslan,  “O günlerden bu günlere çok şeyler değişti. Sağlık hizmeti hala en yoğun hizmet sektörüdür. Türkiye’de daha yoğun bir hizmet sektörü yok. Bunu rakamlarla ifade etmek istiyorum. 85 Milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının ortalama bir yılda hekimden hizmet alma oranı 9,6’dır. Yine aynı şekilde Avrupa Birliği ülkelerine baktığımız zaman Avrupa Birliği ülkelerinde 100 bin kişiye düşen hekim sayısı neredeyse 400. Ama Türkiye’de bu 2022 verisi 227 yani Avrupa Birliği ülkelerinin yarısı kadar hekimiz var. Bizdeki 9,6 olan hekimin karşısına çıkma frekansı Avrupa Ülkelerinde yüzde 6. Yani hem hekim sayımız az hem de ürettiğimiz hizmet sayısız 1,5 kat daha fazla. Bu verilerde hekimlerin işlerinin ağır olduğunu gösteriyor. Hekimlere değer vermemizin göstergesi bunlar. Yine ortalama doğumda beklenen yaşam süresi 2000 yıllarının başında 72 iken, bugün 78,6 yani 7 yaş artmış durumda. Bu insanların sağlığa erişiminin artması ile sağlandı. Sağlıkta, Sağlık Bakanlığı yatak sayısı 2000’li yılların başında 107 bin iken, bugün 165 bin, Üniversite Hastaneleri ve özel hastaneleri de saydığımızda bu sayı 240 binleri buluyor. Nitelikle yatak sayısı 2000’li yılların başında yüzde 6 iken, bugün yüzde 79’a çıktı. Bu yatırımla, sağlığa verilen önemle oluyor. Türkiye Cumhuriyeti yıllardır, sağlığa büyük önem verdi. Bundan sonrada vermeye devam edecek. Bugün yemin edip sağlık ordumuza katılacak olan değerli meslektaşlarımı tebrik ederim.”

“İNSAN OLDUĞUNUZU İNSANA HİZMET ETTİĞİNİZİ UNUTMAYIN”

Törenin son konuşmasını Afyonkarahisar Vali Vekili Ali Rıza Çalışır yaptı. Çalışır şunları kaydetti: “Tıp eğitiminin ne kadar uzun ve meşakkatli olduğu malumdur. Sevgili gençlerimiz, büyük ümitlerle, hayallerle buraya hak ederek geldiniz. Bir bilinmeze ama bir mutluluğa uzanacak yolda emek ve gayretlerinizi ortaya serdiniz ve bugün bu mutlu sonucu yaşıyorsunuz. Bizler de büyükleriniz olarak, ülkenin sağlık ordusuna sizler gibi yüzlerce neferi katmanın onur ve gururunu yaşıyoruz. Gençler, insan olduğunuzu insana hizmet ettiğinizi, bu mübarek toprakların bu aziz milletin bir neferi olduğunuzu unutmayın. Hepinizi başarılar diliyorum.” Tören dereceye giren öğrencilere plaketlerinin protokol üyeleri tarafından verilmesi, diplomaların dağıtımı, Hekimlik Andının okunmasının ardından mezun öğrencilerin kep atmasıyla tamamlandı. >> Şeyda YEŞİLÇAY’ın Haberi