Kültür varlıkları geleceğin mirası – Kocatepe Gazetesi

Mimarlar Odası Temsilcisi Süleyman Bircan ve Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Efe, Afyonkarahisar'da yürütülen restorasyon çalışmaları, yönelik düşünceleri paylaştı.Afyonkarahisar'ın tarihi, kültürel dokusu kapsamında kentsel sit, eski evler, konaklar nereleri kapsıyor?Süleyman Bircan: Malum olduğu üzere Afyon kentsel sitin olduğu, eski Afyon evlerinin bulunduğu ve yeni Afyon'un olduğu iki bölgeden oluşuyor. Eski Afyon evlerinden biri de Mimarlar Odamızın [&hellip]

Mimarlar Odası Temsilcisi Süleyman Bircan ve Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Efe, Afyonkarahisar’da yürütülen restorasyon çalışmaları, yönelik düşünceleri paylaştı.
Afyonkarahisar’ın tarihi, kültürel dokusu kapsamında kentsel sit, eski evler, konaklar nereleri kapsıyor?
Süleyman Bircan: Malum olduğu üzere Afyon kentsel sitin olduğu, eski Afyon evlerinin bulunduğu ve yeni Afyon’un olduğu iki bölgeden oluşuyor. Eski Afyon evlerinden biri de Mimarlar Odamızın hizmet binası. Yine odamızın üzerinde kalan alan, Karahisar Kalesi etekleri, Örenbağ, Mecidiye, Türbe Camiinin bulunduğu alanlar bizim eski Afyon’un olduğu kentsel sit dediğimiz bölgeler. Buralarda sivil mimarlık örnekleri de var. Bir de kamuya, vakıfa ait binalar var.
Eski evler ya da konakların son dönemde ki durumu nedir?
Süleyman Bircan: Son zamanlarda vatandaşlara ait binalar, devletimizin de desteğiyle restorasyonları yapıldı. Kiminde cephe çalışmaları yapıldı, cephe iyileştirmeleri yapıldı. Kiminde ise binaların iyileştirilmesi yapıldı. Tabi bunun en son örneğini geçtiğimiz günlerde açılışı yapılan mülkiyeti odamızın üyesi Mimar Ülker Abi’nin evlatlarına ait olan Osmanlı Bankası restorasyonudur. Osmanlı Bankası restorasyonunda başarılı bir çalışma yapıldı. Tarihi kültürel varlığımız Afyonumuza kazandırıldı. Ben bu vesile ile üyemiz Ülker Abi’yi bu çalışma nedeniyle kutluyorum.
Restorasyon çalışmaları nasıl yapıylıyor? Bu çalışmaları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Süleyman Bircan: Bireysel çabaların yanında devletimizin Vakıflar Bölge Müdürlüğü marifetiyle yapmış olduğu restorasyon çalışmaları var. Bunlar bilindiği üzere; Bedesten Çarşısı ve yanı başında ki Taşhan’dır. Buna benzer yapılarımız daha var. İnşallah onlarında aynı şekilde usulüne uygun olarak restorasyon yapılıp vatandaşların hizmetine sunmasını bekliyoruz. Yapılan çalışmalar güzel. Ama daha fazlasını bekliyoruz. Çünkü bizim elimizde bulunan kültürel varlıklarımız ecdattan yadigardır. Bu kültür varlıklarının restorasyonunun yapılıp bir sonraki nesillere de aktarılmasını temenni ediyoruz. Tabi yapılan çalışmalarda eksilkler ve hatalar olabilir. Ama biz bardağın dolu tarafına bakıyoruz. En azından bu kültürel varlıkların vatandaşların hizmetine sunulmasından biz memnunuz. Daha fazla kültürel varlığın restorasyona tabi tutulup hayatımızın bir parçası haline gelmesini bekliyoruz.
Mimarlar Odası Yönetim Kurulu Üyesi bir akademisyen olarak sizin restorasyon çalışmalarına yönelik düşünceleriniz nedir?
İsmail Efe: Aslında biz mimarlar olarak gelenekselden çok şeyler öğreniyoruz. Dolayısıyla gelenekselden öğrendiklerimizle birlikte geleceği varılabileceğini düşünüyoruz. Geleneksel dokunun yoğun olduğu bölgelerde şunu savunuyoruz; Birazcık daha üst ölçekten bakıp bunun iki ayaklı düşünülmesi. Birinci ayağı şu, üst ölçekten bakıp çekim merkezleri haline gelip yeni merkezler oluşturulmalı. Şu anda şehir merkezinde yeni yapıların olduğu bölge de ister istemez gelenekselden yeni konut ya da yeni şehirin olduğu kısıma doğru bir kayış var. Bu devlet ve yerel yönetimler tarafından tekrar oraya doğru yönlendirilirse bunun olumlu bir çalışma olacağını düşünüyoruz.
Peki konunun ikinci ayağı nedir?
İsmail Efe: İkinci ayağı, konut dokusunun olduğu bölge de vatandaşlara, sivillere daha fazla teşvik verilmeli. Böylece insanlar orada oturmaya, orada evlerini konutlarını terk etmemeye teşvik edimeli diye düşünüyoruz.
Termalle turizmle kültür varlıkları arasında bir bağ kurmak mümkün mü?
Süleyman Bircan: Malum bizim Afyon termal bölge. Gazlıgöl bölgesinde devre mülklerimiz var. Bizim şehir dışında çok misafirimiz var. Biz ne kadar bu kültürel varlığın restorasyonunu yapıp bunları hayatın bir parçası haline getirirsek dışarıda gelen insanlarımıza bunları tanıtmış oluruz. Kültürel varlıklarımızın termal turizmin bir parçası olarak daha kullanışlı hale gelmesini temenni ediyoruz. Yine burada yaşayan insanlarımızın da ticari faaliyet yapabilecekleri alanlar oluşturulursa yararlarına olacaktır. Örneğin yöresel ürünlerin satışa sunulduğu bir mağazalar oluşturabilir. Bu sayede orada yaşayan insanlarımız orayı terk etmek durumunda kalmadan yeni yerleşim alanlarının gitmesinin önünün alınacağı kanaatindeyiz. Bir nevi oradan göç engellenmiş olur. İnsanlarımıza destek olmuş oluruz. >> Burcu AYDIN’ın Özel Röportajı

 

Bakmadan Geçme