'Kültürümüzü markalaştırmayı hedefliyoruz'
Son dönemde yaptıkları faaliyetlere toplumun her kesiminden katılım sağlamaya çalıştıklarını kaydeden İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Tanır, kentte İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nün imajını 'olumlu' bir ivmeye çevirdiklerine inandığını söyledi. Tanır, Afyonkarahisar'ın zengin kültür varlığını markalaştırmak için bir dizi çalışma yürüttüklerini belirterek, Afyonkarahisar’ın, turizmden hak ettiği payı alması gerektiğini ifade etti İl Kültür ve [&hellip]
Son dönemde yaptıkları faaliyetlere toplumun her kesiminden katılım sağlamaya çalıştıklarını kaydeden İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Tanır, kentte İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün imajını “olumlu” bir ivmeye çevirdiklerine inandığını söyledi. Tanır, Afyonkarahisar’ın zengin kültür varlığını markalaştırmak için bir dizi çalışma yürüttüklerini belirterek, Afyonkarahisar’ın, turizmden hak ettiği payı alması gerektiğini ifade etti
İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Tanır, üç yıla yaklaşan görev süresinde gerçekleştirilen çalışmaları gazeteniz Kocatepe’ye detaylarıyla anlattı.
Burcu Aydın: Yaklaşık 3 yıllık görev sürenizde pek çok ilklere ve etkinliklere imza attınız. Ana hatlarıyla neler yaptınız?
Mehmet Tanır: Kültür Turizm Bakanlığı’nın taşra teşkilatı olarak Bakanlığımızın vizyonuna uygun çalışmaları yürütmeye çalışıyoruz. Bunu yaparken bize her türlü desteği sağlayan Sayın Valimiz Mustafa Tutulmaz’a müteşekkiriz. Sayın Valimizle istişare halinde ve kendilerinin himayesinde bu işleri yürütüyoruz. Aynı şekilde sayın milletvekillerimiz bize büyük katkı ve destek sağlıyorlar. Attığımız adımlarda mutlaka mesela eğer bir proje varsa, bakanlıktan bir kaynak aktarılacaksa bakanlığımızla görüşerek milletvekillerimizin desteklerini alıp yapabiliyoruz. Bu önemlidir, kaynağın daha fazla aktarılmasında bize destek veriyorlar. Kendilerine bu vesile ile teşekkür ediyorum.
Burcu Aydın: Sizce müdürlük çalışmalarında öncelikle dikkati ne çekiyor?
Mehmet Tanır: Geldiğimiz günden beri özellikle Afyonkarahisar’da İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün olumsuz olumlu bir seviyeye çektiğimize inanıyorum. Bu önemli bir şeydir. Geçmişte şimdiki kadar etkinliği pek olmayan bir İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü iken, kendi içerisinde kavgaları olan bir müdürlük imajı vardı. Biz bu durumu hem kendi içerisinde ahenkle çalışabilen bir yapıya kavuşturduk, hem de topluma hizmet edebilecek adımları atmaya çalıştık. Öncelikle bunu ifade etmek istiyorum.
Burcu Aydın: Restorasyon çalışmaları anlamında neler yapıldı?
Mehmet Tanır: İl Kültür ve Turizm Müdürlükleri hem somut olmayan kültürel mirasta hem kültür varlıkları alanında çalışmalar yapıyorlar. Hem kültürel hem de turizm alanında bunları yapmak Kültür Müdürlüklerinin görevleri arasındadır. Örneğin somut kültürel miras alanı adında Kale çevresinde ciddi anlamda bir çalışma başlattık. Bu ödeneği sağlayan Bakanlığımıza ve vesile olanlara teşekkür ediyorum. 2017 yılından itibaren baktığımızda şu ana kadar 126 tarihi eseri, yapıyı, konağı restore ettik. Yaklaşık 11 milyon TL gibi bir rakamla bu işleri yaptık. Kaybolmaya yüz tutmuş kültür varlıklarını koruma altına aldık.
Burcu Aydın: Somut olmayan kültürel mirasla ilgili ne gibi çalışmalar yürütüldü?
