Kur'an'a asli hürmet onu hayata geçirmekte
Gedik Ahmet Paşa Medresesi'nde (Taş Medrese) 8 Haziran Perşembe günü 13'ncüsü yapılan Ensar Vakfı'nın Ramazan'da İkindi Sohbetlerinin konuşmacısı 'Metodolojik Olarak Kur'an'ın Anlaşılması' başlığında Afyonkarahisar Müftü Yardımcısı Galip Kolcu oldu. Programın sunumunu AKÜ İslami İlimler Fakültesi'nden Araştırma Görevlisi Emin Uz yaptı. Sohbet öncesi aynı Fakülteden Yardımcı Doçent Dr. Ercan Şen tarafından Kur'an-ı Kerim tilaveti gerçekleştirildi.HÜRMET AMELİ [&hellip]
Gedik Ahmet Paşa Medresesi’nde (Taş Medrese) 8 Haziran Perşembe günü 13’ncüsü yapılan Ensar Vakfı’nın Ramazan’da İkindi Sohbetlerinin konuşmacısı “Metodolojik Olarak Kur’an’ın Anlaşılması” başlığında Afyonkarahisar Müftü Yardımcısı Galip Kolcu oldu. Programın sunumunu AKÜ İslami İlimler Fakültesi’nden Araştırma Görevlisi Emin Uz yaptı. Sohbet öncesi aynı Fakülteden Yardımcı Doçent Dr. Ercan Şen tarafından Kur’an-ı Kerim tilaveti gerçekleştirildi.
HÜRMET AMELİ ANLAMDA DA GEREK
“Metodolojik Olarak Kur’anın Anlaşılması” konusunda konuşan İl Müftü Yardımcısı Galip Kolcu, sözlerine dilden dile dolaşan Osman Gazi kıssasını kendine göre ikmal ederek başladı. Galip Kolcu, Osman Gazi’nin bir eve misafir gittiğinde Kur’an-ı Kerim’in asılı olması nedeniyle Kuran’a olan saygısı ve edebinden dolayı uzatmaması sonucu bu saygısından dolayı Allah kendisine asırlar sürecek bir devletin temellerini atmayı nasip ettiğini kıssasını hatırlattı. Günümüzde de Türk Milleti’nin Kur’an-ı Kerim’e saygılı olduğunu vurgulayan Kolcu; “Allah’a çok şükür günümüzde de Türk Milleti’nin Kur’an-ı Kerim’e saygı noktasında bir eksiği yok. Dünyada Müslüman devletleri ve milletleri içerisinde fiziki anlamda saygımız yine sonsuz. Ancak eksikliğimiz nerede? O kıssanın eksik kalan kısmı şu; Ceddimiz Osman Gazi’nin fiziki manada gösterdiği hürmeti ameli anlamda o Kur’anın ahkâmıyla ameliyle gösterdiği titizliktir” dedi.
ASIL HÜRMET ANLAMAK VE
HAYATA GEÇİRMEKTE
Sözünü ettiği Osman Gazi kıssasının yarım duyulduğunu belirten Galip Kolcu, Kur’an-ı Kerim’e fiziki anlamda kusur etmemenin çok güzel bir haslet olduğunu ifade etti. Hac ve Umre yapanların diğer Müslüman toplumlarda Kur’an-ı Kerim’e bu manada pek fazla hürmet göstermediğini gördüğünü belirten Kolcu; “Hac ve Umre ibadetlerimiz sırasında icabında Kur’an-ı Kerim’i iki ayaklarının arasına koyup okuyanları görüyoruz. Bunu kınama anlamında söylemiyorum. Bu bir vakıadır. Onun için Kur’an’ın esas hürmete ihtiyacı onun ahkâmı ile amel etmektir. Onu anlamaktadır. Biz bu hasletimizi Kur’an-ı Kerim’i anlamayı ve o anladığımız manayı hayatımıza uygulamayı beceremediğimiz için bugün İslam dünyasının hali ortadadır. Hiç lafa söze, savunmaya, taarruza gerek yok. Halimiz ortadadır” diye konuştu.
LAFIZLARIN MANASI MUCİZ
Kur’an-ı Kerim’in kitaplardaki tarifini paylaşan Galip Kolcu, ancak Kur’an-ı Kerim’in tam tarifini veren bir tanımın henüz yapılmadığını söyledi. “Kur’an Allah’ın kelamıdır ki o kelamı Cebrail A.S Hz. Peygamber Efendimiz’in (SAV) kalbine getirmiştir. Cebrail A.S’ın Allah’tan alıp getirdiği vahiylerin lafızların manası mucizdir” diyen Kolcu; “Kur’an-ı Kerim Arapçadır ve mütevatir olarak bu kelimelerin üzerinde ne demek oldukları yönünde duracağım. Metodolojik Anlamda Kur’an konusu çok teknik bir konu. Çok teknik olarak da üzerinde durmak istemiyorum. Çünkü bu hakikaten uzun bir zaman ister. Belli kitapları okumak ister. O nedenle teknik terimler üzerinde konuşmamda çok durmayacağım” şeklinde konuştu.
KUR’AN’IN ANAYASAL YÖNÜ VAR
Cebrail A.S’ın Peygamber Efendimiz (SAV) öncesi de diğer peygamberlere elçilik görevi yaptığını belirten Kolcu şöyle konuştu: “Bu yönü ile diğer Peygamberlerle ortak bir nokta var. Kur’an-ı Kerim’in tarifte ikinci özelliği lafızlarının Arapça olmasıdır. Kur’an-ı Kerim Arapça’dır. Manası ve lafzı Allah’a aittir. Velev ki Arapça kelimelerle olsun Kur’an-ı Kerim’deki manayı tefsir eder, yorum eder de olsa bu Arapça olmasına Kur’an-ı Kerim değildir. Kur’an-ı Kerim Müslümanların düsturunu, özelliğini taşır. Düstur ne demektir? Anayasal değerlerdir. Kur’an-ı Kerim temel değerleri, kuralları gündeme getirir. Ama teferruata girmez. Mesela miras konusunda çok hassas bir konu olduğu için çok teferruata girer. Ama mesela israf konusunda çok öz bilgi verir. Ne der? İsrafta etmeyin cimri de olmayın. Bu ikisi arasında bir yol tutun. Temel konular ��zerinde durması nedeniyle anayasal bir yönü vardır. Bu yönü ile de insanları hidayete ulaştırır”
DÜŞÜNÜP ANLAYARAK OKUMALI
Kur’an-ı Kerim’in bir diğer özelliğinin de okunmasıyla ibadet edilmesi olarak açıklayan Galip Kolcu, Kur’an okuyanın ibadet etmiş olduğunu kaydetti. “Maalesef biz Kur’an-ı Kerim’i sevap kazanma kitabı haline getirdik” diyen Kolcu şunları söyledi: “İlave olarak da ölmüşlerimize hediye etmek üzere okuduğumuz Kuranlardan elde ettiğimiz sevaplar ta Hz. Âdem’den A.S başlar son insana kadar parsellenir dağıtılır. Hâlbuki düşünmeyiz okuduğumuz bu Kur’an da hangi anlamlar var neyi ifade ediyor? Acaba biz bu Kur’an-ı Kerim biz kıraat haline göre mi okuyoruz? Düşünerek, anlayarak okuyor muyuz? Bunlar üzerinde durmayız. Sadece maalesef bugün Kur’an-ı Kerim’e bakış açımız sevap kazanma kitabı haline getirmiş olmamızdır.” >> Burcu AYDIN’ın Özel Haberi