'Kulun Ve Kamunun Hakkını Allah Affetmez'

Afyonkarahisar İl Müftüsü Lütfü İmamoğlu, her Müslüman'ın dünya hayatı boyunca hakka hukuka riayet ederek helalinden kazanması gerektiğini vurguladı

Youtube Kanalı
Youtube Kanalı
Abone Ol
'Kulun Ve Kamunun Hakkını Allah Affetmez'

Afyonkarahisar İl Müftüsü Lütfü İmamoğlu, Kocatepe takipçilerine son dönemde gündeme gelen “bankamatik memurlarının” hak yediği, vebale girdiği yönündeki tartışmaları yorumladı.

“KAMUNUN PARASI HAK EDİLİRSE HELALE DÖNÜŞÜR”

Kocatepe: Dönem dönem tartışılan gündemdeki sıcaklığını koruyan konulardan bir tanesi olan “bankamatik memurları”  ya da bankamatikten maaş alan ama alınan maaşın hakkını vermeyenler için, kul hakkı kapsamında www.kocatepegazetesi.com takipçilerine neler söylemek istersiniz? 

Lütfü İmamoğlu: Pek tabi böyle bir şeyi düşünmek bile hakikaten çok üzüntü verici. Çünkü insan ancak çalıştığının karşılığını almalı. Kur'an-ı Kerim'de de bu konu ile ilgili ayeti kerimede, ‘İnsana ancak çalıştığının karşılığı vardır.’ denilmektedir. Bu konuda çok sayıda ayet ve hadis varken hiç çalışmadan, alın teri dökmeden birilerinin vesilesiyle bir yerlere girip sadece ayın sonunda maaş almayı akli selim düşünen hiç kimsenin doğru olduğunu söyleme imkânı yoktur. Siz de bu konuyu bir il müftüsüne soruyorsunuz. Bende bir il müftüsü olarak bunun dinen kesinlikle haram olduğunu ifade ediyorum. Çünkü ortada ki hak kamunun hakkıdır. Hangi kurum olursa olsa kullanılan para kamunun parasıdır. Kamunun parası ancak hak edilirse helale dönüşür.

“GAYRETSİZ, EMEKSİZ ALINAN MAAŞLAR KESİNLİKLE HARAMDIR”

Kocatepe: Helal ve haram ayrımındaki asıl dayanak nedir?
Lütfü İmamoğlu: Hiç çalışmadan, emek harcamadan, birilerinin himayesinde, hiçbir gayret göstermeden alınan maaşlar kesinlikle haramdır. Bununla ilgili olarak esasen sağlam bir imana ihtiyaç vardır. Yani insanların bu hassasiyeti idrak edebilmeleri için sağlam bir imana, itikada sahip olmaları lazımdır. İnanan her kişinin, ‘Hak etmediğim şey bana helal değildir.’  anlayışına sahip olması lazımdır. Her birimizin derdinin helal kazanç olması, ‘Benim evladım var, çoluk çocuğum var, onlara helalinden lokma yedirmeliyim.’ düşüncesi içerisinde olmamız lazımdır. Ama itikat sağlam olmayınca, iman zayıf olunca, helal haram anlayışı da maalesef ortadan kalkınca, bu hassasiyet olmuyor. Böylesi durumda insanlar gelsin de nereden gelirse gelsin anlayışına sahip oluyor. Veya nereden bir gelir kapısı arayabilirim düşüncesine kapılıyorlar.

“KİMSEYİ HEDEF ALMIYORUZ; LAFIMIZ ORTAYA”

Kocatepe: Kul hakkı kapsamında hak etmeden para kazanmanın ebedi hayatta ki karşılığı nedir?

Lüftü İmamoğlu: Dünyada bir şekilde pek çok şeyi yapabilirsiniz. Hak etmeden de para kazanabilenler olmaktadır. Ama inananların, iman edenlerin şunu iyi bilmeleri lazım ki ahirette bunun hesabı çok ağır olacak. Hak edilmeyen bir kuruş bizim ahirette çok büyük cezalar çekmemize vesile olabilir. Deniliyor ki, ‘Kişiye ait olmayan bir kuruş, kamuya ait olan tek bir kuruş bile gasp edilirse, yedi katı yerin dibine geçirilirsiniz.’ Bu konuda bu kadar hassas davranan Peygamber Efendimizin (SAV) uyardığı bir konuda bizim hassasiyet göstermememiz aleyhimize olur. Allah korusun ahirette cehenneme gitmemize vesile olur. Onun için böyle yapan kardeşlerimiz varsa bu durumu acilen terk etmelidirler. Altını çizerek ifade ediyorum ki biz kimseyi hedef almıyoruz. Bu konuşma ve uyarımız tamamen geneldir. Biz müftüler kürsülerden konuşurken lafı ortaya atarız. Deriz ki herkes kendi payına düşeni alsın. Bu konudaki ifadelerimiz de bu minvaldedir.

“ALLAH ANCAK İSTERSE ZATINA YÖNELİK HATALARI AFFEDER”

Kocatepe: Kulun, kamunun hakkını Allah affetmez mi?

Lütfü İmamoğlu: Önemli olan helal kazançtır, helalinden kazanmak için gayret göstermektir. Kimsenin hakkını, hukukunu çiğnememektir. Kul ve kamu hakkı Allah'ın affetmediği konulardır. Allah-u Teâlâ, kendi zatına, karşı yaptığımız hataları affedebilir. Ama kullarıyla ilgili, kamu ile ilgili bir hatada ise adeta diyor ki ‘Ben devreden çıkıyorum, kimin hakkını yediysen git onlardan helallik al.’ Örneğin bir kişinin hakkını yiyen veya gasp eden bir kişi o kişiye yalvarıp yakarıp, ikna edip helallik alabilir. Ama kamu dediğimizde binlerce, milyonlarca insanın hakkını yiyen bir kişi kimden helallik alacak? İşte bu yüzden kamu hakkını gasp etmek çok acı bir şeydir. Büyüklerin de bu hususta güzel bir sözü var. Diyorlar ki, ‘Dedenin yediği bir acı torununun damağını buruşturur.’ Yani oradaki acıdan maksat haram lokmadır. Kim bir haram lokma yerse ya kendisinden çıkar, ya da çoluk, çocuğundan,  torunlarından çıkar. Onun için bu hususta hassasiyet sahibi olmalıyız. Hak etmediğimiz para bizim değildir. Bu anlayış içinde hareket etmeliyiz. Bütün kardeşlerimizin bu hassasiyeti göstermesini hasseten istirham ediyorum. Bize böyle bir söz hakkı verdiğinizden dolayı da www.kocatepegazetesi.com olarak sizlere teşekkür ediyorum efendim.

Bakmadan Geçme