Memur-Sen’den – Kocatepe Gazetesi

Memur-Sen, kamuda kılık-kıyafet özgürlüğü için ‘Özgürlük İçin 10 Milyon İmza Kampanyası’ başlattı.

Konuyla ilgili olarak PTT binası önünde basın toplantısı düzenleyen Memur-Sen Afyonkarahisar temsilcisi Abdullah Çelik, Memur-Sen olarak, kuruldukları günden beri temel hak ve özgürlükleri savunarak, haksızlığa uğrayanların yanında olduklarını ve bu anlayışla ‘Özgürlük İçin 10 Milyon İmza’ adını verdikleri kampanyayı başlattıklarını söyledi

PTT binası önünde sendika üyeleri ile bir araya gelerek basın açıklaması gerçekleştiren Memur-Sen Afyonkarahisar temsilcisi Abdullah Çelik, kamu kurumlarındaki kılık kıyafet yönetmeliğinin çarpık zihniyetin bir kalıntısı olduğunu belirterek, “Çalışanların saç tarama şekline, ayakkabı modeline, etek boyuna, gömlek yakasına, bıyığına, favorisine ve süveterine karışan yönetmelik bir an önce kaldırılmalıdır. Başbakanı, Cumhurbaşkanı’nı seçen kadınlarımız, çalışma hayatında kendi kıyafetini seçememektedir. Başı açık çalışabilen kadınlar varken, başını örterek çalışma hakkını kullanamayan kadınlar gerçeği gözardı edilmemelidir” dedi.
“DEVLET, KIL VE TÜĞ İLE UĞRAŞIYOR”
Abdullah Çelik, temel hak ve özgürlüklerin tam anlamıyla sağlanması, din ve vicdan hürriyetinin en geniş şekilde yaşanabilmesi için birçok eylem ve etkinlik gerçekleştirdiklerini belirtti. Savundukları değer ve ilkelere yönelik dayatmaların her zaman karşısında durduklarını söyleyen Çelik, “Burada dikkat çekmek istediğimiz bir anti demokratik TBMM içtüzüğünün 56’ncı maddesidir. İç tüzüğün ilgili maddesi ise; genel kurul salonunda yer alan milletvekilleri, bakanlar, Türkiye Büyük Meclisi memurları ve diğer kamu görevlileri ceket diğmek ve kıravat takmak zorundadır. Bayanlar tayyör giyer, görevlilerin kıyafeti Başkanlık Divanınca tespit edilir şeklinde geçiyor. Bir yanda büyüyen Türkiye ideali, bir yanda kıl ile tüğ ile uğraşan tek tipçi devlet mantığı” dedi.
“MERVE KAVAKÇI’YA HADDİ BİLDİRİLDİ”
İlgili maddelerin sonuçlarının da gerici zihniyete dayandığını ifade eden Çelik, “Milletin seçtiği vekiller, kendi kıyafetini seçememektedir. Başbakanı, Cumhurbaşkanı’nı seçen kadınlarımız çalışma hayatında kendi kıyafetini seçememektedir. Başı açık çalışabilen kadınlar gerçeği de göz ardı edilmemelidir. Milyonların oyuyla milletvekili seçilen Merve Kavakçı’ya darbe dönemi ürünü bir iç tüzükle haddi bildirilmiştir. Okullardaki kılık kıyafet özgürlüğü takdir ettiğimiz ve desteklediğimiz bir uygulamadır. Ancak, derse ve okula tanınmış bir ayrıcalık ve özgürlüktür. Öğrencilerin ve öğretmenlerin tamamına tanınmış bir hak değildir. Okula ve derse özgürlük tanıyan anlayış bireyi görmezden gelmemeli özgürlüğün tanınması beklentisine karşılık vermelidir” dedi.
“TÜRKİYE, AYRIMCILIK MANTIĞINDAN
KURTULMALIDIR”
Ayrımcılık ilkesinin kadınların kategorize edilip kadınlar arasında ayırımcılığa sebep olduğunu da belirten Çelik, “Ülkenin hür ve eşit bütün yurttaşları aynı hakları kullanmamakta, kadın eşitsizliğine neden olunmakta, özellikle inancı gereği başörtüsü takan kamu çalışanlarına zorla başları açtırılmakta ve bu uygulama ile bizzat devlet tarafından kadına psikolojik şiddet uygulanmaktadır. Yapılan cinsiyet ayrımcılığıdır, demokratikleşme yolunda önemli adımlar atan ve lider ülke konumunda olan Türkiye, bu ayıbından kısa sürede kurtulmalıdır” dedi.
“HERKESE TEŞEKKÜR EDİYORUM”
Söz konusu imza kampanyası ile ilgili de bilgi veren Çelik, başörtüsü yasağının kalkması taleplerini de içeren ve 30 günde toplayacakları imzaları hayata geçirilmek üzere Başbakanlık’a sunacaklarını söyledi. Daha sonrasında Cumhurbaşkanlığı ve Türkiye Büyük Millet Meclisine de bilgi vereceklerini kaydeden Çelik “Toplumsal duyarlılığı olan sivil toplum örgütleriyle, kurum ve kuruluşlarımızı imza kampanyasına destek olmaya çağırıyoruz. Çalışmalarımız neticesinde www.ozgurlukicin10milyonimza.com adıyla internet sitesi de açmış bulunuyoruz. Katlımlarınızdan dolayı teşekkür ediyorum” diye konuştu. (Kocatepe)