Marilyn Monroe'nun Ölümü Hakkında Komplo Teorileri ve Tartışmalar
Marilyn Monroe, 1962 yılında henüz 36 yaşındayken hayatını kaybetti. Resmi raporlar, ölüm nedeninin 'aşırı dozda ilaç nedeniyle intihar' olduğunu belirtiyor. Ancak, ünlü yıldızın ani ölümü üzerinden yıllar geçmesine rağmen, çeşitli komplo teorileri ve şüpheler gündemden düşmedi. Monroe'nun ölümü hakkında ortaya atılan en ilginç teoriler arasında Kennedy ailesi, mafya, CIA ve uzaylılarla ilgili iddialar yer alıyor. İşte Monroe'nun ölümünü çevreleyen yedi popüler komplo teorisi:
ROBERT F. KENNEDY AŞK İLİŞKİSİNİ ÖRTBAS ETMEK İÇİN MONROE’YU ÖLDÜRTTÜ
Monroe’nun, ABD Adalet Bakanı Robert F. Kennedy ile yasak bir ilişki yaşadığı ve ilişkiyi ifşa etmekle tehdit ettiği öne sürülüyor. Frank A. Capell, 1964 yılında yayımlanan “Marilyn Monroe’nun Garip Ölümü” adlı broşürde, Robert Kennedy’nin Monroe’nun ölümünde parmağı olduğunu iddia etti. Capell, Monroe’nun bu ilişkiyi açıklaması halinde Kennedy’nin siyasi kariyerinin zarar göreceğini belirtti ve olayı bir suikast olarak tanımladı.
KENNEDY AİLESİNİN SIRLARINI BİLDİĞİ İÇİN MONROE ÖLDÜRÜLDÜ
Bir başka iddiaya göre, Monroe sadece ilişkiyi açıklamakla kalmayıp, Kennedy ailesiyle ilgili tehlikeli sırlar da biliyordu. 1975’te gazeteci Anthony Scaduto’nun yayımladığı makalede, Robert Kennedy’nin Monroe’yu bu sırları saklı tutmak için öldürdüğü öne sürüldü. Monroe’nun gizli bir günlük tuttuğu ve bu bilgileri kamuoyuna açıklamakla tehdit ettiği iddiası, teoriyi daha da güçlendirdi.
MONROE KAZARA ÖLDÜ, ANCAK KENNEDY VE LAWFORD GERÇEKLERİ ÖRTBAS ETTİ
Gazeteci Anthony Summers’ın 1985’te yayımladığı “Goddess” adlı biyografi kitabında, Monroe’nun ölümüyle ilgili farklı bir senaryo yer aldı. Summers’a göre Monroe, kendi kendine aldığı yüksek doz ilaç nedeniyle kazara ölmüştü. Ancak o gece Robert Kennedy ve aktör Peter Lawford onun yanındaydı ve Monroe’ya bilinçsizce alkol ve ilaç sağlayarak ölümüne neden oldular. Monroe, aslında hayattayken hastaneye kaldırılmaya çalışıldı; ancak öldükten sonra olayın üstü kapatıldı ve FBI Direktörü J. Edgar Hoover gibi kamu görevlilerinden yardım alındı.
HİZMETÇİSİ VE DOKTORU TARAFINDAN YANLIŞLIKLA ÖLDÜRÜLDÜ
Donald Spoto’nun 1993 tarihli biyografi kitabında, Monroe’nun ölümüyle ilgili bir başka teori ortaya atılıyor. Spoto, Monroe’nun hizmetçisi Eunice Murray’in yanlışlıkla ona verdiği kloral hidrat adlı ilaç ile daha önce aldığı bir başka ilaç arasında ölümcül bir etkileşim olduğunu savunuyor. İddiaya göre, bu hata Monroe’nun ölümüne yol açtı.
CIA, KENNEDY’LERDEN İNTİKAM ALMAK İÇİN MONROE’YU ÖLDÜRDÜ
Matthew Smith’in 2004’te yayımladığı “Marilyn’s Last Words” adlı kitapta, Monroe’nun ölümüne dair CIA ile ilgili bir teori öne sürülüyor. Smith’e göre CIA, Domuzlar Körfezi Çıkarması’nın başarısızlığı nedeniyle Kennedy ailesini cezalandırmak için Monroe’yu öldürdü ve olayı intihar süsü verdi. Monroe’nun ölümüyle Kennedy ailesinin itibarının sarsılması amaçlandı.
MAFYA MONROE’YU ÖLDÜRDÜ
Chicago mafya lideri Sam Giancana’nın ailesi tarafından yayımlanan “Double Cross” adlı kitapta, Monroe’nun ölümünden mafya sorumlu tutuluyor. Teoriye göre, Monroe’nun kariyerinin arkasında mafya desteği vardı ve CIA için bazı dünya liderlerini tuzağa düşürmekte de kullanılıyordu. Ancak Monroe’nun Kennedy’lerle ilişkisi mafya çıkarlarına zarar verince, Giancana’nın talimatıyla dört tetikçi Monroe’yu öldürdü.
UZAYLILARLA İLGİLİ BİLGİLER YÜZÜNDEN MONROE ÖLDÜRÜLDÜ
Bu teoriler arasındaki en fantastik olanı, UFO bilimci Dr. Stephen Greer tarafından savunuluyor. Greer’e göre, Monroe Roswell UFO kazası gibi olaylarla ilgili gizli bilgilere erişmişti ve bunları kamuoyuna açıklamakla tehdit etti. Monroe’nun bu bilgileri paylaşmaması için CIA tarafından öldürüldüğü iddia ediliyor. Bu teori, diğerlerine göre daha zayıf görünse de bazı çevrelerde ilgi görmeye devam ediyor.
GERÇEKLER HÂLÂ BELİRSİZ
Marilyn Monroe’nun ölümü üzerindeki sır perdesi, resmi raporların intihar yönündeki açıklamalarına rağmen ortadan kalkmadı. İlişkiler, siyasi çıkarlar, mafya bağlantıları ve istihbarat kurumları hakkında ortaya atılan bu teoriler, yıldızın ölümüyle ilgili tartışmaları canlı tutmaya devam ediyor. Monroe’nun ölümüyle ilgili kesin gerçekler belirsizliğini korurken, sansasyonel iddialar da popüler kültürde yaşamaya devam ediyor.