“Kurban ile Allah’a ulaşan takvadır”

Kurban kesmenin dünyevi imkanlarla Allah’a yaklaşmak olduğunu belirten İl Müftü Yardımcısı Galip Kolcu, kurban kesimi ile Allah’a ulaşanın kurbanlıkların değil, takva olduğunun altını çizdi. Kurban Bayramında kurbanlıkların mümkün mertebe bayram namazı ardından ilk gün kesilmesinin efdal olduğunu belirten İl Müftü Yardımcısı Galip Kolcu, dört günlük sürede de kesimin mümkün olduğunu kaydetti. Kolcu, hayvanlara eziyet edilmemesine özen gösterilmesini vurguladı

ESAS OLAN ALLAH
YOLUNDAKİ FEDAKARLIK
İl Müftü Yardımcısı Galip Kolcu yaklaşan Kurban Bayramı öncesinde kurban keseceklere telkinde bulundu. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (SAV) kurban etini üçe ayırdığını hatırlatan Kolcu; “Peygamber Efendimiz (SAV) kurban kesenler açısından kurban etini üçe ayırmıştır. Birincisi fakirlere özellikle akrabalar gözetilmek şartı ile üçte birinin onlara verilmesi, ikinci olarak üçte birinin misafirlere ikram edilmesi, üçüncü olarak kalan üçte birinin de ailenin tüketimi şeklindedir. Kurban çok önemli bir ibadettir. Kurban insanların dünyevi imkanlarını Allah yolunda kullanma fedakarlığını gösterme ifadesidir. Zaten Kuran-ı Kerim’de kurbanların etleri ve kanlarının Allah’a ulaşamayacağı, ancak bu duygu ve düşüncenin inancın önemli olduğu vurgulanır. ‘Sizin kestiğiniz kurbanların etleri ve kanları Allah’a ulaşmaz. Ancak takva Allah’a ulaşır.’ diyor. Burada esas olan gösterilen Allah yolunda ki fedakarlıktır. O fedakarlığı da insanların lehine bu anlamda kullanmak gerekiyor. Yılda hiç et yüzü görmemiş insanlar maalesef var. Bu insanlarımız ülkemizde de var.” dedi.
AMAÇ HAYVAN
BOĞAZLAMAK DEĞİL
Vekalet yolu ile kesilen kurbanların bir kısmının Türkiye’de okullarda, Kuran kurslarında ve ihtiyaç sahiplerine dağıtıldığını belirten Kolcu şöyle konuştu: “Kurbanın manasını çok iyi anlamamız lazım. Bunu hissetmemiz lazım. Burada amaç hayvan boğazlamak değildir. Bir takım şefkat ve rahmet duyguları ortaya çıkarak ‘Bu kadar hayvan kesiliyor.’ denilebiliyor. Aslında yapılan istatistiklere göre kurban bayramında kesilen hayvanların miktarınca hayvanın her zaman kesildiği yönündedir. Böylece et ihtiyacı karşılanıyor. Sadece kurban bayramında bunu bir takım duygularla ortaya koyup da karşı çıkmanın anlamı yok. Bu bir kulluk görevidir. Kurban kesimi ilk defa Müslümanlar’da ortaya çıkan bir konu da değildir. Hz. Adem’in çocuklarından beri yapılagelen bir ibadettir. Çok farklı amaçlar var. birincisi kulluk görevini yerine getirmek, insanlar arasında dayanışmayı sağlamaktır. İnsanlar arasında dayanışma ve kardeşliği geliştirmeye yöneliktir. Din kardeşlerimizin kesecekleri kurbanların kabul olmasını Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyorum.”
DARGINLAR BARIŞMALI
HAYVANA EZİYET EDİLMEMELİ
Bayramların mutluluk getiren günler olarak dargınlık ve küskünlüklerin sona erdirilmesi için önemli fırsat olduğuna değinen İl Müftü Yardımcısı Galip Kolcu, bayram vesilesi ile kötü duyguların terk edilmesi gerektiğini hatırlattı. Kurban Bayramının zehirli duygulardan kurtulmaya vesile olmasını dileyen Kolcu sözlerine şöyle sürdürdü: “Sağlık ve afiyetle kazasız, belasız bir Kurban Bayramı geçirilmesini diliyorum. Bu vesile ile dinimizin canlılara her türlü değeri verdiğini belirtmek isterim. Kurban keserken de hayvanlara şefkatle ona eziyet verecek şekilde davranmamak gerekiyor. Mesela kimisi hayvanın yanında bıçak bilerken kimisi de yatırırken boynuzunu ya da bacağını kırabiliyor. Farklı işkenceler edilebiliyor. Kurban bir ibadettir. İbadet ederken günah işlememek lazım. Mali ibadetlerde vekalet geçerlidir. Bu fetva verildiği için toplumumuzda bu tercih yaygınlaştı. Sadece Diyanet değil başkaca derneklerde bu işi yürütüyor. Kurban kesimi bir ibadettir. Kişi eğer hayvana eziyet etmeden bu işi becerebiliyorsa makbul olanı kendisi kesmesidir. Ama beceremiyecek, yaralanacak, hayvana eziyet edecekse ehil insanın kesmesi daha efdaldir. Kurban Bayramı dört gündür. Efdal olan kurbanın ilk günü kesilmesidir. Gelen giden misafire kurban eti ikramı açısından bu önemlidir. Kurban sadece birinci gün kesilir diye bir kaide yoktur.” >> Burcu AYDIN’ın haberi