Kur’an yardımı ve dayanışmayı emreder

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) İslami İlimler Fakültesi Kurucu Dekanı Prof. Dr. Remzi Kaya’nın “Kur’an’da Yardımlaşma ve Dayanışma” başlıklı konferansı ilgiyle dinlenildi.
AFYON’UN VE
AFYONLULAR’IN
YERİ AYRI
Prof. Dr. Remzi Kaya, Allah’ın kişinin sevdiği ile ahirette birlikte olacağını bildirdiğini kaydetti. Samimi şekilde kalbi olarak Afyon’u ve Afyonlular’ı, özellikle Afyon’da İslam’a hizmet eden Müftülük ve İlahiyat Fakültesini sevdiğini vurgulayan Kaya; “Eğer AKÜ İslami İlimler Fakültesi kurucu dekanlık görevi bana 10 yıl önce verilmiş olsaydı, herhalde Afyon’dan ayrılmamız mümkün olmayacaktı. Yüce Rabbimiz sevgili dostlarımızla birlikte ahirette inşallah Sevgili Peygamberimize (SAV) komşu olmayı nasip eylesin. ‘Kur’anda Yardımlaşma ve Dayanışma’ başlığında Allah’ın ve Sevgili Peygamberimizin (SAV) neler buyurduklarını anlatacağım. Amacımız kendimizi yoklayarak eğer varsa hatalarımız varsa düzeltmek, hata yoksa daha çok sevap kazanmak, Allah ve Resulü’nün (SAV) rızasını kazanmak için Kur’an ayetleri ve yer yer Allah Resulü’nün hadisleriyle birlikte bir anlatım yapmak istiyorum.” dedi.
HERŞEY ALLAH’A KULLUK İÇİN
Allah’ın gönderdiği peygamberlere iki yol gösterdiğini dile getiren Prof. Dr. Recep Kaya, birincisinin Allah’ın yolu, ikincisinin ise şeytanın yolu olduğunu belirtti. Allah’ın yolu, Peygamber’in yolu, ilahi kitapların yolu ve müminlerin yolu, sonunda Peygamber Efendimizin etrafından komşu olma yolundan söz eden Kaya; “Allah yolunun dışına çıkacak olursak dünyada onunla yapılması gerekenler belli. Ahirette ‘Keşke benimle senin aran, doğu ile batı arası kadar olsaydı da sen benim yanımda olmasaydın.’ dediği şeytanla beraber olunacak yol. Allah yolunda olma özellikleri var. Son ve rahmet Peygamberi Hz. Muhammed’e (SAV) Allah-u Teala Nahl Suresi 36. ayette şöyle ifade eder; ‘Ben bütün peygamberleri insanlar Allah’a kul olsun tağuttan sakındırılsın diye gönderdim.’ buyuruyor. Bu bütün insanlığın Allah’a kul olması, peygamberlere ümmet olsun, ahirette Allah’ın cemalini görüp, Peygamberimizin (SAV) komşusu olması anlamına gelir.” diye konuştu.
EMİR VE
YASAKLAR NET
Tüm peygamberlerin müminleri tağuttan sakındırdıklarını ifade eden Prof. Dr. Remzi Kaya, bununla ilgili olarak Kur’an-ı Kerim’de sekiz ayet bulunduğunu aktardı. Tağut kapsamına cehenneme götüren bütün yollar ve hareketlerin girdiğini dile getiren Kaya; “Hocalarımızın her Cuma günü okuduğu Nahl Suresi 90. ayeti celilede Yüce Rabbimiz, birinci kısım bütün ilahi dinlerin özüne oluşturan üç temel prensiptir. İkinci kısım tağut ismi verilen şeytan ve şeytanın yolundan giden sistemlerin temelini oluşturan 3 önemli kötü haslet var. Birinci kısımda Yüce Rabbimiz, ‘Allah adaleti emreder.’ buyuruyor. İhsanı emreder. En yakından başlamak şartıyla ister inansın ister inanmasın, ister putperest olsun, ister Müslüman olsun bütün insanlığa yardım etmeyi emreder. Arkasından şeytanın istedikleri olan Allah’ın emirlerine karşı çıkmak, nikahsız ilişki kurmak ve zulmetmeyi de yasaklar. Bu üç şeyi şeytan ister. Diğer üç şeyi de Allah Celle Celalüh Hazretleri tüm peygamberlerine emreder ve peygamberler Allah’ın emrini biz kullarına, biz ümmetine açıklar.” şeklinde konuştu.
KALBİN SELİM OLMASI ŞART
Herşeyin insanın elinde olmasına karşın şeytanın elinde bazı silahlar bulunduğunu dile getiren Prof. Dr. Remzi Kaya şöyle konuştu: “Maalesef insan şeytanın elinde olan bazı silahların peşinden gidiyor. İnsana zararı olmayan herşeye Rabbimiz ruhsat yani izin veriyor. Ancak üç temel prensip var. Birincisi tüm insanlara ve tüm yaratılanlara adalet. İkinci önemli bir prensipte ihsandır. Hiçbir Müslüman’ın cehenneme uğramadan hesapsız cennete girmesi mümkün değildir. Takva sahibi olanlar için cehennem üzerine kurulacak köpr�� ile amellere göre cennete ya da cehenmeme geçeceğiz. Zalim olanlar ister Müslüman, ister kafir olsunlar kim olursa olsun cehenneme girecek. Allah bizleri inşallah zalim Müslüman olmaktan korusun. Cennete hesapsız girecek insanı ayeti kerimede, kalbi selim olan kimselerin cennete gireceği bildirilir. Kalbi selim ve muhlis olmak demek Allah rızası ve Allah sevgisi önüne, Peygamber aşkı önüne dünya saltanatı ve başkaca sevgileri geçirmeme demektir. Üçüncü yol yardımlaşmayı ihmal etmemektir. Şehvetten, şöhretten, servetten uzak durmak gerekir.”
PROF DR REMZİ KAYA KİMDİR?
1956 yılında Balıkesi’in Dursunbey ilçesi Sağırlar köyünde doğdu. Sağırlar köyünde ilk tahsilini tamamladı. Dursunbey Kur’an Kursunda hıfzını bitirdi. İstanbul Çarşamba İmam Hatip Lisesi ve Edirne İmam Hatip Lisesini tamamladı. Bursa Yüksek İslam Enstitüsü’den mezun oldu. Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Kur’anı-ı Kerim Öğretim Görevlisi oldu. Yüksek lisans ve doktora eğitimini tamamladı. Yardımcı Doçent ve profesör oldu. Türkmenistan Mahtum Kulu Devlet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde görev yaptı. YÖK tarafından Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) İslami İlimler Fakültesi Kurucu Dekanı olarak görevlendirildi. 2013-2016 yılları arasında dekan olarak görev yaptı. Halen Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak çalışmaktadır. AKÜ İslami İlimler Fakültesine Dekan olduğunda önemli hizmetlerde bulundu. İlimler Fakültesine ait müstakil bir kampüse geçilmesinde çok önemli çabaları oldu. Üç yıllık görev süresince Afyon’da defalarca ilmi sohbetlere katıldı. Halkla, öğrencilerle sohbet etti. Vaaz kürsülerinden halka hitap etti. İnsanlara İslam’ı, Rabbimizin ve Peygamberimizin yolunu anlattı. Çok sayıda ilmi kitap ve makaleler yazdı. Burcu Aydın’ın haberi.