Medyada nefret söylemi ele alındı

Hrant Dink Vakfı tarafından yürütülen Medyada Nefret Söylemi’nin İzlenmesi projesinin ikinci atölye çalışması Afyonkarahisar’da gerçekleştirildi

Hrant Dink Vakfı tarafından yürütülen ve çeşitli kuruluşların destek verdiği Medyada Nefret Söylemi’nin İzlenmesi projesi kapsamında Malatya’dan sonra ikinci toplantı Afyonkarahisar’da yapıldı.
İkbal Termal Otel’de yapılan Medyada Nefret Söylemine Karşı Atölye Çalışması’na Anadolu Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi öğrencileri, Uşak Gazeteciler Cemiyeti temsilcileri, Afyonkarahisar’daki sivil toplum örgütleri yöneticileri ile yerel basın kuruluşlarının muhabir ve editörleri katıldı.
Toplantıda Hrant Dink Vakfı’nı temsilen Nuran Ağan ile Garen Aram Kapril, nefret söylemine karşı gelişti-rilen proje hakkında bilgiler verirken Ankara Üniversitesi Öğretim Elemanı Halise Karaaslan Şanlı ile Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İncilay Camgöz, nefret söyleminin nasıl geliştirildiğini örnekler üzerinden katılımcılara aktardı.
Ankara Üniversitesi Öğretim Elemanı Halise Karaaslan Şanlı, dezavantajlı kesimlerin genel olarak ötekileştirildiklerini, ötekileştirilme yapılırken de kalıp yargılar ve belirlenmiş kelimelerin seçildiğini belirtti. Medyada da bu durumun yaygın olarak göze çarptığını belirten Şanlı, yayınlarda nefretin körüklenmemesini istedi.
Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İncilay Camgöz ise medyanın hangi grupları, nasıl haberleştirdiği üzerinde durdu. Gücün dışında kalan kesimlerin haberleştirilirken olumsuz yönlerine vurgu yapıldığını, ancak olumlu örneklerin gündeme getirilmediğini söyleyen Cangöz, “Güçsüz olarak konumlanan grup ve kişiler, gazetecinin haber kaynağı olursa, tek taraflı bakış aşılabilir. Örneğin bir engelli haberi yapılacaksa, engelli adına gazeteci konuşmamalı. Bir engelli, gazeteciye konuşmalı ve bu da haber olmalı” ifadelerini kullandı. (Kocatepe)