- Haberler
- Hayatın İçinden
- Mesajlarda Gizli Tehlike!
Mesajlarda Gizli Tehlike!
Günümüzde mesajlaşmak, iletişimin en hızlı yolu haline geldi. Ancak bazen farkında olmadan seçtiğimiz kelimeler, ilişkilerimizi zedeleyebiliyor. Peki, masum görünen bazı ifadeler sevdiklerimizi bizden uzaklaştırıyor olabilir mi?
Günlük hayatın ayrılmaz bir parçası haline gelen dijital iletişim, çoğu zaman kolaylık sağlasa da, yanlış anlaşılmaların da önünü açabiliyor. Özellikle beden dili ve ses tonunun olmadığı mesajlaşmalarda, basit bir ifade bile karşı tarafta beklenmedik duygusal tepkilere yol açabiliyor. Uzmanlar, yazılı iletişimde kullanılan bazı ifadelerin, farkında olunmadan kırıcı ya da küçümseyici bir tona bürünebildiğini belirtiyor. Bu durum, yalnızca dostlukları değil, romantik ve ailevi ilişkileri de zedeleyebiliyor. Birçok insanın ‘zararsız’ gördüğü bazı mesaj kalıpları ise ilişkilerde buz gibi rüzgarlar estirebiliyor.
KISA VE MESAFEYİ BELİRTEN İFADELER RİSKLİ
İletişim uzmanlarına göre, “Tmm” gibi kısa ve donuk cevaplar, çoğu zaman karşı tarafta ilgisizlik hissi oluşturuyor. Bu tür ifadeler, mesajı alan kişi tarafından, “Seninle konuşmak istemiyorum” ya da “Beni rahat bırak” şeklinde algılanabiliyor. Psikoterapist Lauren Palumbo, bu tip mesajların duygu ve düşünce paylaşımını kısıtladığını, ilişkilerde duvarlar ördüğünü belirtiyor. Özellikle samimiyetin beklendiği durumlarda kullanılan bu tarz cevaplar, karşılıklı anlayışın zedelenmesine yol açabiliyor. Kısa ve soğuk cevaplar, diyaloğun devam etmesini engelleyerek ilişkilere zarar verebiliyor.
EMOJİLER HER ZAMAN MASUM DEĞİL
Görünüşte sevimli ve evrensel bir dil gibi algılanan emojiler, kimi zaman duygusal soğukluğun göstergesi olabiliyor. Özellikle başparmak emojisi, karşı taraf uzun bir mesaj atmışsa ve yalnızca bu emojiyle cevaplanmışsa, iletişimin tek taraflı ve ilgisiz olduğu izlenimini verebiliyor. Palumbo’ya göre, “????” emojisi, zaman zaman konuşmanın önünü kesen, destek yerine ilgisizlik yansıtan bir tepki halini alabiliyor. Bu da mesajı atan kişide anlaşılmadığı, önemsenmediği duygusunu uyandırıyor. Yani, bir ifadeyi yumuşatmak amacıyla kullanılan emojiler, ters etki yaratabiliyor.
PASİF-AGRESİF DİL GİZLİ TEPKİLERE YOL AÇABİLİR
“Kusura bakma ama…” ifadesi, dışarıdan özür diler gibi görünse de, devamında gelen cümlelerin çoğu zaman eleştiri ya da yargı içerdiği görülüyor. Psikolog Michele Leno, bu tür ifadelerin, karşı tarafta savunma mekanizmasını tetiklediğini belirtiyor. Bu yapıdaki cümleler, sanki nezaketle sarılmış bir saldırı gibi algılanabiliyor. Mesajı alan kişi, hem özür bekliyor hem de eleştiriye maruz kalıyor. Bu çelişki ise iletişimde samimiyetin kaybolmasına ve duygusal mesafenin artmasına neden oluyor.
YARDIM TALEPLERİNİ GEÇİŞTİRMEK GÜVENİ ZAYIFLATIYOR
Birine “Google’da ara” şeklinde cevap vermek, özellikle destek arayan bir kişiye karşı oldukça küçümseyici bir yaklaşım olarak değerlendiriliyor. Bu ifade, konuşmanın değerini düşürüyor ve karşı tarafın merakını, sorununu ya da sıkıntısını hafife almak anlamına gelebiliyor. İletişim uzmanı Benjamin Jones, bu tür yanıtların güveni zedelediğini ve empati eksikliğini ortaya koyduğunu vurguluyor. Bir kişinin yardım arayışı içerisindeyken aldığı bu tarz tepkiler, yalnızlık hissini artırabiliyor. Bu nedenle, dijital ortamda bile anlayışlı ve destekleyici bir yaklaşım büyük önem taşıyor.
GENELLEME İFADELERİ TARTIŞMALARI KÖRÜKLEYEBİLİR
“Sen bunu hep yapıyorsun” gibi genelleyici cümleler, ilişkilerde sıkça yaşanan kırılmaların başlıca sebepleri arasında yer alıyor. Bu ifadeler, belirli bir davranışı değil, kişinin tüm karakterini yargılar gibi algılanabiliyor. Uzmanlara göre bu tür suçlayıcı dil, karşı tarafı savunmaya geçmeye zorlayarak, yapıcı bir konuşma zeminini ortadan kaldırıyor. Böyle bir mesaj sonrasında çoğu zaman tartışmalar kaçınılmaz hale geliyor. İletişimin sağlıklı devam edebilmesi için, kişisel yargılardan kaçınılması gerektiği vurgulanıyor.
BİLDİKLERİMİZİ YÜZÜNE VURMAK DESTEK DEĞİL
İletişimde en sık yapılan hatalardan biri de “Sana söylemiştim” ifadesi oluyor. Bu cümle, bir bilginin ya da öngörünün doğrulanmasından çok, karşı tarafın hatasını yüzüne vurmak gibi algılanıyor. Oysaki birçok durumda insanlar yalnızca anlayış ve paylaşım arayışındayken, bu tür yanıtlar moral bozucu olabiliyor. Uzmanlar, bu ifadenin, sohbeti sonlandıran ve karşı tarafın hatasını büyüten bir etki yarattığını belirtiyor. İyi niyetle bile söylense, çoğu zaman olumsuz bir algı oluşturabiliyor.
DAHA NAZİK BİR DİL MÜMKÜN
Tüm bu ifadelerin ortak noktası, iletişimde empati ve samimiyetin eksikliğiyle ilişkili olması. Uzmanlar, mesajlaşma sırasında kullanılan kelimelere ve tonlamaya daha fazla dikkat edilmesi gerektiğini hatırlatıyor. Küçük gibi görünen bu iletişim hataları, zamanla güveni ve bağı zedeleyebiliyor. Daha anlayışlı, yargılamayan ve yapıcı bir dilin benimsenmesi ise ilişkileri güçlendiriyor. Dijital çağda bile, insani dokunuşun ve nazik bir ifadenin değeri hiç azalmıyor.
