'Mali Disiplinle Dezenflasyon Sürecine Ulaşılır'

Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Serteser, ATSO Meclisi’nin 2024 yılı Haziran ayı olağan toplantısında güncel gelişmeler hakkında değerlendirmelerde bulundu.

“ODA OLARAK BİR PROJE DAHA KAZANDIK”

Geçen ay gerçekleştirilen Oda faaliyetlerinin bir kısmından söz eden Başkan Serteser, “ATSO KOBİ Akademisi’nde geçtiğimiz ay 4 adet üye eğitimi gerçekleştirdik. Yaşam boyu eğitimin önemini bildiğimiz için eğitim faaliyetlerimize devam edeceğiz. Sizlerin ve çalışanlarınızın bu eğitimlere yoğun katılım göstermesini hassasiyetle istirham ediyorum. İki önemli programımız oldu. Bunlar; Arçelik firmasından gelen talep doğrultusunda ‘Sürdürülebilir Enerji Çözümleri’ semineri ve Erkin Şahinöz’ün verdiği ‘Stratejik Şirket Yönetimi ve İş Zekâsı’ eğitimi gerçekleştirilecek. Eğitimde yönetim ilkeleri, finansal tabloların yorumlanması, finansal gözden geçirme, stratejik finans, şirket yönetimi ve iş zekâsı, şirket değerleme konularına değinildi. Oda olarak bir proje daha kazandık. Mermer sektöründe uyguladığımız ‘Mermer Sektörü Dünyanın Her Yerinde’ projesine ek olarak yumurta sektörü için de ‘Yumurta Sektörü Kabuğunu Kırıyor’ projesini kazandık. Yüzde 75 hibe oranı ile 36 aylık süre zarfında 79 milyon TL’ye kadar desteği sektörümüze kazandırmış olduk. Projenin gerçekleşmesinde emek harcayan komite üyelerimiz ve Oda personelimize teşekkür ediyorum. Odamız hizmet kalitesi ile ilgili, TSE Kalite Yönetim Sistemi ve Müşteri Yönetim Sistemi denetimlerini başarıyla tamamladık. Çalışma arkadaşlarımı da başarılarından dolayı tebrik ediyorum. Bayramdan önce Dünya Odalar Federasyonu Başkanı ve TOBB Başkanımızın başkanlığında Avrupa Odalar Birliği (Eurochambres) Genel Kurulu’na katıldım. Aynı program kapsamında Belçika’nın Antwerp şehrinde gerçekleşen ‘Eurocahmbres Congress 2024’ e katıldım. TOBB Başkanımız ile birlikte Avrupa ekonomilerini etkileyen konularda görüş alış verişinde bulundum.” ifadelerine yer verdi.

“MALİ DİSİPLİN KORUNURSA BAŞARILI OLUNUR”

“Merkez Bankası politika faizini, beklentiler doğrultusunda yüzde 50’de sabit bıraktı. Enflasyonda tepe noktayı görüp, dezenflasyon sürecine gireceğimiz dönemde beklendiği gibi faiz oranı sabit tutuldu.” diyen Başkan Serteser, “Dünyanın en büyük üç kredi derecelendirme kuruluşundan birisi olan Fitch Ratings Türk bankacılık sektörünün görünümünü nötr’den, gelişme gösteriyor olarak revize etti. Dış piyasalarda ülkemize güven artıyor. Ülkelerin risk primini gösteren CDS son 4 yılın en düşük seviyesinde. Son bir yılda risk primindeki iyileşme gelişmekte olan ülkelerde ortalama 50 baz puan iken ülkemizde bu rakam 342 baz puan oldu. Yani önceki yıl aynı dönemde 601’ken, bu yıl 259,2 baz puan olarak gerçekleşti. Düşen risk primi hem kamunun hem de özel sektörün dış borçlanma maliyetini azaltırken dış finansmana erişimi de kolaylaştırıyor. Fiyat artış hızının kontrol altına alınması anlamına gelen dezenflasyon hükümet programının ana hedefi durumunda. Kuralları olan, öngörülebilir ekonomi programı başarıya ulaştıkça güven de artacak ve portföy tercihleri TL’ye yönelecek ve ülkemize kaynak girişi hızlanacak. Program olumlu neticeler vermeye başladıkça uluslararası sermaye girişinin vadesi de uzayacak. Hazine ve Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek ‘En kötüsü geride kaldı’ ifadesi ile Mayıs ayında geçmiş 12 ayın birikimli etkilerini içeren yıllık enflasyonda en yüksek seviyeyi gördüğümüzü ifade etti. Geçiş döneminin böylece tamamlandığını belirten Şimşek, dezenflasyon sürecine girdiğimizi söyledi. Dezenflasyon öngören piyasada yıllık enflasyon, Mayıs ayı itibari ile 12 ay sonra yüzde 33,2, 24 ay sonra yüzde 21,3 olarak bekleniyor. Mali disiplin korunarak dezenflasyon sürecine başarıyla ulaşılabileceğini düşünüyorum. Merkez Bankasının brüt rezervleri 44 milyar dolar artarak 142 milyar dolara ulaştı. Swap hariç net rezervler pozitife döndü. Kur Korumalı Mevduat (KKM) stoku 1,2 trilyon TL azaldı; şu anda stokta 2 trilyon 98 milyar TL bulunmakta. Türk Lirası mevduatının toplam içindeki payı 16,2 puan arttı. KKM stoku kademeli olarak azalıyor, fakat en hızlı şekilde bu durumdan da kurtulmak gerekiyor. Hep söylediğimiz gibi yapısal dönüşüm kararlı, programlı ve öngörülebilir şekilde gerçekleşmesi gerekiyor. Sanayi politikamızı yeniden gözden geçirmeliyiz. Treni kaçırmamak için ikiz dönüşüme hız vermeliyiz. Yatırım ortamını daha iyi duruma getirerek uluslararası doğrudan yatırımları artırmalıyız. Sonuç olarak bahsetmiş olduğum rakamlardaki iyileşmenin piyasaya da en kısa sürede yansımasını bekliyoruz. Evet, kat edecek yolumuz var, fakat yolu hızlı kat edip, iş dünyamızın daha rahat çalışabileceği ortamı bir an önce oluşturmalıyız. Bunun yanında, malumunuz olduğu üzere ülkemizde işletmelerin yüzde 99,8’i KOBİ; bu durum göz önüne alınarak, bu süreçte Devletimiz, KOBİ’lerin finansmana erişimi için destek mekanizmaları oluşturması da gerekmekte. Tabi bunun yanında son günlerde sıkça konuşulan bir diğer konu ise yeni vergi paketi. Çıkacak vergi paketi, finansmana erişimde güçlük çeken KOBİ’lerimize yeni bir yük daha getirmemelidir.” ifadelerini kullandı.