Mehmet Tanır: Somut olmayan kültürel mirasla ilgili Bakanlığımız halk kültürü alanında araştırma yapan folklor araştırmacılarımızı getirerek bu alanda çalışma yaptık. Kayıt altına alındı ve önümüzdeki zamanlarda bu kitaplaştırılarak yayınlanacaktır. Diğer taraftan müzemizle ilgili çalışmalara başladık. Müzemizin inşaatını ihale ederek yola çıktık. Ancak evveliyatından gelen bazı sorunlardan dolayı henüz daha tamamlayabilmiş değiliz. Bakanlıkla görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Çalışmalar devam ediyor.
Burcu Aydın: Kaynak kullanımına yönelik tasarruflar nelerdir?
Mehmet Tanır: Bakanlığımızın bir takım kaynakları var. Bunun kullandırılabilmesi için Belediyelerimize pojeler hazırlattık. Örneğin Sandıklı, Yaylabağı, Gazlıgöl Belediyeleri gibi. Özellikle turizm bölgesinde yer alan Belediyelerin yanı sıra Afyonkarahisar Belediyesi de var. Onların da siyasi girişimleri mutlaka katkıları oldu. Mesela geçen yıl 37 milyon 300 bin TL gibi bir kaynak aktardık. Aklıma gelenleri söylersem; Frig Vadisi’nde alt yapı ihtiyacımız vardı. Bununla ilgili geçen yıl 4,5 milyon TL FRİGKUM’a aktardık. Bu parayı birliğe aktararak alt yapının yapılmasını sağladık. Biz onu İl Özel İdaresi’ne aktarıyoruz FRİGKUM harcamasını yapıyor. Bu yıl 3 milyon TL alt yapı için ödenek geldi. Tatlı su şebekelerinden tutun da termal suyun otellerimize ulaşması için gerekli olan sıcak termal suyun ulaşması için hatların yapımı için alt yapı yatırımlarına destek veriyoruz. Bu da önemli bir argümandır.
Burcu Aydın: Tanıtım çalışmalarında durum nedir?
Mehmet Tanır: Tanıtım çalışmalarımız da çalışmalar içerisinde mutlaka önemli bir yer ediyor. Klasik yöntemleri de denedik. Bu yöntemlerden biri olan broşürlerimiz mutlaka olacak. Biz tanıtımda “Geçerken Uğradım” filminin fikir babası olma şerefine nail olduk. Ahmet Taşpınar kardeşimizle beraber bunun çalışmasını yaptık. Sinemacılarla buluşturduk. Bu proje Sayın Valimiz tarafından sahiplenildi. Ben kendisine teşekkür etmek istiyorum. ATSO gibi birçok paydaşımızın burada emeği oldu. Geçerken Uğradım” filmi şu anda hazır durumdadır. Önümüzdeki zaman diliminde 2020 yılının Şubat ayında vizyona girecek. Bu filmle biz bir milyon öğrenciyi sinema ile buluşturma adına Bakanlığımızın projesi kapsamında sinemaya gitmeyen öğrenci kalmasın diye uğraşıyoruz. Bu kapsama aldırmaya çalışıyoruz. Afyonkarahisar’la birlikte Türkiye’nin 81 ilinde bu filmi öğrencilerimize izletmek istiyoruz. Bakanlığımızın destekleriyle sayısı on bini geçen çocuğumuzu sinema ile buluşturduk.
Burcu Aydın: Arkeolojik kazı çalışmaları sürüyor mu?
Mehmet Tanır: Apemeia Antik kentinde kazı başlattık. Bu kent o dönemin Efes’ten sonra en büyük antik kenti olma özelliğini taşıyor. Apemeia Dinar ilçemizde yolların kavşağında olan bir şehirdir. Bu çalışmalar halen devam etmektedir. Sevinilecek nokta şudur ki Afyon Kocatepe Üniversitemiz kendi akademisyenlerini arttırarak Müze Müdürlüğümüz Başkanlığı’nda yürütülen bu kazıyı inşallah önümüzdeki dönemde onların uhdesine vereceğiz. Başka kazılara yeni adımlar atmaya çalışacağız. Amorium Antik kentindeki çalışmalarımız Eskişehir üniversitemizden bir hocamızla devam ediyor. Kazılar ve aynı zamanda yüzey araştırmalar yapıyoruz. Şunu söyleyebilirim ki, Afyonkarahisar’ın 5 bin yıl olarak bilinen tarihi bizim araştırmalarımız sonucu 8 bin yıllık tarihi derinliğe ulaştığı ortaya çıktı. Bu sonucu topraklarımızda köklü bir medeniyetin olduğunu ortaya koyan delillerdir. Bir taraftan bilimsel araştırmalar yürütmeye de devam ediyoruz.
