Meclis'in son toplantısında 'yardım' tartışması

Afyonkarahisar Belediye Meclisi, 30 Mart seçimlerinden önceki son toplantısını gerçekleştirdi. Meclis’e Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun 2009’dan önce Afyonkarahisar Belediyesi’ne yardım yapıp yapmadığı tartışması damga vurdu

Afyonkarahisar Belediye Meclisi, 30 Mart 2014’te gerçekleştirilecek seçimlerden önce, son kez toplandı. Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin Çoban’ın başkanlığında gerçekleştirilen toplantıda zaman zaman gergin anlar yaşansa da, Meclis Üyeleri, toplantı sonunda helallik istedi. Çoban, hizmet eden herkese teşekkür ederken, MHP Grup Başkanı Mehmet Soner de “Biz iyi niyetle kararlar vermeye çalıştık. Eğer kötü niyetli kararlar varsa vebali kabul etmiyoruz” dedi.
TARTIŞMA YÜNTAŞ’LA BAŞLADI
İyi niyet sözleri ile başlayan Meclis’te, YÜNTAŞ’ın Vakıflar Bankası’ndan 2 milyon lira kredi kullanılmasına için kefalet verilmesi maddesinden itibaren 3 tartışma yaşandı. Tartışmalar sırasında YÜNTAŞ’ın durumu, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun yardımları ve MHP Afyonkarahisar Belediye Başkan Adayı Fatih Çetinkaya’nın imar konusundaki açıklamaları gündeme geldi. YÜNTAŞ’a kefalet vermesi ile ilgili madde, MHP’li Bekir Çiloğlu’nun da kabul oyuyla Meclis’ten geçti.

İşte o tartışmalar:

BİRİNCİ TARTIŞMA
YÜNTAŞ KREDİ ALSIN MI?
YÜNTAŞ Genel Müdürü Mehmet Sarlık: Daha önce Sayın Meclisimizden yetki almıştık. İş Bankası’nda çalışmayacağız. Yerine VakıfBank’la çalışılacak
Baykara: Bu kararın seçimden sonra yapılmasını talep ediyoruz.
Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin Çoban: Acil mi senin işin?
Mehmet Sarlık: Yeni açılacak istasyonda bu limitlere ihtiyacımız var.
Baykara: Bir ay sonra oluversin.
Çoban: Ama açıyorlar galiba.
Baykara: Bir ay sonra…
Çoban: Özür dilerim, haklısınız… Bu asıl olan bir şey değil. İş Bankası’nda olan yetkiyi Vakıflar Bankası’na veriyoruz.
Baykara: Bu paralı işleri önümüzdeki döneme bırakalım.
Çoban: Sen kredi mi kullanacaksın, ne yapacaksın?
Sarlık: Sadece limit açılmasıyla ilgili bizim teklifimiz. Limit açılmazsa biz ürün alımında zorluk yaşıyoruz. Çek kullanımında zorluk yaşıyoruz.
Çoban: Sen kredi falan almayacak mısın yani?
Sarlık: Hayır efendim, hayır. Biz yabancı kaynak kullanmadık hiçbir zaman. Yaptığımız fabrikalarımız, şu anda yapılan istasyonlar için 1 lira bile yabancı kaynak kullanmadık.
Baykara: Aynı işi ben de yapıyorum. Bankadan kredi sözleşmesi ile ilgili onun alakası yok. Çekini çekersin alırsın.
Sarlık: Biz çek kullanmıyoruz.
Baykara: O zaman para gönderirsin alırsın.
MHP’li Mehmet Soner: 25 gün sabredin.
Baykara: Ben hiç öyle bir şey kullanmadım, aynı işi yapıyoruz.
Çoban: Seçimden dolayı Meclis toplanmıyor, belli bir süre geçiyor. 1 akaryakıt istasyonunun her şeyini yeniledik. Bir tane yıkama ünitesi aldık, 50 bin avroya.
Baykara: Bu işi seçim sonuna bırakalım. Ben 18 yıldır bu işi yapıyorum. Böyle bir şey yok.
Sarlık: Biz de 5 yıldır yapıyoruz.
Baykara: Tamam, ben sana öğretirim bazı şeyleri.
Çoban: Ticari bir müessese. Kredi kullanmıyoruz.
Baykara: Başkanım ben kredi kullanıyorum.
Çoban: Kesin lazım mı sana?
Sarlık: Tabii başkanım. Diğer bankayla limitleri kapatmak için istiyoruz. Yoksa biz diğer bankayla ilişkilerimizi kesmez, devam ederdik.
Baykara: Sen malı peşin mi alıyorsun?
Sarlık: Peşin aldığımız da var. Dengemize göre davranıyoruz.
Baykara: Seçim sonuna bırakılması lazım.

