Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Aziz Aslan

MAHKEMEDE TANIĞINIZ KİM? – Kocatepe Gazetesi

Aziz Aslan 10 Aralık 2012 Pazartesi 02:00:00
  Ülkede gündem o kadar çabuk değişiyor ki; hangisini yakalayacağımızı şaşırıyoruz. Tabi ki bazıları da özellikle ortaya atılıyor.
Hepimizin bildiği gibi bir söz var; “İşin yoksa şahit, paran çoksa kefil ol.” Adaleti sağlamak, doğruyu bulmak ve yardımlaşmayı oluşturmak adına insanlar arasında sosyal ve iktisadi hayatımızda elbette şahit de olunacaktır, kefil de olunacaktır. Şahit de kefilde emin olunan kimsedir. En azından öyle olmalıdır. Sicili bozuk, vatan hainlerinin tanıklığı da adalet literatürüne bu dönem girerek yine bir ilk yaşandı. Hani işlerine gelmeyince “yargı bağımsızdır” diyorlar ya!
Bu açıklamalardan sonra sanırım şu soruyu sormak gerekiyor; Peki Şemdin Sakık yıllarca düşmanı olarak gördüğü TC. Mahkemelerinde kimin tanıklığını yaptı? Yargılanan zanlıların büyük kısmı devletin bekası için yıllarca dağlarda teröristlerle kelle koltukta mücadele etmiş ve vatan için ömrünü vermiş yiğitler değil miydi? Bu tanık 30 senedir benim devletimin ve milletimin aleyhinde ne gerekiyorsa yapmış, sadece bir terör olayında 33 askerimin şehit edilmesi emrini vermiş, daha kim bilir ne kadar askerimiz, öğretmenimin, polisimin, çocuklarımızın ve vatandaşlarımızın şehit olmasına sebep olmuş, sadece eli değil, vücudunun her tarafı ölünceye kanlı olacak bu vatan haininin benim devletimin mahkemesinde tanıklığını siz içinize sindirebiliyor musunuz?
Kendisini bu necip milletimizin bir mensubu olarak hisseden ve damarlarında Türk kanı dolaşan hiç bir vatan evladının bu rezil durumu içine sindirebildiğini sanmıyorum. Ama emin değilim. Çünkü iflas etmiş ve yüreğimizin defalarca yanmasına sebep olmuş Habur açılımından sonra bu millet o görüntüleri içine sindirdi ki sonrasındaki seçimde bu açılımı öğünerek bu Aziz millete sunan hükümete yüzde elli oy verdi. Sonra da zirve yapmış terörde verdiğimiz şehitlere elbirliği ile gözyaşı döktük. Bu iki hareket çok tezat bir durum değil mi? Bu büyük millet artık, kendisine hançer çekenle, kan vereni birbirinden ayırmalıdır ve bunun için de çok geç kalmıştır.
Atalarımızın “bir musibet, bin nasihatten iyidir.” dediği gibi Allah beterinden korusun ama bu güzel milletimin başından hiç musibet eksik olmazken teröristlerle sarmaş dolaş olan vekillerin dokunulmazlığını ilk defa dile getiren MHP Genel başkanı Sayın Devlet Bahçeli’yi eften püften sebeplerle eleştirir, Leyla Zana ile görüşen, bebek katili ile adamlarını görüştüren başbakanı eleştirmeyen insanlarla milli bilinci geliştirmek çok zorlaşmış olsa gerektir. Bunları asla siyaset olsun diye yazmıyorum. Çünkü bu gerçekler hepimizin huzurunda yaşanıyor. Eksiğim ya da yanlışım varsa söyleyin giderelim.
Diğer taraftan teröristlere, “şeker çocuklar” diyen bir milletvekili ve BDP’lilerin dokunulmazlıklarının kalkmasını istemeyen iktidarın bazı vekilleri. Bir tarafta, açılım diyerek teröristi affetmek için özel mahkeme kuran hükümet, diğer tarafta dokunulmazlıkları kaldırıp yargılamaya kalkan aynı hükümet. BDP’li vekilin halka “silahlanın” demesine kadar nerdeydiniz de aylardır dokunulmazlıkların kaldırılması ile ilgili hiçbir adım atmadınız?
Ben merak ediyorum, dokunulmazlıkları kaldırdıktan sonra bunları yargılarken (yargılarlarsa!) acaba mahkemelere gizli tanık teröristleri mi dolduracaklar, yoksa yüreği yanık şehit annelerini mi?

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Afyon Haber Son Dakika Afyon Namaz Vakti