Lobotomi tekniği anlatıldı
Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Kulübü ile Türk Psikoloji Öğrencileri Çalışma Grubu (TPÖÇG), 'Bir Beyin Ameliyatı Tekniği (Lobotomi) Öncesi ve Sonrası Semineri' düzenledi   Erdal Akar Konferans Salonunda gerçekleştirilen etkinliğe Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi (AFSÜ) Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ozan Turamanlar konuşmacı olarak katıldı. Doç. Dr. Turamanlar konuşmasında, lobotomi tekniği ve tarihi [&hellip]
Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Kulübü ile Türk Psikoloji Öğrencileri Çalışma Grubu (TPÖÇG), “Bir Beyin Ameliyatı Tekniği (Lobotomi) Öncesi ve Sonrası Semineri” düzenledi
Erdal Akar Konferans Salonunda gerçekleştirilen etkinliğe Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi (AFSÜ) Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ozan Turamanlar konuşmacı olarak katıldı. Doç. Dr. Turamanlar konuşmasında, lobotomi tekniği ve tarihi ile ilgili ayrıntılı bilgi verdi. Turamanlar, “Lobotomi, 1930’lu yıllardan başlayarak 1950’li yılların sonuna kadar özellikle psikiyatrik hastalıkların tedavisinde umut ışığı olarak gösterilen, beyine uygulanan bir girişimsel yöntemdir. Ancak istenmeyen yan etkileri, komplikasyonları hatta hastanın kişiliğini ve davranışlarını değiştirdiği ortaya çıktıktan sonra bu yöntemden vazgeçilmiştir.” dedi.
Lobotomi tekniği uygulanan hastalar ve vakalar hakkında açıklamalar yapan Turamanlar, tekniği bulan ve kullanan bilim insanları hakkında da bilgi verdiği konuşmasına “İkinci Dünya Savaşı sırasında, özellikle ABD ve Avrupa’da toplumsal kaygı, depresyon ve zihinsel problemlere bağlı hasta sayısı ciddi şekilde artmıştı. Bunun yanında henüz antipsikotikler keşfedilmemişti ve psikiyatrik hastalıklardan muzdarip büyük bir kitle çare arıyordu. İşte böyle bir ortamda lobotomi, medya desteğini de arkasına alarak hızlıca ün yaptı. Bu işleme tabi olan o zamanın meşhur sanatçıları ve ünlü isimleri de bulunmaktaydı” şeklinde devam etti.
Lobotomi’nin dramatik sonuçlarının, sadece tıp alanında ders niteliğinde değil aynı zamanda filmlere, müziklere ve edebi eserlere de konu olarak etkisini günümüze kadar da sürdürdüğünü kaydeden Turamanlar, 1950’lerin ortalarından itibaren, bu tekniğin kötü sonuçlarından ve kısmen de etkili psikiyatrik ilaçların ortaya çıkmasından dolayı popülaritesinin hızla düştüğünün ve artık günümüzde bu amaçla kullanılmamakta olduğunun da altını çizdi.
Seminer, öğrencilerin soruların yanıtlanmasının ardından sona erdi. >> Hayriye CANER’in Haberi