'Memleket için hayır, millet için hayır'
Afyonkarahisar Turan Kültür Derneği Başkanı Yusuf Nar, Emekli Tümgeneral Osman Pamukoğlu tarafından verilen 'Atatürk ve Cumhuriyet' başlıklı konferans öncesi konuştu. 8 Nisan Cumartesi günü Afyon Lisesi Salonu'nda yapılan konferans programına yoğun katılım gözlendi.ATATÜRK EMPERYALİZMEKARŞI DEMİR YUMRUKYusuf Nar, Turan Kültür Derneği ve Türk Eğitim-Sen'in ortak organizasyonu olan 'Atatürk ve Cumhuriyet' konulu konferansı vermek için Afyonkarahisar'a [&hellip]
Afyonkarahisar Turan Kültür Derneği Başkanı Yusuf Nar, Emekli Tümgeneral Osman Pamukoğlu tarafından verilen “Atatürk ve Cumhuriyet” başlıklı konferans öncesi konuştu. 8 Nisan Cumartesi günü Afyon Lisesi Salonu’nda yapılan konferans programına yoğun katılım gözlendi.
ATATÜRK EMPERYALİZME
KARŞI DEMİR YUMRUK
Yusuf Nar, Turan Kültür Derneği ve Türk Eğitim-Sen’in ortak organizasyonu olan “Atatürk ve Cumhuriyet” konulu konferansı vermek için Afyonkarahisar’a gelen Emekli Tümgeneral Osman Pamukoğlu’na teşekkür etti. Nar; “Bizim için Mustafa Kemal sadece Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu değildir. Bizim için Mustafa Kemal, emperyalizme karşı demir yumruk bir duruştur. Bizim için Mustafa Kemal, 300 sene boyunca cephelerde mağlup olan, sürekli toprak kaybeden bir millete öz güven kazandıran büyük bir önderdir. Bizim için Mustafa Kemal, imparatorluk bakiyesi topraklara rast gele sığınmış halk yığınlarına millet olma vasfı kazandıran büyük bir komutandır. Büyük bir önderdir. Bu yönleriyle geçmişte bizim için ne ise gelecekte de o olacak asla unutulmayacaktır. Bugün Mustafa Kemal’in yaptığı Türk tarifi esnetilmeye çalışılıyor. Mustafa Kemal’in yaptığı Türk tarifi etnik vurgu olmaksızın, inanç atfı olmaksızın bu topraklarda yaşayan her vatandaşı kucaklayıp, herkesi Türk sayan bir algıdır. Bu şekilde oluşturulan Türk Milleti 5 bin yıllık tarihiyle, geçmişe uzanan kökleriyle bir ırkı değil geniş bir medeniyet dairesini temsil etmektedir. Bugün Türk Milleti adına tek millet denilen bir millet denilen ” dedi.
TİTREYİP KENDİMİZE GELELİM
Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Kamu-Sen İl Temsilcisi Nizamettin Şenol, Turan Kültür Derneği ile kültürel organizasyonlara devam edeceklerini söyledi. Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türk halkına Türk Milleti denilir dediğini belirten Şenol; “Türkiye de demokrasiye, hukuka ve milli iradeye bağlı milli ve yerli en sağlam güç odağı Türk Milliyetçileridir. Türk Milliyetçileri Türk ve dünya tarihinin bu kritik döneminde Bilge Kaan’ın hitabına canı gönülden kulak vererek titreyip kendilerine dönmelidir. Türkiye yaşadığımız bu buhrandan şu veya bu şekilde çıkacaktır. Ancak neticenin küresel odakların istekleri doğrultusunda sinmiş ve kabuğuna çekilmiş bir Türkiye mi yoksa icazetini tarihinden ve imanından alan bir kadronun önderliğinde Türk dünyasına, paramparça edilen İslam Âlemine gerçek manada önder olacak bir Türkiye’nin olacağına Türk Milliyetçilerinin alacağı tavır karar verecektir” diye konuştu.
İMPARATORLUKLAR
I. DÜNYA SAVAŞINDA BİTTİ
HEPAR Onursal Başkanı Emekli Tümgeneral Osman Pamukoğlu, “Atatürk ve Cumhuriyet” konulu konferansı verdi. 2016 yılının Aralık ayından itibaren sürekli hareket halinde olduğunu söyleyen Pamukoğlu, Afyonkarahisar’da olmaktan mutluluk duyduğunu söyledi. Gaziantep’e giderek orada da bir program gerçekleştireceğini aktaran Pamukoğlu; “Konferans programımı 16 Nisan referandum öncesi sonuçlandıracağım. İnsanoğlu yeryüzünde görüldüğü andan itibaren, bir kabile, iki aşiret üç şehir devletleri, dört şehir devletlerinin büyümüş, genişletilmiş ve daha büyük topraklara yayılmış haliyle devleti en son ulaştıkları siyasi rejim ve yönetim itibariyle tüm dünya ulusları için imparatorluklar olmuştur. Ama imparatorluklar 1. Dünya Harbinin sonuçlanmasıyla beraber bittiler. İmparatorluklar ve devletler canlılar gibidir. Bizim imparatorluğumuzda 1. Dünya Harbinde son buldu. Avusturya-Macaristan, İngiliz, Alman, Japon imparatorlukları hepsi bitti. O devir kapandı” şeklinde konuştu.