İKİNCİ TARTIŞMA
BAKAN EROĞLU, 2009’DAN ÖNCE YARDIM ETTİ Mİ?
Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin Çoban: Biz Belediye kasasını, kendi evimizin bütçesinden çok daha hassas yönetiyoruz. YÜNTAŞ da öyle. YÜNTAŞ tarihinde ilk defa para kazanıyor, doğrudan yatırım yaptığı hâlde. Biz kredi kullanmıyoruz. Her istasyonumuz için 500 bin dolar kredi açtılar, hiçbirini kullanmadık. İki fabrika yaptık, hiç kredi kullanmadık.
MHP’li Halil İbrahim Baykara: Başkanım, ben 18 senedir petrol işi yapıyorum. Bu işi bilen birisiyim. Ben kredi kullanıyorum, param olmadığı için kredi kullanıyorum. Çekleri bankaya veriyorum, kredi kullanıyorum. YÜNTAŞ’ın öyle bir problemi yok. Teminat mektubu derse tamam. Bende o da yok. Gerekçesi yanlış. Krediye ihtiyacı olmadığı halde hem kasamızda para var diyeceksin, hem para içinde yüzüyoruz diyeceksin…
Çoban: YÜNTAŞ ayrı, Belediye ayrı.
Baykara: Ben aynı görürüm. Ayrıysa, gelecek oturumda görüşelim. Yanlış bir şey.
Çoban: Ticari bir müessese…
Baykara: Ben de aynı işi yapıyorum, ondan konuşuyorum.
Çoban: Demek ki Halil İbrahim Baykara’nın ismi yetiyor.
Baykara: İsmi yetiyor ama…Afyon Belediyesi’ne bağlı şirketin ismi yetmiyor mu?
Çoban: Ama YÜNTAŞ siyasi bir kuruluş değil. Biri gelir, biri gider, ne olur ne olmaz diye… Silahlı Kuvvetler’e söz vermiş Hayrettin Bey, şu kadar asfalt yapacağım diye. Yapmamış.
Baykara: Ben Hayrettin Bey’i bilmem. Şimdi istenilen şey…
Çoban: Yapmamış. Abdullah Bey gelmiş, ‘bana ne ondan alsaydınız’ demiş. Ben, ‘Belediye’nin verdiği söz beni bağlar’ dedim.
Baykara: Hayrettin Bey’i, Abdullah Bey’i karıştırırsan ben de şunu söylerim: 2009’dan önce Veysel Eroğlu neredeydi? Öteki bakanlar, milletvekilleri neredeydi de 2009’dan önce bir kuruş doğru dürüst yardım yapılmadı?
Çoban: Yapıldı.
Baykara: Hayır.
Çoban: Sadece 5 buçuk trilyon…
Baykara: Siz geldiniz. Yardımlar coştu.
Çoban: 2007 yılından itibaren sadece katı atık düzenli depolama alanı için 5 buçuk trilyon para verdi Veysel Bey. Abdullah Bey zamanında. 5 buçuk trilyon. Abdullah Bey zamanında Düzağaç-Akdeğirmen Barajı, sulama amaçlıydı. İçme suyuna çevrildi. Baraj için harcanan para 100 trilyon.
Baykara: 2011’de hesap işlerine çıktım. 2001’den 2011 yılına kadar yapılan yardımları istedim. 2001’den 2009’a kadar hemen hemen piçbir şey yok. Barut döneminde hiç yok. Kaptan döneminde 150 bin lira var. 2009-2011 arasında 24 milyon lira var.
