Mavi Hayat’ın başkanı, İhsaniye Kaymakamı

İstihdam konusunda yeni bir tarz oluşturmayı hedefleyen Mavi Hayat İstihdam Derneği’nin genel başkanı Ömer Faruk İlhan, İhsaniye’ye asaleten kaymakam olarak atandı

Ülkede yaşanan işsizliği azaltma amacıyla kurulan ve Türkiye’de önemli işlere imza atmayı hedefleyen Mavi Hayat İstihdam Derneği’nin genel başkanı Ömer Faruk İlhan, İhsaniye’ye asaleten kaymakam olarak atandı ve göreve başladı.
İhsaniye’nin kabuğunu kırması için çalışmalara ve proje üretmeye başladıklarını söyleyen İlhan, ilk aşamada eğitim, aile ve şehirciliğe yönelik 3 proje geliştirdiğini söyledi. Projelerden birinin “İhsaniye okuyor” yarışması olacağını belirten İlhan, “Daha önce vekaleten görev yaptığım yerlerde bu öğrenciler arasında bu yarışmayı yaptık. 4 bin sayfa kitap okuyan öğrencilerimiz oldu. Bu yarışmayı öğrencilerin okumaya teşvik edilmesi bakımından önemsiyoruz” dedi.
Aile ile ilgili projesi hakkında da ayrıntılar aktaran İlhan, “Çocuk yetiştirmek, ciddi bir uğraş. Çocuklarımız, gelecek nesillerimiz. O nedenle çocukları yetiştirecek evlilere ve evlenme sürecindeki vatandaşlarımıza çocuk yetiştirme eğitimi vereceğiz” diye konuştu.
İhsaniye ile ilgili kısa sürede uygulayacağı son projenin “Şehir-vatandaşlık kültürü” seminerleri düzenlemek olduğunu belirten İhsaniye Kaymakamı Ömer Faruk İlhan, daire amirlerinin vatandaşlara şehircilikle ilgili bilgiler vereceğini söyledi.
Ömer Faruk İlhan kimdir?
1977’de dünyaya gelen Ömer Faruk İlhan, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye Bölümü’nden mezun olduktan sonra 4 buçuk yıl Maliye Bakanlığı’nda çalıştı. 2007 yılında “Konya Kaymakam Adayı” sıfatıyla mülki idare amirliği yaptı. Konya’nın Güneysınır, Niğde’nin Çiftlik, Düzce’nin Gölkaya ve Sakarya’nın Taraklı Kaymakamlıkları’na vekalet etti.
Bir süre Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde ekonomi yüksek lisans çalışmasına devam eden İlhan, 2006-2007 yılları arasında Ankara’da özel bir eğitim merkezinde bir yıl süreyle “Siyâset Bilimi” ve “Türkiye Ekonomisi” üzerine ders verdi.
2009-2010 yılları arasında 1 yıl süreyle İçişleri Bakanlığı tarafından gönderildiği Essex Üniversitesi’nde (Colchester, İngiltere) dil öğrenimi gördü. İyi seviyede İngilizce ve temel seviyede Farsça bilen İlhan, 16 Mart 2009’dan bu yana Mavi Hayat’ın yönetim kurulu başkanlığını sürdürüyor. İlhan’ın Sosyoekonomik Konularda Sorular ve Avrupa Birliği Uyum Yasaları ve Akademi 2008 adında yayınlanmış iki eseri bulunuyor.
İlhan’ın anlatımıyla Mavi Hayat
İhsaniye Kaymakamı Ömer Faruk İlhan’ın Niğde’nin Çiftlik ilçesinde görev yaptığı sırada www.defterk.com adlı internet sitesinde yayınlanan Mavi Hayat İstihdam Derneği ile ilgili röportajını yayınlıyoruz:
Mavi Hayat, 2007 yılında Ömer Faruk İlhan tarafından geliştirilen istihdam modelini hayata geçirmek üzere; kariyer sahibi bir grup başarılı, genç ve dinamik insan tarafından kurulmuş.
Mavi Hayat amacını “Devlete yük olmadan, Türkiye genelinde yeni istihdam alanları açmak” olarak özetliyor.
Sadece 1 milyon kişiye ihtiyaç var!
Niğde’nin Çiftlik ilçesinde sadece 5 ay görev yapan ve “Sıradışı Kaymakam” olarak adlandırılan Ömer Faruk İlhan’la ilgili daha önce “Sıradışı Kaymakam 1 milyon kişi arıyor” adlı bir haber yapmıştık.