OSMANLI ÇÖKÜŞÜ 1877’DE BAŞLADI
Osmanlı İmparatorluğu için esas gerileme ve çöküş emarelerinin 1877-78 Osmanlı-Rus Harbi ile başladığını belirten Pamukoğlu şu ifadelere yer verdi: “Tuna’nın altından itibaren tüm Makedonya’yı ve Balkanlar’ı kaybettik. Ruslar yeni adı ile Yeşilköy’e kadar geldiler. Doğu da ise Erzurum’a kadar geldiler. Niyetleri İstanbul’u işgaldi. İngiliz, İtalyan ve Fransızlar onların önünü kestiler. Buradan daha öteye gidemezsiniz diye. Sonra tüm harp ve siyaset tarihinin herkesçe bilinen kara bir leke geldi, Balkan Harbi. İmparatorluğun mecalini ve şartlarını hayal edin. 560 bin nüfuslu bir Makedon Topluluğu Osmanlı’ya savaş ilan etti. Onu Yunanlılar, Bulgarlar ve Sırplar izledi. Savaş stratejisinde bir ülkenin başkentini ele geçirdiğinizde o ülke bitmiş demektir. Hedefleri hep payitaht yani İstanbul’du.”
GAZİ MECLİSİN HİKÂYESİ VAR
Pamukoğlu, tarihin tekerrür etmesi sözünün evrensel olduğunu ancak tarihin akıllılar için tekerrür etmeyeceğini vurguladı.
Gazi Meclis sözünün sıkça kullanıldığına değinen Pamukoğlu; “Cumhuriyet öncesi meclis siviller ve asker kesimden oluşuyordu. Siviller er olarak tüfeği alıp Sakarya’da mevzilere girdiler. Onlar milletvekiliydi. Sakarya Savaşı bittikten sonra tüfekleri teslim edip Meclise gittiler. Orada ki yasa çalışmalarına katıldılar. Meclis içindeyiz gaziyiz yok öyle. Onlara gazi denilmesinin sebebi budur. Bunu da herkes bilsin. Bir şey bildiklerini sanmıyorum belki de bu tür konuşmalar vesilesiyle öğreniyorlardır. Tarih olmadan olmaz. Tarih insanoğlunun romanıdır. Bu romanı ve karakterlerini iyi bileceksin. Bu romanın coğrafi betimlemesini yazgı yapar. Hayatı insanoğlu tayin etmez. Hayata egemen olan olaylardır. İnsanoğlu bu olaylar zincirinde nedir ne işe yarar? Bu olayların akışında sağlıklı, ön görülü, zeki kararlar verilmesi gerekir. Tarih ulusların, kavimlerin, imparatorlukların resmigeçididir” ifadelerini kullandı.
“16 NİSAN’DA BAKIP GÖRECEĞİZ”
Batılıların tarihte Osmanlılar’dan hep Türkler ve hükümdar içinde Türk Sultanı olarak bahsettiklerini aktaran Pamukoğlu şöyle konuştu: “Batılılar tarafından Çanakkale ile ilgili yazılmayan kitap yoktur. O yazılanlarda hep Türk olarak ifade eder. Adam ne diyor; ‘Türk diye bir millet yoktur’ O da partili. O partinin Başkan Yardımcısı bir şeyi. Ben anlamıyorum. Hayal kursan yetişmez. Bu nasıl bir şeydir? Diyeceksiniz kıymeti var mı? Elbette yok. Ama bunu çıkıp şurada, burada, televizyonlarda nasıl söyler? Sabun kalıbı gibi üçer kişi bir tarafta, diğer üçer kişi bir tarafa oturuyor. Hepsi de aynı model markalı. O onu dedi, bu bunu dedi. İnsanı çileden çıkartmak için her şey var. Çile. Söyledikleri de bir halta yarasa. İnsanda bir kültür, entelektüel bir taraf olur. Bakacağız, 16 Nisan’da göreceğiz.”