Çoban: Sadece 500 bin lira asfalt için geldi Abdullah Bey döneminde.
Baykara: Bende Belediye’den aldığım resmi kayıt var.
Yılmaz Açıokgözoğlu: Barut dönemi ne zaman. MHP zamanı değil mi? Şimdi AK Parti var. MHP’ye sor Barut zamanını.
Baykara: Ben 10 yılı söylüyorum.
Açıkgözoğlu: MHP vardı, MHP’ye sor o zaman.
Baykara: 10 yıllıktan bahsediyorum.
Açıkgözoğlu: O zaman soracaktın.
Baykara: Kaptan dönemi de var. 10 yılı konuşuyorum burada. O işlere girersek kaybedersin.
Çoban: Mehmet Durak Bey, 5 buçuk milyon lira dedi.
Mehmut Durak: Toplam 7 milyon lira para verildi.
Baykara: Elimde resmi belge var.
Çoban: Çevre Hizmetleri…
Açıkgözoğlu: Bunu söyleyen resmi değil mi?
Baykara: Yavrum ben dedim ki Belediye’ye, kim verdiyse onu ver bana.
Açıkgözoğlu: Soru soruyorum.
Baykara: O göstersin, ben de göstereceğim. Ben burada palavra atmıyorum.
Altında kimin imzası var.
Çoban: Bu benim için güzel bir şey. Demek ki biz Afyon’a belediye başkanı olarak…
Baykara: Sizin için güzel bir şey, fakat bakanlar, milletvekilleri için ayıp bir şey. O sizi seviyor, Afyon’u değil.
Çoban: Hayır bak… Her yer ihya oldu.
Baykara: Siz varsınız diye, size verdi. Afyon başka parti olsaydı vermeyecekti. Onu ispat ederim.
Çoban: Siz, bir il belediye başkanı olarak valisine küfrederseniz, bakan hakkında bilmem ne derseniz…
Baykara: Milletin suçu ne? Afyonlunun suçu ne? Ben sana kızıyorum, yanındaki çoluk-çocuğa bakmıyorum.
Şükrü Genelioğlu: Bakan Bey Afyon’a yardım ettiyse Afyonlu daha memnun değil mi?
Baykara: Ben yardım ettiğinden memnunum, önceden niye etmedi?
Genelioğlu: O zaman suçu yok.
Baykara: Önceden, 2009’da niye etmedi? Daha önce farklı millet mi yaşıyordu Afyon’da?
Açıkgözoğlu: Şimdiye kadar neredeydin de bugün bağırıyorsun? Bugün seçim var diye mi?
Baykara: Her zaman bağırırım ben.
Açıkgözoğlu: 5 senedir, 5 senedir…
Baykara: 5 senedir konuşuyorum ben burada. Ama sen susuyorsun. 5 senedir ben buradayım. Katılmadığım toplantı yok.
Açıkgözoğlu: Teşekkür ediyordun.
Baykara: Ben teşekkür ettiğim adama ederim, etmediğim adama her zaman etmem. Kimseye yalaka falan değilim ben. Kimseyle işim yok.
Genelioğlu: Kimsenin kimseyle işi yok Baykara.
Baykara: Benim yok.
Genelioğlu: Benim var mı?
Baykara: Ben sana laf attım mı? Seninle mi konuşuyorum?
Genelioğlu: Benimle değil…
Baykara: Seninle konuşmuyorsam… Konuşursam fena olur.

