• Haberler
  • Genel
  • “Lüks tüketim, yeni evleneceklere vazgeçilmez bir kural gibi dayatılıyor”

“Lüks tüketim, yeni evleneceklere vazgeçilmez bir kural gibi dayatılıyor”

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema ve Televizyon Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. İsmail Hakkı Nakilcioğlu, evlenecek gençlere ev kurarken zorunlu ihtiyaçların dışında lüks tüketim ürünleri satın alınmasının vazgeçilmez bir kural gibi dayatıldığını bildirdi Evliliği yıkan nedenlerin başında ekonomik sıkıntıların geldiğini belirten Nakilcioğlu, aileler için geçim derdinin en önemli sorun durumunda olduğunu [&hellip]

"Lüks tüketim, yeni evleneceklere vazgeçilmez bir kural gibi dayatılıyor"

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema ve Televizyon Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. İsmail Hakkı Nakilcioğlu, evlenecek gençlere ev kurarken zorunlu ihtiyaçların dışında lüks tüketim ürünleri satın alınmasının vazgeçilmez bir kural gibi dayatıldığını bildirdi

Evliliği yıkan nedenlerin başında ekonomik sıkıntıların geldiğini belirten Nakilcioğlu, aileler için geçim derdinin en önemli sorun durumunda olduğunu kaydetti. Bazı yanlış adet ve alışkanlıkların da geçim sıkıntısını iyice artırdığına dikkat çeken Nakilcioğlu, “Evlenecek gençler için ev kurarken zorunlu ihtiyaçları karşılamaya yetecek ev eşyaları dışında, lüks tüketim ürünleri satın alınması vazgeçilmez bir kural gibi dayatılıyor. Ev kurma ve düğün masrafları, sabit gelirli aileler açısından kız evi için de erkek evi için de neredeyse yıkım halini almaktadır. Aile reisleri yanında gençler de ödeyemeyecekleri aşırı bir borç yükü altına giriyor.” dedi.
Evlilikte, sevgiye ve mantığa dayalı bir yuva kurmak yerine, çoğu zaman ‘El adama ne der’ anlayışı ile hareket edildiğine değinen Nakilcioğlu, kafasında borç senedi taksitleri, kredi kartı ödemeleri olan kişilerin, aile içinde adeta gülümsemeyi unuttuğunu ve en küçük tartışmanın önü alınmaz kavgalara dönüştüğünü söyledi.
Nakilcioğlu şöyle devam etti: “İşte bu noktada, uzun yıllar boyu evliliklerini sürdürmekte olan anne ve babalarımızdan alacağımız dersler var. Bu saygın insanlar bizlerden çok daha büyük sıkıntılar yaşamışlar, ekmeğin bile karneyle satıldığı zorlu dönemlerden geçmişle. Ancak her şeye rağmen aile bütünlüğünü korumaya ısrarla özen göstermişler. Günümüzde ise gençler en küçük sorunda bile soluğu mahkeme kapısında alıyor. Oysa büyüklerimiz, önümüzde mükemmel birer modeldir. Onların fedakarlığını, hoşgörüsünü, dayanma azmini örnek almalıyız.”

Bakmadan Geçme