Kuru Kahveci Mehmet Efendi Kimin?

Türk Kahvesi dendiği zaman ilk akla 40 yıllık hatır gelir. Günümüzde de birçok marka Türk Kahvesi üretimi yaparken onlardan bir tanesi de Kuru Kahveci Mehmet Efendi. İnternet ortamında araştırılan Kuru Kahveci Mehmet Efendi Kimin? Kuru Kahveci Mehmet Efendi ne zaman kuruldu? sorularının cevabı yazımızda.

İnternet ortamında merak edilerek araştırılan markalar arasında yer alan Kuru Kahveci Mehmet Efendi kimin? Kuru Kahveci Mehmet Efendi kaç yılında kuruldu? gibi sorulara cevap aranıyor. Birçok markette yer alan Kuru Kahveci Mehmet Efendi son zamanlarda gündeme gelen “İsrail’e destek mi veriyor” iddialarına da firmadan cevap verildi. Yapılan açıklamada; “Değerli takipçimiz, bu hassas bilgilendirme için çok teşekkür ederiz. Kurukahveci Mehmet Efendi olarak böyle bir iddianın muhatabı olmadığımızı ve olamayacağımızı bilmenizi isteriz. Sevgilerimizle” ifadelerine yer verildi.
Kuru Kahveci Mehmet Efendi Kimin?
1871 yılından bu yana, kahve üretimine bir sanat gibi yaklaşan Kurukahveci Mehmet Efendi; bu zanaatı beraberindeki ustalık, bilgi, tecrübe ve inceliklerle babadan oğula ustadan çırağa aktarmaya devam ediyor. Türklerin dünyaya armağan ettiği Türk Kahvesini, gelecek nesillerle de buluşturma bilincini taşıyan firma, kahveseverlere her yudumda aynı kalite ve keyfi ulaştırmayı amaçlıyor.
MEHMET EFENDİ
19’uncu yüzyılda Türk kahvesi çoğunlukla çiğ çekirdek olarak satılıyor, evlerde tavada kavrulduktan sonra el değirmenlerinde çekiliyor ve içiliyordu.
1871 yılında işi babasından devralan Mehmet Efendi, çiğ çekirdek kahveyi özenle kavurup dibekte öğüterek müşterilerine hazır olarak satmaya başlar. İstanbul Tahmis Sokağı’nda taze mis gibi kavrulmuş kahve kokusu çevreye yayılmaya başlar.
Mehmet Efendi müşterilerine sağladığı bu kolaylıkla, bir süre sonra ”Kurukahveci Mehmet Efendi” lakabıyla anılır.
MARKA DÖNEMİ
1931 yılında vefat eden Mehmet Efendi’nin ardından oğulları Hasan Selahattin, Hulusi ve Ahmet Rıza Beyler baba mesleğini sürdürdüler.
Aile 1934 yılında ”Kurukahveci” soyadını aldı. Mehmet Efendi’nin vefatından sonra ailenin en büyüğü Hasan Selahattin (1897–1944) yurtdışının önemini kavrayarak uluslararası etkinliklere katılmaya karar verdi. Böylece Türk Kahvesini yurtiçine olduğu kadar yurtdışına da pazarlayarak tanıtmaya başladı.
Hulusi Bey (1904–1934) dönemin gelişen teknolojisini göz ardı etmeyerek toplu üretimi gerçekleştirdi.
İstanbul Tahmis Sokağı’ndaki dükkânın yerine, dönemin ünlü mimarı Zühtü Başar’a günümüzde de kullanılmakta olan ”art deco” tarzında bir bina inşa ettirdi. Ayrıca 1932 yılında, dönemin usta grafikeri İhap Hulusi Bey’e bir amblem çizdirtti. Bu amblem günümüzde de kullanılmaktadır.

Haber
ÜÇ VE DÖRDÜNCÜ KUŞAK
Genç yaşta hayata veda eden Hulusi Bey’in ardından yönetimi, yurtdışında eğitim görmüş olan en küçük kardeş Ahmet Rıza Kurukahveci devraldı. Ahmet Bey’in dünyadaki gelişmeleri yakından takip ediyor olması, onu reklama ve firmayı çağdaşlaştırma yönünde adımlar atmaya yöneltti.
Bu dönemde kahve, parşömenli kâğıt paketlere konularak şehir içindeki bakkallara otomobil ile dağıtılmaya başlandı. Böylece Türkiye’de bir ilk daha gerçekleştirilmişti.
Ayrıca o yıllarda büyük yenilik olarak tanımlanan afiş ve takvim çalışmaları ile firmanın reklamları yaygınlaştırıldı. Özel arabalarla yurtiçinde kahve dağıtımı da bu dönemde başladı. Galatasaray Sahne Sokağı’nda bir şube açıldı.
Bugün Kurukahveci’nin yönetiminde olan Mehmet Efendi’nin torunları; Ahmet Rıza Kurukahveci’nin vefatından sonra yönetimi devraldılar.
Kurukahveci Mehmet Efendi, dünya çapında yaygınlaşan bir kahve üreticisi olmasına rağmen, halen bir aile şirketi olma özelliğini koruyarak, 1871’den günümüze ulaşan kalitesini modern teknolojileri kullanarak sürdürmektedir.
Kurukahveci Mehmet Efendi kahvesi; Avrupa, Amerika, Asya, Avustralya ve Afrika kıtalarındaki 55 ülkeye ihraç edilerek modern ambalajlarda tüketicilere sunuluyor.

Bakmadan Geçme