ÜÇÜNCÜ TARTIŞMA
ÇETİNKAYA’NIN İMAR VAATLERİ

Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin Çoban: Belediye Meclisi isterse 7 kat da 10 kat da yapar gibi bir anlayış var. Yol genişliği 7 metreyse kat sayısını 5’e çıkaramazsınız. Siz de aynı kanaattesiniz Kazım Bey?
MHP’li Kazım Çeşeay: …
Çoban: Sesinizi duyalım.
Kazım Çeşeay: Fiili olarak şartları sağlaması lazım.
Çoban: 7 metrelik bir yol olan yerde 2 kat, 5 kat olur mu sizce?
Çeşeay: Teknik olarak olmaz.
Çoban: Diyelim yol elverdi, yeşil alan, sosyal donatılar ne olacak? Yapılabilir mi böyle bir şey?
Çeşeay: Teknik olarak olmaz.
Çoban: Bunu lütfen adayınıza söyleyin de halkı boşa kandırmasın. Oldu mu? Sizden istirham ediyorum, kimsenin beklentileriyle oynamaya hakkımız yok. Ben kadar siyasi bir insan yok ama çok üzülüyorum. Size de doğru konuştuğunuz için teşekkür ediyorum Kazım Bey. Sizin imza attığınız her şeye ben de imza atıyorum. Bunu lütfen adayınıza söyleyin, her gittiği yerde 2 katı 5 kat yapacağım diyor. Buna ne İmar Kanunu müsait, ne de yönetmelikler müsait. Böyle bir şey asla yapılamaz. Fakat ‘Ben nasıl olsun da seçileyim’ düşüncesiyle böyle bir vaat veriliyor.
Çeşeay: Başkanım o size yanlış aksediliyor.
Çoban: Kendim dinledim.
MHP’li Özcan Şarlak: Her yer için söylemedi Başkanım.
Çoban: Karşıyaka’ya gitti, söyledi; Osmangazi’ye gitti söyledi.
Şarlak: Söylenen şeyler, Karşıyaka için değil Başkanım.
Çoban: Uydukent’e gitti, Akarçay’ın burası neden 2 kat, burası neden 4 kat dedi. Demedi mi? Nasıl yapacaksınız?
Baykara: O 4 katı 2 kat olarak nasıl yaptılarsa o şekilde yapılır.
Çoban: Değil efendim. Yol girişi, okul, donatı hepsi planlanmış. Sahipata’da ne yapacaksın?
Baykara: Bizim arkadaşımız hiçbir şeyi desteksiz atmıyor. O koltukta oturduğu gün göreceksiniz.
Çoban: O zaman sen bir şehir plancısına git sor. Yapar diyorsa ben de seninle beraberim.
Baykara: Tamam Başkanım.
MHP’li Mehmet Soner: Biz kolay yolu seçmedik, önümüze gelene ret verebilirdik. Biz taşın altına elimizi soktuk. Biz de sizin kadar tenkite uğruyoruz. Aldığmız kararları savunmak zorunda kalıyoruz.
Çoban: Çok teşekkür ediyorum.

Murat ARISOY

TARTIŞMA SONRASI
MHP’li Halil İbrahim Baykara: 5 yıldır hep beraberiz. Biz bu işin eğitimini almış kişiler değiliz. 5 yıl içinde mutlaka hatalarımız, günahlarımız olmuştur. Birbirimize bağırsak da biz arkadaşız, aynı memlekette yaşıyoruz. Ağzımızdan küfür çıkmadı. Tepkimiz olacak, onun için buradayız. Sessiz sessiz oturmaya gelmedik. Bildiklerimizi söylemeye geldik. Söylemezsek ayıp ederiz. Herkesten helallik istiyorum.
AK Partili M. Emin Birliktir: MHP’li arkadaşlarımızla dostuz, arkadaşız. Ben hepsine teşekkür ediyorum. Baykara, içinde ne ise dışında da o olan bir arkadaşımız. Milliyetçi Hareket Partililerle daha çok oturup konuşuyorsun denildi. Tabii ki oturup konuşacağım, yarın da oturup konuşacağım. AK Partili bir Belediye Meclis Üyesi’yim, ama MHP’li Belediye Meclisi Üyeleri ile de dostum. Baykara, doğru bildiğini söyler. Yanlış düşünüyorsa bunu da kabul eder.
Belediye Başkanı Burhanettin Çoban: İnsanlar yapısı gereği, öfke kontrol dersi alsa bile öfkesine hakim olamıyor. Mustafa Sarıgül, birisi kendisini eleştirdi diye tokat attı. Bazen biz siyasiler sertleşebiliyoruz. Her iki partiden de samimi olduklarına inanıyorum.
Baykara: Ben kavga etmiyorum. Kavgayı iyi bilirim. Topluma örnek olması gereken insanlar olduğumuz için böyle hareket etmemiz gerekiyor.

ENGELLİ ADAYDAN TEŞEKKÜR

AK Parti Afyonkarahisar Belediye Meclisi Adayı, görme engelli Hakan Erdoğan, kendisine listede yer veren AK Parti İl Başkanlığı ve Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin Çoban’a teşekkür etti. Erdoğan, “Bize hak veren adaylığımı gururla bildiren Afyonkarahisar AK Parti İl Yönetimi’ne ve sayın Başkan Burhanettin Çoban’a teşekkür ediyorum. Dün olduğu gibi bugünde engellilere sahip çıkan AK Parti yede teşekkür ederim” dedi.