Mekke'nin 1389. fetih yıldönümüne özel program
AGD Şubesi ve Mehmet Akif Ersoy Düşünce Topluluğu işbirliğiyle yılbaşı akşamı Mekke'nin fethinin 1389. yıldönümüne özel zengin içerikli bir kutlama programı düzenlendi   Mekke'nin fethinin bin 389'ncu yıldönümü nedeniyle 31Aralık Salı akşamı AKÜ ANS Kampüsü Atatürk Kongre Merkezinde Diriliş Mehteran Takımı Gösterisi, Kur’an-ı Kerim Tilaveti ve şiirlerin okunduğu bir program düzenlendi. Program Anadolu Gençlik Derneği [&hellip]
AGD Şubesi ve Mehmet Akif Ersoy Düşünce Topluluğu işbirliğiyle yılbaşı akşamı Mekke’nin fethinin 1389. yıldönümüne özel zengin içerikli bir kutlama programı düzenlendi
Mekke’nin fethinin bin 389’ncu yıldönümü nedeniyle 31Aralık Salı akşamı AKÜ ANS Kampüsü Atatürk Kongre Merkezinde; Diriliş Mehteran Takımı Gösterisi, Kur’an-ı Kerim Tilaveti ve şiirlerin okunduğu bir program düzenlendi. Program Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Şubesi ve Mehmet Akif Ersoy Düşünce Topluluğu işbirliğiyle düzenlendi. Gecenin Konuşmacısı Milli Eğitim Bakanlığı Ar-Ge Daire Başkanı Mehmet Baki Öztürk oldu. Gecenin sonunda Siyeri Nebi Ödül Töreni gerçekleştirildi.
“ÇIKIŞ YOLU HAKİKATLE BAĞI SAĞLAMLAŞTIRMAK”
İsam El Basri tarafından yapılan Kur’an-ı Kerim tilavetinden sonra İstiklal Marşı’nın okunmasıyla devam eden programda Oğuzhan Asiltürk’ün gönderdiği mesaj okunuldu. Programın açılış konuşmasını AKÜ Eğitim Fakültesi’nden Dr. Öğretim Üyesi Eray Eğdemir yaptı. İnsanlığın doğrultusunu kaybettiği, çevresinde gelişen olay ve olguları anlamlandırmada zorlandığı bir dönemde bulunulduğunu söyleyen Eğdemir, “Bir kısım sorgulayan insan, ‘Acaba gördüklerimiz, düşündüklerimiz, algıladıklarımız gerçeğin kendisi mi yoksa bize gösterilenler bizim gerçek olarak algıladıklarımız gerçeğin kendisi mi?’ diye sormaktadır. Bu kişiler, ‘Yoksa bize gösterilenler bizim gerçek olarak algılamamız istenen şeyler mi?’ diye düşünmektedir. Batılı bir takım aydınların gerçek sonrası çağ diye adlandırdığı bir çağdayız. Ad koyma aynı zamanda niyeti de ortaya koyan bir yön taşımaktadır. Niyet, insanın hakikatle ilişkisini koparmak ve bunun yerine çarpıtılmış imgeler ve manipule edilmiş bilgi ile onu çevrelemektedir. Günümüzde buna karşı durmanın tek yolu hakikatle bağı tekrar sağlamlaştırmak olarak görülmektedir.” dedi.
“İSLAM’A SARILINMAZSA MECBURİ HAYATLAR BAŞLAR”
Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Şube Başkanı Muharrem Coşkun, yaşanılan zaman diliminde alınılan nefesin bile insanı boğduğunu, içilen her yudum suyun ciğerleri yaktığını söyledi. Coşkun, “Sanki öğrendikçe cahilleşiyor, konuştukça hiç konuşmamış gibi oluyoruz. Tarihin en özgür çağında, tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar tek düze bir dünya kuruldu. Herkes aynı şehirlerde, aynı parklarda, aynı evlerde, aynı kıyafetlerle, aynı eğitimle ve aynı sloganlarla yaşamaya çalışıyor. Eğer biz kitleleri binlerce parçaya bölen akılcılık, bireysellik ve özgürlük zehrinin panzehiri olan İslam’a sımsıkı sarılmazsak, bir sabah ne demokrasinin ne akılcılığın, ne bireyselliğin ne de sanki varmış gibi olan hakların olmadığı başkaların yönettiği, bizimde mecbur olarak yaşamak zorunda olduğumuz bir hayata uyanmak zorunda kalacağız.” diye konuştu.
“SONSUZLUK YERYÜZÜNDE KÂBE’DE HİSSEDİLİR”
Milli Eğitim Bakanlığı Ar-Ge Daire Başkanı Mehmet Baki Öztürk, her yaştan program katılımcılarına programdan beklentisini sorarak konuşmasına başladı. Katılımcıların motivasyonu arttıran bir konuşma beklentisi cevabı üzerine Öztürk şöyle konuştu:
“Mekke fethi üzerinden bin 389 yıl geçmiştir. Mekke’yi anlamlı kılan Kâbe’dir. Allah’ın Sevgilisi Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (SAV) bu topraklarda dünyaya geldi. Ama bu topraklarda ki insanlar O’nun kıymetini bilmediği için gitmek zorunda kaldı. Kâbe temelini Allah’ın koymuş olduğu yapı demektir. Bir kez Kâbe’yi gören bir insan onu tekrar tekrar görmek ister. Sonsuzluk ve sınırsızlık çizgisinde cennet yurduna gitmek isteyen insan sonsuz yaşamayı ve sonsuzluğu arzular. Yeryüzünde sonsuzluğun hissedileceği tek yer Kâbe’dir.” >> Burcu AYDIN’ın Özel Haberi