Mavi Hayat İstihdam Derneği’nin kurucusu, fikir babası, işletmecisi, her şeyi olan Ömer Faruk İlhan ile güzel ve faydalı bir sohbet yaptık.
Sayın İlhan, klasik sorudur ama bence öncelikle sizi tanıyarak başlayalım? Çünkü sizi tanımak, fikir ve projelerinizi daha iyi anlamamızı sağlar, diye düşünüyorum. Ömer Faruk İlhan kimdir? Nerdedir? Ne yapar?
Ömer Faruk İlhan:Okumayı, düşünmeyi, yazmayı, gezmeyi, yemek ve spor yapmayı seven bir adam. 4,5 yıl Maliye Bakanlığı’nda çalıştı. 2007 senesinden bu yana, mülkî idare amiri… Her hafta Daily-Compass ve Defter K için yazıyor.
Biri şiir olmak üzere, yayınlanmış üç tane kitabı var. İçinde sorgulamanın, üretimin ve sosyal sorumluluğun olmadığı bir hayatı ‘hayat’ olarak görmüyor! Böyle bir tarzın, kendisini ‘aykırı’ kıldığının farkında! Ne var ki aykırılıktan yana duyduğu hiçbir rahatsızlık yok!
Mavi Hayat nereden çıktı ve neden “mavi”?
Çocukluğumdan beri hâlihazırda Odunpazarı (Eskişehir) Kaymakamı olan ağabeyim Mehmet Suat İlhan’ın meslekî tecrübelerini inceliyorum. Güneysınır Kaymakamlığına bu ve Maliye’de kazandığım şahsî tecrübeler ile başladım.
Kaymakamlar, bulundukları ilçelerde İlçe İdare Kurulu Başkanı olmanın yanında Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı ile Köylere Hizmet Götürme Birliği’nin de başkanlıklarını yürütürler. Ve yine kaymakamlar, ilçelerin sosyo-ekonomik yapısını ilerletmek için vakıf ve birlik imkânlarını kullanarak çeşitli projeler yaparlar.
Bu projelerin ömürlerinin kaymakamların ilçelerde bulundukları süreyle sınırlı olduğunu fark ettim. Kaymakam gidince, proje rafa kalkıyordu. Harcanan onca kaynak, ne yazık ki heba oluyordu.
Bu şekilde atıl hâle gelmiş birçok Birlik projesi görmek mümkün. Buna ilaveten vakıflardaki çarpıklık dikkatimi çekmişti. Vakıflar, yoksul insanlara iş kurmaları için faizsiz, ilk yılı ödemesiz ve izleyen 5 yılı taksitli olan krediler veriyorlar.
Görev yaptığım ilçelerde bu rakam şehir merkezinde oturanlar için 10 bin TL, köylerde oturanlar için 7,5 bin TL idi.
Alınan kredilerin pek çoğunun batık krediye dönüştüğünü, iş kurulamadığını veya kurulan işlerin bir süre sonra batırıldığını gördüm.
O da yetmiyormuş gibi bu 6 yılın sonunda kişioğlu Kaymakamlığa dilekçe verip ya borç erteleme, ya da ‘af’ talep ediyor.
Gölyaka’da (Düzce) görev yaparken bu şekilde batık durumdaki 50 kişiden ‘erteleme talepli’ dilekçe gelmişti önüme. Türkiye’de yeni kurulanlarla birlikte, yaklaşık 1000 (bin) tane ilçe mevcut.
Bir düşünün, ne kadar büyük bir kaynağın israf edildiğini! Burada yapılan teknik bir hata var. Proje desteği verilirken, herkes ‘doğal girişimci’ kabul ediliyor.
Oysa bu çok yanlış bir düşünce! Çünkü, girişimcilik tıpkı diğer bütün kreatif mesleklerde olduğu gibi ‘özel’ bir kabiliyettir ve herkeste mevcut değildir! Daha açık söylersek: Herkes iş kuramaz!
Bu anlattığım, vakıflarla ilgili sorun. Bir de yeşil kart sorunumuz mevcut.
Yeşil kartlar, ilçe idare kurulu tarafından verilir ve kaymakam da kurul başkanı olarak bu kararları imzalar. Ekim 2009 verileri ile itibariyle, Türkiye’deki yeşil kart sayısı toplam 9.538.278 adet. Yeşil kartlar primsiz bir sağlık güvencesi.
İş artık öyle bir noktaya gelmiş durumda ki vatandaşlar, gerçek malî bilgilerini hileli yollarla gizleyerek vakıf yardımı ve yeşil kart alıyorlar. Bu iki sorun bir yandan ülke bütçesine zarar verirken diğer yandan insanları günbegün tembelleştiriyor.