Burcu Aydın: Kültür turizmi çalışmalarını nasıl yorumlarsınız?
Mehmet Tanır: Frig Fotoğraf Derneği ile beraber Frig Fotofest’i yaptık. Tabii bu çalışmanın da bir çok paydaşı vardı. Bu çalışmayı kitaplaştırdık. Yazar Hasan Özpınar kardeşimizin yazmış olduğu “Seyyahların Dilinden Afyonkarahisar” adlı kitabı ilimize kazandırmış olduk. Attığımız adımlarda paydaşlarımızla işbirliği yapmayı önemsiyoruz. Turizm adına baktığımızda yükselen bir çizgide olduğumuzu ifade etmek istiyoruz. Bu da sevindirici bir gelişmedir. Alt yapı çalışmaları, özel sektörün gayretleri, kamudan diğer paydaşlarımızın Üniversitemizin, Belediyemizin yaptığı çalışmalar bize güç veriyor. Beraber iş yapabilme ruhu ile ortak iş yapabilme kabiliyetinin geliştiği görülmektedir. Beraber iş yaptığımız insanların emeklerini ve işlerini çalarak “O benimdir” demek yerine beraber yapmaya çalışıyoruz. Onların kendilerini ifade edebilmeleri için yardımcı oluyoruz. Her çalışmamızda kim destek verdiyse isimlerini mutlaka koyarak sivil toplum kuruluşlarının isimlerini koyuncaya kadar yapıyoruz.
Burcu Aydın: Beraber iş yapma ruhuna yönelik kazanımlar var mı?
Mehmet Tanır: Son dönemde biz kültür alanının çok ihmal edildiğini görüyoruz. Ben arkadaşlarımızı ya da kurumlarımızı eleştirmek için söylemiyorum. Ben bunu bir tespit yapmak için söylüyorum. Meseala “Ankaralı Ayşe’yi” ya da “Ankaralı Fatma’yı” getirerek festival adı altında bazı kurumlarımız festival adı altında çalışmalar yürütebiliyorlar. Oysa sanatın çok farklı boyutu olan bir yönü var. Mesela ben 3-5 Mart 2017 tarihlerinde gerçekleştirilen Kültür Şurası’nda da bazı fikirlerimi söylemiştim. Bu Şura’da da yer aldı. Bakanlığımızın birikimlerini aktarmak için komisyonlar oluşturduk. Bu komisyonlar marifetiyle hem turizm hem de kültür alanında önemli doneler önümüze geldi. Böylece bir toplumun geri bildirimini almış olduk. Fikir üreten insanların, üniversitelerin, kamu kurum kuruluşlarının, Belediyelerin, Kaymakamlıkların, esnafın ve sivil toplum kuruluşları da dâhil hepsinin görüşünü almaya çalıştık. Bu önemli katılımcı bir yaklaşımdı. Biz ortak çalışma kültürü geliştirmeye çalışıyoruz. İstişare ediyoruz. Siz otobanı yolun altından yapıyorsanız insanlarda o otobanı kullanmıyorsa bir kıymeti yoktur. Yani toplumun kullanabileceği bir çalışmayı ön görüyoruz.
Burcu Aydın: Tüm bu sözünü ettiklerinizin yanında başkaca neler hazırladınız?
Mehmet Tanır: Yine Valiliğimiz ve milletvekillerimizin öncülüğünde Master Plan hazırladık. Şehrin turizminin planlanması gerekiyordu. Turizm planlanması da belli stratejiler üzerine oturtulmalıydı. Uzun uğraşılar sonucu bunu hazırladık. Henüz daha yayınlamadık ama elimize doneleri geldi. Önümüzdeki zamanda turizmi planlama adına önemli bir argümanımız olacaktır. Hiçbir şey olmadığını kabul edelim; İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün yapacağı bir faaliyet alanı yani turizmde ne yapacağına dair elinde bir belgesi yoktu. Artık İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün elinde böyle bir belgesi olacaktır. Artık müdürlüğümüzün bir yol haritası olacaktır. Daha önceki çalışmalarımızı da biz bunun içerisine dâhil ettik.
