'Memurlar maça çıkmadan hükmen mağlup oldu'
Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Erol Özsoy, toplu sözleşmede memurların haklarının savunulmadığını söyledi. Özsoy, 'Memurlarımıza hiçbir yeni kazanım sağlamayan bu anlaşmaya karşı çıkmamızdan endişe edilmiş ve kapalı kapılar ardında yürütülen pazarlıklarda, Türkiye Kamu-Sen masadan uzak tutulmak istenmiştir' dedi Türkiye Kamu-Sen üyeleri Bankalar Caddesi'ndeki PTT Şubesi önünde memur maaşlarına zamları protesto etti. Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Erol [&hellip]
Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Erol Özsoy, toplu sözleşmede memurların haklarının savunulmadığını söyledi. Özsoy, “Memurlarımıza hiçbir yeni kazanım sağlamayan bu anlaşmaya karşı çıkmamızdan endişe edilmiş ve kapalı kapılar ardında yürütülen pazarlıklarda, Türkiye Kamu-Sen masadan uzak tutulmak istenmiştir” dedi
Türkiye Kamu-Sen üyeleri Bankalar Caddesi’ndeki PTT Şubesi önünde memur maaşlarına zamları protesto etti. Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Erol Özsoy, Memur-Sen ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı arasında gizli bir pazarlık olduğu şüphelerinin doğduğunu söyledi. Özsoy, “Memurlar, emekliler ve aileleriyle birlikte 20 milyon vatandaşımızı doğrudan ilgilendiren toplu sözleşme süreci mahkûm konfederasyonun attığı imza sonucu başlamadan bitmiştir. Bu Konfederasyon, Hükümetle kapalı kapılar ardında yaptığı pazarlıkların ardından memurlarımız ve emeklilere hiçbir fayda sağlamayan bir anlaşmaya imza atmıştır. Bugün memurlarımız toplu sözleşme görüşmelerinin neden 2 oturumda bitirildiğini ve daha önümüzde 23 gün gibi uzun bir süre varken, yüz yüze oldukları yüzlerce sorununun neden konuşulmadığını merak etmektedir. Malum Konfederasyon ve Hükümet iş birliği neticesinde memurlar, adeta daha maça çıkmadan hükmen mağlup olmuşlardır” dedi.
PAZARLIK MI YAPILDI?
Memur-Sen ile Bakanlık yetkililerinin kapalı kapılar ardında görüştüklerini aktaran Özsoy, “Bu ortaklar, heyet üyelerinden kaçarak, kapalı kapılar ardında bir araya gelmişler ve 4688 sayılı Kanuna aykırı olarak, Kamu Görevlileri heyetinden gizli bir pazarlık gerçekleştirmişlerdir. Bilinmelidir ki, Türkiye Kamu-Sen toplu sözleşme masasına Faruk Çelik’in inayeti ile oturmamıştır. 4688 sayılı Kanunun ilgili hükümlerine dayanarak ve tam 445 bin üyesinden aldığı güç ve yetki ile masadaki yerini almıştır. Kanunun 29. maddesi, toplu sözleşmede en çok üyeye sahip ilk üç konfederasyonun taraf olarak pazarlık yapmasını hükme bağlamıştır” diye konuştu.
NET ZAM 123 LİRA
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’i eleştiren Özsoy, “2013 Toplu sözleşmelerinde hem gayri hukuki hem de gayri ahlaki bir tutum sergilenmiş ve bu tutuma Bakan Faruk Çelik de çanak tutmuştur.Türkiye Kamu-Sen’in etkisinden ve gölgesinden korkanlar, Türkiye Kamu-Sen’den habersiz, memurları masada yalnız bırakmanın yollarını aramışlar ve sonunda bugün karşı karşıya kaldığımız tarihi hezimet ortaya çıkmıştır.Sonuçta hukukun ve ahlaki değerlerin ayaklar altına alındığı bir toplu sözleşme süreci, müzakere edilecek yüzlerce konuya, memurların çözüm bekleyen onlarca sorununa rağmen üstelik yasal süresinden tam 23 gün önce, bütün Türkiye’nin gözleri önünde oynanan bir çadır tiyatrosuyla son bulmuştur. Memurlara müjde olarak sunulan maaş artışı, 2014 yılının tamamı için net, yaklaşık olarak 123 TL’ye denk gelmektedir” ifadelerini kullandı.
“KARA LEKE” TANIMLAMASI
Özsoy, konuşmasına şöyle devam etti:
“Türkiye Kamu-Sen’in duymaması, bilmemesi gereken hangi konuları tartıştınız? Gizli kapaklı pazarlıkları, kapalı kapılar ardındaki anlaşmaları ve 4688 sayılı Kanuna aykırı bu uygulamalarla memurları perişan edenleri kamuoyunun takdirine sunuyoruz.Türkiye Kamu-Sen olarak memurlar aleyhine yürütülen bu gizli pazarlığı, bu kirli oyunu protesto ediyor; memurlarımızı, emeklilerimizi aldatmaya yeltenenleri ve milyonlarca çalışanı masada satanları şiddetle ve nefretle kınıyoruz. Bu toplu sözleşme, sendikacılık tarihine kara bir leke olarak geçmiştir. Bütün memurlar ve emekliler, bu kara lekenin mimarlarını asla unutmayacak ve mutlak surette bu rezaletin hesabını soracaktır. Her şeye ‘Evet’ demeyi alışkanlık haline getirip, pazarlık etmeden toplu sözleşmeyi bitiren sendikaları bir kez daha kınarken, Faruk Çelik’i de ayrımcı davranışlardan vazgeçmeye ve yalnızca bir kesimin değil, bütün sendikaların, bütün çalışanların ve bütün vatandaşların Bakanı olmaya davet ediyoruz.” (Kocatepe)