Şu an ilçelerdeki manzara şöyle: Çalışmak istemeyenler, zaten işin kolayını bulmuşlar; soluğu kaymakamlıkta almak! Çalışmak isteyenler ise ya iş kuramıyorlar ya da iş bulamıyorlar. Böyle olunca da çareyi büyükşehirlere göç etmekte görüyorlar. Şansları yaver giderse, büyükşehirlerde asgarî ücretle bir iş buluyorlar ama aldıkları maaş kira, fatura ve mutfak masraflarını karşılamaya yetmiyor ve tekraren yeni bir sefalete duçar oluyorlar.
Bütün bu verilerin ışığında ne yapmalı, diye düşünmeye başlayınca “Mavi Hayat” belirdi zihnimde. Mavi kelimesi, ‘bağımsızlığı’ simgeler. Hayatla birleşince ‘Bağımsız Hayat’ olur.
Değil mi ki insanlar iş kuramıyorlar veya kaymakamların kurduğu işler onlar gidince son buluyor! O halde işletmeleri profesyonel yöntemlerle biz kuralım, profesyoneller yönetsin ve ilçelerdeki muhtaçlar sigorta güvencesiyle gelip çalışsınlar.
Bu kişileri işe aldıktan sonra da isimlerini kaymakamlığa bildirelim ve vakıf yardımları ve yeşil kartları iptal edilsin. Hem bu vatandaşlarımız ‘bağımsız bir ha-yat’a adım atsınlar, hem de devletimiz kazansın! Kaynaklarımız boş yere israf edilmesin!
Hedef ve amaçlarınız çoğu kimse için “uçuk” geldi mi? 1 milyon kişi uçuk bir rakam mı?
Mavi Hayat fikrini ilk paylaştığımda insanlar bıyık altından gülmüşlerdi. Dikkate almadım bu istihzaları. Zaten, ben bir şeyi beynimde bitirmişsem hiç kimsenin olumsuz kanaati beni yolumdan çeviremez!
O gün gülenler bugün hayretler içerisinde. Mavi Hayat, her geçen gün gördüğü yoğun teveccühle büyü-yor. 1 milyon kişi bırakın uçuk bir rakam olmayı, artık günden güne gözümüzde küçülen bir rakam!
Şimdiye kadar yaptıklarınız neler?
2007’de yola çıktık ve 2009’da iki tane işletmemiz oldu. Bir tanesi Çiftlik’te (Niğde) bir diğeri de Kadışehri’nde (Yozgat) olmak üzere iki tane zindelik merkezimiz (fitness center) var.
Mavi Hayat işletmelerinde Türkçe isim kullanmak zorunludur. Bu açıdan fitness center ismini ‘zindelik merkezi’ olarak değiştirdim ben.
Baktık ki sistemin işlerliğinde hiçbir sorun yok. Model oturdu ve tıkır tıkır işliyor. 2010’a üçüncü ve en büyük işletmemizin projesiyle girdik. Kadışehri’ne süt çiftliği kurmaya çalışıyoruz.
Mavi Hayat, Kadışehri Kaymakamlığı ve Belediyesi ile müşterek proje anlaşması imzaladık. Belediye, bu amaca matuf olmak üzere bize 15 bin metrekare yer hibe etti.
Pınar A.Ş. tarafımıza gönderdiği mektupla, burada üreteceğimiz sütü Yozgat’taki süt işleme merkezi için satın alabileceğini teyit etti. Şimdilerde, Ankara Valiliği’nin verdiği izin doğrultusunda yurt genelinde başlattığımız bağış kampanyamızı sürdürüyoruz.
Proje ve hedeflerinizi nasıl duyuruyorsunuz?
Şimdilik kullandığımız yegâne mecra, internet. Web sayfamız ve paylaşım siteleri aracılığıyla duyurularımızı yapıyoruz. Yakında diğer alternatif kanalları da kullanmaya başlayacağız.
Derneğinize nasıl katkı sağlayabiliriz?
Mavi Hayat, duyarlı insanlardan ‘sosyal sorumluluk katkı payı’ olarak adlandırdığımız küçük tutarlar istiyor.
Düzenli ve küçük bir tutar. Bunun asgarisi her ay 10 TL. Elden bağışı, kesinlikle, kabul etmiyoruz. Bunu tüzüğümüzle de yasakladık.
Bütün malî hareketler, banka üzerinden cereyan etmek zorunda. Mavi Hayat’ı banka hesabınız üzerinden vereceğiniz otomatik havale veya eft ile kredi kartınız üzerinden vereceğiniz düzenli ödeme talimatı ile desteklemeniz mümkün. Bunun için www.mavihayat.org.tr adresini ziyaret edebilirsiniz.
