Lezzeti Yöresel, Başarı Hikâyesi Evrensel

UNESCO’nun gastronomi alanındaki Yaratıcı Şehirler Ağı’nda yer alan Afyonkarahisar’da bir lokanta dikkat çekiyor. Ev hanımı iken lokanta açmaya karar veren Ayşe Safkurşun’un işletmesine verdiği isim de Afyonkarahisar ile özdeşleşen bir yemek: Musakka… 

Musakka Restoran'ın işletme sahibi Ayşe Safkurşun, Afyonkarahisar’da ev yemeği yapan restoranların sayısının az olduğunu gördüğü için bu alandaki eksikliği fark ederek yola çıktığını ifade etti. Safkurşun, Musakka Restoran’ın kısa sürede büyük ilgi gördüğünü söyledi.

PANDEMİ DÖNEMİNDE BÜYÜK BİR RİSK ALDI

Musakka Restoran’ı açmaya karar verdiğinde küresel Kovit-19 salgını ile karşılaştıklarını dile getiren Safkurşun, şu ifadeleri kullandı: 

“Biz burayı 4,5 yıl önce pandemi sürecinde açtık. Açmadan önce ev hanımıydım. İki kızımı üniversiteye gönderdikten sonra kendime bir hobi edinmek istedim. Mutfağa karşı ilgim çok fazlaydı. Afyon’un yerlisi olduğum için de Afyon’un yerel ve yöresel yemeklerini hem orijinal olarak biliyorum hem de yapmayı çok seviyorum. Afyon’un gastronomi şehri olması sebebiyle de bu lezzetleri Türkiye’ye ve dünyaya tanıtmak amacıyla eşimle birlikte restoranımızı açtık. Coğrafi işaretli ürünlerimizin sertifikalarını aldım. Afyon’da tüm orijinal yöresel ve coğrafi işaretli yemekleri sadece Musakka Restoran’da bulabilirsiniz.”

İLK AÇILIŞ PANDEMİYE DENK GELDİ

Restoranı açma sürecinde pandemi nedeniyle tereddüt yaşadığını belirten Safkurşun “Açılışımızı 2022 yılının 15 Mart’ta yapmayı planlıyorduk ancak 11 Mart’ta pandemi süreci başladı. Haziran’ın 15’inde restoranımızı açtık. Tam pandemi döneminde açtığımız için büyük bir risk aldık. Herkes işletmesini kapatırken biz yeni bir işletme açtık. İlk başlarda paket servise yöneldik. Paket serviste yemeklerin lezzeti nasıl olur, müşteriler nasıl karşılar diye merak ediyordum. Ancak müşterilerimizin olumlu geri dönüşleri, aynı kişilerin tekrar sipariş vermesi ve teşekkür telefonları beni çok onurlandırdı” ifadelerini kullandı.

MASTERCHEF’TE JÜRİ ÜYESİ OLDU

Ayşe Safkurşun, MasterChef Türkiye programının Afyonkarahisar yaptığı çekimler sırasında jüri üyesi olduğunu hatırlatarak şöyle devam etti:

“MasterChef Afyon’a geldiğinde jüri üyesi oldum. Restoranı açtıktan bir ay sonra Temmuz’un 25’inde program için Afyon’daydılar. Bu benim için ilk deneyimdi ve bana büyük ses getirdi. Sonrasında gastronomi şehri olmamız sebebiyle televizyon programlarında yemeklerimizin tanıtımı yapıldı. Açılış yapamamış olmama rağmen Valilik ve Belediye tarafından gelen televizyon ekipleri benimle çekimler yaptı. Böylece sesimizi Türkiye’ye ve dünyaya duyurmaya başladık.”

RESTORANA YURT DIŞINDAN İLGİ BÜYÜK

Safkurşun, restoranına yurt dışından çok fazla turist geldiğini belirtti. Safkurşun, “Fransa, Belçika, Japonya ve Hindistan gibi ülkelerden misafirlerimiz oluyor. Özellikle yaz döneminde ziyaretler daha da artıyor. Afyon’un coğrafi konumu itibariyle İstanbul, Antalya, Ankara gibi büyük şehirlere yakın olması nedeniyle burası uğrak noktası haline geldi. Gelen misafirlerimiz Afyon’un yöresel lezzetlerini tatmak için restoranımıza uğruyor.” dedi.