Burcu Aydın: Kültür alanını neden önemsemek gerek?
Mehmet Tanır: Kültür alanı bizim Türk Milleti olarak varlığımızın Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde yaşayan insanlarımızın bekası ve geleceği açısından çok önemlidir. Gençlerimiz elimizden birer birer kayıyor. Gençlerimizi sanatla buluşturmamız gerekiyor. Zanaatkârlarımız var. El sanatlarıyla uğraşan sanatkârlarımız var. Ama o insanları oraya çıkartmak gerekiyor. İlin diğer kültür değerlerini de oraya yansıtmak gerekiyordu. İstişareler sonucunda Ahmet Şemsettin Karahisari’ye atfedilen kısa adıyla AŞK Kültür Sanat Günlerini planladık. Halen devam etmektedir.
Burcu Aydın: Toplumun her kesiminden olumlu geri bildirimler aldığınız ve geleneksel bir kimliğe bürünecek olan bir festivale imza attınız. Bu noktada değerlendirmeniz nedir?
Mehmet Tanır: Afyonkarahisar gerçekten zengin bir kültürel birikime sahiptir. Geçmişte ve günümüzde böyledir. Ama bunu biraz daha işleyip ortaya çıkarmamız gerekiyordu. Sayın Valimiz Mustafa Tutulmaz’ın himayelerinde İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Afyonkarahisar Belediyesi işbirliğinde ve pek çok paydaşlarımızla birlikte bu çalışmayı gerçekleştirdik. Bunların içerisinde Kaymakamlıklarımız, Belediye Başkanlıklarımız, çalışanları, sanatçılarımız, zanaatkarlarımız, sivil toplum kuruluşlarımız, muhtarlarımız vardı. Lütfen bir anda aklıma gelmeyenler olursa arkadaşlarımız bize kırılmasınlar. Biz toplumun her kesimini buraya katmaya çalıştık. Çok ciddi dönüşler aldığımızı söyleyebilirim. AŞK Kültür Sanat Günlerinin ilkini Zafer Meydanı’nda yaptık. Yaklaşık 70 civarında çadırdan oluşan stantlarımız oldu. Zafer Meydanı da çalışmanın başarısına katkı sağladı. Bu nedenle Afyonkarahisar Belediyemize de bize bu fırsatı verdiği için teşekkür ediyorum. Daha önceki Belediye Başkanımız Burhanettin Çoban’a ve mevcut Belediye Başkanımız Mehmet Zeybek’e ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Güzel bir fırsattır. Çünkü bir şehrin meydanının olması çok önemlidir. Zafer Meydanı da ilk önemli etkinliğini burada yapmış oldu.
Burcu Aydın: Yanılmıyorsak AŞK Kültür Sanat Günleri diğer iller için örnek teşkil edecek. Bundan biraz söz eder misiniz?
Mehmet Tanır: Sayın Genel Müdürümüz Okan İbiş’in AŞK Kültür Sanat Günlerine çok ciddi destek verdi. Çok beğendiğini, inanmadığı projelere destek vermediğini diğer İl Kültür ve Turizm Müdürlüklerine AŞK Kültür Sanat Günlerini örnek olarak gösterip göndereceğini söyledi. Arkadaşlarımız videolarını ve fotoğraflarını hazırlıyorlar. Örnek teşkil etmek hele ilk olmasına rağmen örnek olmak gerçekten çok güzel ve kesinlikle önemlidir. Kıyıda köşede kalan zanaatkarların çok mutlu olduklarını gözlemledim. Türkiye genelinden yaklaşık 30 civarında zanaatkar katıldı. 40’a yakında Afyonkarahisar’dan zanaatkarımız vardı. Bu da çok önemliydi. Akşamları da çok zengin programlar yaptık. Şehitlerimiz nedeniyle bazı programları iptal etsek de kum sanatından tutun halk oyunlarına varıncaya kadar zengin bir program gerçekleştirildi. Biz tüm katılımcılara fırsat vererek onlarla birlikte bir başarıya imza attığımıza inanıyoruz. Kapsayıcı ve toplumun tüm kesimlerini kucaklayan bir anlayış hâkimdi.
