Malatya Basınından Afyonlu Esnafa Destek
Afyonkarahisar'da tartışma konusu olan 'Malatya Sucuğu' hakkında Malatya Basını, Afyonkarahisarlı esnafa destek verdi
AK Parti Afyonkarahisar İl Başkan Yardımcısı Halil İbrahim Sevim’in gündeme getirdiği “Afyonkarahisar Belediyesi’ne ait Sosyal Tesisler’de Malatya Sucuğu satılıyor” iddiasına Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burcu Köksal ile Cumhuriyet Halk Partisi Afyonkarahisar İl Başkan Yardımcısı Hasan Karadeniz cevap vermişti. Köksal ve Karadeniz ihale sonucu Malatya’dan kırmızı et tedarik edildiğini belirtmişti.
“YEREL HASSASİYET YETERİNCE GÖZETİLMİYOR”
Malatya Basını, konuya duyarsız kalmadı. Malatya Siyaset isimli internet sitesinde çıkan haberde konu ayrıntıları ile incelendikten sonra Afyonkarahisarlı esnafa destek verildi. Sitenin haberinde “Şeffaflık ve rekabet esaslı ihale sürecinin önemine vurgu yapılmasına rağmen, CHP’li belediye yönetiminin konuya yaklaşımında yerel hassasiyetlerin yeterince gözetilmediği görülmektedir.
Afyonkarahisar gibi Türkiye’nin sucuk üretiminde öncü şehirlerinden birinde, yerel üreticilerin ürünlerinin değerlendirilmemesi yalnızca teknik bir ihale meselesi olarak geçiştirilemez. Malatya basını olarak belirtmek isteriz ki, ilimizden bir firmanın Türkiye’nin farklı bölgelerinde tercih ediliyor olması bizler için gurur kaynağıdır. Ancak bu durum, yerel üreticilere karşı gösterilmesi gereken duyarlılığın göz ardı edilmesini mazur gösteremez” denildi.
“SİYASİ POLEMİK DÜZEYİNDE KALIYOR”
Haberde şu ifadelere yer verildi:
“Kamusal sorumluluk taşıyan belediyelerin yalnızca kanuni prosedürleri yerine getirmesi değil, aynı zamanda ekonomik ve toplumsal dengeyi de gözetmesi gerekmektedir. CHP’li yöneticilerin, Afyonkarahisar halkının beklentilerini ve yerel üreticilerin emeğini yalnızca siyasi polemik düzeyinde ele alması; halkçı ve yerel kalkınmacı belediyecilik anlayışıyla çelişmektedir.
Yerel yönetimlerin asli görevi, şehirdeki üreticiyi desteklemek, halkın taleplerini göz önünde bulundurmak ve ekonomik döngüyü yerel aktörlerle birlikte sürdürülebilir kılmaktır. Bu bağlamda, kamuoyunun vicdanını rahatsız eden bu yaklaşımın gözden geçirilmesi ve yerel dinamiklerin gelecekte daha fazla gözetilmesi çağrısını yapıyoruz.”
