'Meslek itibarıma açık saldırı var'
Bazı yerel medya organlarında Kocatepe Devlet Hastanesi’nde hastaların muayene sırasında bekletildikleri yönünde çıkan haberlerde ismi geçen Kocatepe Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı Uzman Doktor Ali Cengiz, dün bir basın açıklaması yaptı. Kendisini bu tür haberlerle karalanmaya çalışıldığını ifade eden Cengiz, 'Haberlerde ismi geçen hasta herhangi bir yerde bekleyerek bir mağduriyet yaşamamıştır' dedi Kocatepe Devlet Hastanesi’nde hastaların [&hellip]
Bazı yerel medya organlarında Kocatepe Devlet Hastanesi’nde hastaların muayene sırasında bekletildikleri yönünde çıkan haberlerde ismi geçen Kocatepe Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı Uzman Doktor Ali Cengiz, dün bir basın açıklaması yaptı. Kendisini bu tür haberlerle karalanmaya çalışıldığını ifade eden Cengiz, “Haberlerde ismi geçen hasta herhangi bir yerde bekleyerek bir mağduriyet yaşamamıştır” dedi
Kocatepe Devlet Hastanesi’nde hastaların muayene sırasında bekletildikleri yönünde çıkan haberlerde adı geçen Kocatepe Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı Uzman Doktor Ali Cengiz, dün bir basın açıklaması yaptı. Kendisini bu tür haberlerle karalanmaya çalışıldığını söyleyen Cengiz, “Haberlerde ismi geçen hasta herhangi bir yerde bekleyerek bir mağduriyet yaşamamıştır” dedi. Ali Cengiz basın açıklamasında yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi:
“Haberde tespit edilen olayın tarih ve saati belirtilmemektedir. Ayrıca anılan hastanın adı, soyadı, yaşı da belirsizdir. Benim tahminime göre hasta bir sağlık kurulu hastası olabilir. Anılan gün sağlık kurulu günü olabilir. 26.01.2011 tarihinde 26 normal, 12 heyet sağlık kurulu hastası muayene ettim. Ben böyle bir hastayı hatırlıyorum. Hastanın ön kaydı polikliniğimize saat 11.50’de yapılmıştır. Hasta yakınlarından birisi gelerek hastanın başka bir poliklinikte puanlama için beklediğini sekreterime bildirmiş, sekreterim de toplantıda olmam nedeniyle saat 13.00’e kadar diğer işlemin bitirilip saat 13.00’de doktorun değerlendireceğini ifade etmiştir. Ben saat 13.00’de muayene ettiğimde hastada baygınlık yoktu ve genel artroz ve osteoporoz ile tekerlekli iskem-leye bağımlı biçimde ciddi yürüme bozukluğu sorunları bulunuyordu ve gerekli puanlamayı % 96 özürlü olarak yaptım.”
“Hasta muayene ve tedavi
hastası değildi”
“Hasta muayene ve tedavi hastası değil, sağlık kurulu, özürlülük başvurusu yapıp puan verilecek bir hastaydı. Durumu stabildi. Yakınları 1 yıldır ayağa kalkamadığını ve yürüyemediğini belirttiler. Ayrıca diğer bölümlerden de hasta değerlendirmelerini tamamlayıp, evrakını sağlık kuruluna bizzat sunarak hastanın çok yaşlı olduğunu, öncelik tanıyarak işini bir an evvel bitirmemizi sağlık kuruluna bildirdim. Hasta yakınları teşekkür ettiler. Sağlık kurulunun toplantı saati olan 13.15 sularında hastanın değerlendirme işlemleri tamamlandı ve kurula çağrılır hale geldi. Hasta herhangi bir yerde bekleyerek bir mağduriyet yaşamadı. Hastada herhangi bir durum ağırlaşması ve baygınlık olayı yoktu. Durumunda bekleme sırasında değişiklik ve dert bulma hadisesi yoktu. 88 yaşındaki annemi şubat 2010 da kaybettiğim için bu tip hastaları annemin yerine değerlendiriyorum ve bunlarda rahmetlinin kokusunu arıyorum.”
“Haberi yapanın tıbbi bilgi düzeyi
gözden geçirilmelidir”
“Haberi yapanın amacı ve tıbbi bilgi düzeyi gözden geçirilebilir. Ben anılan gün saat 11.30’da poliklinikteki numaratörü durdurarak başhekimliğe geçtim ve hastane içinde Başhekim Muavinleri odasında, Başkanlığını benim yaptığım ve Röntgen Uz. Dr. Ömer Sağ, Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Mehmet Emin Büyükerkmen, Müdür Yardımcısı Salih Çavuşoğlu, Röntgen Teknisyeni Hüseyin Sallı’dan oluşan Dijital Görüntüleme Değerlendirme Komisyonu’nu daha önceden planlanmış biçimde topladım ve verimli bir toplantıyla Başhekimliğinize sonucu oluşturup yazacak hale geldik. Bu sırada önemi tartışılmaz olan idari bir görevimi icra ettiğim açıktır. Aşırı iyi niyetimize bağlı olarak katılan arkadaşlarımız hem yemek yedik, hem konuları ve gündemi görüştük. Hasta muayene saatlerine tecavüz etmemek ve hastaları mağdur etmemek için bu saati özellikle seçtim. An��lan günde Sağlık Kurulu’nda Heyetçi olarak görevli olan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Uz. Dr. Serap Çakır iki günlük raporlu olduğundan, Sağlık Kurulu’na da ben baktım. Saat 11.30’a kadar ben poliklinikte bulundum. Muayene edilmeyen bir tane hasta kaydı bilgisayarda görünüyordu. Bu arada 11.30’da poliklinikten ayrılırken kaydın yaşlı bir sağlık kurulu hastasına ait olduğunu dikkate alarak, sekreterim Saliha Çobanoğlu’ya ‘saat 12.00’ye kadar arayan olup, benim gelmemi gerektiren bir durum oluşursa bana derhal bildirmesini, hastane içinde toplantıda olacağımı’ bildirdim. Sekreterim anılan günde saat 12.00’ye kadar polikliniğin açık olduğunu ifade etmiştir. Anılan gün veya herhangi bir gün herhangi bir hasta veya yakınından herhangi bir şikayet veya eleştiri gelmemiştir.
“Sekreterim poliklinik kapısının fotoğrafını çeken bir genç görmüş”
“Sekreterim 26.01.2011 tarihinde cep telefonu ile bizim poliklinik kapısının fotoğrafını çeken bir genç erkek gördüğünü ve neden çektiğini sorduğunda “hiç öylesine çekiyorum” dediğini ifade etmiş. Gazeteci veya yakını olabilir. Bu haberin bence hasta yakınları ile uzaktan yakından ilişkisi yoktur. Orada mevcut olan ve bu işleri yapmayı görev edinen birisi tarafından tüm gazetecilik ilke ve kurallarına aykırı olarak sözde gazetecilik yapılmıştır. Haberciliğin ana kurallarından olan 5N, 1K ilkesine de uyulmamıştır. Meslek itibarıma açık saldırı söz konusudur. Büyük bir iyi niyet ve işkoliklik içinde verilen görevleri seri ve ciddi biçimde yapmaya çalışıyorum. 26 yıllık meslek yaşamım akla hayale gelmeyen iltifat ve takdirlerle süslüdür. Mesleğimin en verimli, en zevkli ve şevkli dönemini bugünlerde yaşamaktayım. Tüm hastalarla diyaloğum ve ilişkilerim fevkaladedir. Anılan muhtemel olayda herhangi bir suçum kabahatim veya ihmalim yoktur” (Kocatepe)