Burcu Aydın: AŞK Kültür Sanat Günleri sonrası etkinlikleri değerlendirdiğinizde neler söylemek istersiniz?
Mehmet Tanır: 10-13 Ekim tarihlerinde AŞK Kültür Sanat Günlerini düzenledik. Bu etkinliğimiz ulusal düzeyde yayın yapan basında da yer aldı. Bu nedenle Kocatepe Gazetesi nezdinde tüm basın mensuplarına teşekkür etmek isterim. 18 Ekim 2019 tarihinde de kültürümüzde çocuk eğitimi yapan ve bu konuda ehil olan insanları araştırdık. Prof. Dr. Mehmet Emin Ay’ın bu konuda yetkin olduğunu gördük. Kendisine rica ettik hiçbir maddi beklentisi olmadan geldi. Katılım yoğunluğu olan bir konferans yaptık. İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve İl Müftülüğü işbirliği ile yaptığımız bu konferansın katılım ve ilgi oranı yüksekti. AŞK Kültür Sanat Günleri yeni bir şeye de açılım yaptı. Yazar Sinan Yağmur ile konuşurken kendisinin yeni kitabı olan “Ravza’nın Yıldızları” çalışmasında Selman-ı Farisi olduğunu öğrendiğimizde istişare ettik. Kitap Galasının Afyonkarahisar’da olmasını rica ettik. O da kabul etti. Çünkü Selman-ı Farisi Hz. Afyonkarahisar’ın Emirdağ ilçesinde tarihte Amorium Antik Kentinde İslam kaynaklarındaki ismiyle Ammuriye’de uzun yıllar yaşamıştır. Mutlaka Afyonkarahisarlı hemşehrilerimizin Selman-ı Farisi Hz. hayatını okumalarını tavsiye ediyorum. Çünkü gizli kalmış bir değerimiz de gün yüzüne çıkmıştır. Emirdağ’da bu konu ile ilgili bir panel planlıyoruz. Kısmet olursa bir aksilik olmaması halinde 26 Kasım 2019 tarihini planlıyoruz. Kazı ve yüzey araştırmalarımız devam edecektir.
Burcu Aydın: Toparlarsak tüm anlattıklarınızın ışığında mesajınız nedir?
Mehmet Tanır: Kısa zamanda çok işe imza atmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Sekiz ay kafa yorduğumuz AŞK Kültür Sanat Günleri çalışmalarımızın göz bebeğidir diyebiliriz. Şehrimizi nasıl markalaştırabileceğimizi düşündük. İnşallah daha iyi olur. Millet Kırathanesi küçük çaplı bir çalışma idi. Kültürel faaliyetler anlamında düzenli tiyatro aktivitelerimiz var. Masallarla Afyonkarahisar vardı. 15 Temmuz Milli Birlik Demokrasi Günü’ne özel sergiler açtık. İlk defa Lavanta Köyüne dikkat çektik. Foto safari düzenledik hakikaten ses getirmeye başladı. Çalışmalarımız devam ediyor. Afyonkarahisar çok köklü bir kültür ve geleneğe sahiptir. Biz bunu ortak çalışma kültürünü daha da canlandırarak daha öteye taşıyabiliriz. Kültürü devam ettirmek son derece önemlidir. Bu çerçevede hazırladığımız Eğitim ve Kültür Projesini çok önemsiyoruz. En önemli çalışmamız AŞK Kültür Sanat Günleridir. Diğeri de turizmi planlama adına Master Plandır. Eğitim ve Kültür Projemizin temelinde de gençlerimizi eğitmek vardır. Kültürümüzü markalaştırmak istiyoruz. Afyonkarahisar’ın, Türkiye’nin ve dünyanın fark etmesi için çabalıyor, turizmden hak ettiği payı alması gerektiğini düşünüyorum.
>> Burcu AYDIN’ın Özel Röportajı