Mavi Hayat’ta kimler var? Bu “okumuş adamlar”
ne yapıyorlar Mavi Hayat’ta?
Mavi Hayat’ta yöneten ve denetleyen iki ayrı kurul ile fikir üreten ve yatırım kararlarını onaylayan bir araştırma-geliştirme ekibi mevcut. Yönetim Kurulu, yatırım kararlarını almada özgür değil.
Ar-Ge Ekibi’nin yatırım kararını uygun bulması şart. Bu, işletmenin başarısızlığını önleme adına son derece önemli!
Yönetim Kurulu Başkanı, Ömer Faruk İlhan. Başkan yardımcısı Batın Şimşek, 2008 yılında TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi tarafından düzenlenen girişimcilik yarışmasında birincilik ödülünü alarak ‘en iyi girişimci’ seçilen genç bir işadamı.
Yönetim kurulu üyelerinden Eyüp Şayli, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi son sınıf öğrencisi olan bir başka işadamı. Veysel Yücesoy, Bilkent Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği mezunu ve hâlihazırda aynı bölümde yüksek lisans yapıyor. Son yönetim kurulu üyemiz Muhammed Ali Gürtaş ise ODTÜ Ekonomi bölümünde öğrenci.
Denetim Kurulu Başkanı olan Nihal Say, Maliye Bakanlığı’nda gelir şefi olarak görev yapıyor. Üyelerden Özge Çelik Mama, vergi denetmeni ve Yiğit Gençay ise ODTÜ mezunu bir makine mühendisi ve işadamı.
Araştırma-Geliştirme Ekibi’nde ise şu isimler mevcut:
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ercan Bayazıtlı, Selçuk Üniversitesi İşletme Bölümü Öğretim Üyesi ve PADER Başkanı Prof. Dr. Çağatay Şahin, Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi, E-devlet Uzmanı ve Yazar Dr. Özgür Uçkan, NLP Uzmanı ve Yazar Cengiz Eren, Celal Bayar Üniversitesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Sabih Özer, ODTÜ-KOSGEB Teknoloji Geliştirme Müdürü Hayri Beygü Solmaz, Maliye Bakanlığı Hesap Uzmanları Niyazi Özpehriz ve Mehmet Çankaya, Digor Kaymakamı Serkan Şeker, Proje Danışmanı Gizem Kanadırık, Düzce SGK İl Müdürü Nurten Canbasoğlu, Yatırım Danışmanı Orhan Göktuğ Gündoğan, Kadışehri İlçe Tarım Müdürü Osman Günaydın, Gazeteci-Karikatürist Alper Tüydeş, Çiftlik İlçe Tarım Müdürü İhsan İnal ve Çiftlik İlçe Millî Eğitim Müdürü Yusuf Tüfekçi…
Bu isimlere ilişkin ayrıntılı bilgiler, sitemizde mevcut.
Bundan sonraki hedefleriniz nedir?
Mavi Hayat neler yapacak?
Her yörenin şartlarına uygun ve o yöredeki bütün kaynakları değerlendirecek fabrikalar ve işletmeler kuracağız. Böylece o yöredeki işsizler, büyük şehirlere göç etmek zorunda kalmayacaklarından büyük şehirlere ilave yük binmemiş olacak. Akademisyenlerin yurtiçinde deney yapmalarını sağlamak için 7 tane devasa bölge laboratuarı kuracağız. Böylece bilim insanlarımız deney yapmak için yurtdışına gitmek zorunda kalmayacaklar. Sokak çocuklarını eğittikten sonra Mavi Hayat işletmelerinde işe alarak onların faydalı bireyler olarak topluma kazandırılmasını sağlayacağız. Bütün ilçelere bilim, kültür, sanat ve spor merkezleri kuracağız. Böylece ülkemizde yalnızca imtiyazlı sınıfların sahip olduğu imkânları geniş toplum kesimlerinin istifadesine sunarak fırsat eşitliğine katkıda bulunacağız. Şiddete uğrayan ve ekonomik bağımsızlıktan yoksun kadınlara Mavi Hayat işletmelerinde iş imkânı sunarak onların daha yüksek hayat standartlarına kavuşmalarını sağla-yacağız.
Son olarak, neler söylemek istersiniz?
Çalışabilecek durumdaki yoksulların yüzünü sigortalı iş vererek güldürmek için; çalışan, üreten ve büyüyen Türkiye için herkesi Mavi Hayat’ı desteklemeye davet ediyorum.