YÖRESEL YEMEKLERİN YERİ AYRI

Yemeklerinin bu kadar sevilmesinin nedenlerini anlatan Safkurşun, şunları söyledi: “Yemeklerimin bu kadar tutulmasının sebebi, coğrafi tescilli ürünlerimin olması. Ben bu yemekleri tadımlık, azar azar, küçük tabaklarla sunuyorum. Yani, örneğin bir kişiye sadece bir tane patlıcan böreği versem onunla doyar.

Ama ben küçük küçük servis yaparak misafirlerime bu lezzetleri tattırıyorum. Şimdi mesela Afyon ağzıyla konuşuyorlar, ‘göce köftesi’ diyorlar ama ben onu orijinal haliyle ‘göce köttüsü’, ‘çullama köttü’ olarak sunuyorum. Artık herkes yorumlara bakarak veya yemeklerin resimlerini görerek hangi yemeklerin olduğunu biliyor ve bilinçli bir şekilde, sadece yemek yemek için değil, merak ederek tatmak amacıyla geliyor. Bu benim için çok güzel bir şey. Maksadım karın doyurmak değil, bilinçli insanların gelip Afyon'umuza bu yemekler sayesinde tanıtım yapması.

Turistlere sadece mermerimizle, sucuğumuzla, lokumumuzla değil, yemeklerimizle de Afyon'u tanıtıyorum ve bundan gurur duyuyorum. Tescilli ürünlerimiz arasında sakala çarpan çorba, keşkek, çullama köfte, patlıcan böreği, ilibada dolması, göce köttüsü, Afyon kebabı, ekmek kadayıfı, Emirdağ güveci, azı açığı, katmer ve nişan kurabiyesi yer alıyor. Ben mesela keşkeğimi çömlekte yapıyorum. Odun ateşinde 12 saatte pişiriyorum. Oysa esnaflar bunu alüminyum kovalarda pişiriyor. Oysa orijinali çömlekte pişirilmelidir. Afyon’da bunu çömlekte pişiren tek kişi benim ve bu sayede lezzet gerçekten değişiyor. UNESCO tarafından tescillenen yemek ürünlerimiz de bulunuyor.”

ZAMLARIN ETKİSİ VE FİYAT POLİTİKASI

Gıda sektöründeki fiyat artışlarının işletmesini nasıl etkilediğini anlatan Safkurşun, şu ifadeleri kullandı: “Gıda fiyatlarının artışı doğal olarak bizleri de etkiliyor. Et, yağ, şeker gibi malzemelerin fiyatı arttığında biz de yemek fiyatlarımıza yansıtmak zorunda kalıyoruz. Ancak ben fiyatları herkesin ulaşabileceği seviyede tutmaya çalışıyorum. Kaliteli malzemeler kullanarak evimde yaptığım gibi doğal ve sağlıklı yemekler sunuyorum. Restoranımı bir işletme gibi değil, evimde misafir ağırlıyormuş gibi görüyorum. Müşteri gözüyle bakmadım hiçbir zaman. İnsanların yemeği lüks olarak değil, ihtiyaç olarak görmesi gerektiğine inanıyorum. Herkesin ulaşabileceği bir fiyat politikası uyguluyorum.”

KADIN İSTİHDAMINA KATKI SAĞLIYOR

Yemeklerini kendi restoranında ev hanımlarıyla birlikte yaptığını belirten Safkurşun, kadın istihdamına verdiği önemi de vurgulayarak “Restoranımızın mutfağında yemekleri ben ve benimle birlikte çalışan ev hanımları yapıyor. Daha önce hiç çalışmamış ev hanımlarını istihdam ediyorum. Kendi reçetelerimi onlara öğreterek bu yemekleri hazırlıyoruz. Bu sayede kadın istihdamına da katkı sağlamış oluyorum.” diye konuştu.