1909 ANAYASASI’NDA
BİLE MECLİS ETKİNDİ
“16 Nisan’da Talat Paşa’nın dediği gibi ‘Bu defa da bu ulusun kaderidir’” diyen Pamukoğlu şunları söyledi: “Biz ilk anayasayı 1876’da yaptık. Rus Harbi ile meclis ve anayasa fesh oldu. Biz 1909’da ikinci anayasayı yaptık. O anayasa da ne var biliyor musunuz? Meclisin feshi var. Fesh edilmiyormuş da yenileniyormuş da. Hani meclisin seçime götürülmesi. Yenileme, seçime götürme Türkçe ya ne fark ediyor? Meclis fonksiyonunu ortadan kaldırıyor ne dersen de. Kendisi de yenilenecekmiş. Yok, böyle bir şey. Horoz resmi yapılıp altına horoz yazılır mı? Dünya da herkes horozu bilir. Horoz horozdur. Bu birde altına horoz yazıyor. 1909 anayasasında iş meclise geldiğinde meclisten hayır çıkarsa padişahın kararı geçersiz saylıyordu. Sene 1909, şimdi 2017’deyiz. Herkes aya gidiyor sen nereye gidiyorsun? Yolda gelirken buraya mağara mezarları falan gördüm. Herhalde oralarda yaşıyorlar. Akıl almaz bir şey. Anlatırken bile ben sıkılıyorum. Mecbur kaldığım için anlatıyorum.”
PKK ARTIK MART’TA BİLE SALDIRIYOR
“Mart ayında PKK bir halt yiyemez. Bu ay PKK için iş yapılacak bir ay değildir” diyerek sözlerine devam eden Pamukoğlu; “Nisan ortalarında o giriş yapar, Mayıs’ta toparlanır, Haziran ortalarında eyleme başlar. Bakıyorum Yüksekova’da şehit var, Çukurca’da şehit var, Şırnak’ta şehit var. İnsanların birden kavraması da kolay değil. Mart ayında PKK Çukurca’da üsse saldırıyor. Sen bunu 90’lı yıllarda 13 bin kişi dağlarda gezerken bile PKK bizim karakollarımıza 300-400’lü gruplarla bizim karakollarımıza saldırıyordu. O zaman bile PKK yapamazdı. Efendim terör bitiyor. Ne demek terör bitiyor? Sayısı mı azaldı? Komiksin 340 kilometre Irak, altı PKK dolu. 340 kilometreden Fırat’a kadar 600 küsur. Adına şimdi PYD diyor, YPG diyor. Ne dersen de PKK. Hatay’ın altı Afrin denilen yer PKK. İkisi de bir koldan geliyor. Biz şimdi bir torbanın içinde kaldık. O El-Bab dedikleri torba. Torbanın bu tarafı güneyi kilitli. Açık ağız ise bizim sınırımız. Nasıl duracak bu? Kollar gelmiş, yanlar dayalı. Kimle dayalı? Ya PKK’ya, ya Suriye ordusuna ya Amerikan ordusuna dayalı, ya Rus ordusuna dayalı” dedi.
“FETÖ’YÜ SIRTINIZA ALDINIZ”
Pamukoğlu sözlerine şöyle sürdürdü: “16 Nisan’ı bekliyoruz diyorlar, bekle. Diyelim bitti ne olacak? 1. Dünya Harbi öncesi var ya bugünkü koşullara uydurulmuş hali bu coğrafya da bu jeopolitikte biz şu anda yaşıyoruz. Ordu zaten bir Balyozla bir Ergenekon ile darbe yemiş. Bir grup gitti. Bir darbeyi de 15 Temmuz da yedi o da gitti. FETÖ’cü diye. O da başka bir mesele. Nasıl oluyor da bir ordu da bu kadar general, kurmay, subay, astsubay, uzman çavuş FETÖ’cü olabiliyor. O da ayrı bir şey. Bu 15 yılda nasıl oldu? Efendim önceden de vardı. Güzel de siz sırtınıza aldınız. Bir ordunun general sayısı üçte iki azalırsa ki bunu fiziki güç anlamında düşünün.General ve amiral kurmay heyetin üçte ikisi giderse şimdi nasıl olacak?”
MEMLEKET VE MİLLET İÇİN HAYIR
Yaşananların sonucu hakkında ki düşüncelerini açıklayan Pamukoğlu; “Sonuç; Avusturya ne diyor? Sana silah yok. Yedek parçada vermiyor. Almanya’da, Hollanda’da aynı şeyleri söylüyor. Şimdi ne yapacaksınız? Ne olacak? Sonuç; Kuzey Irak’tan başlayarak 340-600, 80-90 civarı araya biz girdik orada duruyoruz. Orada adamı durdurtmazlar. Öbür taraf zaten direk Akdenize. Kürdistan’ı kurduracaklar. Hepsi anlaştılar adım adım gidiyor. Kuzey Irak petrolleri, Musul, Kerkük, Bağdat güzergâhından geçerek Akdeniz limanlarında Avrupa tankerlerine yüklenecek. Memleket için hayır, millet için hayır. Aslında memleket ve millet için hayır yazıyor. Ben başkasının lafını kullanmayı sevmem. Ama gerçek budur. Türkiye’nin yeni bir siyasi heyecan ve akıma ihtiyaç var” dedi.
>> Burcu AYDIN’ın Haberi